• Sonuç bulunamadı

VERGİ SİSTEMLERİNİN OLUŞUMUNU ETKİLEYEN ETKENLER

Bir toplumun benimsediği vergi sistemi diğer bir toplum tarafından benimsenmeyebilir. Bunda toplumlar arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıklar etkilidir. Her toplumun kendi ekonomik ve sosyal yapısına uygun vergi sistemlerini oluşturması gerekir.

2.2.1.Ülkelerin Geleneksel ve Yönetsel Yapısı

Vergi sistemleri toplumdan topluma farklılık gösterir. Toplumun yapısına uygun olan vergi yasaları daha kolay kabul edilir ve işlerlik kazanır.

Vergi sisteminin oluşmasında etkili olan etkenlerden birisi ülkenin geleneksel yapısıdır. Ülkede uzun süredir uygulanan vergilere toplum da vergi yönetimi de alışmış ve vergilerin toplum üzerinde oluşturduğu baskı ortadan kalkmıştır. Bu nedenle bu vergilerin kaldırılıp yerine yenilerinin konulması zordur. Ayrıca disiplinli bir vergi ahlakına sahip olan ülkelerde ve vergi ahlakı oluşmamış ülkelerde uygulanacak vergi sistemleri de farklı olmalıdır. Vergi ahlakına sahip olan ülkelerde beyana dayalı vergiler uygulanması faydalı olabilir. Ancak, bu ahlaktan yoksun ülkelerde beyana dayalı vergi alınması vergiden kaçınma veya vergi kaçırma gibi sonuçlar doğurabilir.

Yönetsel yapının gelenekçi ve eski bir yapıya sahip olması da ülkenin vergi sistemini etkilemektedir. Bu durumda vergi sistemleri zamanla pek çok değişikliğe uğramış ve karmaşık bir yapı almıştır. Bu karmaşık sistemi kavrayabilmek için meslekte eskimiş olmanın gerekliliği ileri sürülmektedir. Bu da vergi sisteminde gelenekçiliği ve tutuculuğu doğurmakta bunun sonucunda tüm vergi sistemi ile ilgili yeni hareketlere karşı konulmaktadır.19

2.2.2.Ülkenin Ekonomik Yapısı

Vergi sistemini en çok etkileyen etken ülkenin ekonomik yapısıdır. Ekonomisi gelişmiş bir ülke ile ekonomisi gelişmemiş bir ülkenin vergi sistemleri hiçbir zaman aynı olamaz.

2.2.2.1.Gelişmiş Ülkelerin Vergi Sistemleri

Gelişmiş ülkelerin vergi sistemlerinin ortak özelliklerinden biri dolaysız vergilerin kamu gelirleri içersindeki payının büyük olmasıdır. Kişi ve kurum gelirlerinden alınan dolaysız vergiler içinde kurumlar vergisinin önemi, gelir

19 Aykut Herekman, Kamu Maliyesi (Genel Vergi Kuramı Cilt-II), Sevinç Matbaası, Ankara, 1989, s.120

vergisine oranla düşük olmakla beraber vergi sistemleri içersinde en önemli vergi türlerinden biridir.

Gelişmiş ülkelerde harcama vergilerinin uygulanması ise lüks tüketim mallarından yüksek oranlı, zorunlu tüketim mallarından düşük oranlı vergi almak şeklinde uygulanmaktadır.

Gelişmiş ülkelere baktığımızda bir diğer önemli özellikte gümrük vergilerinin çok az olmasıdır.

Gelişmiş ülkelerin vergi sistemlerinin genel olarak bu tür özellikler göstermesinin nedenleri şunlardır;20

• Bu ülkelerde sanayi kesiminin gelişmiş olması, bu kesimde çalışan ve yüksek ücret alanların çok olması stopaj yoluyla alınan gelir vergisi hasılatını arttırmaktadır. Ayrıca küçük aile şirketlerinin yerini büyük teşebbüslerin alması, muhasebe yöntemlerinin genel olarak kullanılmasına ve geniş kontrol olanaklarının sağlanmasına ortam hazırlamıştır. Bunun sonucunda vergi kaçakçılığının önüne geçilmiş ve beyana dayalı gelir vergisi uygulama olanağı kolaylaşmıştır.

• Devletin geniş mali olanakları yönetimdeki personelin niteliğine de etki etmekte ve ayrıca bol sayıda personel kullanılmasını sağlamaktadır. Böylece teknik yönden karmaşık ve belirli bir bilgi isteyen çağdaş vergi sistemlerini uygulamak kolaylaşmaktadır.

• Gelirin çekici bir vergileme kaynağı oluşu ve yeterli hasılayı sağlaması, gelişmiş ülkelerde harcama vergilerini ikinci plana atmıştır. Ayrıca harcama vergilerinin fiyatlar üzerinden alınması nedeniyle fiyatların artması hem ülke

20 Aykut Herekman, 1989, s.124.

içi hem ülke dışı tam rekabet koşullarını zedeleyeceğinden geniş üretim kaynaklarına sahip bu ülkelerce olumlu karşılanmamaktadır.

• Dış ticaret alanında da gelişmiş ekonomiler arasında yaygınlaşan tam rekabet kuralları içersinde serbest değişim rejimi ve bu amaçla kurulan ekonomik birleşmeler gümrük vergilerinin önemini ortadan kaldırmıştır.

2.2.2.2.Gelişmekte Olan Ülkelerin Vergi Sistemleri

Az gelişmiş ekonomilerin vergi sistemlerini incelediğimizde vergi gelirlerinin çok düşük olduğunu görürüz. Bunun temel nedeni ise, gelir vergisine konu olan unsurların bir şekilde iyi vergilendirilememesidir. Gelirin iyi vergilendirilememesinin sebeplerinden biri kişi başına düşen gelirin az olmasıdır. Diğer bir neden, verginin dağıtımı ve yükümlü sayısının sınırlı olmasıdır. Bu ekonomilerde tüm sektörler gelişmemiştir. Dolayısı ile kırsal kesim gibi bazı kesimler vergilenememektedir. Bunun yanında vergi kapsamına girenlere de artan oranlı tarife yumuşatılarak uygulanmakta, tavanı da sınırlandırılmaktadır. Bu da gelirden elde edilen vergiyi azaltmaktadır. Az gelişmiş ülkelerde bu uygulamanın temelinde kalkınmayı sağlama amacı vardır. Düşük bir artan oranlı tarife ve tarifenin tavanının düşük tutulması ile karların yatırıma aktarılması yoluyla kalkınma sağlanmaya çalışılmaktadır. Az gelişmiş ülkelerde gelirin iyi vergilenememesinde teknik yetersizliklerde etkilidir. Muhasebe sisteminin ve vergi yönetiminin iyi olmaması gelirin vergilenmesini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle az gelişmiş ülkelerde toplam vergi gelirleri içersinde gelir vergisinin payı % 20-30 arasında kalmaktadır.

Az gelişmiş ülkeler geliri iyi bir şekilde vergilendiremedikleri için başka vergi kaynakları ararlar. Örneğin dış ticarete yönelirler ve ihraç maddelerinden aldıkları vergilerle kamu geliri elde etmeye çalışırlar. Petrol zengini ülkeler bu şekilde önemli bir vergi geliri elde etmektedir. İhraç maddeleri üzerinden vergi alınması vergi yükünün bir kısmının yabancı ülkelere kaydırılması bakımından yararlı olabilir. Ancak, dışa bağımlılığı arttırması, dış ülkelerdeki konjonktürel

dalgalanmaların ihraç mallarının fiyatlarını değiştirmesi kamu ekonomisini olumsuz etkilemektedir.

Az gelişmiş ülkelerde gelir vergisinin iyi uygulanamaması nedeniyle harcama vergilerinin de önemi artmıştır. Bu ülkelerde toplam vergi gelirleri içinde dolaylı vergilerin payı % 80’lere ulaşabilmektedir. Harcama vergilerine az gelişmiş ülkelerde çok başvurulmasının diğer bir nedeni ise harcama vergisi malın fiyatı içine gizlendiği için yükümlünün vergiyi hissetmemesi yani vergi baskısı altına girmemesidir.

Az gelişmiş ülkelerde en önemli gelir kaynağı harcama vergileri olduğu için zorunlu ihtiyaç mallarına hiç uygulanmaması veya düşük oranda uygulanması gibi bir durum söz konusu değildir. Bu da gelir dağılımını iyice bozmaktadır.

Az gelişmiş ülkeler sanayileşme sürecini tamamlayamadıkları için emlak vergisi hala önemini korumaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise emlak vergisi önemini yitirmiştir.