• Sonuç bulunamadı

VADEDE ÖDEME

Belgede Bonoda ödeme (sayfa 104-108)

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 96’ıncı maddesinde “Sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini

238 Tam ödeme konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. İkinci Bölüm, III., A. Borcun Tam veya Kısmen

93

kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebilir. Ancak, kanun veya sözleşme ya da âdet gereği olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz” denilmektedir. Yani Türk Borçlar Kanunu’nda vadeden önce ödeme kanun koyucu tarafından vadede ödemenin hüküm ve sonuçlarını doğuracak normal bir ödeme olarak kaleme alınmıştır. Önemli olan ödemenin bahse konu senede binaen yapıldığının ispatlanabilmesidir239.

Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan vadeden önce ödemeye ilişkin hüküm kambiyo senetleri hukukunda uygulanmaz240. Ancak bu, bononun vadeden önce

ödenmesinin mümkün olmadığı anlamına gelmemektedir. Bono da vadesinden önce ödenebilir. Fakat kanun koyucu Türk Ticaret Kanunu’nun 710’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında “Poliçenin hamili, vadeden önce ödemeyi kabulle yükümlü değildir” demek suretiyle böyle bir ödemenin ancak alacaklının muvafakatiyle gerçekleştirilebilece ği ni hükme bağlamıştır241. Yani kambiyo senetlerinde ve dolayısıyla da bonoda ödemede

esas olan vadede ödemedir. Vadeden önce ödeme ise keşidecinin talebi ve senet hamilinin rızasıyla gerçekleştirilebilecek istisnai ve tehlikeli bir ödeme yöntemid ir. Böyle bir ödemeye ne bononun keşidecisi zorlanabilir ne de senet hamilinin rızası hilafına böyle bir ödeme gerçekleştirilebilir242.

239 “Borçlar Kanunu'nun 80 maddesi de gözetilerek borçluvadeden önce ödeme yapabilir. Önemli

olan ödeme belgesindeki imzaya karşı çıkılmaması ve takip dayanağı senede açıkça atıf yapılmış olmasıdır. Mercice yapılacak iş yukarıdaki ilkeler dairesinde ödeme belgeleri yönünden gerektiğinde Yargıtay denetimine olanak sağlayacak bilirkişi incelemesi yaptırılarak alacaklının takip sırasında asıl alacaktan mahsup ettiği miktar da gözetilerek itiraz hakkında bir karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hükü m tesisi isabetsizdir” Bkz.

12. HD, T. 30.12.2003, E. 2003 / 22767, K. 2003 / 26772 (http://www.sinerjimevzuat.com.tr/inde x.jsf#, Erişim Tarihi: 12.02.2015).

240 Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku (1997), s. 694. 241 Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku (1997), s. 694, 695.

242 Karayalçın, s. 138; Domaniç, s. 223; Ülgen / Helvacı / Kendigelen / Kaya, s. 189, N. 704;

94

Hilesi veya ağır kusuru bulunmadıkça bonoya binaen vadede tam ödeme yapan kişi borcundan kurtulur. Cironun teşhis fonksiyonu vadenin gelmesiyle canlanmaktadır243. Vadede ödeme yapan kişi cirolar arasında düzenli bir teselsülün

bulunup bulunmadığını incelemekle yükümlüdür. Cirantaların imzalarının sıhhatini kontrol etmekle yükümlü değildir(TTK m. 710/3, 778/1-(c)). Yani ödemede bulunan kişinin yapacağı tek şey hile ve ağır kusurdan arınmış bir şekilde şekli anlamda hak sahipliği tespitidir. Maddi anlamda hak sahipliğinin tespiti ile uğraşması gerekmez. Maddi anlamda hak sahibi olmayıp senet üzerinde şekli anlamda hak sahibi görünen kimseye hile ve ağır kusuru olmaksızın yapacağı ödeme dahi kişiyi borçtan kurtaracaktır.

Vadeden önce ödeme durumunda kişinin borçtan kurtulması ve mükerrer ödeme talebi ile karşılaşmaması için ise; ödeme mutlaka hem maddi hem de şekli anlamda hak sahibi olan kişiye yapılmalıdır244. Ödemeyi yapan kişi, hamilin maddi

anlamda hak sahibi olduğuna inanarak iyi niyetli bir şekilde ödeme yapmış olsa da gerçekten maddi anlamda hak sahibine ödeme yapmazsa borçtan kurtulamaz. Yani böyle bir durumda iyi niyet iddiasında bulunmak mümkün değildir245. Çünkü vadeden

önce ödeyen kişi bütün riski üstlenerek hareket etmekte246 ve kendi fiiliyle Türk

Ticaret Kanunu’nun 710’uncu maddesinin 3’üncü fıkrasının kendisi açısından tatbikini imkânsız kılmaktadır.

Uygulamada, vadeden önce ödemenin sakıncalarından kurtulabilmek adına farklı yollara başvurulmaktadır. Örneğin; vadeden önce ödemede bulunmak isteyen

243 Bozgeyik (Karahan / Arı / Saraç / Ünal), s. 270.

244 Bozgeyik (Karahan / Arı / Saraç / Ünal), s. 270; Ülgen / Helvacı / Kendigelen / Kaya, s. 193,

N. 719; Bozkurt, s. 138.

245 Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku (1997), s. 695.

246 Karayalçın, s. 138; Arslanlı, s. 129; Poroy / Tekinalp, s. 217, N. 305; Bozgeyik (Karahan /

Arı / Saraç / Ünal), s. 270; Bozer / Göle, s. 98; Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku (1997), s. 695; Bozkurt, s. 137.

95

ancak bu ödemenin mahzurlarından çekinen keşideci, son hamile senet bedelini ödeyerek senedi kendi lehine ciro ettirmektedir. Bu yolla şekli anlamda hak sahibi olduğu halde maddi anlamda hak sahibi olmayan bir kişiye bile yaptığı ödeme ile borcundan kurtulmaktadır. Böyle bir yol izleyerek ödeme yapan keşidecinin amacı; vadeden önce ödeme yapmak da olsa, senet gerçekten geriye doğru tedavül de etse, kanaatimizce, keşideci borcundan kurtulmalıdır. Aksi kanaat vadeden önce bononun keşideciye cirosunu imkânsız kılacaktır.

Kanaatimizce; keşidecinin amacına göre bir yol izlenmesi ve çözüm önerisi getirilmesi, mümkün değildir. Örneğin; keşidecinin amacı vadeden önce ödeme yapmak değilse, senet kendisine gerçekten ciro edilmişse, Türk Ticaret Kanunu’nun 686’ıncı maddesinin 2’in fıkrası247 ve 710’uncu maddesinin 2’inci fıkrası248 kendisi

hakkında uygulama alanı bulmamalı ve alacaklı ile borçlu sıfatı aynı kişide birleştiğinden keşideci borcundan kurtulmalıdır. Öte yandan; keşidecinin amacı senedi vadesinden önce ödemek ise ve aslında, senedi kendisine ciro eden son hamil ile arasında senedin kendisine ciro edilmesi sonucunu doğuracak ticari vb. bir münasebet kurulmamışsa bu durumda bononun mülkiyeti keşideciye geçmeli ve kendisine Türk Ticaret Kanunu’nun 686’ıncı maddesinin 2’inci fıkrası tatbik edilmemelidir. Ancak Türk Ticaret Kanunu’nun 710’uncu maddesinin 2’inci fıkrası uyarınca keşideci senedi vadesinden önce ödediği için bütün riski üstlenmiş kabul edilmelidir249 şeklinde bir

247 TTK m. 686/2 “Poliçe herhangi bir suretle hamilin elinden çık mış bulunursa, birinci fık rada

yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlüdür”.

248 TTK m. 710/2 “Vadeden önce ödeyen muhatap, bundan doğacak tehlike k endisine ait olmak

üzere hareket etmiş olur”.

249 “ Muhatabın vadeden önce ödeyeceği yerde, poliçeyi bedeli karşılığı kendisine ciro ettirmesi

halinde, gerçekten 598’inci maddenin 2’inci fıkrası anlamında iyiniyetli bulunduğu takdirde, iyiniyetli üçüncü şahıs müktesip sıfatıyla korunacağı ileri sürülmüştür. Ha lbuki böyle bir yorum, 622’inci maddenin 2 ve 3’üncü fıkraları hükmüne tamamen aykırı düşer. Bu konuda 622’inci maddenin 2’inci fıkrası hükmünün, 598’inci maddenin ikinci fıkrası hükmüne oranla öncelikle uygulanması gerekir” Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku (1997), s. 695, 696; “ … Bu riskten kurtulmak amacıyla; poliçeyi vadeden önce ödemek yerine, muhatabın senedinin

96

çözüm önerisi bononun ve cironun ruhuna ters düşecektir. Çünkü bono ve ciro işlemi sebebe bağlı değildir. Yani esasen alt ilişkinin ne olduğu hem bononun hem de ciro işleminin geçerliliği ve sonuçları açısından önemsizdir. Alt ilişkinin tespitine göre keşideciyi hak sahibi ya da kötü ödeyen olarak addetmek mümkün olmamalıdır. Kaldı ki böyle bir durumun ispatı da neredeyse imkânsızdır.

Kanaatimizce; lehine ciro yaptırmak suretiyle ödemede bulunan keşideci amacına bakılmaksızın borcundan kurtulacaktır. Bu durumda şekli anlamda hak sahibine yapılan ödeme ile mağdur olan maddi anlamda hak sahibinin durumunun ne olacağı sorusu akla gelebilir. Maddi anlamda hak sahibi alacağını; haksız bir şekilde, ödemenin kendisine yapılmasını sağlamış olan şekli anlamda hak sahibinden sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsil edebilecektir.

Adresli ve ikametgahlı bonolarda da bonoyu ödemekle görevlendirilmiş kişilerin keşidecinin iznini almadan vadeden önce ödememeleri gerekmektedir. Müracaat borçlularının vadeden önce ödemeleri durumunda ise bahsettiğimiz esaslar onlara da kıyasen tatbik edilebilir250.

Belgede Bonoda ödeme (sayfa 104-108)