• Sonuç bulunamadı

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve devamı maddeleri351

ile getirilen uzlaĢma müessesesi yargılama sürecinin hızlandırılması bakımından oldukça önemli bir kurumdur. Zira bu müessesede, söz konusu ihtilaf yargı makamları önüne taĢınmadan tarafların kendi aralarında anlaĢmaya varmaları sağlanmaktadır. Diğer bir ifade ile, suçun iĢlenmesinden sonra fail ile mağdur arasındaki çekiĢmenin cumhuriyet savcısı veya hakim veya onların atayacağı bir uzlaĢtırmacı giriĢimi ile çözümlenmesi amaçlanmaktadır.352

UzlaĢma ceza yargılaması alanındaki alternatif bir çözüm yolu olduğundan353

yargılama süresini hızlandıran ve mahkemelerin iĢ yükünü azaltan bir etkisi bulunmaktadır.

Ceza Muhakemesi Kanunu ile getirilen düzenlemeye göre, tarafları uzlaĢtırma teklifi cumhuriyet savcısı veya görevlendirdiği adli kolluk memurunca her iki tarafa sözlü olarak veya bizzat cumhuriyet savcısı tarafından tebligat yolu ile yöneltilir. Hakim veya cumhuriyet savcısı tarafların özgür iradeleri ile uzlaĢtıkları kanaatine vardığında kamu davası açılmayacak veya açılmıĢ kamu davası düĢecektir.354

Ancak ne yazık ki ceza yargılaması sistemimizde “uzlaĢma” diye bir kurumun varlığından vatandaĢların çoğunluğunun haberdar olmadıkları ifade edilebilir. Nitekim Adalet Gözet Projesi araĢtırmalarının verilerine göre, katılımcıların % 56,9’u uzlaĢma kurumunun ne olduğunu bilmemektedir. Bildiğini belirten % 41,3’lük kısım içinden ise % 74,6’lık bir kısmın uzlaĢmanın ne olduğunu bilmediği ortaya çıkarılmıĢtır.355

351 Ayrıca bkz. 26.07.2007 tarih ve 26594 sayılı RG’de yayınlanarak yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanununa Göre UzlaĢtırmanın Uygulanmasına ĠliĢkin Yönetmelik

352

Yılmaz, a.g.e. s. 80.

353 Feyzioğlu Metin, UzlaĢtırma Teklifi ve Taraflara Bildirilmesi, Uğur Alacakaptan’a Armağan, C.I, Derl. Mehmet Murat Ġnceoğlu, ĠBÜ Yay., Ġstanbul, 2008, s. 332. Ayrıca bkz. Hafızoğulları, a.g.e. s. 387-415; Ġnceoğlu, Ġnsan Hakları Bakımından Türk Usul Hukukundaki DeğiĢim ve Sorunlar, s. 388; Zafer Hamide, Ceza Muhakemesi Hukukunda ÖzelleĢme Eğilimi: UzlaĢma, Prof. Dr. Ergun Önen’e Armağan, Alkım, Ġstanbul, 2003, s. 727-750.

354 Hafızoğulları, a.g.e. s. 412. 355 Kalem, Jahic, ElveriĢ, a.g.e. s. 25.

Yine aynı araĢtırmada katılımcılara uzlaĢmanın ne olduğu açıklanmıĢ ve bu bilgilendirme üzerine katılımcılara bu kurumu kullanmak isteyip istemeyecekleri sorulmuĢtur. UzlaĢma kurumunun ne olduğunu baĢta bilmeyen ve fakat sonradan bilgilendirilenlerin % 40,3’ü, doğru bilenlerin ise % 56,2’si uzlaĢma kurumundan faydalanmak isteyeceklerini belirtmiĢlerdir.356

Dolayısıyla görülmektedir ki yargılamanın hızlandırılması sürecinde alternatif bir çözüm olarak görülen uzlaĢma kurumunun daha etkin hale getirilmesi ve bunun için de öncelikle toplumdaki bireylerin bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Bu konu yukarıda açıklamaya çalıĢtığımız “Bireylerde Hukuk Bilincinin GeliĢtirilmesi” hususu ile de doğrudan ilintilidir. Zira toplumdaki bireyler uzlaĢma kurumundan ve içeriğinden haberdar olmadıkça, yoğun iĢ yükü altındaki savcının detaylı bir izahat içermeyen uzlaĢma teklifinden bir anlam çıkarmaları ve bu teklifin kendi adalet duygularını tatmin etmesi beklenemez. VatandaĢlar uzlaĢmayı bir “affetme” ya da “alttan alma”, “konunun üzerini kapatma” gibi görmekte ve bu da bireylerin adalet duygularını tatmin etmediğinden bireyler uzlaĢma müessesesine sıcak bakmamaktadırlar. Bu nedenle kanaatimizce uzlaĢmanın tam olarak neyi ifade ettiği konusunda vatandaĢlar bilinçlendirilmelidir.

Öte yandan 4667 sayılı Avukatlık Kanunu’nda değiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun’un357

23. maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na eklenen 35/A maddesine göre;

“Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleri ile istem sonucu elde edilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmelerini içeren tutanak, avukatları ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu‟nun 38. maddesi anlamında ilam niteliğindedir.”

356 Kalem, Jahic, ElveriĢ, a.g.e. s. 25.

Avukatlık Kanunu’nda yapılan bu değiĢiklikler ile avukatın hukuki meselelerin çözümünde “yardım etme” ile birlikte ve fakat bunun da ötesinde uzlaĢtırma yetkisi ile bir “çözüm üretmek” görevini haiz olduğu belirtilmiĢ ve uzlaĢma sağlanması halinde avukatlarca hazırlanacak tutanağa da bir “ilam” niteliği verilmiĢtir.358

Hukukumuzda böylesi bir düzenleme mevcut iken, ceza yargılaması sisteminde uzlaĢtırma konusunda Avukatlık Kanunu 35/A maddesinden faydalanılması yerine bu yetkinin savcı aracılığı ile gerçekleĢtirilmesine yer verilmesi kanaatimizce manasızdır. Zira CMK düzenlemesi ile savcının uzlaĢtırma görevini avukatlara verebileceği belirtilse de, savcının mevcut iĢ yüküne bir de uzlaĢtırma giriĢimleri eklenmesi anlamsızdır. Öte yandan ceza yargılamasından makam olarak taraf olan savcının uzlaĢma giriĢiminde bulunması “tarafsızlık” ilkesi ile de bağdaĢmamaktadır. Bu nedenle Avukatlık Kanunu 35/A maddesi bu alanda etkin hale getirilmeli ve CMK ilgili maddesi bu paralelde yeniden düzenlenmelidir. Böylelikle ceza yargılamasında taraflar avukatları vasıtası ile uzlaĢma kurumunu daha iyi kavrayabilecek, savcının iĢ yüküne bir baĢkası eklenmeyecek ve bu kurum daha iĢler bir hale gelebilecektir.

Tüm bunlarla birlikte uzlaĢma konusunda atı çizilmesi gereken bir diğer nokta ise, bizim hukuk sistemimize getirilen uzlaĢma müessesesinin taraflar arası uzlaĢmayı hedeflemesi iken karĢılaĢtırmalı hukukta aslında uzlaĢtırmanın sanık ile devlet arasındaki bir faaliyet olduğu görülmektedir.359

Diğer bir anlatımla uzlaĢma, suç iĢlediği ileri sürülen kiĢi ile onu cezalandırma yetkisini elinde bulunduran devletin savcı aracılığı ile bir pazarlık gerçekleĢtirerek anlaĢmaya varmalarıdır. Ancak ne yazık ki bizde kanun koyucu uzlaĢmayı “taraflar arası uzlaĢma” olarak ele almıĢtır. Yurtcan’a göre uzlaĢma taraflar arası bir olgu olarak değerlendirildiği sürece bu kurumun baĢarı sağlamayacağı açıktır.360

358

Ildır Gülgün, Alternatif UyuĢmazlık Çözümü-Medeni Yargıya Alternatif Yöntemler, Seçkin Yay., Ankara, 2003, s. 139-145.

359 Yurtcan, Ceza Yargılaması Hukuku, s. 668. 360