• Sonuç bulunamadı

Uzlaúmanın Yetkili Kimse Tarafından Yapılması

aa. Genel Olarak

ùikâyet hakkında oldu÷u gibi uzlaúma hakkı da ma÷dur veya suçtan zarar görene aittir. Ma÷dur veya suçtan zarar görenin küçük olması bu sonucu de÷iútirmeyecektir. 5560 sayılı Yasayla de÷iúik CMK’nın 253. maddesinin 1. fıkrası ile aynı maddenin 4. fıkrasının ilk cümlesinde uzlaúma teklifinin ma÷dur veya suçtan zarar görene yapılaca÷ı belirtilmektedir. Aynı maddede úüphelinin, ma÷durun veya suçtan zarar görenin reúit olmaması halinde uzlaúma teklifinin kanuni temsilcisine yapılaca÷ı açıklanmıútır.

bb. Ma÷dur veya Suçtan Zarar Görenin Küçük Olması Halinde

aaa. ùikâyete Tabi Suçlar Bakımından

CMK’nın 253. maddesinin 4. fıkrasında, “... ùüphelinin, ma÷durun veya

suçtan zarar görenin reúit olmaması halinde uzlaúma teklifi kanuni temsilcilerine yapılır” denilmektedir. Bu durumda mümeyyiz olan küçük úikâyet hak ve yetkisine

sahip oldu÷u halde, úikâyete tabi suçlar bakımından uzlaúma için yetki sahibi

101Centel Nur/Zafer Hamide/Çakmut Özlem, Türk Ceza Hukukuna Giriú, østanbul 2005, s.657;

Gökcan/Kaymaz, s.123

102 “ Suçtan do÷rudan do÷ruya zarar gören, hazırlık aúamasında úikayetçi oldu÷unu bildiren ve suç tarihi

itibariyle 14 yaúında bulunan Tayfun’un úikayet hakkını kullanmaya ehil bulunup bulunmadı÷ı araútırılmaksızın ve úikayet hakkını kullanma yetene÷i bulunuyor ise halen úikayetinin devam edip etmedi÷i belirlenmeden annesi ma÷dur Bahriye’nin úikayetçi olmadı÷ına dair beyanına dayanılarak yazılı úekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiútir.” Y. 2CD. 2007/8906-1859, 12/02/2007

olamayacaktır. 5560 sayılı Yasa ile de÷iúik CMK’nın 253/13. maddesinde “... úüpheli, ma÷dur veya suçtan zarar görenin kendisi veya kanuni temsilcisi ya da vekilin müzakerelere katılmaktan imtina etmesi halinde, uzlaúmayı kabul etmemiú sayılır” denilmektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, suçtan zarar görenin iradesine aykırı olarak yapılacak bir uzlaúma, bu kurumun kabul ediliú amacına aykırı olacaktır. Ancak suçtan zarar gören kendini ifade edemeyecek ya da uzlaúmanın sonuçlarını anlayamayacak kadar küçük yaúta ise, uzlaúma hak ve yetkisi kanuni temsilcisinde olaca÷ından kanuni temsilcinin açık irade beyanına önem verilmelidir103.

Mümeyyiz küçü÷ün úikâyetten vazgeçmesi mümkün de÷ilse uzlaúma, yasal temsilciye teklif edilecektir. 5560 sayılı yasayla de÷iúik CMK’nın 253/19. maddesine göre: “Uzlaúmanın sa÷lanması halinde, soruúturma konusu suç nedeniyle

tazminat davası açılamaz; açılmıú olan davadan feragat edilmiú sayılır.”

Gökcan/Kaymaz’a göre, uzlaúmanın bir tazminat istenmemesi sonucunu do÷urdu÷u hallerde uzlaúma teklifi ma÷dur veya suçtan zarar gören mümeyyiz küçü÷e yapılmalı ve TMK’nın 16. maddesi ile paralellik sa÷lanması bakımından kanuni temsilcinin rızası aranmalıdır104.

bbb. Re’sen Soruúturulan ve Kovuúturulan Suçlar Bakımından

ùikâyete tabi suçlarda oldu÷u gibi, re’sen soruúturulan ve kovuúturulan suçlar bakımından uzlaúma hakkı küçü÷e aittir. CMK’nın 253/4. maddesinde suçtan zarar görenin reúit olmaması halinde uzlaúma teklifinin yasal temsilcisine yapılaca÷ı belirtilmektedir.

103 Yargıtayın görüúü de bu yöndedir: Y. 5.CD. 2006/13251 E., 2007/1498K., 22.02.2007 (Legal Hukuk

Dergisi, A÷ustos 2007, s.2684.)

104

cc. Ma÷dur veya Suçtan Zarar Görenin Reúit Olması Halinde aaa. ùikâyete Tabi Suçlar Bakımından

Suçun ma÷duru veya suçtan zarar görenin reúit olması, anlama ve isteme yetene÷ini ortadan kaldıran bir halin bulunmaması ve suçun ma÷duru veya zarar göreninin úikâyetçi olması halinde uzlaúma teklifi kendisine yapılmalıdır. Ma÷dur veya suçtan zarar gören úikâyetçi olmaz ise ortada soruúturulabilir suç olmadı÷ından uzlaúmanın uygulanabilmesi söz konusu olamayacaktır. Ayrıca, hakaret suçları hariç olmak kaydıyla, suçtan zarar gören veya ma÷durun úikâyet hakkını kullanmadan ölmesi halinde úikâyet hakkı mirasçılarına geçmeyece÷inden fiilin soruúturulması mümkün olmayaca÷ından uzlaúma hükümlerinin de uygulanabilmesi mümkün olmayacaktır105.

bbb. Re’sen Soruúturulan ve Kovuúturulan Suçlar Bakımından

Yukarıda izah etti÷imiz gibi, ma÷durun veya suçtan zarar görenin reúit olması ve anlama-isteme yetene÷ini ortadan kaldıran bir halin bulunmaması durumunda uzlaúma teklifi kendisine yapılmalıdır.

dd. Ma÷dur veya Suçtan Zarar Görenin Ölmesi Halinde

Ma÷dur veya suçtan zarar görenin ölmesi halinde uzlaúmanın ne úekilde uygulanaca÷ı, kimin hak ve yetki sahibi olaca÷ı hususunda açık bir düzenleme mevcut de÷ildir. Bu sorunun genel hükümler dikkate alınarak çözümlenebilmesi mümkün görünmektedir. Suçun ma÷durunun veya zarar görenin ölmesi halinde úikâyet hakkının mirasçılara geçece÷ine dair bir hüküm bulunmamaktadır. TCK’nın 131/2. maddesinde istisnai bir düzenleme mevcuttur. Buna göre kiúinin hatırasına karúı suçun iúlenmesi halinde ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eú ve kardeúleri úikâyet hakkına sahip

105 TCK’nın 131/2. maddesinde: “Ma÷dur, úikayet etmeden önce ölürse veya suç ölmüú olan kiúinin

hatırasına karúı iúlenmiú ise ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eú ve kardeúleri tarafından úikayette bulunulabilir” denilmektedir.

bulunmaktadır. Kimi yazarlar, ma÷durun ölümü nedeniyle mirasçılarının úikâyet haklarını kullanmasının yasal yönden olanaklı bulundu÷u hallerde uzlaúma teklifinin mirasçılara yapılması gerekti÷ini düúünmektedirler106. Bizce ma÷dur veya suçtan zarar gören úikâyet etmeden ölürse bu takdirde uzlaúma hükümlerinin uygulanabilmesi mümkün olmadı÷ından zaten sorun yoktur. ùikâyet üzerine soruúturma veya kovuúturma baúlar ise uzlaúma teklifinin ma÷dur veya suçtan zarar görenin mirasçılarına yapılması gerekmektedir. Nitekim fail bakımından uzlaúma hükümlerinin uygulanabilir duruma getirilmesi öncelikli olarak gerekmektedir.

Adam öldürme suçu ile ilgili olarak Yargıtay’ın görüúü úu úekildedir: Ölenin yakınları suçtan zarar gören kiúiler oldu÷undan davaya müdahil olarak katılabilirler, bu nedenle uzlaúma teklifinin bu kiúilere yapılması mümkün görünmektedir107. Kanaatimizce suçtan zarar gören ile ma÷dur farklı kiúiler ise ve ma÷dur ölmüúse uzlaúma teklifi suçtan zarar gören kiúi/kiúilere yöneltilmelidir.

ùikâyete tabi bir suç nedeniyle baúlatılan soruúturma aúamasında ma÷dur veya suçtan zarar görene uzlaúma teklifinde bulunulmuú ise ortada sorun bulunmamaktadır. Ancak ma÷dur ile suçtan zarar gören sıfatının tek bir kiúide birleúti÷i durumlarda kiúi davaya katılmadan ölmüú ise davaya mirasçıları katılamayaca÷ından uzlaúma teklifinin mirasçılara yöneltilmesi mümkün de÷ildir. Ma÷dur veya suçtan zarar gören davaya katılmıú ve daha sonra vefat etmiúse, mirasçıları CMK’nın 243. maddesine göre, katılanın haklarını takip etmek üzere davaya katılabilirler. Nitekim katılanın ölmesinden önce taraflara uzlaúma teklifinde bulunulmamıú ise davaya katılan mirasçılara uzlaúma teklifinde bulunulmalıdır. Re’sen kovuúturulan suçlar bakımından da ma÷dur veya suçtan zarar gören kiúi davaya müdahil olmadan ölmüú ise mirasçıları davaya müdahil olamayaca÷ından uzlaúma teklifinde bulunulabilmesi mümkün de÷ildir108.

106Gökcan/Kaymaz, s.134. 107Gökcan/Kaymaz, s.135. 108

Ölen ma÷dur küçük ise, CMK’nın 253/4. maddesi uyarınca, ma÷durun veya suçtan zarar görenin reúit olmaması halinde uzlaúma teklifi yasal temsilciye yöneltilece÷inden, ma÷dur küçü÷ün úikâyet hakkını kullanıp ölmesi halinde uzlaúma teklifinin muhatabını belirlemek bakımından sorun bulunmamaktadır. Nitekim her halükarda kanunun açık hükmü gere÷i uzlaúma teklifi küçü÷ün yasal temsilcisine yöneltilecektir.

2. De÷erlendirme

Uzlaúma hakkı, ma÷dur veya suçtan zarar görene aittir. ùüphelinin, ma÷durun veya suçtan zarar görenin reúit olmaması halinde uzlaúma teklifinin kanuni temsilcisine yapılaca÷ı belirtilmiútir. Ancak failin, ma÷durun kanuni temsilcisi olması halinde ne olaca÷ına dair Kanun’da açıklık bulunmamaktadır. Böyle bir durumda, failin uzlaúma hak ve yetkisine sahip olmayaca÷ı açıktır. Çocuk Koruma Kanununun 7. maddesi uyarınca, korunmaya muhtaç veya suça sürüklenen çocuklar hakkında koruyucu ve destekleyici tedbir alınması gereken hallerde, hâkim, koruyucu ve destekleyici tedbir kararları yanında, TMK hükümlerine göre velayet, vesayet, kayyım, nafaka ve kiúisel iliúki kurulması hususlarında da karar vermeye yetkilidir (m.7/7). Dolayısı ile failin, ma÷durun kanuni temsilci olması halinde mahkeme eliyle, küçük ma÷durun velayet hakkı bakımından karar alınması yerinde olacaktır.

Benzer Belgeler