• Sonuç bulunamadı

Uygulama Araçları

Belgede Sosyal Hizmetler Alanında (sayfa 21-25)

2. Sosyal Hizmetler Alanında İşbirliği – Kavramlar

2.4. Uygulama Araçları

Bir sosyal yardım ihtiyacının belirlenmesi, söz konusu yardımın verileceği teşkilat bağlamını oluşturmanın hareket noktasını teşkil etmektedir. Hizmetler, halk ve kamu mercilerinin ilgili hiz-metlerin gerekliliğini fark etmesi halinde sağlanmaktadır. Belirli bir konuya veya sosyal soruna ad-dedilen önemle ilgili öncelikler, açık veya üstü örtülü tercihlere dayanmaktadır.

Bu çerçeveden bakıldığında sosyal hizmetlerin problematiği sosyal içerme kavramıyla bağ-lantılıdır. Çünkü toplumların kendi vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için öncelikle ihti-yacı olan kişilerin ve onların ihtiyaçlarının bilincinde olmaları gerekmektedir. Dolayısıyla yoksulluk ve sosyal dışlanmanın en yüksek olduğu ülkelerin, aynı zamanda sosyal hizmetler alanında da en geride olan ülkeler olması şaşırtıcı değildir.

Şekil 1. Sosyal İçermeyi Yaygınlaştırma Aşamaları

Tamamen Kullanılabilecek

Kaynaklar Haklar

Mülahaza

Görünürlük Sosyal Etkileşim

Kaynak: Goran Therborn tarafından hazırlanarak aşağıdaki belgede yer verilen sosyal içerme basamaklarına dayalı olarak tasarlanmıştır;

UN (2008) Creating an Inclusive Society: Practical Strategies to Promote Social Integration. Division for Social Policy and Development United Nations Department of Economic and Social Affairs.

Final Raporu Faaliyet 1.2 Sosyal hizmetlerin geliştirilmesinde de sosyal içermenin teşvik edilmesinde kullanılan aynı analitik mantık geçerlidir. Goran Therborn bu mantığı, sorunun görünürlüğünü sağlama ile başla-yan ve bu sorunla karşılaşan bireyleri dikkate alma, bu bireylerle sosyal etkileşim kurma, haklarını kabul etme ve bu haklara saygı gösterme şeklinde devam ederek söz konusu bireylerin sosyal hayata katılımı için tam kaynak sağlama aşaması ile sonlanan çok adımlı bir süreçte özetlemiştir.

Hizmet sunma, sosyal içermeye yönelik kaynak sağlama yollarından bir tanesidir. Kaynak-ların tahsis edilmesi ise bir kamu politikası kararıdır ve her ülke karşılanacak ihtiyaçlar belirlerken farklı yöntemler kullanmaktadır.

Geçmişte ve hala birçok ülkede bu unsur kamu programlamasının konusudur. Ancak geçti-ğimiz on yıllar içerisinde ihtiyaçların belirlenmesi ve sosyal hizmet sunumunun düzenlemesi ala-nında piyasa mekanizmalarının tanınmasına yönelik bir eğilim ortaya çıkmıştır. Bernard Enjolras bu eğilimi “kamu programlama düzenlemesi” ve “yarı piyasalar” arasındaki tercih kapsamında özetle-mektedir:

“Kamu programlama düzenlemesi, karşılanacak ihtiyaçları tanımlayan ve değerlendiren, üreticilere gerekli unsurları kazandıran ve kalite ile süreç standartları getiren bütçe, planlama, ser-tifikalandırma ve kontrol prosedürlerine dayalıdır. Bu düzenleme türü üreticilerin maliyetlerini son-radan iade aldıkları ve dolayısıyla verimliliklerini artıracak bir teşvikin bulunmadığı geri ödemeli maliyet sözleşmelerini (kar ilaveli maliyet sözleşmesi) içerir. Buna alternatif olarak kamu merci-lerinin faydalanıcılar adına alıcı rolü oynadığı ve kar amacı güden ya da gütmeyen kuruluşların sözleşme için rekabet ettiği yarı piyasalar vardır. Bu düzenleme türü ise güçlü teşvik programları olan teşvik sözleşmelerini (sabit fiyatlı sözleşmeler) içerir. Bu tür piyasa temelli bir düzenleyici çer-çevede kamu mercileri piyasadaki aksaklıkları düzeltmek için farklı mekanizmalar kullanır.”10

Ancak kamu programlaması ile yarı piyasa mekanizmaları arasındaki fark yalnızca ihtiyaçla-rın belirlenmesi sürecinde değil aynı zamanda maliyet dağılımı sürecinde de ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca Enjolras’ın yalnızca kamu-özel arasındaki işbirliği durumundan bahsettiği de göz önünde tutulmalıdır. Uygulamada ise genellikle sadece sosyal hizmetler piyasasının olduğu bir başka du-rum söz konusudur. Bu dudu-rum içerisinde, kamunun gelişmiş veya etkili kamu hizmeti düzenlemesi bulunmamaktadır. Dolayısıyla Enjolras’ın yukarıdaki önermesinin aşağıda gösterildiği şekilde yeni-den düzenlenmesi tavsiye edilmektedir.

10 Enjolras, B. (2009) “Between market and civic governance regimes: Civicness in the governance of social services in Europe”, in Voluntas, 20(3), s. 284.

Final Raporu Faaliyet 1.2

Şekil 2. İhtiyaçların Belirlenmesinde ve Sosyal Hizmet Sunumunun Düzenlenmesinde Kamu Program-laması ve Piyasa Mekanizmaları

Kamu programlarının destek sağlayan ve kalite ve işlem standartları (tamamen ya da kısmen ) devlet tarafından geri

Kaynak: Özgün derleme; Enjolras’tan uyarlama, B. (2009) “Between market and civic governance regimes:

Civicness in the governance of social services in Europe”, in Voluntas, 20(3), s. 284.

Kamu programlama düzenlemesi, kamu mercilerinin tüm kontrolü elinde tutarak, hizmetleri doğrudan kendisinin sunması ya da hizmetlerin uygulanması için ortaklıklar kurması anlamına gel-mektedir. Söz konusu ortaklıklar kapsamında ortakların harcamaları kısmen ya da tamamen devlet tarafından geri ödenmektedir.

Yarı piyasa yaklaşımında ise devletin rolü, hizmet faydalanıcılarının hizmet sunucularından en iyi fiyata en iyi hizmeti satın alabilmesi için faydalanıcıları temsil etme işlevine dönüşür.

Öte yandan tam rekabet piyasası yaklaşımı, devletin hizmetin düzenlemesi, üretimi ve tüke-timi süreçlerinde yer almadığı, hizmetlerin arz-talep kanunu tarafından sürdürüldüğü yaklaşımdır.

İhtiyaçların nasıl belirlendiğine, hizmetlerin nasıl sunulduğuna göre devletin üstlendiği ve paydaşların devlette yüklediği farklı rollere dayalı olarak farklı uygulama araçları ortaya çıkmakta-dır.

Bu noktada kamunun hiç rol oynamadığı piyasa düzenlemesi yerine, farklı sosyal hizmet araçlarının kamu müdahalesi ile uygulanmasına odaklanmak daha faydalı olacaktır.

Final Raporu Faaliyet 1.2 Tablo 4. Uygulama Araçlarının Tipolojisi

Katılım Türü Politika Uygulama Aracı

Hizmet Sunucuları Arasında

İşbirliği Düzenleme Mantığı Rekabetçi Değil Rekabetçi Zorunlu Teşvik

Kamunun

Kaynak: Özgün derleme; Enjolras’ın tipolojisinden uyarlama, B. (2009) “Between market and civic governance regimes:

Civicness in the governance of social services in Europe”, in Voluntas, 20(3), sa. 279-280.

Politika uygulaması bakış açısıyla bakıldığında ilk stratejik seçenek, kamu mercilerinin süreç-te ne şekilde yer alacağıyla ilgilidir. Doğrudan yer alacaklarsa bunun iki yolu vardır; hizmet sunucu olarak, düzenleyici olarak. Kamu mercileri doğrudan müdahil olmanın yanında sübvansiyon sağla-yan veya hizmetlerin bedelini ödeyen merci olarak dolaylı katılım da sağlayabilmektedir.

İlk seçenekle bağlantılı olarak, hizmet sunucuları arasında rekabetin teşvik edildiği ya da tam tersi sunucular arasında rekabetçi olmayan bir ilişkinin olduğu bir seçenek de bulunmaktadır. Eğer sistem doğrudan hükümet veya kamu sigortasına dayalı ise hizmetler rekabetçi olmayan ortamda sunuluyor demektir. Hizmet uygulamasının STK’lar gibi üçüncü taraflara devredildiği durumlarda da aynısı geçerlidir.

Rekabet ruhsat, kalite standardı ve sabit fiyat düzenlemeleri gibi bütün sunuculara uygula-nabilen kurallar ile de sınırlandırılabilmektedir.

Final Raporu Faaliyet 1.2

Üçüncü stratejik seçenek ise sosyal hizmet sunumu yöntemini düzenleyen araçlarla alakalı-dır. Bu kapsamda düzenleme kanun hükmünde kararnameler, idari talimatlar vs. gibi araçlarla zo-runlu olarak uygulanan genel kurallarla yapılabileceği gibi, masrafların iadesi, bedelin ödenmesi ve vergi teşvikini kapsayan özel durumlara göre değişen teşvikler aracılığıyla da gerçekleştirilebilir.

Belgede Sosyal Hizmetler Alanında (sayfa 21-25)