• Sonuç bulunamadı

Hizmet Organizasyonunda İşbirliği Şekilleri

Belgede Sosyal Hizmetler Alanında (sayfa 110-114)

Kutu 2: 328/2000 Sayılı Kanun ve İtalya Sosyal Yardım Reformu

9. Türkiye’deki Sosyal Hizmetlerde İşbirliği Modeli İçin Öneriler

9.3 Hizmet Organizasyonunda İşbirliği Şekilleri

Finansman konusundaki farklılıklar İşbirliği yapısındaki farklılıklara neden olmaktadır. Devlet ile hizmet sağlayıcılar arasındaki işbirliği sunulan modellerin her birinde farklılık göstermektedir:

• Türk sosyal yardım modeli: Devlet düzenleyici ve sağlayıcıdır. Bazı özel bakım merkezleri ile bazı belediye sosyal ve kültürel hizmet sunan merkezleri mevcuttur. Devlet kamu hiz-metlerini sağlar ve aynı zamanda özel hizmetlerin fiyatını düzenler.

• Ortak finansman modeli üçüncü taraf anlaşmalarla çalışmaktadır. Bu raporda ele alınan 3 ülke örneğinin hepsinde de hakim işbirliği modeli kar amacı gütmeyen kuruluşlarla ya-pılan anlaşmalardır. Devlet bazı kurumların sosyal hizmetleri sunmasını tanır ve bunları destekler.

• Sigorta tabanlı model sosyal güvenliğe dayanır. Sosyal hizmetler ile bakım hizmetleri bir sigorta sistemiyle finanse edilir. Şahıslar kamudan veya özelden sigortalanmayı tercih edebilirler. Devlet, sosyal hizmetlerin planlanması, değerlendirilmesi, uygulanması aşa-malarının her birinde kar amacı gütmeyen hizmet sağlayıcılarla işbirliği kurar.

Tüm diğerlerinin farklılık göstereceği, kurulacak işbirliği modelindeki büyük seçim, ülkenin sosyal hizmetleri geleneksel kamu yönetimi modeliyle mi yürüteceği, yoksa hizmet ulaştırmaya herhangi bir türden üçüncü tarafın katılımını mı sağlayacağı seçimidir.

Geleneksel kamu yönetimi seçeneği paydaşlarla kurulan işbirliğini, karar almada veya hiz-met ulaştırmada danışman rolü gibi katılımcı mekanizmaların geliştirilmesiyle sınırlandırmaktadır.

Bu seçenekte diğer aktörlerle kurulacak işbirliği zayıf olacak ve işbirliği sınırları Bakanlık içindeki hizmetlerin dahili, idari olarak dağıtılmasıyla sınırlı kalacaktır.

Bu seçim üçüncü tarafın katılımı yönünde evrim geçirirse, yeni farklı aktörlerle işbirliği için yeni kapılar açılacaktır. Söz konusu seçim büyük değişiklikler gerektirecek ve dikkatli bir değişim yönetimi-ne ihtiyaç olacaktır. Sosyal hizmetlerin sağlanacağı bir bölgede pilot program başlatmak ve sonuçları değerlendirip, pilot programdan alınan derslerle hukuki çerçeveyi tanımlamak iyi bir seçenektir.

Final Raporu Faaliyet 1.2

Üçüncü taraf katılımı mekanizmalarının oluşturulmasına yönelik seçeneğin radikal olması gerekmediğinin ve seçim yapılsa dahi, hizmet sağlamanın anlaşmaya tabi olabileceği alanların dikkatli tanımlanması gerektiğinin, diğer bir deyişle STK’lar, özel sektör ve belediyelerin sosyal hizmetleri sağlayamayabileceği kırsal alanlarda hizmet sağlamanın garanti edilmesinin önemi vur-gulanmalıdır.

Ayrıca, tarafların her birinin sözleşmeye dayalı ilişki üzerine harekete geçeceği, devlete bağlı uzmanlaşmış ajansların yanı sıra, kar amacı gütmeyen veya kar amaçlı kuruluşlar veya belediye-lerle üçüncü taraf sözleşmeleri yapılabilir. Bakımın kurumsal çerçevesinin yeni tasarımı, belirli söz-leşme düzenekleriyle Bakanlıkla işbirliğine giden, sosyal bakım konusunda uzmanlaşmış bir veya birkaç ajansın oluşturulması yönündeki evrimi teşvik edebilir.

Aşağıda yer alan tabloda olası seçeneklerin her birinin Türkiye’ye uygunluğuna dair gözlem-ler tarafımızdan sunulmaktadır.

Tablo 26. İşbirliği Modeli Tipleri Geleneksel

Kamu Yönetimi

Üçüncü Taraf

Katılımı Her Alternatifin Türkiye’ye Uygunluğuna Dair Gözlemler

Geleneksel kamu yönetimi, devletin düzenleyici ve sağlayıcı olmayı amaçladığı tek paydaşlı sistem için uygun modeldir ve halihazırda durum bu şekildedir.

Devlet tarafından düzenlenen bir çerçeveye yeni kurumların dahil olmasının başlıca avantajı, hizmetler ağının daha hızlı şekilde geliştirilmesine olanak tanıyacaktır.

Ayrıca bu, belediyelerle karma sözleşmeler yapılarak ve tarafsızlıklarını garanti etmek için hizmetleri sunan kar amacı gütmeyen

kuruluşlara yönelik bir statünün düzenlenmesiyle gerçekleştirilebilir.

Final Raporu Faaliyet 1.2

Her Alternatifin Türkiye’ye Uygunluğuna Dair Gözlemler

Devletin kendi sorumluluklarını düzenlemesi temel senaryodur. Bu sistemin inovasyonu teşvik etmediği bilinmektedir.

Sözleşme yapan kuruluşların büyük avantajı, profesyonel bilginin, yöntemlerin ve farklı

mesleklere sahip kurumların yayılması olacaktır, bu da müdahale modellerinin çoğullaşması anlamına gelir.

Üçüncü taraflarla bir anlaşmalar veya sözleşmeler sistemi oluşturmanın en büyük dezavantajı, bu taraflara görevlerinin sözleşme yoluyla verilmesine yönelik sistemin tasarlanmasında ağır bir hazırlık gerekecek olmasıdır, bu da hukuki taban, sözleşme gereksinimleri ve tarafsızlıklarını garanti etmeye yönelik kurallar ile bakım alan vatandaşlara eşit muamele yapılmasını garanti etmeye yönelik yönetim kuralları demektir.

Seçim geleneksel kamu yönetimi modelinin

sürdürülmesi yönünde ilerlerse, hesap verilebilirliği arttırmak için danışman ortaklıklar, diğer bir deyişle bakım merkezleri düzeyiyle toplumun katılımını teşvik etmek avantajlı olacaktır.

Üçüncü taraf seçeneği hizmet ulaştırmada (işletme ortaklığı) ve hizmetlerde inovasyonda (işbirliğine dönük ortaklık) ortaklıkların geliştirilmesine olanak tanımaktadır.

9.4 Uygulama Araçları

İşbirliği şekli olarak hangi seçim yapılırsa yapılsın, sosyal hizmetlerin planlanması ve ulaş-tırılmasında devlet kilit konumda olmayı sürdürecektir. Temel duruma ve atölye çalışması tartış-malarına göre, sosyal hizmetlere ilişkin ihtiyaçlar ve önceliklerin tanımlanmasında kamu programı yaklaşımında bir uzlaşma vardır. Bu bölümde ele alınması önerilen model, yönetmelikler ve pro-sedürlerin bütçelendirilmesi, planlanması, tanımlanması ve yürürlüğe konulması ile kalite ve süreç standartlarının şart koşulması konusunda devletin merkezi rolünü vurgular. Ancak bu, hizmetin ulaştırılmasında işbirliğini tartışmaya açar.

Türkiye’nin şimdiye dek ayrıcalık tanıdığı politika uygulama araçları hükümetin doğrudan kamu hizmetlerine katılımı, özel hizmetlerin fiyatlarının ve tesislerin lisanslamasının kontrolüdür.

Final Raporu Faaliyet 1.2

Aşağıda gösterilen tabloda, işbirliği şekillerine ilişkin yapılacak seçimlerle paralel olarak Tür-kiye’nin diğer uygulama araçlarının benimsenmesi konusundaki yeterliliği konusundaki gözlemler verilmektedir.

Tablo 27. Politika Uygulama Araçları - Türkiye’nin Yeterliliğiyle İlgili Gözlemler

Katılım Tipi

Politika Uygulama Aracı

Her Aracın Türkiye’ye Uygunluğuna Dair Gözlemler

Doğrudan Kamu Katılımı

Doğrudan hükümet

Var olan mecburi mevzuat ve yönetmeliklerle işletilen kamu merkezlerinin halihazırdaki durumu

Kamu sigortası Mevcut değil. Sosyal yardım sisteminden evrensel bir sistemine geçişte bakım sigortasının oluşturulması sistemin finanse edilmesi olasılıklarından biridir (yukarıdaki tabloda yer alan açıklamalara bakın) Giriş, fiyat

Halihazırda tesislerin lisanslanması için bir dizi standart mevcuttur.

Kalite standartlarının uluslararası normlara göre veya ulusal normlar tanımlanarak benimsenmesi, operatörlerin uygulamadaki farklılıklarını ortadan kaldıracak ve hizmetlerin kalitesini arttıracaktır.

Fiyat

düzenlemesi

Halihazırda sosyal yardım desteğinde olmayan bakım alanlara uygulanabilecek ücretleri tanımak amacıyla mevcuttur.

Yarı piyasa düzenlemesi

Mevcut değildir. Halihazırdaki idare sistemine bir alternatif olabilir ancak büyük değişimler gerektirecektir (sözleşmeli kar amaçlı şirketlere bakın)

Mevcut değildir. Finansman sistemlerinden bağımsız olarak çalışılan Avrupa vakalarındaki hakim şekildir. Türkiye’ye uygunluğu tarafsız hizmet sağlayıcılar olabilecek STK’lar ağının oluşturulması konusundaki fizibilite değerlendirmesine bağlıdır.

Makbuz sistemi Mevcut değildir. Bu, özel sektörle yapılan sözleşmeleri temel alan bir işbirliği seçimi söz konusu olduğunda veya sunum yerine hizmet talebi finanse edildiğinde bir olasılıktır.

Kar amaçlı şirketlerle sözleşme yapılması

Bu, yarı piyasa yaklaşımının başlıca aracıdır. Devletin düzenleyici ve hizmetlerin satın alıcısı olarak müdahalede bulunduğu bir sosyal hizmetler piyasası oluşturur. Mevcut geleneksel kamu yönetimi modelinden tamamen uzaklaşmak anlamına gelecektir.

Teşvik sistemi Sosyal bakımın satın alınmasından doğan maliyetlerde vergi indirimi şeklinde mali sistemde geliştirilebilir. Bakımın finanse edilmesine yönelik farklı mekanizmalarla uyumludur.

1 Resmi adı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü şeklindedir.

2 Resmi adı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü şeklindedir.

EuropeAid/136124/IH/SER/TR

Sosyal Hizmetler Alanında Türk İşbirliği Modeli

Final Raporu

Faaliyet 1.2

Türkiye Cumhuriyeti

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı

Belgede Sosyal Hizmetler Alanında (sayfa 110-114)