• Sonuç bulunamadı

USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

siniz. Ben bu çerçevede konuşmamı sürdürüyorum Sayın Başkanım

VI.- USUL HAKKINDA GÖRÜŞMELER

/.- Maddeler üzerinde verilen önergelerin gerekçelerinin okutulup okutulmayacağı hakkında HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli arkadaşlarım, bütçe görüşmelerinde, bütçenin görüşülmesiyle ilgili -Anayasa kitapçık­

ları varsa- 162 nci maddenin ilgili bölümünü okudu. Ben yineliyorum ve ondan sonra sizlerle bir konuyu paylaşacağım. Her ne kadar burada, usul tartışması sonunda, çoğunluğunuz vasıtasıyla, bel­

li bir talep doğrultusunda oy kullanırsanız da bir usul hatası olmuş olduğunu ifade edeceğim size.

Değerli arkadaşlarım, bakın, Sayın Başkan da vurguladı. "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda, kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini, her bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapıl­

maksızın okurun ve oylanır." Doğru; yani, değişiklik önergeleri üzerinde ayrıca görüşme yapılmak­

sızın okunur ve oylanır.

Şimdi, değerli arkadaşlarım, İçtüzük 87'ye de geçeceğim. İçtüzük 87'nin ikinci bölümünde

"değişiklik önergeleri gerekçeli olarak verilir." Siz hiç gerekçesiz önerge gördünüz mü değeli ar­

kadaşlar?! Ben bir önerge versem ve gerekçe olmasa içinde -soruyorum Sayın Başkana- acaba, Baş­

kanlık Divanı bu önergeyi teşekkül etmiş bir önerge olarak kabul edecek mi; bu eksik diyecek, geri verecek.

Önerge nedir değerli arkadaşlarım; önerge, eğer Türkiye Büyük Millet Meclisinde Genel Kurulda önergeden bahsediyorsak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına hitabıyla, üstüyle başlayan, ne değişiklik teklifi içerdiğini özetleyen, altında 5 imza bulunan veya daha önceden tek imzayla verilen ve ondan sonrasında o değişikliği anlatan ve altında da gerekçesini yazan bir bütün­

dür; yani, önerge, hitap başlığıyla başlar, gerekçenin son noktasıyla da biter. Önerge tam teşekkül etmiş olur.

Değerli arkadaşlarım, bakın, 87'de "değişiklik önergeleri gerekçeli olarak verilir. Değişiklik önergeleri ve gerekçeleri beşyüz kelimeden fazla ise şu" diye devam ediyor. Şimdi, "önerge sahibine -bütçe görüşmeleri dışındaki önergelerden bahsediyorum- gerekçesinin okunmasını is­

tediği önerge hakkında söz verilmez." Bu, her gün tanık olduğumuz, bütçe dışındaki kanun tasarı ve tekliflerinde uygulaması olan bir konu. Burada hiçbir itiraz yok.

Buna benzer bir tartışma, değerli arkadaşlarım, -önerge nedir, önerge nasıl teşekkül eder- anım­

sayacaksınız, gizli oturum yaptığımız üç toplantı var; bunlardan, 6 Şubat 2003 tarihinde, çeşitli üs ve limanların yabancı kuvvetlere açılmasına ilişkin hükümet tezkeresinin görüşülmesi öncesinde bir tartışma yaşanmıştı. Ben anımsatıyorum size. Ben tarihini çok iyi hatırladım; eksik olmasınlar, Divandaki arkadaşlarımız o tutanakları getirdiler ve burada da bu tartışma var. İçtüzük madde 70'e göre gizli oturum önergesi veriliyor iktidar partisi tarafından; fakat, önergenin tam teşekkül edip et­

mediği imzalar okunmadığı için -gerekçesini bırakın- bir tartışma açılıyor ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Bülent Arınç -oturumu yöneten- bu usul tartışmasını açıyor ve sonunda...

Bu tartışma burada, bakın: Sayın Önder Sav'ın, burada, usul tartışmasında söylediği bir olay var:

"Ama önerge bir bütündür Sayın Başkan. Kapalı oturuma geçmeden önce, önergeyi, o önergenin al­

tındaki imzaları okumanız gerekir. Usul bunu âmirdir" diyor. Ondan sonra tartışmalar devam ediyor ve "Önerge teşekkül etmedi ki" sözleri var.

Şimdi, kısaca özetliyorum: -10 dakikanın dolması şart değil- Önerge bir bütündür değerli ar­

kadaşlarım. Önerge bir bütündür. Önergenin, iki satır da olsa, bir paragraf da olsa gerekçesinin okunması gerekir. Biz üzerinde tartışma açalım açmayalım, konuşalım konuşmayalım diye bir konuyu tartışmıyoruz burada; zaten, Anayasanın 162 nci maddesi bunu engelliyor, orada bir tartış­

ma yok; ama, önergenin tanımı, başından sonuna kadar olan bir bütündür ve şimdi, Sayın Başkan, önergeyi okuyor, giriş kısmını okuyor, imzaları okuyor; fakat, gerekçesini okumuyor; yani, önerge tam teşekkül etmeden görüşmüş oluyoruz; bu, usule aykırıdır değerli arkadaşlar. Bu, usule aykırıdır;

ben, bunu tutanaklara geçirmek istiyorum ve Başkanlık Divanında görevli olan bürokratlar arasın­

da da bu konuda görüş ayrılıkları var. Ben bunu Danışma Kurulunda da tartışmıştım.

Sayın Salih Kapusuz, değerli meslektaşım, değerli arkadaşım, zaman zaman siyasî rekabet halinde bulunuyoruz; ama, bunu, bir nezahet halinde sürdürüyoruz; bu tartışmaları da zaman zaman yapıyoruz. Benim bir eleştirim var kendisine. Biraz sonra belki usul tartışmasının kendisine ayrılan bölümünde o da söz alacaktır. Konjonktür neyi gerektiriyorsa, o günün kısa kân gibi yaklaşarak, o uygulamayı, kendisinin o anda beklediği avantaj ne ise, ona göre yorumlamaya çalışıyor. Hukuk, anlık yorumlarla, o andaki avantajlara göre yorumlanırsa, yarın bugün terse döner, bumerang gibi bizi vurur.

Değerli arkadaşlarım, ne olur, "görüşmeler uzadı, bıktık artık yahu, bitsin de gidelim" noktasın­

dan bakmayın olaya. Önemli bir konudur.

MEHMET EMÎN TUTAN (Bursa) - Biz buradayız.

ÜNAL KAÇIR (İstanbul) - Sabaha kadar buradayız.

BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri...

HALUK KOÇ (Devamla) - Lütfen, önergenin, önerge tarifinin, önerge oluşumunun, teşek­

külünün bir bütün olduğunu lütfen onaylayın. Gerekçesiz önerge olmaz ve karşı tezimi de şöyle

söylüyonım: Eğer gerekçe okunmayacaksa, ben gerekçesiz bir önerge versem, acaba, Başkanlık Divanı ve Sayın Başkan bu önergeyi, geçerli bir önerge olarak kabul edecek mi, işleme sokacak mı?!

Değerli arkadaşlarım, hata yapmayalım... Hata yapmayalım...

Saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Koç, tutumum aleyhinde söz istediniz ve konuştunuz; teşekkür ediyorum.

Başka söz talebi?..

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Sayın Başkan, yerimden bir şey ifade edebilir miyim.

BAŞKAN - Buyurun Sayın Kapusuz

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Tutumunuzun...

BAŞKAN - Kürsüye gelir misiniz Sayın Kapusuz.

Sayın Kapusuz, tutumumun lehinde mi istiyorsunuz?

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Evet efendim.

BAŞKAN - Buyurun.

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; Haluk Bey, bana, aslında, kürsüye çıkmam için pas attı; ama, ben çıkmayı düşünmüyordum. Siz davet edince geldim.

Şimdi, gecenin bu saatinde, gerçekten, böyle bir tartışma ne kadar verimli olur bilmiyorum;

ama, bu Başkanlık, bugün müteaddit defa aynı uygulamayla bu saate kadar geldi ve o süre içerisin­

de Sayın Koç ve arkadaşlarımız, bu konuyla ilgili olarak...

ÜNAL KAÇIR (İstanbul) - Jeton yeni düştü!

HALUK KOÇ (Samsun) - Jeton yeni değil efendim... Ben sadece nöbetçi sorumluluğumu al­

dığım saatten itibaren söylüyorum.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Ayıp, ama ayıp!.. Jeton yeni düştü ne demek!..

BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri...

Sayın Kapusuz, Genel Kurula hitap eder misiniz.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Ben Genel Kurula konuşacağım da, arkadaşlar bir sussaydı...

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - "Jeton yeni düştü" diyor, ayıp değil mi bu?! Say­

gısızlık. .. Yakışıyor mu!..

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Şimdi, değerli arkadaşlar...

ERDOĞAN KAPLAN (Tekirdağ) - Kürsüyü bırak da halkın durumunu anlat. Halkın durumunu anlat oradan.

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şimdi...

ERDOĞAN KAPLAN (Tekirdağ) - Kürsüyü kimse dinlemiyor; halk kendi durumunu görmek istiyor.

BAŞKAN - Sayın Kaplan, lütfen...

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekillerimiz; sizin tutumunuz doğrudur; ben, bunu, başından beri savunuyorum. İlk defa burada değil, daha önceki tartışmalarda da oldu. Hukukta birtakım genel hükümler ve özel hükümler vardır. Eğer özel hüküm varsa, bu, genel hükmün önündedir.

YILMAZ KAYA (İzmir) - Hangisi özel hüküm?!

SALİH KAPUSUZ (Devamla) - 2 . - Eğer Anayasada bir hüküm varsa, bu da İçtüzükten önde gelir. Dolayısıyla, biraz önce kendilerinin okumuş olduğu Anayasa hükmü çok açık. Biraz önce, Başkan da bu konuyla ilgili olarak tutumunu açıkladı. Hangi gerekçeyle; bir defa, genel bir önerge verilirse, o önergedeki yapılan işlemler, 87 nci maddedeki hükme göre uygulanıyor. Zaten bunda bir ihtilaf söz konusu değil; ama, bir bütçe görüşmesi yapılıyor. Dikkat edecek olursanız, Anayasanın 162 nci maddesinde "bütçe görüşülmesi" deniliyor; yani, bütçe görüşmelerini özel bir statüde tak­

dim ediyor, tespit ediyor, kurala bağlıyor. Biz, Anayasanın 162 nci maddesine göre, burada ol­

mayanları 87 nci maddedekini uygulanz; ama, buradakini ise, Başkanlığın uygulamasında olduğu gibi, ona uyarız. Dolayısıyla, bu konunun tartışma konusu olduğunu zannetmiyorum.

Biraz önceki söylediğiniz genel bir uygulamadır; yani, siz, bir gizli oylama önergesi ile büt­

çe önergelerini aynı kefeye koyarsanız, eksiklik ve yanlışlık burada olur kanaatimi taşıyorum.

Dolayısıyla, Başkanlığın tutumu doğrudur diyor, saygılar sunuyorum. (AK Parti sıralarından al­

kışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kapusuz.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, kısa bir açıklama yapmama müsaade eder misiniz.

BAŞKAN - Sayın Koç, benim tutumumda herhangi bir değişiklik olmadı.

HALUK KOÇ (Samsun) - Hayır, kısa bir açıklama yapmama müsaade eder misiniz.

BAŞKAN - Ben, aynı kanaatimi devam ettiriyorum.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan... Bir ufak açıklama yapayım arkadaşlar, müsaade edin.

BAŞKAN - Sayın Koç, hangi konuda açıklama yapacaksınız?

HALUK KOÇ (Samsun) - Efendim, bu konuda; ben, Anayasayla ilgili, yani...

BAŞKAN - Sayın Koç, lütfen... Zaten görüşlerinizi belirttiniz burada, çıktınız, 10 dakika süreyle...

HALUK KOÇ (Samsun) - O zaman, ikinci arkadaşımız konuşsun efendim.

BAŞKAN - ...yani, aleyhte olan görüşlerinizi belirttiniz.

YILMAZ KAYA (İzmir) - Sayın Başkan, söz istiyorum. İki kişinin konuşma hakkı var İçtüzüğe göre.

BAŞKAN - Buyurun.

Aleyhinde mi istiyorsunuz.

YILMAZ KAYA (İzmir) - Evet, aleyhte.

BAŞKAN - Sayın Kaya, lehte mi konuşacaksınız; buyurun...

YILMAZ KAYA (İzmir) - Kısa bir açıklama yapacağım. (CHP sıralarından "aleyhte, aleyhte"

sesleri)

BAŞKAN - Lütfen, sayın milletvekilleri, bir konu tartışılıyor, niye müdahale ediyorsunuz?!

Buyurun Sayın Kaya.

YILMAZ KAYA (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sayın Kapusuz'un bahsettiği Anayasanın 162 nci maddesi aynen şunu söylüyor, kendisi de okudu, tekrar hatırlamakta fayda görüyorum: Genel Kurulda, kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini, her bütçenin tümü üzerin­

deki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır.

Burada, sizin gözden kaçırdığınız veya özellikle kaçırmak istediğiniz husus şu: "Üzerinde görüşme yapılmaksızın..." Yani, görüşme yapılmaksızın... Bir daha söyleyebilir miyim?

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Bir daha söyle...

YILMAZ KAYA (Devamla) - "Görüşme yapılmaksızın..."

Geçiyoruz İçtüzük 87'ye; şimdi, buradaki "değişiklik önergeleri gerekçeli olarak verilir" hük­

mü. Bakın, değişiklik önergelerinin bazı şartlan ihtiva etmesi lazım, bazı şartlan da ihtiva etmemesi lazım. Değişiklik önergelerinin bir kere gerekçesi olması lazım, imzalarının olması lazım, şartlı olarak verilmemesi lazım. Şimdi, bu şartlardan bir tanesi, yani ihtiva etmesi gereken şartlardan bir tanesi olmazsa veya ihtiva etmemesi gereken şartlardan bir tanesi olursa, bu gerekçe, bu değişiklik önergesi, değişiklik önergesi değildir ve Başkanlık tarafından dikkate alınmaz. Yani, şu şekilde önerge verilemez: İlgili kanunun falanca maddesinin değiştirilmesini Genel Kuruldaki filan filan ar­

kadaşlar da desteklerse teklif ediyorum gibi veya imzası olmazsa bu önerge geçerli değildir.

Anayasadaki bu 162 nci madde özel bir maddedir, doğru; ama, üzerinde görüşme yapılmaması demek, gerekçesinin de okunmaması demek değildir, o anlama gelmez. Biraz önce verdiğim öner­

ge şartlanmn olması veya olmaması gerektiği şeklindeki açıklamam, değişiklik önergelerinin gerek­

çeli olması gerektiğini, bu tezimizi desteklemek amacıylaydı. Yani, gerekçesi olmayan bir önerge, zaten önerge değildir. Gerekçesi...

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Tamam, anladık, tamam.

YILMAZ KAYA (Devamla) - Sen pek anlamış gibi görünmüyorsun bir kere.

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Anladım, tamam.

YILMAZ KAYA (Devamla) - Ciddî söylüyorum anlamış gibi görünmüyorsun. Bir daha baştan alayım istersen. Sabaha kadar konuşalım.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen..

Sayın Kaya, Genel Kurula hitap eder misin; lütfen, Sayın Kaya.

YILMAZ KAYA (Devamla) - Genel Kurula hitap ediyorum.

Gerekçesi olmayan bir önerge, önerge sayılmadığı için, gerekçenin de o nedenle okunması gerekiyor. Anladınız mı? (AK Parti sıralanndan "Anladık" sesleri)

Peki, teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Kaya.

Sayın Koç, benim tutumumda herhangi bir değişiklik olmadı, aynı düşüncelerimi muhafaza ediyorum.

HALUK KOÇ (Samsun) - Sadık Yakut, seni de kaybettik ya!

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Koç.

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

/.- 2006 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1119) (S. Sayısı: 1028) (Devam)

2.- 2004 Malî Yılı Genel Bütçeye Dahil Dairelerin Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2004 Malî Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1084, 3/907) (S. Sayısı: 1029) (Devam)

3.- 2004 Malî Yılı Katma Bütçeye Dahil İdarelerin Kesinhesaplarına Ait Genel TJygunluk Bildiriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2004 Malî Yılı Katma Bütçeli İdareler Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1085, 3/908) (S. Sayısı: 1030) (Devam)

BAŞKAN - İkinci önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Öner­

ge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşmekte olduğumuz 1028 sıra sayılı 2006 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanun Tasarısının

"Tedavi Hizmetlerinin Temini" başlıklı 28 inci maddesinin aşağıdaki şekilde değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Haluk Koç (Samsun) ve arkadaşları

"Madde 28.- Maliye Bakanlığı, 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idarelerinin Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarından temin edeceği tedavi hizmetlerini sağlamak üzere Sağlık Bakanlığı ile doğrudan hizmet alımı sözleşmesi yapmaya yetkilidir.

Bu şekilde sağlanacak tedavi hizmetleri ve ödemelerin yapılmasına ilişkin esas ve usuller, Maliye ve Sağlık Bakanlıklarınca müştereken belirlenir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin her türlü bütçe işlemini yapmaya Maliye Bakanı yet­

kilidir."

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI SAİT AÇBA (Afyonkarahisar) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Hükümet önergeye katılıyor mu?

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM (İstanbul) - Katılamıyoruz Sayın Başkan.

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum; Kabul edenler... Kabul etmeyenler... Önerge kabul edilmemiştir.

28 inci maddeyi oylarınıza...

III.- YOKLAMA (CHP sıralarından bir grup milletvekili ayağa kalktı)

HALUK KOÇ (Samsun) - Sayın Başkan, yoklama yapılmasını talep ediyoruz.

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Yeter sayı yok efendim.

YILMAZ KAYA (İzmir) - Var, var...

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - Kaç kişi var?

YILMAZ KAYA (İzmir) - 30 kişi var, 30.

HALUK KOÇ (Samsun) - Gerekçe zamanı gösteririz sana işte!

SALİH KAPUSUZ (Ankara) - İste Hocam, iste...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, oylamaya geçmeden önce bir yoklama talebi vardır; şimdi, bu talebi yerine getireceğim.

Ancak, yoklama talebini işleme koyabilmem için, ayakta olup, yoklama talep eden milletvekil­

lerinin sayısının 20 olup olmadığını tespit edeceğim.

Sayın Koç, Sayın Kaya, Sayın Kaptan, Sayın Deveciler, Sayın Gülçiçek, Sayın Çetin, Sayın Oral, Sayın Arz, Sayın Şimşek, Sayın Özkan, Sayın Ekmekcioğlu, Sayın Özcan, Sayın Hacaloğlu, Sayın Ercenk, Sayın Sağ, Sayın Baloğlu, Sayın Küçük, Sayın Emek, Sayın Kesimoğlu, Sayın Ören, Sayın Tandoğdu, Sayın Kamacı.

Yoklama için 5 dakika süre vereceğim. Adlarını okuttuğum sayın üyelerin yoklama için cihaza girmemelerini rica ediyorum.

Yoklama işlemini başlatıyorum.

(Elektronik cihazla yoklama yapıldı)

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, toplantı yetersayısı vardır.

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

/.- 2006 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1119) (S. Sayısı: 1028) (Devam)

2.- 2004 Malî Yılı Genel Bütçeye Dahil Dairelerin Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bil­

diriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2004 Malî Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ( 1/1084, i/907) (S. Sayısı: 1029) (Devam)

3.- 2004 Malî Yılı Katma Bütçeye Dahil İdarelerin Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bil­

diriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2004 Malî Yılı Katma Bütçeli İdareler Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1085, 3/908)

(S. Sayısı: 1030) (Devam)

BAŞKAN - Maddeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Kabu! etmeyenler... Kabul edil­

miştir.

Sayın milletvekilleri, birleşime 5 dakika ara veriyorum.

Kapanma Saati: 02.28

B:43 26 .12 . 2005 O: 9 DOKUZUNCU OTURUM

Açılma Saati: 02.37

BAŞKAN: Başkanvekili Nevzat PAKDİL

KÂTİP ÜYELER: Bayram ÖZÇELİK (Burdur), Harun TÜFEKÇİ (Konya)

BAŞKAN - Saym milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 43 üncü Birleşiminin Dokuzuncu Oturumunu açıyorum.

2006 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

V.- KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ İLE KOMİSYONLARDAN GELEN DİĞER İŞLER (Devam)

1.- 2006 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1119) (S. Sayısı: 1028) (Devam)

2.- 2004 Malî Yılı Genel Bütçeye Dahil Dairelerin Kesinkesaplarına Ait Genel Uygunluk Bil­

diriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2004 Malî Yılı Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1084, S/907) (S. Sayısı: 1029) (Devam)

3.- 2004 Malî Yılı Katma Bütçeye Dahil İdarelerin Kesinhesaplarına Ait Genel Uygunluk Bil­

diriminin Sunulduğuna İlişkin Sayıştay Başkanlığı Tezkeresi ile 2004 Malî Yılı Katma Bütçeli İdareler Kesinhesap Kanunu Tasarısı ve Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu (1/1085, 3/908) (S. Sayısı: 1030) (Devam)

BAŞKAN - Komisyon ve Hükümet yerinde.

29 uncu maddeyi okutuyorum:

Taşınmaz devri

MADDE 29.- Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan Sağlık Bakanlığınca sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulanlar ile Maliye Bakan­

lığınca kiralanmış olanlar, bedelleri anılan Başkanlık bütçesine transfer edilmek üzere Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı bütçesine konulan ödenekten mahsup edilerek Hazine adına tescil ve ilgili bakanlıklara tahsis edilir. Bedel tespiti, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu Baş­

kanlığı temsilcileri ile ilgisine göre Sağlık Bakanlığı temsilcisinden oluşan komisyon tarafından taşınmazların rayiç bedelleri dikkate alınarak yapılır.

BAŞKAN - Madde üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına İstanbul Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek; şahısları adına Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin, Erzurum Milletvekili Mustafa Nuri Akbulut, Eskişehir Milletvekili Fahri Keskin ve Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan.

Sayın Gülçiçek, buyurun. (CHP sıralarından alkışlar) Süreniz 10 dakika.

CHP GRUBU ADINA ALİ RIZA GÜLÇİÇEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli arkadaş­

larım; 1028 sıra sayılı 2006 yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısının 29 uncu maddesi üzerinde görüşlerimi açıklamak amacıyla, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulun­

maktayım; Grubum adına sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; görüşmekte olduğumuz yasanın 29 uncu maddesi, taşın­

mazların devriyle ilgilidir. Bu maddede "Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığının mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan Sağlık Bakanlığınca sağlık hizmetlerinde kullanılmak üzere ihtiyaç duyulanlar ile Maliye Bakanlığınca kiralanmış olanlar, bedelleri anılan Başkanlık bütçesine

trans-fer edilmek üzere Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı bütçesine konulan ödenekten mahsup edilerek Hazine adına tescil ve ilgili Bakanlıklara tahsis edilir" denilmektedir. Sosyal Sigortalar Kurumunun özel ve özerk tüzelkişiliği ve mallarıyla ilgili tasarruf yetkisinin yönetim kuruluna ait olduğu hususu dikkate alınmaksızın, kuruma ait sağlık birimlerinin devri, kurumu düzenlemenin dışında tutarak devretmek Anayasaya aykırıdır. Çünkü, taşınır-taşınmaz mallar ve taşıtları, kurumun yönetim kurulunun iradesi olmaksızın Sağlık Bakanlığına devredilemez. Yasalar, mül­

kiyet hakkı, malike malını satıp satmama konusunda özgürce karar verme, satarsa satış bedeli ve ödeme koşullarını özgür iradesiyle belirleme imkânını tanımaktadır. Bu durum, Anayasanın 35 in­

ci maddesinde güvence altına alınmış olan mülkiyet hakkına aykırı bir durumdur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ayrıca, 29 uncu maddedeki komisyonun oluşmasıyla il­

gili düzenleme Anayasaya aykırıdır. Komisyonların teşkiliyle çalışma usul ve esaslarının Bakanlık ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görüşü alınarak Maliye Bakanlığınca belirlenmesi, Anayasanın 6 ncı maddesine aykırı olan bir yetki devri niteliğini taşımaktadır.

29 uncu maddede "bedel tespiti, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı temsilcileriyle, ilgisine göre, Sağlık Bakanlığı temsilcilerinden oluşan komisyon tarafından taşın­

mazların rayiç bedelleri dikkate alınarak yapılır" denilmesine karşın, Sağlık Bakanlığı, 29.12.2004

mazların rayiç bedelleri dikkate alınarak yapılır" denilmesine karşın, Sağlık Bakanlığı, 29.12.2004