• Sonuç bulunamadı

Uslüp Bakımından Kitabu Mir‟âti‟l-mürüvvât

2.2. KĠTÂBU MĠR‟ÂTĠ‟L-MÜRÜVVÂT

2.2.2. Ali b el-Hasan b Caʽdeveyh‟in Kitâbu Mir‟âti‟l-mürüvvât‟ı

2.2.2.2. Uslüp Bakımından Kitabu Mir‟âti‟l-mürüvvât

Hicrî beĢinci yüzyılda mürüvvet ve fütüvvete dair yazılmıĢ ilk kitaplardan olan Kitâbu Mir‟âti‟l-mürüvvât, nesir ve nazımdan oluĢan rivayet malzemelerinin harmanlanmasıyla inĢâ olunmuĢ bir eserdir. Büyük Selçuklu devletinin ilim ve imar faaliyetlerinin hız kazandığı bir dönemde eserini kaleme alan Ali b. el-Hasan b. Caʽdeveyh, kitabını dönemin baĢ veziri Nizâmülmülk‟e ithaf edip sunmakla, vezirin ahlâkî meziyyetlerine, toplumu ıslâh ve Ģehirleri imâr ediĢine hayran kaldığını; onun bu numûne-i imtisâl icraatlarıyla mürüvvet ve fütüvvet adabına ve ahlakına uygun davrandığını ifade etmek istemiĢ olabilir.412

Bu Ģekilde aynı zamanda övgüye layık ahlakî erdemlere sahip biri olarak vezirin Ģahsında, yaĢamakta olduğu toplumun devlet adamları ve halkına, mürüvvet ve fütüvvet ahlakına dair iyi bir numune de sunmuĢ olmaktaydı.413

Eserini yaĢadığı dönemin ilim dili olan Arapça ile te‟lif eden Ġbn Caʽdeveyh, akıcı bir üslup ve hafif ve anlaĢılır bir dille yazmayı tercih etmiĢ; bununla zevkle okunan bir eser inĢâ etme gayesi içinde olmuĢtur.414

Ayet, hadis, Ģiir, darb-ı mesel, deyim, hikâye, hikmetli ve veciz sözler gibi muhtelif malzemeleri derleyerek oluĢturduğu eserini, yorucu olmayan hareketli bir metin haline getirmeye çalıĢmıĢtır.415

Nesirde de Ģiirler gibi ahenk gözeterek secîʻli anlatımı tercih eden Ġbn

412

“Hiç Ģüphe yok ki Efendimiz (Allah devletini daim etsin ve nimetini kesintiden korusun) bu kitapta açıkladıklarımı zaten bilmektedir. ġu kadar var ki ben onun her zaman sahip olduğu âdetini hatıra niteliğinde zikrettim. Çünkü o kendi zamanının vezirleri arasında tektir ve akranları arasında benzersizdir.” Ġbn

Caʽdeveyh, Mir‟âtü‟l-mürüvvât, s. 12. 413

“Ġmdi: “Muhakkak ki mürüvvet ve fütüvvet birçok manalar içeren lafızlardandır. Güzel ahlak ve övülmüĢ vasıfları bünyesinde barındıran iyilik ve güzelliklere konulmuĢ isimdir. O mürüvvet ve fütüvvetin fetâların [fütüvvet ehli], meliklerin ve emirlerin menkıbelerini bir araya topladığını; (s. 12) seyyidlerin ve büyüklerin meziyetlerini tanzim ettiğini gördüm. O mürüvvet ve fütüvvetin; Sahibu‟l-ecel, Seyyidu‟l-âlimu‟l-âdil, Kıvâmuddin, Gıyâsu‟d-devle, Seyyidu‟l-vüzera, Sadru‟l-Ġslâm, Razî emîri‟l-mü‟minîn, parıltıların efendisi (gurretü‟l-evdâh), ordunun öncüsü (kādimetü‟l-cenâh), güzelliklerin cümlesi (cümletü‟l-cemâl), tertibin mükemmeli (külliyetü‟l-kemâl), kasidenin can alıcı beyti (beytü‟l-kasîd), gerdanlığın ortası(vâsıdatü‟l-kılâde), tâcın incisi (dürretü‟t-tâc), Nizâmü‟l-mülk efendimizin hususiyetlerini tanzim ettiğini ve efendimizin bu [mürüvvet ve fütüvvet] mesalikinde [tutulan yollarda] uzun mesafeler katettiğini gördüm. BaĢlı baĢına [mürüvvet ve fütüvvet] hakkında te‟lif edilen ve orada onun faziletlerinin misalini zikreden bir kitap okumadım... Sâfî bir hizmet ve sâdık bir muhabbet, beni yüce (sâmî) Hazret (Allah onu ve dostlarını korusun) için onun niĢanesini taĢıyan, onun ismiyle meĢhur olan ve “Mir‟atü‟l-mürüvvât” diye taʽbir edilen bir kitabın te‟lifine davet etti.” Ġbn Caʽdeveyh, Mir‟âtü‟l-mürüvvât, s. 11-12.

414

[Elinizdeki] bu kitap, mürüvvet ve fütüvvetin tefsirlerinden, taksimlerinden, genel cümlelerinden, tafsilatından, ayrıca dikkat çekici haberlerden ve zarif Ģiirlerden oluĢur. Meliklerin kalplerini cezbeder. KiĢilerin nefislerini kendine çeker. Hacmi hafif, vezni ağır, cismi küçük, ilmi büyük, diziliĢi eĢsiz, rivayeti yeni bir kitaptır. Ġbn

Caʽdeveyh, Mir‟âtü‟l-mürüvvât,s. 12. 415

Örneğin Ġbn Kuteybe‟nin Uyûnu‟l-ahbâr‟ı da bu tarzda yazılmıĢ bir eserdir. Metin bir nesir olmakla birlikte ayet, hadis, Ģiir, hikâye, atasözü ve vecizeler bolca kullanılarak metin hareketli ve renkli kılınmıĢtır. Bkz. Mustafa Çağrıcı, "Edebü‟d-Dünyâ ve‟d-Dîn", TDV Ġslâm Ansiklopedisi, eriĢim 1 Kasım 2019, https://islamansiklopedisi.org.tr/edebud-dunya-ved-din.

Caʽdeveyh‟in naklettiği Ģiirler genellikle iki veya dört beyit halindedir. Nakledilen rivayet ya da Ģiirlerin sahiplerini bazen zikretmiĢ, bazen de zikretmemiĢtir.

Ġbn Caʽdeveyh‟in bir muhaddis olması eserinin üslubuna da yansımıĢtır. Neredeyse her babda vermek istediği mesajı destekleyen ve etki gücünü arttıran çok sayıda hadise yer vermiĢtir.416

Hadisleri naklederken, metnin önünde yer alan sened zincirlerini, kitabı daha fazla uzatmaması ve okuyucuya sıkıntı vermemesi için kaldırmayı uygun görmüĢtür.417

Ġbn Caʽdeveyh, tertip hususunda da dikkatli davranmıĢ; eserini, bir hutbe418 bir mukaddime ve kırk bir bab halinde düzene koymuĢtur. Hutbe ve mukaddimeye besmele, hamdele ve salvele ile baĢlamıĢ; mukaddimenin son kısmına, ele alacağı babların listesini koyarak eserinin içeriği hakkında okuyucuyu bilgilendirmiĢtir. Eserin son babı olan kırk birinci babın hatimesini de dua ile bitirmiĢtir.

Ġbn Caʽdeveyh, birbirinden farklı konularda olan babların baĢına içerikten haber veren bir baĢlık koymuĢ; babların içinde de, konunun mahiyetine uygun düĢen rivayetleri, önce ayet ve hadislere, daha sonra da sahabe sözlerine öncelik vererek mümkün mertebe fazilet sırasını gözetip sıralamıĢtır.

Ġbn Caʽdeveyh‟in bab konularını sıralaması da dikkat çekicidir. Ġlk babı, Kur‟ân‟daki ayetlerin manalarından mürüvvetle ilgili iktibaslara; ikinci babı, mürüvvetin manalarıyla ilgili peygamber, sahabe, ehl-i beyt, tâbiʻûn ve tebe-i tabiʻîn sözlerine ayırmıĢtır. Üçüncü ve dördüncü babda, mürüvvetin ne olduğuyla ilgili meliklerin ve vezirlerin sözlerine yer vermiĢ; sonraki bablarda da mürüvvetin açıklaması olarak gördüğü dînî-ahlâkî konuları ele almıĢtır.

Ġbn Caʽdeveyh‟in muhtelif rivayetleri derleyerek oluĢturduğu Kitâbu Mir‟âti‟l-mürüvvât, Ģekil ve imla yönüyle döneminin yazım üslûbunu aksettirmesi bakımından, yer verdiği rivayetlerdeki malumatla da dönemin sosyo-kültürel tarihi bakımından değerli bir kaynak niteliğindedir. Eser, günümüzde yeniden keĢfedilen

416Kitâbu Mir‟âti‟l-mürüvvât‟ın muhakkikleri, müellifin hadislerin sahihliği hususunda pek de hassasiyet göstermediğini; bunun yerine aktarılan hadiste verilmek istenen mesajın gücünü artırıp arttırmadığına dikkat ettiğini belirtmektedirler. Ġbn Caʽdeveyh, Mir‟âtü‟l-mürüvvât, s. ف.

417

“Bu kitap kırk bir babtan oluĢur. Zikrederek kitabı uzatmamak için senetlerinin pek çoğunu hazfettim. Allah

yardımcımız olsun.” Ġbn Caʽdeveyh, Mir‟âtü‟l-mürüvvât, s. 14.

418

Hutbenin esere ait olmadığı hususunda Faranz Taeschner, Abdülbaki Gölpınarlı ve eserin muhakkikleri görüĢ birliği içerisindedirler. Bkz. Gölpınarlı, Fütüvvet TeĢkilâtı, 85; Ġbn Caʽdeveyh, Mir‟âtü‟l-mürüvvât, tahkik edenin mukaddimesi, ث; Taeschner, Ibn Ḡaʽdawaihis Mir‟āt al-Muruwwāt, 109.

ve değeri anlaĢılan mürüvvet ve fütüvvet âdâb ve ahlakının tarihî seyrini ve sosyo- kültürel geliĢimini takip etme hususunda kritik öneme haizdir.