• Sonuç bulunamadı

Uluslararası Teknoloji Transferi, Lisans Anlaşmaları ve AR&GE

Teknolojik alanda meydana gelen baş döndürücü gelişmeler dolayısıyla firmalar, her geçen gün yepyeni özelliklere ve daha üstün niteliklere sahip olan ürünler üretmekte ve bunları çok kısa sürede kullanıcıların beğenisine sunmaktadırlar. Günümüzde teknoloji artık diğer üretim faktörlerine göre üretimde rekabet üstünlüğü sağlayan temel girdi durumuna gelmiştir. Bu nedenle teknoloji, eskisine nazaran firmalar tarafından çok daha fazla önemle ele alınan ve aynı zamanda uluslararası ekonomik ilişkiler ağının ayrılmaz bir parçası haline gelmiş bir faktördür.

Teknolojinin önemi bu şekilde kısaca verildikten sonra şimdi de teknolojinin tanımı üzerinde durulacaktır. Teknoloji, yeni bir mal ortaya çıkartan veya mevcut malların daha ucuz ve kaliteli biçimde üretimine olanak veren her türlü bilgi, beceri ve süreçler olarak tanımlanır. Teknoloji mal üretiminin yanında yönetim, pazarlama ve benzeri hizmet ve bilgi konularıyla da ilgili olabilir. Tanımda geçen bilgi, beceri ve süreçlerin tamamı araştırma ve bilimsel bilgi birikimine dayanmaktadır. Bu nedenle de üniversiteler, araştırma kurumları, firmaların araştırma ve geliştirme birimleri ve yapılan bilimsel kongre ve seminerler teknolojik gelişme açısından büyük önem taşımaktadır.

İktisatçıların teknolojik gelişme konusuyla ilgilenmeye başlamaları yakın zamanda olmuştur. Klasik iktisatçılarsa yaptıkları analizlerde teknolojiyi sabit bir bileşen olarak kabul etmişlerdir. Oysa teknolojik gelişme ülkenin dış rekabet gücünü yükselterek ihracat kapasitesini arttıran ve ekonomik büyümeyi hızlandıran kaynakların başında gelmektedir. Bu nedenle de yakın zamanda yapılan çalışmalarla üretimde teknoloji faktörü çeşitli yönleriyle ele alınmaya başlanmıştır. İncelenen konulardan bazıları arasında küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından yapılan uluslararası teknoloji transferi ve bunun üretim üzerine etkileri, teknoloji transferi ve AR&GE’nin uluslararası ticaret üzerine etkileri, devletler tarafından uygulanan çeşitli teknoloji politikalarının uluslararası ticaret üzerine etkileri yer almaktadır. Bir ülkenin bilim ve teknoloji yeteneğini yükseltme, yeni teknoloji üretmeyi veya mevcut teknolojiye transfer yoluyla erişmeyi, onu özümsemeyi, tüm ekonomik

Bunlardan birincisi, yeniliklerin (innovation) doğrudan doğruya o firmanın kendisi tarafından icat edilmesidir. Yenilik, bir fikri satılabilir, yeni veya geliştirilmiş bir ürün ya da mal ve hizmet üretiminde kullanılan yeni bir yöntem haline dönüştürmek olarak tanımlanmaktadır (İSO, 1998). İkinci yol ise başkaları tarafından geliştirilen teknolojilerin elde edilip kullanılması veya taklidinin yapılmasıdır.

3.6.1 Teknoloji Transfer Kanalları

Teknoloji ya sermaye mallarına dönüştürülmüş olarak ya da yalın biçimde ithal edilir. Başlıca teknoloji transfer kanalları şu şekildedir:

1. Sermaye malları ithaliyle sağlanan teknoloji 2. Dolaysız yabancı sermaye yatırımları 3. Yalın biçimde teknoloji ithali

4. Bilimsel konferanslar, teknik bültenler ve yabancı bilim adamı değişimi programları

5. Teknik yardım programları

Teknoloji transfer kanalları bu şekilde sıralandıktan sonra her biri üzerinde kısaca durulacaktır.

Sermaye malları ithaliyle sağlanan teknoloji transferi, makine ve donanım ithali ile yapılmaktadır. Bu gibi malları üreten bir ülke bunlara aynı zamanda kendi tekniklerini de katmış olur. Az gelişmiş ülkeler bu malları ithal etmekle söz konusu ileri teknikleri de almış olur.

Dolaysız sermaye yatırımları, çok uluslu şirketlerin sınır ötesi bir ülkeye yatırım yapması ile olmaktadır. Yapılan yatırımla birlikte üretim teknolojisi de yatırım yapılan ülkeye girmiş olur. Bu tür yatırımların, ilgili ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlara yapılması ve tercihen yerli özel ve kamu işletmeleriyle ortak girişim şeklinde olması, ülkenin teknoloji düzeyinin yükselmesine katkı sağlayabilir.

Yalın biçimde teknoloji ithali ise henüz bir sermaye malına dönüşmemiş olan teknolojinin ithal edilmesi ile olur. Teknolojinin patentini satın almak, lisans anlaşmaları ile teknoloji kiralamak veya ücretli danışmanlık hizmetlerinden

yararlanmak gibi yöntemler bu şekilde yapılan teknoloji transferi yöntemlerinden bazılarıdır.

Lisans anlaşmaları yapılan çalışma açısından ayrı bir öneme sahiptir. Çünkü 5. bölümde kurulan ekonomik modellerde firmalar arasında teknoloji transferinin

lisans anlaşmaları yoluyla yapıldığı kabul edilmiştir. Buna göre firmalar, teknoloji transferini ya sabit ödemeli teknoloji lisansı biçiminde ya da üretim miktarına bağlı teknoloji lisansı şeklinde gerçekleştirmektedir. Bu tip anlaşmalar belirli bir süre için geçerlidir. Bu süreler içerisinde teknolojiyi kullanacak olan tarafın, teknolojinin mülkiyetine sahip olan tarafa, satış hacmi veya işletme karı üzerinden düzenli bir biçimde ödeme yapması gerekir.

Patent anlaşmaları bir seferlik yapılan anlaşmalar olup, daha sonra ayrıca bir ödeme yapılmaz. Halbuki lisans anlaşmalarında mülkiyet devri söz konusu olmayıp, onun yerine bir kiralama işlemi yapılır.

Bilimsel konferanslar, teknik bültenler ve yabancı bilim adamı değişimi programları ise adından da anlaşılabileceği üzere güncel bilgilerin paylaşıldığı, mevcut durumun ortaya koyulduğu faaliyetlerdir.

Teknik yardım programları, az gelişmiş ülkelerdeki teknik personelin eğitimi, belirli projelerin hazırlanması, uygulanması ve koordinasyonu için danışmanlık hizmetleri sağlama ve benzeri işlemleri kapsayan programlardır. Hemen hemen tüm gelişmiş ülkeler siyasal ve ekonomik bakımdan yakın ilişkilerde bulundukları ülkelere, teknik yardımlarda bulunurlar. Bu arada çeşitli uzmanlık kuruluşları aracılığıyla Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve benzeri kuruluşlar da çok yanlı teknik yardım sağlamaktadır.

Firmaların yeni teknolojileri elde etmek üzere olası iki alternatifleri vardır. Bunlardan birincisi yukarıda bahsedildiği gibi teknoloji transferi yapmak, diğeri ise yenilik gerçekleştirmek üzere araştırma geliştirme faaliyetlerine yönelmektir. Yeniliğin çok çeşitli tanımları olmasına rağmen kısaca yenilik, yeni proseslerin, ürünlerin, kurumsal yapıların ortaya çıkarılması, mevcut olanların iyileştirilmesi, bunların ticari hale getirilmesi için gösterilen faaliyetler bütünü olarak tanımlanabilir.

toplamak mümkündür. Bunlardan birincisi, proses yeniliği olarak ifade edilen ve belirli bir ürünün üretim maliyetini düşürmek üzere yeni bir teknoloji ortaya koymak amacıyla yapılan laboratuar çalışmasına dayalı yatırımlardır. İkincisi ise ürün yeniliği olarak isimlendirilen ve yeni ürünler üretmek üzere yeni teknolojiler bulmak amacıyla yapılan çalışmalardır. Proses yeniliği de kendi arasında iki alt sınıfa ayrılmaktadır. Bunlar büyük çaplı ve küçük çaplı yeniliklerdir. Bu iki tip proses yeniliği aşağıdaki şekil yardımıyla açıklanmaya çalışılmıştır.

Şekil 3.7 Proses Yeniliğinin Sınıflandırılması

Şekil 3.7’ye göre başlangıç durumunda firmanın üretim maliyeti, c0>0’dır ve bu maliyet değeri aynı zamanda fiyata karşılık gelmektedir. Çünkü başlangıç durumunda endüstride faaliyet gösteren tüm firmaların benzer yapıda oldukları ve aralarında da fiyat rekabeti yapıldığı varsayılmıştır. Bu kabul altında firmalardan yalnızca bir tanesinin araştırma ve geliştirme ile yeni bir proses teknolojisi geliştirdiğini ve bu sayede üretim maliyetini eskisine göre daha düşük bir seviyeye düşürdüğünü kabul edersek, fiyat da maliyetteki düşüşe bağlı olarak belirli bir oranda değişim gösterecektir. İşte fiyattaki meydana gelen bu değişim firma tarafından gerçekleştirilen yeniliğe bağlıdır.

Firmanın küçük çaplı yenilik gerçekleştirmesi durumunda marjinal üretim maliyeti c=c1’e düşecek ve buna bağlı olarak da marjinal maliyetin marjinal gelire eşitliği

c0 c1 c2 p1=p0 pm(c2) pm(c1) Q1 Q0 Q2 MR(Q) Q p D

ilkesinden yola çıkarak oluşacak yeni fiyat p=pm(c1) seviyesine gelecektir. Bu fiyat yeniliğin gerçekleştirilmediği durumdaki fiyattan daha yüksektir. Bu nedenden ötürü gerçekleştirilen yenilik küçük çaplı olarak isimlendirilir. Halbuki diğer durumda gerçekleştirilen yenilik nedeniyle marjinal üretim maliyeti c2 seviyesine gerilemekte ve yine marjinal maliyetin marjinal gelire eşit olması durumunda firmanın maksimum karı elde edeceği ilkesinden yararlanarak fiyat p=pm(c2) seviyesine gerilemektedir. Şekilden de görülebileceği gibi bu fiyat başlangıç durumundaki p0 fiyatına göre daha düşüktür. İşte bu nedenden ötürü gerçekleştirilen bu tip bir yenilik büyük çaplı olarak isimlendirilmektedir (Shy, 1996).

4. LİTERATÜRDE YER ALAN TEKNOLOJİ TRANSFERİ VE AR&GE

Benzer Belgeler