• Sonuç bulunamadı

Tutuklama kurumuna ancak kanunda belirtilen hal ve şartlarda ve muhakeme hukukunun amacını aşmamak suretiyle başvurulabilir. Tutuklama kurumunun kullanılabilmesi için öncelikle, olayda tutuklama şartlarının bulunması gerekir. Daha sonra da kanunda sayılan tutuklama nedenlerinin olayda mevcut olup olmadığı araştırılmalıdır. Olayda tutuklama nedenlerinin varlığı halinde de tutuklama kararı vermek konusunda bir mecburiyet bulunmamaktadır. Öğretide genellikle, tutuklama nedenleri; tutuklama şartları içerisinde incelenmektedir.88

Tutuklama nedenleri; varlığı somut olayda aranan ve kanunda gösterilen hususlardır.89 Bunlar: Anayasa 19’uncu maddesinde, Ceza Muhakemeleri Kanununun 100, 94, 98, 193, 194, 203, 204, 205, 60’üncü maddelerinde, Askeri Mahkemeler Kuruluş Ve Yargılama Usulü Kanununun 71’inci madde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5’inci maddesinde

87 Kunter/Yenisey, sh. 619.

88 Centel, Ceza Muhakemesi Hukukunda, 38; Kunter/Yenisey, sh.618 vd; Yurtcan, Ceza Yargılaması Hukuku, sh.317 vd.

gösterilmiştir. Ancak bu maddelerde belirtilen durumların varlığı halinde tutuklamanın zorunlu olduğu düşüncesi yanlıştır.

İleride de anlatılacağı gibi Türk Hukuk Sisteminde sisteminin kabul edilmiş olması, tutuklama nedenlerinin varlığı halinde bile tutuklama konusunda hakime tutuklama mecburiyeti yüklenmemesini gerektirir.90 Tutuklama sebepleri konusunda bazı ilke ve sistemler bulunmaktadır. Bunlar aşağıda anlatılacaktır.

3. Tutuklama Nedenleri Konusunda Sistemler

Tutuklama nedenleri konusunda, tutuklamayı hakimin takdirine bırakan hukuk sistemleri yanında, belli durumların varlığı halinde sanığın tutuklanması hususunda hakimi zorunlu tutan hukuk sistemleri bulunmaktadır.

Tutuklama nedenleri konusunda iki ilke vardır;Bunlar; - Sebeplerin Kanuniliği ilkesi,

- Maslahata Uygunluk İlkesidir.91

A-Sebeplerin Kanuniliği İlkesi

Bu ilkeye göre tutuklama nedenleri tek tek kanunla belirtilir; hakim de bu ilkelere dayanarak karar verir. Bu ilkenin uygulandığı ülkelerde tutuklama nedenlerinin varlığı halinde tutuklama kararı verilmesi konusunda üç ayrı sistem bulunmaktadır:

-Mecburilik sistemi, -İhtiyarilik sistemi, -Karma sistem.

a.Mecburilik Sistemi: Kanunda belirtilen sebeplerin gerçekleşmesi durumunda

hakimin tutuklama kararı vermesinin zorunlu olduğu bir sistemdir.92

b.İhtiyarilik Sistemi: Bu sistemde belirli koşulların gerçekleşmesi halinde sanığın

tutuklanması mümkündür. Ancak zorunlu değildir. Kanunumuzun kabul ettiği sistem ihtiyarilik sistemi olduğu için93 konumuz açısından,bu sistem önemlidir. Nitekim AY m. 19 ve CMK m.100’e bakıldığında, “...tutuklama kararı verilebilir” ifadesinin kullanılmasından

90 Centel, sh.37.

91 Öztürk B/ Erdem M.R/ Özbek Ö, Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş Yeni Bası, Ankara, 1999, sh. 645.

92 Öztürk, sh.4. 93 Centel, sh.37.

çıkartılabilecek sonuç, belirtilen şartların varlığı halinde bile tutuklamanın, hakimin takdirine bırakıldığıdır.

Hakime tutuklama mecburiyeti getiren bir yasa çıkarılması da sistemimizde düşünülemez. Anayasa Mahkemesi, bir kararında; temel hak ve hürriyetlerden olan kişi dokunulmazlığı ve özgürlüğünü kısıtlayan ve geçici bir tedbirden ibaret olan tutuklamanın, zorunlu olmadığını vurgulamak amacıyla, Anayasanın “hakim kararıyla tutuklanabilir” hükmüne yer verdiğini ifade etmiştir.94 Diğer bir kararında da mülga CMUK m.104’ün 1’inci fıkrasındaki “tevkif olunabilir” ifadesinin, Kanunumuzun tutuklama mecburiyetini kabul etmediğini gösterdiğini ancak hakimlerin kendilerine verilen bu görevi yerine getirirken tamamen serbest olmayacaklarını, Anayasanın ruh ve amacına uygun davranmaları gerektiğini vurgulamıştır.95 Yine aynı gerekçelerle, 1631 sayılı Askeri Muhakeme Usulü Kanununun 130 uncu maddesinin 2 numaralı bendinde gösterilen suçlardan sanık olanların, son tahkikatın açılmasıyla tutuklanacakları ve duruşmanın tutuklu yapılacağı ifadesini Anayasaya aykırı bulmuştur.96

İhtiyarilik sisteminde, hakimin tutuklama nedenleri olsa bile tutuklama konusunda zorunluluğu olmadığına göre, herhangi bir olayda sanığın “tutuklanmaması” yolunda bir zorunluluğu olabilir mi ?

5271 sayılı CMK”nın 100/4 maddesinde (Değişik: 25.05.2005 – 5353/11 md.) “Sadece adlî para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı bir yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.” hükmü getirilerek tutuklamama zorunluluğu sistemimize girmiştir.

Anayasa Mahkemesi bir kararında, tutuklamanın kişi özgürlüğü açısından ciddi sakıncalar yaratan, istisnai, ancak zorunlu hallerde başvurulan bir önlem olduğunu belirttikten sonra, tutuklamama mecburiyetini getiren bir kuralı sistemimize uygun bulmamıştır. Terörle mücadelede görev alan personelin, görevli oldukları sırada işledikleri iddia olunan suçlarla ilgili olarak haklarında yapılacak yargılamanın tutuksuz yapılacağına ilişkin kuralı; yargıcın takdirine giren bir hususu zanlının istencine bıraktığı ve yasa önünde eşitlik ilkesini bozduğu için Anayasaya aykırı bulmuştur.97

94 A.M.K., 02. 12 1963, 1963/136 E., 1963/285 K.. AMKD. S.1, 28.08.1962- 31.12.1963, Ankara, 1964, sh.435. 95 AMK, 13051963. 1963/200 E, 1963/110 K., AMKD. S.1. 28.06 1962 - 31.12.1963, Ankara, 1964, sh.213. 96 A.M.K. 26.06.1963, 1963/197 E., 1963/166 K., AMKD, S.128.08.1962 - 31 12.1963, Ankara, 1964, sh.264. 97 A.M.K., 31.03.1993, 199 1/18 E., . 1992/20 K., AMKD, S. 28, c. 1, Ankara, 1993, sh.232.

Bu nedenle tutuklama konusunda yargıcın takdir hakkını kaldıran ve tutuklamama konusunda yargıca mecburiyet yükleyen bir kuralın kanımızca kaldırılması gerekir.

Böyle bir zorunluluğun kabulü, bazı suçlar veya bazı sanıklar için kaçma ya da delilleri karartma tehlikesi bulunduğunu ya da bulunmadığını önceden kabul etmek demek olacaktır. Bu varsayımın sonucu da, gerekmeyen durumlarda tutuklama kararı vererek kişi özgürlüğünü kaldırmak ve gereken yerlerde de tutuklama kararı vermeyerek yargılamanın yapılmasını engellemek olacaktır.98

Bazı yazarlara göre, Anayasada tutuklamanın ihtiyariliği hususunda bir hüküm yoktur. Anayasanın 19’uncu maddesindeki “suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarının engellenmesi, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hakim kararıyla tutuklanabilir” cümlesindeki “ tutuklanabilir” sözünün, “tutuklanmayabilir” ifade eden bir ihtiyarı, bir erki, bir yetkiyi gösterdiğini savunan bu görüşe göre, “ancak” sözünden de anlaşılacağı üzere cümlede hakimden başkasının tutuklamaya yetkili olmadığı vurgulanmak istenmiştir. Bu yazarlar söz konusu cümlenin, tutuklamanın ihtiyariliği sisteminin kabul edildiği şeklinde anlaşılmasının yanlış; ancak hukuka uygun, yararlı bir düşünce olduğunu savunmaktadırlar.

c. Karma Sistem

Bu sistemde de bazı tutuklama nedenlerinin varlığı halinde tutuklama mecburiyeti getirilmiş, bazı durumların varlığı halinde de hakime, tutuklama konusunda takdir yetkisi verilmiştir.99

Yeni Ceza Usul Yasamız “sadece adlî para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı bir yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.” hükmü ile karma sisteme yaklaşmıştır.Eskiden Ceza muhakemesinin gayesi sanığı cezalandırmak, tutuklamada cezalandırmak gayesi güdülmekte idi. Eski zihniyetin tesirinden kurtulamamış insanlar ve toplumlar, bugün de ceza verme gayesi ile sanığın tutuklanmasını istemektedirler. Ancak, ceza muhakemesinin gayesi artık sanığı cezalandırmak değildir. Hatta sanığın korunması

98 Centel, Tutuklamama Zorunluluğu, Cumhuriyet Gazetesi, 12.6. 1991, sh.2. 99 Öztürk, sh.4.

gayesi de geride kalmış, hakikatin araştırılması gaye olmuştur. Suçlu olduğu bir mahkumiyet yargısı ile sabit olmadıkça masum sayılan kimseye ceza vermeğe hakkımız yoktur.100

B-Maslahata Uygunluk ilkesi

Bu sistemde kanunlar, tutuklama nedenlerini tek tek göstermez. Sanığın hangi nedenlerle tutuklanacağına hakim karar verir.101 Hakim geniş bir taktir yetkisine sahiptir.

100 Kunter. N/ Nuhoğlu, A./Yenisey, F.Muhakeme Hukuku Dalı Olarak Ceza Muhakemesi Hukuku, 14. Bası,

Aklan Yayınevi, 2006, sh 774-775.

İKİNCİ BÖLÜM

İÇ HUKUKUMUZDA TUTUKLAMA

Benzer Belgeler