• Sonuç bulunamadı

4.EPİTAFİON İKONOGRAFİSİ ve TİPOLOJİLERİ

5. RUM ORTODOKS KİLİSELERİNDE EPİTAFİON İŞLEMELERİ VE İKONOGRAFİLERİ

5.3. AYİA TRİADA KİLİSESİ (HAGİA TRİADA)

Taksim Beyoğlu’nda ara bir sokak olan Meşelik sokakta yer almaktadır. Kutsal üçlüye ithaf edilmiştir. ‘’Büyük Mezarlık adıyla anılan ve inşası geç dönemlerde gerçekleşen kuzey bölümünde yer alan kilise 1672 yılında kurulmuştur. 1865 ‘de meydana gelen büyük kolera salgınına kadar bölgede yer alan Ortodoks mezarlığına, bu salgın üzerine gelen şikayetlerle ölü gömülmesi yasaklanmıştır. Mezarlık bu

68

nedenle 1866 yılında Şişli’ye taşınmıştır. 1867’de bugünkü kilisenin temeli atılmış, 14 Eylül 1887 yılında da resmi açılışı gerçekleştirilmiştir.’’75

Epitafion işlemesi için mor renkte içinde ipek bulunan saten benzeri bir kumaş kullanılmıştır. Sahnede semavi dünya ve bu dünyanın figürleri bir arada verilerek İsa’nın ölümü için bütün evrenin yas halinde olduğu mesajı verilmektedir. Sahnenin arka planında gökte Hac’ın iki yanında yer alan antropomorfik bir şekilde verilen güneş ve ay eşit konumdadır. Arka planda görünen Ay ve Güneş’in kişileştirilmiş sembolleri öncelikle İncil’de geçen tutulmaya yöneliktir. Ayrıca Güneş’in İsa’nın sembollerinden biri olarak anılması İsa’nın hem de Tanrı’nın ışığını yansıtan kişi olması anlamlarına da gelir. İsa’nın ölümüyle güneş kararacak, ay kan rengine dönecek’’ diyen Petrus’un Sözleriyle güneş ve ay ek anlam kazanmaktadır. Bir Hristiyanın ölümü , güneşin batışıyla kıyaslanabilir; gece geçicidir ve sonunda güneş İsa tarafından yeniden doğurtulacaktır. Mükemmel ve sonsuz yaşam ancak bundan sonra başlayacak ve güneş bir daha asla batmayacaktır. İğne ustalarının İncil metnini ve ikonaları inceleyip, kaynak olarak kullandığı görülmektedir.

Arka planda çarmıh tarafından ikiye ayrılan sahnenin iki tarafında da kanatlarının kıvrım hareketlerinden İsa’nın kefenleme anına doğru uçmakta olan iki melek verilmiştir. Evren’in hakimi olan kutsala onlar da yas tutmaktalar, himationlarının kol kıvrımlarını yüzlerine götürerek üzüntülerini yansıtmaktadırlar.

İsa’nın çarmıha gerilişi anında ki ikona sahnelerinde ki gibi çarmıh Golgota tepesini de sembolize etmektedir. Hatta bu tepenin ‘’kafatası’’ tepesi olarak bilinmesinden dolayı sahnede çarmıhın alt kısmında kuru kafalarda yer almaktadır. Çarmıhın üstünde bir levha gibi okunan yazı İsa için yazılan Yahudiler’in Kralı anlamına gelen I.N.B.I yazısı ve çarmıhın üzerinde dikenli tacı da işlenmiştir. Çarmıh sahnesinde kullanılan ekşi şarabın batırıldığı sünger ve İsa’nın öldüğünü anlamak için böğrünü

75

69

delmek için kullandıkları mızrak da yer alır . Bütün bu objeler İncil kökenli olarak liturjinin de mesajlarını içerisinde barındırmaktadırlar. Haçın iki yanında sembolik bir figür olan Serafim işlenmiştir. Yanlarında ‘’ΝΙΚα’’ Güzel yazmaktadır. Tanrı’ya en yakın olan bu varlık İsa’nın da ölüm anında onu korumakta ve onunda Tanrı’yla en yakın olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca İsa’nın çarmıhtan indirilmesinde yardımcı olunan hizmetli de üzüntülü bir şekilde merdivene yaslanmış bir pozisyonda gözleri kutsala dönek şekilde sahnenin arka plan komposizyon ögelerindendir. Sahnenin köşelerinde yer alan iki baş melek birer din görevli vazifesinde liturjik objeler ellerinde sahneyi kutsayıp liturjik bir töreni yönetiyormuş gibi sembolize edilmektedir. Meleklerden birinin elinde buhurdanlık görülür. Bu buhurdanlıktan çıkan tütsünün buharıyla hem İsa’yı ve sahnedeki diğer kişileri kutsar hem de Hristiyan liturjisiyle Epitafion işlemesinin arasındaki bağı bize sunar.

Diğer köşedeki meleğin elinde ise yine liturjik objelerden biri olan yelpaze yer alır. Yelpaze liturjik objesi ‘’Ökaristi'de diakon tarafından taşınan,kutsal ekmek ve şarabı toz ve böceklerden korumak için 4.yüzyıldan itibaren kullanılmaktadır. Deri, kuş- tüyü veya ketenden, bazıları metal malzemeden yapılmaktadır’’76 Yuvarlak, dilimli bir şekli vardır. Asanın geçirilebilmesi için altı dal şeklinde yapılır. Burada da orjinaliyle benzerdir. Tam ortalarında serafim bulunur. Bazen serafimler yerine kerubim de kullanıldığı görülür. Serafim figürünün yer almasının sebebi İsa’nın ölüm anının kutsallığına bir işarettir. Serafimler hem tahtını korumak görevi olan, hem de onun Tanrı’nın oğlu olduğuna ve kurtarıcı olduğunu sahnede kanıtlayan sembollerdir. Buradan İsa’nın Anastasis ve Analipsisinin de müjdelenmesi yapılmaktadır. İki melek arasında oluşan kutsal ışık tüm sahnenin ana merkezinde ki figürleri kutsar ve onlara yol gösterir.

Sahnenin ön planının merkezinde İsa düz zeminden biraz daha yüksek bir platformun üstünde yatmaktadır. İsa’nın başı annesinin dizlerinde, yüzü yüzüne değecek şekilde elleri oğlunun omzunda bir Pieta sahnesine benzer şekilde işlenmiştir. Meryem’in hüznü ikonalardaki Acılar’ın Meryem’i gibi sembolize edilmiştir.

76

70

Meryem’in yüzünde sevgi,acı,kutsallık yüzünde ki bütün mimiklerden göz altı çizgilerinden hissedilmektedir. Burada da artık kendi yolculuğuna doğru gidişinin bir başlangıcını yeniden doğumu mucizesi belirginleşmiştir. İsa ‘nın başı doğuya doğru hafif yukarıya bakar. Gökyüzüne doğru Tanrı’ya yüzünü döndürmüş şekildedir. Yüzünde yorgunluk,acı ve hüzün sezilmektedir. Aynı zamanda bir ölü bedenini yansıtmaktansa huzurlu bir uykuda bekliyor gibidir. ‘’ İsa’nın saç lülerindeki hareketlilik batı etkisinin yoğunlukta olduğunu anlatır.’’77 Teknik olarak direk kumaşın üstüne işleme yapılmıştır. Dokuma ustası İsa’nın bedenini işlerken vücudunda bazı kısımları iplikle doldurmayıp boş bırakarak zeminin rengini İsa’nın çarmıhta ki kan ve yara izleri olarak kullanmıştır. Bu dokuma ustasının tekniğe hakim ve sanatsal bir gözünün olduğu mesajını vermektedir.

Aynı zamanda Meryemin’de oğluna yüzü değdiği için sanatçı onun yüzüne bulaşan kan izlerini aynı teknikle işleyip ustalıkla tamamlamıştır. Meryem’in surat ifadesinde bir yas durumu sezilir. Bu oldukça acıklı sahnenin temasını onun gözlerinden , mimiklerinden anlaşılmaktadır. Halesi için altın sarı renk kullanmış, mavoforionu için iki karışık iplik kullanarak renk tonlamaları yapılmıştır. İşleme de detaylar iyi yansıtılarak vücudun hatları bile okunabilir haldedir. Meryem’in hemen arkasında üç kadın figürü ayakta durmaktadır. Bu kadınlar Roma geleneğinden beri süregelen cenazelerde ağıt yakmak için olan kadınlardır. Burada yine kadınların ellerini havaya kaldırışlarından, saçlarını çekiştirmelerinden feryat, acı ve yas içinde oldukları anlaşılmaktadır. Bu aslında çok fazla karşılaşılmayan bir sahnedir.

77

71

Bizans gelenekleri ve ikonalarda da görüldüğü üzere daha donuk ifadeler ve hareketler söz konusudur. O yüzden bu Epitafion üslup olarak Ortaçağ resim geleneğinden etkilenmiş olması yüksek ihtimaldir. Elleri havada olarak sahnelenen kadın figürünün kıyafeti de farklı renkte iplikler kullanarak işlenmiştir.Kıyafetindeki kumaşı için altın sarısı kullanılmış ve üzerine mavi renkteki ipliklerle mozaik desenleri gibi küçük kareler işlenmiştir.

Bizans gelenekselgiyim geleneği hakkında da bilgi edinmemizi sağlamaktadır. Bu kadınların konumlandırılışlarına paralel olarak da 3 kadın İsa’nın ayak ucuna yakın bir yerde sahnelenmiştir. Muhtemelen arka tarafta ki teselli edilen kadın İsa’nın ilk görüleceklerinden biri olan Maria Magdelena (Mecdelli Meryem)’dır. Hristiyan liturjisinde önemli bir rol oynar. Maria Magdelena, Rabbin bedenine sürmek ve Yahudi gelenekleri uyarınca Mesih’i mümkün olduğunca çok onurlandırmak için mür ve hoş kokulu baharatlar almıştır. Bu yüzden Maria Magdelena’nın mür taşıyıcısı olarak adlandırılması uygundur; zira iki İncil yazarı da Maria Magdelina’yı Mesih’in bedenine mür süren kadınların ilki olarak göstermiştir. Üstelik bir başka İncil yazarı, onu bu asil işi gerçekleştiren tek kadın olarak tanımlamıştır (Matta 28:1, Markos 16:1 ve Yuhanna 20:1).

İsa’nın yattığı platformun ayak ucunda kaideli ,hafif ovalimsi bir gövdeye sahip, uzun boyunlu, saplı ve akıtacıklı bir kap bulunur. Bu bir mür kabıdır. Yağlama için kullanılacak olan değerli ve hoş kokulu yağın muhafaza edildiği kaptır. Yağlama işlemiyle bağlantılı olarak ve ölüm törenlerinde kullanılan bir unsur olduğundan sahnede yer almaktadır. Kadınların konumları birbirlerinden farklı olarak verilmeleri komposizyonda hareket sağlamıştır. Sahne komposizyon olarak hareketlidir bu Geç Ortaçağ sanatının üsluplarını gösterir.

72

İsa’nın ayak ucunda ona oldukça yakın duran Nicodemus (Nikodim) ve Aramatyalı Yusuf’da yüzlerinde ki huzursuzluk ve endişe içinde işlerini yapmaya çalışır vaziyette görülmektedir. İsa’yı kefenlemek için kumaşın ucunu tutmaktadırlar. Yahya, Meryem ve İsa’ya daha yakın olarak konumlandırılmış Vaftizci Yahya elini başının altına koymuş düşünceli bir şekilde işlenmiş ve bir eliyle İsa’nın vücuduna son dokunuşunu yapmaktadır. Sahnenin dört köşesinde dört İncil yazarı bir yuvarlak içerisinde sadece sembolleriyle verilerek bir madalyon rozet gibi işlenmişlerdir.

Kovuklion ahşap, baldaken plan tipinde beyaz renkte yapılmıştır. Tepeliğinde altın sarısı bir haç yer alır. Kubbesi dilimli bir kubbedir. Kubbe örtüsü bitkisel motiflerle dantaleler gibi örülmüştür. Uç kısımlarında akantus yaprakları yer alır. Kubbe geçiş araları için altın sarısı boya kullanılmıştır. Kubbenin oturduğu kasnak da bölümlerden oluşmuş, bu bölümleri oluşturmak yarım kemerlerle, birer küçük boyutlu ayağa bindirilerek kubbenin ağırlığı indirilmeye çalışılmıştır. Kubbenin 4 köşesinde aydınlık fenerleri yer alır. Çatının üst örtü sisteminden kareye indiğimizde kıvrımlar , yaprak, yumurta silmeleri karşımıza çıkar. Alt bordür de zincirek , zencirek motif ve dört köşede bitkisel kıvrımlar arasında haç motifleri yer almaktadır.Üst örtü sistemi her köşede üçer taneden oluşan sütun grupları tarafından taşınmaktadır sütunlar burmalı olup, en alttaki taşıyıcı ayaklar bunlarla uyum içerisindedi

73

5.3.1: Aya Triada Kilisesi (Taksim) Epitafion İşlemesi

74