• Sonuç bulunamadı

Trablusgarp Savaşı

Belgede Post - Endüstriyel Emperyalizm (sayfa 41-43)

2.1. Sanayi Devrimi’nde Uluslararası Rekabet

2.1.2. Trablusgarp Savaşı

Birliğini yeni yeni sağlamış İtalya’nın milliyetçi önderleri, 19. yüzyılın başlarında Trablusgarp ve Bingazi’yi tanrının İtalya’nın milletine bahşettiği ‘‘arz-ı mev’ud’’ yani ‘‘vaad edilmiş topraklar’’ olarak nitelendirmişlerdir.128 Sömürgelerini

büyük devlet olmak için genişletmesi gerektiğine inanan İtalyan hükümeti bu yayılmacı düşüncelerine giderek daha fazla ağırlık vermiştir. Her ne kadar Trablusgarp ve Bingazi İtalya için esasen ikinci planda olsa da, elde etmek istedikleri Tunus’un 1881 yılında Fransa tarafından işgal edilmesiyle, bu bölgeleri de diğer bölgelere kaptırmamak için fazlasıyla çaba sarf etmişlerdir. Fransa’nın Tunus’a, İngiltere’nin ise Mısır’a yerleşmeleriyle diplomatik faaliyetlerine hız veren İtalya, Trablusgarp ve Bingazi bölgesinin kendi nüfuz alanı olduğunu gizli antlaşmalarla büyük devletlere kabul ettirmiştir.129 Diğer devletlerden Trablusgarp ile ilgili emellerini gizlemeyen

İtalya, onların Bosna, Fas, Mısır ve Boğazlar konusunda hareket serbestliklerine karşılık olarak kendisinin de bu bölgede hareket serbestliğine sahip olması için 1902 yılında Avusturya ve Fransa, 1904 yılında İngiltere ve 1909 yılında Rusya ile antlaşmalar imzalamıştır.130

İtalyanlar yürüttükleri diplomatik ilişkilerin yanında, bölgeye göçmen göndermeye ve ekonomik olarak bölgeye sokulmaya çalışmış; bu bağlamda Trablusgarp’ın deniz ticareti üzerinde etki sahibi olmayı amaçlamış, okullar açmış, arazi ve emlak alımına girişmiş ve sanayi, ticaret ve ulaşım alanında yatırımlar yapmıştır.131 Böylece İtalya bölgeye hem diplomatik hem de kültürel anlamda sızmaya

çalışmıştır. Ancak İtalya’nın diğer devletlerle yaptığı diplomatik antlaşmalardan Osmanlı Devleti’nin haberi olmamış ve Osmanlı Devlet adamları büyük devletlerin Trablusgarp ve Bingazi’yi İtalya’ya vaat edebileceklerine dair kuşku dahi duymamışlardır.132 Öyle ki İtalyan basınının ve hükümetinin Trablusgarp’a yerleşme

128 İsrafil Kurtcephe, ‘‘Trablusgarp’ın İtalyanlarca İşgali, Mustafa Kemal ve Arkadaşlarının Direnişe Katılmaları’’, Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Cilt:2, Sayı:6, 1990, s.361 129 Kurtcephe, ‘‘Trablusgarp’ın İtalyanlarca…’’, s.361

130 Midhat Sertoğlu, Mufassal Osmanlı Tarihi, Cilt VI, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 2011, s.3468 131 Ali İhsan Gencer, Sabahattin Özel, Türk Inkılap Tarihi, Der Yayınları, 9. Baskı, İstanbul, 2004, s.37 132 Kurtcephe, ‘‘Trablusgarp’ın İtalyanlarca…’’, s. 361

isteklerini açıkça dile getirmesine rağmen Osmanlı hükümetinde işgal tehlikesine yönelik hiçbir çalışma yapılmamış ve pasif bir tavır sergilenmiştir.133 Hatta İtalya

tarafından savaş ilanı verilmesine kadar Sadrazam Hakkı Paşa böyle bir ihtimalin olmadığını düşünmüş ve üç gün öncesinde Meclis-i Mebusan’da İtalya’nın Trablusgarp’ı işgal gibi bir düşüncesinin olmadığını belirtmiştir.134 Ancak görmezden

gelinen savaş tehlikesi kapıyı çalmış ve İtalyan hükümeti savaş bahanesi yaratmak amacıyla 2 Eylül 1911 tarihli notayı vererek, bu notada Trablusgarp ve Bingazi bölgesinde bulunan İtalyanların şiddete maruz kaldığını ve can güvenliklerinin tehlikeye girdiklerini ileri sürmüştür. Her ne kadar Osmanlı Hükümeti İtalyan notasını aynı gün cevaplandırarak tüm iddiaları reddetse de, İtalya aynı gerekçeyi ileri sürerek 29 Eylül 1911’de Osmanlı Devleti’ne savaş açmıştır.135

Burada dikkat çekmemiz gereken nokta şüphesiz İtalya’nın uluslararası alanda söz sahibi olmak için sömürgeci hareketlerine nasıl hız kazandırmaya çalıştığıdır. Sanayi Devrimi’nin etkisiyle yayılmacı politikalar izleyen Avrupa devletlerinin arasına katılan ancak sanayileşme açısından diğer Avrupalı devletlerin gerisinde kalmış İtalya, pasif duruşuna son vermek istemiş, gelişen sanayisine hammadde ve pazar arayışına girmiştir. Trablusgarp’ın hem İtalya’ya yakın olması hem de bu bölge üzerinden Afrika’ya yeni sömürge kapılarının açılabilme ihtimali, dolayısıyla bu bölgenin en yakın hammadde kaynağı olarak görülmesi bölgeye İtalya’nın dikkatini çekmekte yeterli olmuştur. Bunun yanında Osmanlı Devleti’nin zayıflığı İtalya için fırsat olmuştur; çünkü Sanayi Devrimi’nin etkisiyle gelişen Avrupa sanayisinin seri ve ucuza mal edilen malları karşısında Osmanlı sanayisinin el tezgahlarına dayanan üretimi rekabet edememiş, bu durum Osmanlı ekonomisinin giderek zayıflamasına neden olmuştur.136 Ekonomide görülen bu zayıflama Osmanlı Devleti’ni Batı’dan borç

almak zorunda bırakmış, ancak gerektiği gibi kullanılamayan bu borçlar nedeniyle ekonomi tamamen iflas etmiştir. Bu sebeple Duyun-ı Umumiye (Genel Borçlar İdaresi) kurularak (1881) borçların ödenmesi amaçlanmışsa da üyelerini Avrupalı

133 Nurdan İpek Şeber, ‘‘Arşiv Belgelerine Göre Trablusgarp Savaşı’nın Osmanlı Topraklarındaki İtalyan Tebaaya

Yansımaları’’, Osmanlı Araştırmaları, Sayı 38, 2011, s. 238

134 Gencer ve Özel, Türk Inkilap …, s. 38

135 Kurtcephe, ‘‘Osmanlı Parlamentosu ve Türk-İtalyan Savaşı (1911-1912),

http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/19/1151/13520.pdf s.235, Erişim: 08.05.2018

136 Orhan Doğan, Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi (XIX.-XX. Yüzyıl Türkiye Tarihi) , Okutman Yayıncılık,

devlet temsilcilerinin oluşturduğu bu kurulla Osmanlı ekonomisinin bağımsızlığı kaybedilmiş ve savaştan çok daha önce Batı etkisi altına girmiştir.137 Osmanlı

Devleti’nin sanayileşmenin gerisinde kalmasının yanında yaşadığı iç karışıklıklar ve ayaklanmalar da zayıflamasına ayrıca neden olmuştur. Bütün bunları bir fırsat haline getiren İtalya, Trablusgarp için harekete geçmesini hızlandırmış, diplomasi yoluyla diğer devletleri yanına çekmiş ve böylece işgal konusunda herhangi bir baskıyla karşılaşmamıştır. Bunun yanında Osmanlı Devleti’nin içinde bulunduğu zor durum da bu bölgenin seçilmesi için önemli bir etken olmuştur. Mısır’ın İngilizlerin elinde olmasından dolayı karadan yardım gönderemeyen Osmanlı, deniz donanmasının da yetersizliğinden bölgeyi İtalyanlara teslim etmek zorunda kalmış, 1912 yılında imzalanan Uşi Antlaşmasıyla savaş sona ermiş, Trablusgarp İtalya’ya kalarak Osmanlı Devleti Afrika’daki son toprağını kaybetmiştir.138

Ülkelerin birbirleriyle rekabeti sadece sanayileşmek ve daha fazla güçlenmek için değildir. Aradaki sömürge yarışı da, bir rekabet sebebi olarak Sanayi Devrimi döneminde büyük etkilere neden olmuştur. Bu bağlamda Sanayi Devrimi döneminde sömürgeciliğin işleyişini incelemekte fayda vardır.

Belgede Post - Endüstriyel Emperyalizm (sayfa 41-43)