• Sonuç bulunamadı

2. GENEL BİLGİLER

2.1. Toprak ve Özellikler

2.1.4. Topraklarda İyon Değişimi 1 Katyon Değişim

Toprak kolloidleri, negatif elektrik yükü taşıdıkları için, topraktaki bazı katyonları tutar. Bu katyonlar, toprak kolloidlerinde ayrışma olmadan, diğer bazı katyonlarla yer değiştirebilir. Toprakta en fazla bulunan değişebilir katyonlar, Ca2+, Mg2+, K+, Na+, Al3+ ve H+'dir. Değişebilir katyonlarla toprak çözeltisi içinde bulunan katyonların yer değiştirmesine “katyon değişimi” adı verilir.

Geniş yüzeylere sahip olan mineral ve organik toprak partikülleri, temas ettikleri çözeltilerdeki iyonları ve gaz moleküllerini sınır yüzeylerinde adsorbe eder. İyonların adsorbe edilmesi, toprak reaksiyonu, bitki besin maddeleri, toprak yapısı üzerinde ve toprak profilinin meydana gelişinde çok önemli bir oynar. Toprak partikülleri tarafından adsorbe edilen katyonlar, değişim olayı ile çözeltiye tekrar geçebilir. Katyon değişim olayı, katı-sıvı fazları arasında gerçekleştiği için ortamda toprak suyunun bulunması gerekmektedir. İyonları adsorbe etme özelliğine sahip olan kolloidal toprak taneciklerine “değişim kompleksleri” ya da “kolloid kompleksler” denilmektedir. Toprağın değişim komplekslerinden inorganik kaynaklı olanlarını kil mineralleri, organik kaynaklılarını ise humus oluşturur. Bir kil kristalinde dış ve iç yüzeyler, adsorbe edilmiş katyonların durumu Şekil 2.2’de gösterilmiştir.

Tabaka biçimindeki yapıda, çok sayıda negatif yük ve adsorbe edilmiş olan katyonlar bulunmaktadır. Katyonların toprak kolloidleri tarafından tutulma oranları, ortamda bulunan katyonların sayısına ya da nispi miktarına, elektrik yüküne, katyonların ortamdaki aktivitesine ve hareket hızlarına bağlıdır. Hidrojen iyonlarının, kolloid yüzeylerince, diğer bazların yerine

Şekil 2.2. Bir kil kristalinin yapısı, kristalde dış ve iç yüzeyler (Brady ve Weil, 1996).

devamlı bir şekilde adsorbe edilmesi, killerin asidik özellik kazanmasına neden olur. Adsorplanan H+ iyonlarının artışına paralel olarak, toprak çözeltisindeki H+ iyonları da artar; buna bağlı olarak toprak çözeltisinin pH’sı düşer. Nemli bölgelerde, pH ‘nın dengelenebilmesi için, topraklara belli miktarda kireç ilavesi yapılır. Asidik bir toprağa kireç verildiği zaman, kireçten açığa çıkan kalsiyum iyonları, hidrojen ve diğer bazlardan bir kısmının yerine geçer ve kil, kalsiyumca zenginleşirken hidrojen bakımından fakirleşir. Değişebilir hidrojenin azalmasıyla da pH yükselerek normal bir düzeye çıkar.

Bir toprağın adsorplayabileceği değişebilir katyonların toplam miktarı, Katyon Değişim Kapasitesi'ni gösterir. Katyon değişim kapasitesi (KDK), ekivalan birimiyle ya da miliekivalan/100 gr toprak olarak ifade edilir. Bir miliekivalan (me, meq), bir miligram hidrojen ile bağlanan veya onun yerine geçen diğer iyonun miktarı olarak tarif edilir.

Eğer bir kilin katyon değişim kapasitesi, 100 gr kilde 1 miliekivalan (1 me/100 gr) ise, bu kil, her 100 gramı ile 1 mg H+ ya da buna eşdeğer miktarda herhangi bir iyonu adsorbe edebilecek yetenekte demektir. Değişebilir katyonların başında, kalsiyum gelmektedir. Kalsiyumun atom ağırlığı 40'tır ve iki pozitif yükü vardır; bu nedenle, 2 H+ iyonuna eşdeğerdir. Buna göre, 1 mg H+ iyonuyla yer değiştirmek için 40/2=20 mg Ca2+ iyonuna ihtiyaç vardır. Çeşitli maddelerin katyon değişim kapasiteleri, Tablo 2.2'de gösterilmiştir. Feldispat, kuvars, bazalt gibi maddelerin katyon değişim kapasiteleri çok düşüktür; zeolit ve organik materyalinki ise çok yüksektir. Montmorillonit ve vermikülitin KDK'si, diğer kil minerallerinden daha yüksektir. Çeşitli kil minerallerinin katyon değişim kapasiteleri arasındaki farklar, bu minerallerin sürekli elektrik yükleri ve genişleme özelliklerinin değişik olmasından

Tablo 2. 2. Tipik bir turba ile mineral toprakların katyon değişim kapasiteleri (Boşgelmez ve diğ., 2001).

Materyal Katyon Değişim Kapasitesi (me/100 gr kuru ağırlık)

Organik madde 150 - 500 Kaolinit 3 - 15 Halloysit 5 – 10 Hidrate Halloysit 40 - 50 İllit 10 - 40 Klorit 10 - 40 Montmorillonit 80 - 150 Vermikülit 100 – 150+ Allofan 25 - 70 Al ve Fe hidroksit 4 Feldispat 1 - 2 Kuvars 1 - 2 Bazalt 1 - 3 Zeolit 230 - 620

kaynaklanır. Killerde katyon değişim kapasitelerini tayin eden elektrik yükleri, bunların iç ve dış yüzey alanlarının büyüklüğüne bağlıdır. Montmorillonit ve vermikulit gibi genişleyebilen kil minerallerinin iç yüzey alanları, 600-800 m2/gr dır. Kaolinit gibi genişleyemeyen killerde ise katyonların tutulduğu dış yüzey alanları oldukça küçüktür (10-30 m2/gr). Kaolinitin esas katyon değişimi, yan yüzeylerde gerçekleştiği için katyon değişim kapasitesini yan yüzeylerin alanı tayin eder. İllitin yüzey alanı, 50-300 m2/ gr arasında değişir. Şekil 2.3’de bazı kil örneklerinin yapısal özellikleri görülmektedir.

Silisik asit, demir ve alüminyum oksitlerin KDK’sı, oldukça düşüktür. Silisik asidin, pH 7'de, KDK'sı 11-34 me/100 gr toprak olarak belirlenmiştir.

Toprağın organik maddesinin katyon değişim kapasitesi, organik maddedeki karboksil (COOH-), hidroksil grupları ve ortamın pH’sı ile ilgilidir. pH değeri yükseldikçe, COOH- ve OH- gruplarından H+ iyonlarının dissosiyasyonu artar ve buna bağlı olarak organik maddenin katyon değişim kapasitesi yükselir. Organik maddelerin yüzey alanı, genişleyebilir kil minerallerine benzer (yaklaşık 700 m2/gr).

Toprak kolloidlerinde negatif yüklerin bir kısmı diğer katyonlar tarafından işgal edilebilir ya da bütün negatif yükler doyurulabilir. Bu kısımlar H+ iyonlarıyla işgal edilirse kolloidler doymamış demektir. Baz ve hidrojen doygunluk yüzdelerinin hesaplanması, Eşitlik 2.1 ve 2.2 kullanılarak yapılır.

Şekil 2.3. Bazı kil örneklerinin yapısal özellikleri (Boşgelmez ve diğ., 2001).

Miliekivalan değişebilir bazlar

Baz doygunluk yüzdesi = x 100 (2.1)

Katyon değişim kapasitesi

Miliekivalan değişebilir hidrojen

Hidrojen doygunluk yüzdesi = x 100 (2.2)

Katyon değişim kapasitesi

Değişebilir Ca2+, Mg2+, K+ ve Na+ iyonları, toprağın değişebilir bazlarını oluşturur. Toprak gruplarının bazla doygunluk yüzdeleri büyük farklılık gösterir. Kurak ve yarı kurak bölgelerin toprakları, bazlarla % 100 doygun olabilir; buna karşın, yağışlı bölge topraklarında, fazla yıkanma ve H+'nin neden olduğu baz değişimine bağlı olarak baz doygunluğu azalır, hidrojen doygunluğu artar.

Toprakların bazla doygunluğu ile pH arasında ilişki vardır. Topraklarda kirecin yıkanması sonucunda toprak pH’sı değişir. Yarı kurak bölge topraklarında değişebilir bazların artmasına karşılık değişebilir hidrojen miktarı azalır. Bazlarla doygunluk % 90'ın üstüne kadar çıkar. Bu topraklarda pH 7'nin üzerindedir. Kurak bölge topraklarında baz doygunluğu % 100'dür ve pH değeri de 8-10 arasında değişir.

2.1.4.2. Anyon Değişimi

Toprak kolloidlerinin çoğu, anyonları da adsorbe etmektedir. Adsorplanan bu anyonlar çözeltideki diğer anyonlarla ekivalan miktarda yer değiştirebilmektedir. Topraktaki anyon değişimi, katyon değişimine göre oldukça azdır. Bunun nedeni değişim komplekslerinin çoğunun negatif yüklü olmasıdır. Bununla birlikte bazı kil mineralleri, hidroksitler ve organik maddeler pozitif elektrik yüklü değişim alanlarına sahip olabilir. Anyon değişimiyle ilgili işlemlere ait bazı örnekler aşağıda gösterilmiştir:

1. Kil minerallerinin kırık yan yüzeylerinde bulunan aluminyum hidroksite ait OH- iyonları