• Sonuç bulunamadı

Milli değerler konusuna girmeden önce değer kelimesi üzerinde duracak olursak; “Değer” kelimesinin sözlük anlamı “bir Ģeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir Ģeyin değdiği karĢılık, kıymet, bir Ģeyin ya da Ģahsın taĢıdığı yüksek ve yararlı nitelik ya da kıymet” (Türkçe Sözlük,1988) olarak verilmiĢtir. Değer, bir toplumda benimsenmiĢ ve yaĢatılmakta olan her türlü duyuĢ, düĢünüĢ, davranıĢ, kural ve kıymettir. Değerlerin toplamı, kültürü oluĢturmaktadır. Her toplum kendi kültür değerlerini, yaĢadığı toplum içinde sürdürmektedir.

Sosyolojik açıdan değerler, grubun veya toplumun, kiĢilerin, modellerin, amaçların ve diğer sosyo-kültürel Ģeylerin önemlerini ölçmeye yarayan ölçütler demektir. Değerler, bir inanç olması bakımından dünyanın belli bir kısmıyla ilgili algı, duygu ve bilgilerimizin bir bileĢimidir (Güngör,1998). Değerler, kendi hayatımızda neyin doğru, neyin yanlıĢ olduğu konusundaki inançlarımızdır. Çünkü değerler, toplum içindeki yaĢantıyı Ģekillendirmektedir.

Bir milletin ırkından, vatanından, dininden, tarihinden, kültüründen, örf ve adetlerinden kaynaklanan ve nesilden nesile devam eden milli ve manevi duygu, düĢünce ve inançlarına, o milletin milli ve manevi değerleri denilmektedir.

Bir milletin fertlerini birarada tutan en güçlü bağ olan milli ve manevi değerler; aile, ahlak ve devlet müesseselerinin de devamını sağlayan en önemli unsurdur. ĠĢte bütün bu nedenlerden ötürü, toplum dokusunun emniyet sübabı niteliği taĢıyan milli ve manevi değerlerinin devamını sağlayamayan bir ulus, sosyolojik ve bilimsel açıdan ayakta duramaz. Nitekim tarihe, özellikle de Türk Milleti‟nin tarihine baktığımızda bu değerlendirmelerin ne derece isabetli olduğunu kolayca müĢahade etmekteyiz.

Türk tarihine anahatlarıyla bakıldığında Türk hayatı, fetihlerle baĢlamıĢ ve yeni toprakları yurt edinerek geliĢmiĢtir. Ġlk Anayurt olan Orta Asya hiç bir zaman terkedilmemiĢtir. Türk halkları ilk anayurt olan Orta Asya'dan itibaren dünya coğrafyası üzerinde geniĢ bir alana yayılmıĢ ve bugün yedi Türk cumhuriyetinde, pek çok özerk toplulukda, çeĢitli devletlerin idaresinde azınlık halinde yaĢamaktadır. Türk kültürü de tarih ve coğrafyadaki değiĢikliliğe paralel olarak çeĢitlenmiĢ, farklı birikimlerle zenginleĢmesine rağmen ilk kaynaktan gelen ortaklıklarını sürdürerek günümüze kadar ulaĢmıĢtır. Kafesoğlu, (2006, s.16) milli kültür için “Türk milleti de dili, töresi, dini, hukuku, düĢüncesi ve hadiseler karĢısındaki hususi davranıĢları ile asırlardan beri yaĢamakta olduğuna göre, bir milli Türk kültürü mevcut demektir” diye söylemiĢtir..

14.6.1973 tarihli ve 24.6.1973/14574 resmi gazetede yayınlanan “Türk Milli Eğitim Sistemini Düzenleyen Genel Esaslar”, birinci bölümde Türk Milli Eğitiminin amaçlarından Ģöyle bahsedilmektedir.

1. (DeğiĢik: 16.6.1983 – 2842/1 md.) Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliĢtiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalıĢan, insan haklarına ve Anayasanın baĢlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karĢı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranıĢ haline getirmiĢ yurttaĢlar olarak yetiĢtirmek;

2. Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı Ģekilde geliĢmiĢ bir kiĢiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düĢünme gücüne, geniĢ bir dünya görüĢüne sahip, insan haklarına saygılı, kiĢilik ve teĢebbüse değer veren, topluma karĢı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kiĢiler olarak yetiĢtirmek;

düĢüncesiyle, öğrencilerin gerekli bilgi, beceri, davranıĢlar ve birlikte iĢ görme alıĢkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak, toplumun mutluluğuna katkıda bulunarak Türk vatandaĢlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak, öte yandan milli birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek, hızlandırmak ve nihayet Türk milletini çağdaĢ uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin birer ferdi yapma amacı gütmektedir.

Milli kültürün gençlere öğretilmesi ve gelecek kuĢaklara aktarılması, onların Türk kimliğini taĢımakta öz güveni olan, bilinçli ve milli Ģuur ile yetiĢtirilmesi, ilkokuldan üniversiteye kadar bütün eğitim-öğretim kurumlarının ana hedefi olmalıdır. Aslanoğlu, Türk olmanın özelliklerini Ģöyle dile getirmektedir;

Türk, vatanını sever, harp sanatında usta, Ģerefli, faziletli, dindar, yabancıya saygılıdır. Devlet kurucudur, savaĢ dıĢında hile ve hurda bilmez, sözüne sadık, vefalı, insaflı, anlayıĢlı, vakur, edepli, cesaretli, savaĢta usta, savaĢtan kaçmaz kovalar, namuslu adam kandırmaz, karıncaya benzer, harpte kalbi titrer, kahraman, binici, cömert, kuvvetli, azimkâr, anlayıĢlı, bilgili, ihtiyatlı, yaltaklanmaz, yaldızlı söz söylemez, münafıklık etmez, kovucu değildir. Yapmacık

bilmez, yermez ve riya bilmez, büyüklenmez, arkadaĢını aldatmaz, övülmeyi beklemez, alçak gönüllü, misafirperver, ikram eder, iltifat eder, hazıra konmayı sevmez, çalıĢkandır, korkusuzdur, kovuculuk, insanlara saygısızlık, yalancılık ve ciddiyetsizlikten hoĢlanmaz, hırsızlık, gasp, zina, zina isnadı ve cinayetten nefret eder, doğa sevgisiyle doludur. Bilgili, uyanık, kültürlü, azimli, sabırlı, sırdaĢtır. Gerçeğe düĢkündür, hareketsizlikten hoĢlanmaz (Arslanoğlu, http:// w3.gazi.edu.tr/~iarslan/turkdegerleriuzerine.doc.).

Diğer taraftan, bu sağlam kültür sayesinde Türkler yüzyıllar boyunca ayakta kalmıĢ diğer milletlere karĢı konulmuĢtur. BeĢbin yıllık tarihleri içerisinde birçok devlet kurmuĢ olan Türkler yüzyıllar boyunca süren tecrübe ve deneyimlerle elde edilen milli ve manevi kültür unsurları yanında maddi kültür unsurlarıyla geliĢmiĢ, hiçbir dönemde bu değer yargılarını bırakmamıĢlardır.

Benzer Belgeler