• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: ENGELLİLİK OLGUSU VE TÜRKİYE BOYUTU

2.3. Engelliliğe Yönelik Kuramsal Yaklaşımlar

2.3.3. Toplum Temelli Rehabilitasyon…

Engellilik sadece bedensel eksikliğin değil toplumsal kısıtlamaların bir sonucudur. Binaların girişi, yol ve kaldırımların durumu, yürüme yollarının engelliler tarafından da rahatlıkla kullanıl(a)maması vb. gibi olarak karşımıza çıkmaktadır. Toplumsal hizmetlerin engellilere göre düzenlenmesi ve engellilere götürülen hizmetlerin kalitesinin artırılması sadece engellinin kendisi için değil, ailesi, yakın çevresi ve toplum için de çok önemli bir gerekliliktir (Yıldız, 2013: 130).

Toplum temelli rehabilitasyon, temel ihtiyaçlarını karşılamak ve katılımlarını sağlayarak, engelli bireylerin ve ailelerinin yaşam kalitesini arttırmaya odaklanan bir modeldir (www.who.int, 2014). TTR, engelli bireylerin günlük yaşam ihtiyaçları ile başa çıkmada en iyi kaynağın aile olduğu fikrine dayanmakla birlikte engellilerin kendilerinin yanı sıra ailelerinin, toplumun, uygun sağlık, eğitim, meslek ve sosyal

hizmetlerin birlikte çalışmasını gerektiren bir yaklaşımdır

(www.toplumtemelliproje.org, 2014).

TTR’nin amacı, zaman içerisinde farklı model, yaklaşım ve rehabilitasyon uygulamaları ya da engelli bireylerin kendi sosyo-ekonomik durumları ile işlevsel veya ekonomik bağımsızlığını elde etmiş olsalar da toplumsal yaşamın dışında kalmaya devam eden engellilerin toplum içerisinde yer almasını sağlamaktır.

Engellilerin toplum dışında kalmalarının ilk sebebi, toplumların ve geniş halk kitlelerinin engelliliğe ve engelli bireye bakış açısından kaynaklanmaktadır. TTR, iki ön kabule dayandırılmaktadır. Bunların ilki sosyal koşulların engelliyi değil, engelliliğin kendisini bir engellilik durumuna dönüştürmesi, ikincisi ise, engelli bireyin refahı değil, engelli insanların insan haklarının ön plana geçirilmesidir (www.eyh.gov.tr, 2014).

Toplum temelli rehabilitasyonun geliştirilebilmesi ve sürdürülür olabilmesi için yedi hedef grubun bu model içerisinde aktif rol alması gerekmektedir (www.toplumtemelliproje.org, 2014):

Engelli Bireyler: Engelli bireyler, TTR programının her aşamasında yer alırlar. Yerel (bölgesel) şartların, kendileri gibi engelli olan diğer bireyler üzerindeki etkilerini bilenler en iyi yine kendileridir. Bununla birlikte “yetersizliğin” aile, toplum ve ülke için ne anlama geldiğini de bilmekte ve toplumun rehabilite edilmesinde de önemli bir rol almaktadırlar.

Engelli Aileleri: Yerel düzeydeki engelli bireylere destek ve yardım sunulmasında en önde yer alırlar. Aile üyesi engelli bir bireyin bir şeyi yapamadığı yerde, ne nedenle olursa olsun, onun için konuşmalı, onu temsil etmeli ve onu engelli örgütlerinin doğal bir üyesi olarak kabul etmelidir. Engelli bakımı konusunda deneyim sahibi aileler, TTR programlarını öncelikle başlatan kişilerdir ve programın her aşamasında en güçlü katkıları sunan kişiler olacaklarını kanıtlamışlardır.

Toplum: Toplum üyeleri, yerel ve çevresel koşullar, yerel ekonomi, yerel politik durum ve bunların engelli bireyler ile ilişkisinden dolayı TTR temelini teşkil eden üçüncü önemli etkendir.

Yerel, Bölgesel, Ulusal Yönetimler: Toplum temelli rehabilitasyon uygulamalarının gelişmesi ve sürdürülebilir olmasını sağlamada en önemli rol hükümetlere düşmektedir. Devletin işbirliği, desteği ve katılımı, TTR’nin tüm toplumda yaygınlaşmasını ve devamlılığını sağlamaktadır. TTR’nin yapılanması, koordinasyonu, danışmanlık sisteminin geliştirilmesi merkezi ve yerel yönetimlerin katılımı ile mümkün kılınabilmektedir.

Sivil Toplum Kuruluşları: STK’lar, TTR konusunda yeni yaklaşımlar geliştirebilme ve devlet, TTR çalışanları, engelliler, aileleri ile toplum üyeleri için eğitim programları düzenleme yetisine sahiptir.

Tıbbi uzmanlar, yardımcı sağlık personeli, sosyal bilimciler ve diğer uzmanlar: Toplum temelli rehabilitasyon modelinde uzmanlara her düzeyde ihtiyaç bulunmaktadır.

Özel sektör (iş ve endüstri alanları): Özel sektörün kendi yaptığı uygulamaların yararlarını onu destekleyen topluma geri döndürmesi söz konusudur. Eskiden bu desteğin büyük bir kısmı bağış şeklinde sağlanıyordu. Bağış yapan kişiler, engelli bireyler için en uygun ve gerekli olanın ne olduğuna karar vererek bağış yapmaktadır. Bu yaklaşımın uygun olmadığı ve değiştirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. TTR program aktivitelerinin desteklenmesi, bağış ihtiyacını ortadan kaldırmaktadır. TTR desteği; kaynakların topluma ve engellilere yönlendirilmesinin en uygun yoludur. TTR programlarının desteklenmesiyle, özel sektör bir yandan kendi desteğinin en etkili ve elverişli şekilde kullanıldığını garantilemekte, bir yandan da sosyal ilişkilerinde kredi kazanmaktadır.

Engelli bireylere yönelik hizmet dağılımını geliştirmeyi, onlara daha eşit fırsatlar sağlamayı ve engellilerin haklarını iyileştirmeyi ve korumayı amaçlayan toplum temelli rehabilitasyon yaklaşımının en önemli unsurlarından biri de engellilerin sosyal çevre içerisinde dinamik bir unsur olarak yaşamlarına devam etmelerini önceleyen toplum temelli bakım (TTB) anlayışıdır. Bakıma ihtiyaç duyan engelli, yaşlı veya süreğen hastalığa sahip bireye, bağımsızlığını koruması ve yaşam kalitesini düşürmeden hayatını idame ettirebilmesi için gerekli bilgi ve sosyal yaşam becerileri kazandırma, yaşamını kendi evinde sürdürebilmesi için gereksinim duyduğu destek ve yardımları sunma ve sosyal işlevselliğini yerine getirebilmesi için çalışma, rekreasyon ve diğer olanaklardan yararlanmasını sağlama işlevlerine sahip olan topum temelli bakım, TTR gibi ekip çalışmasını gerektiren bir hizmet modelidir (Danış, 2013).

Çocuk, genç, yaşlı her yaş grubundan bakım ve sosyal desteğe ihtiyaç duyan bireyi, yatılı sosyal hizmet kurumlarının izole edici ve psiko-sosyal açıdan örseleyici olumsuz etkilerinden uzak tutmak için onların alıştıkları ve sosyal ilişkilerini

sürdürdükleri yaşam alanı içerisinde çeşitli hizmetlerle destekleyerek, yaşamlarını kendi evlerinde ve aile çevresinde sürdürmek amacını gütmektedir (III. Engelliler Şûrası, 2007).

Toplum temelli bakımın (sürekli veya süreli) alt bileşenleri III. Engelliler Şurasında şu şekilde ele alınmaktadır: Evde bakım, işyerinde bakım, okulda bakım, kamusal ve sosyal alanda bakım, bilinçlendirme, mimari ve çevresel düzenlemeler, sosyal kaynaştırma, rekreasyon evleri ile sosyal kulüpler ve spor etkinlikleri(Çamur Duyan ve Önal Dölek, 2013: 89-90)

Evde bakım: Evde bakım, engelli, yaşlı, süreğen hastalığı olan veya nekahet dönemindeki bireyleri bulundukları ortamda destekleyerek, sosyal yaşama ayak uydurabilmelerini sağlamak, yaşamlarını mutlu ve huzurlu bir biçimde sürdürerek topluma tam katılımlarını gerçekleştirmek ve bakıma gereksinim duyan bireyin aile üyeleri ve özellikle de ailedeki kadın üzerindeki yükünü hafifletmek için birey ve aileye sunulan psiko-sosyal, fizyolojik ve tıbbi destek hizmetleri ile sosyal hizmetleri içeren bir bakım modelidir. Evde yardım, evde takip hizmeti, evde tıbbi bakım hizmeti, süreli bakım, evlere yemek servisi, evlere bakım ve onarım hizmeti, telefonla yardım servisi bu kapsamda yer almaktadır. Disiplinler arası ekip çalışmasını gerektiren TTB kapsamında işyerinde bakım, okulda bakım ile kamusal ve sosyal alanda bakım da yer almaktadır (III. Engelliler Şûrası, 2007).

İşyerinde bakım: Engellinin işyerinde gerekli ergonomik düzenlemeler ve modifikasyonlar yapma, korumalı işyeri modelleri geliştirme, büro tipi egzersizler veya grup egzersizleri, uygun yardımcı cihaz kullanımını desteklemeyi hedeflemektedir. Prof. Dr. Ali Seyyar, bakım kavramını değil, “uyum” kavramının kullanılmasını öngörmektedir.

Okulda bakım: Engellinin eğitim aldığı okulda çevresel ve mimari düzenlemeler yapma, okul içindeki transferini kolaylaştırıcı uygulamalarda bulunma, uygun ders araç ve gereçlerini sağlama, gerekli küçük tıbbi müdahaleleri uygulama ve engelin ilerlemesine neden olacak durumlardan korunmak için alınan tedbirleri içermektedir. Kamusal ve sosyal alanda bakım: Engellinin ulaşabilirliğini sağlayarak topluma yeniden adaptasyonunu ve entegrasyonunu sağlamak için yapılan çalışmalardır.

Söz konusu hizmetlerin yanı sıra TTB kapsamında gündüzlü hizmetler de yer almaktadır. Gündüzlü hizmetler, bakıma muhtaç kişinin kendisine olan saygısını arttırarak güçlenmesini, bağımsız yaşamasına yardım ederek yaşam kalitesinin yükseltilmesini amaçlar. Engellinin toplumla bağlarını koparmadan sosyal, eğitsel, mesleki ve serbest zaman değerlendirme faaliyetleri aracılığıyla gelişmelerine destek olur. Bu hizmetlerin verildiği kurumlardan birisi gündüz merkezleridir. Bu merkezler değişik amaçlara yönelik olduğu gibi, tek bir amaca (örneğin; serbest zaman değerlendirme gibi.) yönelik olarak da hizmetlerini planlayabilir. Temel amaçları, sağlık, spor, beslenme, rehabilitasyon, diyet, kişisel bakım, hukuksal ve mali sorunlara yardım, serbest zamanların değerlendirilmesi, tatil ve gezilerin düzenlenmesine yönelik hizmet ve programları sunmak olan bu merkezler, hizmetlerini sürekli çeşitlendirmek durumundadır (III. Engelliler Şûrası, 2007).