YANSIMALARI VE SAYISAL GELİŞİM
A- TÜRKİYE’DE ALT İŞVERENLİĞİN YASAL ÇERÇEVESİ
4- Toplu İş Hukuku Bakımından
Asıl işveren alt işveren bağlantısı yarattığı sorumluluk yönünden toplu iş hukukuyla da yakından ilgilidir ve önemli sonuçları bulunmaktadır. Alt işveren ilişkisinin toplu iş hukuku bakımından bireysel iş hukukuna göre daha fazla sorun yarattığı belirtilmektedir. Bu sorunun başında ortaya çıkan tartışmaların ilki alt işveren işçilerinin çalıştıkları yerin hukuken asıl işverenin işyerinden sayılıp sayılmadığıyla ilgilidir. Bir görüşe göre alt işverenin işçilerini çalıştırdığı yerin özgür bir işletme olarak değil asıl işverenin işletmesiyle bitişik şekilde düşünülmesi gerekmektedir. Alt işveren işçileri çalıştıkları yerin işçileri; asıl işveren de tüm işyerinin işvereni olarak kabul edilir. Ancak yasada asıl işveren ve alt işveren olmak üzere iki işveren olduğu belirtilmektedir. Yine yasada alt işveren işçilerine karşı sorumluluk asıl işveren ile birlikte eşit tutulmuştur. Bu duruma göre alt işverenin işçilerine karşı asıl işveren de işveren konumundadır65. Alt işveren işçilerinin çalışması için ayrılan bölümün asıl
63 M.Fatih Usan, a.g.m., s.5. 64 M.Zafer Erdoğan, a.g.m., s.10.
işverenin işyerinden ayrı bir yer olarak sayılması Anayasanın 14.maddesinin 2.fıkrasında;
“Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.“66
şeklinde aksi durumun anayasaya de aykırı olacağı ifade edilmiştir. Aksi bir durumun alt işverenin işyerini asıl işverenin işyerinden ayrı olarak kabul etmenin kaynağını Anayasadan alan sendikalaşma ve toplu iş sözleşme yapma hakkının engelleneceği anlamına gelecektir.
Doktrinde baskın olan diğer görüşe göre uygun olarak kurulan alt işveren ilişkisinde asıl işverenin işyeri içinde hukuki bakımdan alt işveren için de bir işyeri meydana gelmiş olur ki İK m.3/2 göre de, alt işveren kendi adına kurmuş olduğu bu işyerini bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadır67.
Alt işverenlik toplu iş hukukunda da sorunlara sebep olmaktadır. Alt işverenlik uygulamasında işçilerin zamanla sendikasızlaştırıldığı, toplu iş sözleşmelerinden faydalanmalarının engellendiği ve bu vesileyle güvencesi düşük, ücretli çalışan temini durumuna getirildiği belirtilmektedir. İşçilerin aleyhine olan bu durum sonucunda iş hukukuna paralel doğrultuda toplu iş hukukunda da alt işveren çalışanlarını gözeten düzenlemelere yer verilmiştir. 1475 sayılı İş Kanunu’nda alt işveren işçilerinin toplu iş anlaşmasından doğan haklarına yer verilmezken 2003 senesinde geçerliliği başlayan 4857 sayılı İş Kanunu’nda alt işveren çalışanlarının toplu iş anlaşmasından
66 R.G., T.09.11.1982, S.17863, http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/17844.pdf, (07.02.2019). 67 Hande Bahar Aykaç, a.g.m., s.254-255.
kaynaklanan hakları için asıl işverenin sorumlu olacağı derlenmiştir. Toplu iş hukuku bakımından temel mevzuat olan 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda alt işveren tanımı yapılmamıştır. İş Kanunu ve Alt İşveren Yönetmeliği’nde yapılan tanım burada da geçerli olacaktır68.
Toplu iş ilişkilerinin düzenlendiği kanunlara alt işverenlikle ilgili düzenlemelerin olmaması bu alanda alt işverenlikle ilgili yaşanılan sorunların çözümlenmesini yargı kararlarına bırakmıştır. Alt işverenlikle ilgili sorunlara uzun yıllar yargı çözüm aramış, toplu iş ilişkilerinin düzenlendiği kanunlardaki boşlukları yerleşmiş içtihatlarla doldurmuştur. Toplu iş ilişkilerini düzenleyen kanundaki boşluklar her ne kadar yargı kararları ile giderilmiş olsa da konuyla ilgili Sendikalar Kanunu ve Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nda gerekli derlemeler yapılarak alt işverenlikle ilgili uygulamada yaşanılan sorunlara kanun hükümleri ile çözüm getirilmesi gerekmektedir69.
Alt işveren çalışanlarının toplu iş hukuku kapsamında karşılaştığı sorunların ilki sendikal teşkilatlanmadır. Etkileyici ve etkin bir sendikal teşkilatlanma oluşturulmadığı zamanlarda toplu iş sözleşmesinin onaylanması ve işçi haklarının korunması için imkan yaratılamamaktadır. Bu nedenle alt işveren işçileri için örgütlenme önemlidir ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. 6552 sayılı Kanunla özellikle kamu işyerlerindeki alt işveren ilişkisi ve ihale zamanlarıyla alakalı mühim farklılıklar yapılmıştır. Bu değişiklikler ile birlikte kamu kesimindeki alt işveren işçilerinin sendikal örgütlenme oranının fazlalaşacağı ve alt işveren çalışanlarının güç kazanacağı yönünde umut ortaya çıkmıştır. İstatiksel veriler değerlendirildiğinde
68 Emre Karabacak, Türk İş Hukukunda Alt İşveren Uygulaması ve Toplu İş Hukukunda Ortaya
Çıkardığı Sorunlar, 1.Baskı,Türk Metal Sendikası Araştırma ve Eğitim Merkezi Yayınları, Ankara
2018, s.49-50.
69 Ahmet Coştu, “Türk İş Hukukunda Alt İşverenlik”,( Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,
kanunun amaç doğrultusunda sendikalaşma konusunda ciddi bir artış görüldüğü belirtilmektedir70.
Tablo 2: Kamu Kurum ve Kuruluşlarında 4688 Sayılı Kamu Görevlileri ve Toplu Sözleşme Kanunu Gereğince Kamu Sendikalarına Üye Sayılarının Yıllara Göre Değişimi
2014 Temmuz 2015 Temmuz 2016 Temmuz 2017 Temmuz 2018 Temmuz Büro, Bankacılık ve Sigortacılık Hizmetleri 144.451 157.577 165.610 149.913 146.358 Eğitim, Öğretim ve Bilim
Hizmetleri 721.690 774.221 818.454 779.593 774.617
Sağlık ve Sosyal Hizmetler 348.571 366.230 381.078 370.428 371.622
Yerel Yönetim Hizmetleri 109.245 110.771 115.555 114.096 113.861
Basın, Yayın ve İletişim
Hizmetleri 26.715 27.006 27.093 25.850 26.143
Kültür ve Sanat Hizmetleri 11.923 12.378 12.171 11.517 11.399
Bayındırlık, İnşaat ve Köy
Hizmetleri 24.961 27.252 27.708 26.972 26.717
2014 Temmuz 2015 Temmuz 2016 Temmuz 2017 Temmuz 2018 Temmuz Ulaştırma Hizmetleri 19.306 20.109 20.183 19.674 19.104 Tarım ve Ormancılık Hizmetleri 53.705 53.930 57.392 56.503 54.345 Enerji, Sanayi ve Madencilik Hizmetleri 25.151 26.335 26.587 25.618 24.756 Diyanet ve Vakıf Hizmetleri 104.245 103.219 105.103 104.159 100.204
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kamu Görevlileri Sendika Üye Sayıları Hakkında
Tebliğler,https://www.ailevecalisma.gov.tr/tr-tr/istatistikler/calisma-hayati-
istatistikleri/sendikal-istatistikler/kamu-gorevlileri-sendika-%C3%BCye-
say%C4%B1lar%C4%B1-hakk%C4%B1nda-tebli%C4%9Fler/, (10.05.2019), s.1.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın çalışma hayatına ilişkin yapmış olduğu istatistiki verilere göre 6552 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra sendika üye sayılarında artış gözlemlenmektedir. 6552 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonraki süreçte 2015 yılı verilerine bakıldığında tüm iş kollarındaki sendikalara ait üye sayılarında artış olduğu görülmektedir. 2017 Temmuz ve 2018 Temmuz verilerine bakıldığında 696 sayılı KHK ile kamu kesiminde çalışan alt işverenler için yapılan düzenlemeye bağlı olarak azalma olduğu yönünde yorum yapılabilmektedir. Ancak genel olarak tabloya bakıldığında 6552 sayılı Kanundan sonra sendika üye sayısında ve sendikalaşmada artış olduğu görülebilir.