• Sonuç bulunamadı

Bu araştırmanın verileri 2015-2016 eğitim- öğretim yılında Ankara ilinde üstün zekâlılar ve üstün yetenekliler eğitimi veren özel bir okula devam eden 36-72 aylık çocukların anne ve babalarından elde edilmiştir. Araştırmada ilk olarak kişisel

bilgi formu ile anne- babalardan ön bilgiler toplanmıştır. Anne babalar, kapalı zarf içerisinde verilen kişisel bilgi formlarını evlerinde doldurmuşlardır. Bunun için kendilerine iki haftalık süre verilmiş ve bilgi formlarının geri dönüşleri sağlanmıştır. Kişisel bilgi formu iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde anne-babaların

93

sosyo-demografik (yaş, cinsiyet, eğitim durumu, mesleği, ekonomik gelir düzeyi vb.) özelliklerini belirlemeye yönelik sorular bulunmaktadır. Kişisel bilgi formunun ikinci bölümünde ise üstün yeteneğe sahip çocukların genel özellikleri ve bireysel farklılıkları ile ilgili sorular bulunmaktadır (Ek.1).

Kişisel bilgi formları anne babalardan toplandıktan sonra anne-babalarla görüşmelere başlanmıştır. Veri toplama aracı olan görüşme formu (Ek.2) anne ve babalarla yüz yüze görüşmelerde kullanılmıştır. Nitel ve nicel veriler toplamak amacıyla hazırlanan görüşme formunda anne babalara, üstün yetenekli çocukları ile ilgili yaşadığı problemler ve çocuklarından gelecekteki beklentileri hakkında açık ve kapalı uçlu sorular sorulmuştur. Ayrıca araştırmanın iç geçerliğini artırmak amacıyla çalışma grubundaki anne ve babalara görüşme sırasında herhangi bir yönlendirilmede bulunulmamış ve velilerin hiç bir etki altında kalmadan sorulan sorulara cevap vermeleri sağlanmıştır. Okul çıkış saatlerinde yapılan bu görüşmeler 4 ay sürmüştür. Görüşme gün ve saatleri her aile ile bir kez olacak şekilde ayarlanmıştır. Görüşmeler okul yönetimi tarafından hazırlanmış, katılımcıların rahat edebilecekleri bir ortama sahip olan bir sınıfta yapılmıştır. Görüşmeler en az 15 dakika en fazla 45 dakika olmak üzere ortalama yarım saat sürmüştür. Görüşme soruları, katılımcı anne ve babalara aynı sözcüklerle ve aynı anlam ifade edecek şekilde yöneltilmiştir. Anne babalarla yapılan görüşmeler kayıt cihazı ile kaydedilmiş ve verilen cevaplar araştırmacı tarafından görüşme formuna not edilmiştir. Görüşmeler sırasında araştırmacı soruları sorarken paralel bir gözlemcide bulundurulmuştur. Paralel gözlemcinin görevi, katılımcı anne- babalar tarafından verilen cevapları araştırmacı ile birlikte not etmektir.

Bu çalışmada kişisel bilgi formu ve görüşme formundan elde edilen veriler eş zamanlı zamanlama şekliyle toplanmıştır. Zamanlama; iki tür farklı veri kümesinden

94

elde edilen sonuçları hangi sırayla kullandığını ortaya koymaktadır. Eş zamanlı zamanlama ise; araştırmacının araştırmanın tek bir aşamasında nicel ve nitel aşamaların ikisini de uygulamasıyla gerçekleşir (Creswell ve Clark, 2015). Bu araştırmada da kişisel bilgi formu ve görüşme formundaki kapalı uçlu sorulardan elde edilen veriler nicel araştırma yöntemiyle, görüşme formunda yer alan açık uçlu sorulardan elde edilen veriler ise nitel araştıma yöntemine uygun şekilde analiz edilmiştir.

3.4.1 Araştırmanın Etik Boyutu

Araştırmada etik ilkelere uyulmasına özen gösterilmiştir. Araştırmanın tüm aşamaları katılımcı anne-babalara ve okul yönetimine detaylı şekilde anlatılmıştır. Araştırma ile ilgili yapılacak uygulama için bakanlık izni alınmıştır. Daha sonra anne-babalara bu çalışmaya katılmaya gönüllü olup olmadıkları sorulmuştur. Bu aşamada anne-babalara görüşmeden önce, kimlik bilgilerinin gizli tutulacağı ve elde edilen verilerin sadece araştırma amaçlı kullanılacağına dair bilgi verilmiştir. Ardından araştırmaya katılmaya gönüllü olan anne-babaların onayları alınmıştır. Son olarak görüşme için sessiz ve anne-babaların kendilerini rahat hissedebilecekleri bir ortam sağlanmıştır.

3.4.2 Geçerlilik ve Güvenirlilik Uygulamaları

Görüşme için okul yönetiminden izin alınmış ve katılımcı anne babalara belirlenen randevularla görüşme saatleri ve tarihleri belirlemiştir. Araştırmada katılımcılarla yapılan görüşmelerin süreleri uzun tutularak uzun süreli etkileşim yoluyla çalışmanın inandırıcılığı (iç geçerliliği) arttırılmaya çalışılmıştır. Ayrıca, verilerin inandırıcılığını (iç geçerliliği) artırmak için her katılımcıya aynı süre içinde aynı biçimde sorular sorulmuştur. Buna yönelik olarak bulguların, görüşme formunun geliştirilmesinde kullanılan kavramsal çerçeve ile uyumluluğu sürekli

95

kontrol edilmiştir. Anlatımın doğruluğunu zenginleştirmek amacıyla akran

değerlendirmesi güvenilirlik çalışması için önemlidir. Bu strateji araştırmacıya, farklı

bir yorum yapmayı ve farklı birine yetki vermeyi içerir, bu durum güvenirliği arttırır (Creswell, 2014). Bu doğrultuda bu çalışmanın iç geçerliliğini arttırmak amacıyla görüşmeler sırasında, araştırmacıya yardımcı olmak, görüşmme sırasında not almak amacıyla bir kişi de paralel gözlemci olarak bulunmuştur. Bunun nedeni araştırmacının ön yargılarının araştırmaya yansımasını engellemek ve veri kaybını önlemektir.

Bunların yanı sıra görüşme yapılan anne ve babaların çocukları ile ilgili ifadelerinden doğrudan alıntılar yapılarak da araştırmanın inandırıcılığı (iç geçerliliği) arttırılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın aktarılabilirliğini (dış geçerliğini) artırmak için araştırma süreci ve araştırma sürecinde yapılan bütün işlemler ayrıntılı bir şekilde betimlenmiştir. Böylece, araştırmanın modeli, çalışma grubu, veri toplama aracı, veri toplama süreci, verilerin çözümlenmesi ve yorumlanması ve bulgular da detaylı şekilde aktarılmaya özen gösterilmiştir. Ayrıca, araştırmanın tutarlılığını (iç güvenirliğini) artırmak için bulguların tamamı yorum yapılmadan objektif olarak yansıtılmaya çalışılmıştır. Görüşme sonunda elde edilen veriler üzerinde araştırmacı ve nitel araştırma konusunda deneyimli bir öğretim üyesi ile verilerin çapraz

kontrolü yapılmıştır. Çapraz kontrolün yapılmasındaki amaç kodlayıcılar arasındaki

uyumu bulmaktır. Bu süreç; aynı pasajın kodlanması değil, başka bir kodlayıcının aynı ve benzer biçimde kodlayıp kodlamadığının doğruluğunu gösterir (Creswell, 2014). Bu doğrultuda bu çalışmada görüşme sonunda elde edilen veriler üzerinde araştırmacı ve öğretim üyesi ayrı ayrı kodlamalar yapmış, kodlamalar karşılaştırılarak tutarlılığına bakılmış, kodlamaların %75 oranında tutarlı olduğu görülmüş ve böylece çalışmanın teyit edilebilirliği (güvenirliği) arttırılmıştır. Ayrıca,

96

başka araştırmacıların talep etmesi ya da gelecekte başka bir araştırmada karşılaştırmalar yapmak amacı ile araştırmanın ham verileri saklanarak da tutarlılık (dış güvenirlik) artırılmaya çalışılmıştır.