• Sonuç bulunamadı

Türkiye’de ilk tiyatro eleştirisinin 1800’lü yıllara kadar uzandığı bilinmektedir. Cumhuriyet’ten önce ilk tiyatro eleştirisinin 1871 yılında Todor Kasap Efendi’nin çıkarttığı Diyojen Gazetesi’nde yapıldığını görüyoruz. Todor Kasap Güllü Agop’un Osmanlı Dram Kumpanyasına yönelik eleştirilerinde Türk Tiyatrosu’nun yüzünü körü körüne batıya değil kendi geleneksel türlerine çevirmesi gerektiğini savunur. Yine 1840’larda Ceride-i Havadis Gazetesi’nde zaman zaman seyirci eğitme amaçlı yazılar yazılmıştır.1870’lerin sonlarında ise Ahmet Vefik Paşa’nın Bursa’da çıkan Hüdavendigar Gazetesi’nde halka, tiyatro izleme adabı konusunda yazılar yazdığı bilinmektedir. Namık Kemal’in 1872’de Hadika Gazetesi’nde çıkan tiyatro sanatı üstüne iki yazısı tiyatro eleştirisi açısından önemli yazılardır ve bu yazılarda ‘Tiyatro nedir?’ sorusuna yanıt aranır.322

1908’den sonra tiyatro yaşamının hareketlenmesiyle birlikte tiyatro eleştirisinde bir canlılık görülür. Birinci dünya savaşını izleyen yıllarda Reşat Nuri Güntekin, Muhsin Ertuğrul, Nurullah Ataç, Selami Đzzet Sedes, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Halit Ziya Uşaklıgil gibi isimlerin tiyatromuza yönelik genel sorunlar ve telif, adepte, çeviri oyunlar üstüne eleştiri yazıları yazdıklarını görüyoruz.

Elbette eleştirmenlik bir uzmanlık alanı olduğunu söyleyebiliriz. Bu noktada

Namık Kemal’in eleştiriyi yeni bir tür olarak değerlendirdiği görüşlerini hatırlamak yerinde olacaktır.323 Telif, adapte, çeviri gibi konuların, eleştiri konuları arasında yerini alması, eleştiri kavramının artık daha sağlam bir temele oturmaya başladığının ve tiyatro eleştirisinin de ayrı bir meslek dalı olduğu olarak görüldüğünün ve en az oyun yazarlığı kadar bir eğitime gerek duyulduğunun bir göstergesidir kuşkusuz.

322

Kollektif (Karadağ - Kenan Işık - Işıl Kasapoğlu - Nesrin Kazankaya - Ayşın Candan - Nihal Koldaş - Müge Gürman - Kerem Kurdoğlu - Şahika Tekand - Mustafa Avkıran),

Cumhuriyetin 75. Yılında Türk Tiyatrosu, Mitos Boyut Yayınları, Đstanbul,1999,35 s.

323

Đlk sayısı 1918’de çıkan Temaşa Dergisi’nde de tiyatro konusundaki temel konuların tartışılmaya devam ettiğini görüyoruz.1940’lı yıllarda ise tiyatro eleştirisinde Nusret Safa Coşkun, Selim Nüzhet, TunçYalman, Fikret Adil, Vecdi Bürün, Sünih Mümtaz, Burhan Arpad gibi birtakım isimlerin ön plana çıktığı görülmektedir. Tiyatro eleştirisi 1940’lı yıllardan 1960’lı yıllara doğru telif, adapte, çeviri gibi kuramsal konulardan yine tiyatronun işlevi üzerine tartışmalara kaymıştır.

Selim Nüzhet Gerçek 5 Aralık 1944 tarihli Akşam Gazetesi’nde “Türk tiyatrosunun gelişmesinin tek yolunun yabancı eserlerin taklidi ile değil, telif eserlerin yazılması ile mümnkün olacağına dikkat çekmektedir.324

Cumhuriyetin ilk yıllarında 1950’lerden 1960’lara uzanan süreçte, eleştirilerin tiyatro sanatının işlevi üzerine yoğunlaştığı görülmektedir. Tiyatro eleştirisi alanında, Mufit Ratip ve Kemal Emin Bara’ın yanı sıra Đbrahim Nemci Dilmen, Nurullah Ataç, Selami Đzzet Sedes, Refik Ahmet Sevengil, Fikret Adil gibi adlara rastlanmaktadır. Daha sonra tiyatro eleştirisinin süreklilik kazandığını ve eleştiri alanına Hasan Ali Ediz Đbrahim Hoyi, Sabri Esat Siyavuşgil, Celalettin Ezine Lütfi Ay Burhan Arpad gibi isimlerin katıldığını görüyoruz.325

Tiyatro eleştirisinin, 1960’lardan sonra toplumsal ve düşünsel gelişmelere bağlı olarak önem kazanmaya başladığı, gazete ve dergilerde yayınlanan tiyatro eleştirilerinden anlaşılmaktadır. Bu dönemde metin çözümlemesine yönelik eleştirilerin yapıldığını, metinlerin en ince detayına kadar incelendiğini görüyoruz. Bu dönemde gazetelerde yeralan haberlerde Türk tiyatrosunun gelişmesi için yerli yapıtlara gerek duyulduğu ancak Edebi Heyetlerin yerli yazarları kösteklediği görüşlerine vurgu yapıldığı tespit edilmektedir. Yıllar boyunca “Ulusal tiyatromuz nasıl olmalıdır?” sorusunun tiyatro eleştiri ve yorumlamaları arasında yer bulduğunu, Ulusal tiyatronun nasıl olması gerektiği konusunda farklı görüşler ortaya çıktığı görülmektedir.

324

Sevgi Gözütok, 1940-1949 Yılları Tiyatro Haberleri'nin Akşam Gazetesi'ne Yansımaları, Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Yüksek Lisans Tezi, Đzmir,1990, 25 S.

325

Tanzimat döneminde tiyatro eleştirisinin Şinasi Namık Kemal gibi aydınların, halkı bilinçlendirme çabaları içerisinde yeraldığını görüyoruz. Cumhuriyet ile birlikte tiyatro eleştirisinin daha çok bir tanıtım yazısı şeklinde forme edildiği ve bu yazıların tiyatro eleştirmeni olmadığı için edebiyat adamlarınca yazıldığı bilinmektedir. 1930- 1940'lı yıllarda ise eleştirilerin, nitelikli eleştirinin nasıl olması gerektiği noktasında şekillendiğini tespit ediyoruz.1940–1960 döneminde tiyatronun evrensel niteliği üzerinde daha fazla durulmaya başlanmış, eleştirilerin çoğu, çağdaş bir tiyatro yaratılması noktasında yoğunlaşmıştır. Bu anlamda bu dönemlerin en önemli ismi Adnan Benk'i ve uzun yıllar çıkardığı Eleştiri Dergisi’ni hatırlamak yerinde olacaktır.326

1960-70’ler tiyatro eleştirisi en parlak dönemini yaşar. Bu duruma 61 anayasasının yarattığı demokratik ve özgürlükçü ortamın imkân verdiği de söylenebilir.1980 lerden başlayarak günümüze uzanan çizgide tiyatro eleştirisinin darbeler, baskıcı eğilimler, büyüyen ekonomik dengesizlikler sebebiyle eski coşkuyu taşımadığı görülecektir.

Ülkemizde tiyatro eleştirileri ve eleştirmenlerinin kurduğu Tiyatro Eleştirmenleri Birliği (TEB) belki de Cumhuriyet döneminden bu yana karşımıza çıkan ve tiyatro eleştirisi anlamında sistematik çalışmaların sürdürüldüğü tek birlik olarak dikkat çekmektedir.327

1990 yılında otuz beş üyeyle resmen kurulan Tiyatro Eleştirmenleri Birliği’nin, tiyatro alanında eleştiri disiplininin yurdumuzda gelişmesi, yurtdışında kullanılan yöntem ve teknikleri ülkemize tanıtarak ve sahne faaliyetlerimizi yurt içinde ve dışında tanıtılması konusunda çalışmalarına devam ettiğini görüyoruz. Tiyatro Eleştirmenleri Birliği aynı zamanda Uluslararası Tiyatro Eleştirmenleri Birliği'nin de bir parçası olduğu ve uluslararası yönetim kadrolarında da sorumluluk üstlendiği bilinmektedir.

326

Nuri Aksu, Adnan Benk ve Türkiye'de Modern Edebiyat Eleştirisi, Bilkent Üniversitesi, Türk Edebiyatı Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, Eylül 2003

327

Ülkemizde tiyatro eleştirisi alanında çok sistematik çalışmalar göremesek dahi Metin And, Özdemir Nutku, Hayati Asılyazıcı, Sevgi Sanlı, Günay Akarsu, Şevket Ataseven, Atilla Sav, Zeynep Oral, T.Özçelik, Esen Çamurdan, Yaşar Đlksavaş, Zehra Đpşiroğlu, Ayşegül Yüksel, Dikmen Gürün, Seçkin Selvi gibi isimlerin tiyatro eleştirisi ve kuramları konusunda tiyatromuza büyük katkılar sağladıkları bilinmektedir.

Benzer Belgeler