• Sonuç bulunamadı

C. stikrar

1. Ticaret

Küreselle me Süreci ticaretin içeri.ini de.i mi tir. Uluslararas ticaret giderek, ulusal ve uluslararas düzeyde, refah sa.lamada daha belirleyici bir konuma gelmi tir. Özellikle sermaye için ulusal s n rlar kalkm ve bu bütünle me sermaye

62 BERTOZZI, s. 23. 63 ERDUT, Politika, s. 24.

birikim sürecini h zland ran bir unsur olmu tur. Ancak, istihdam üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri göreceli olarak de.i mektedir. Günümüzde özellikle uluslararas ticaret mevcut ekonomik yap n n ekillenmesinde ve istihdam konusunda belirleyici bir unsur haline gelmi tir.

Ticaret, küreselle menin yaratt . de.i imlerin de etkisiyle uluslararas s n rlar a an de.i imlere kaynakl k etmektedir. Uluslararas ticaret piyasay daha rekabetçi ve etkin bir hale getirece.inden kazanç sa.lanaca. ileri sürülmektedir64. Uluslararas ticaretin gerçekle mesi ve artmas do.al tekel durumunu sona erdirmekte, yabanc i letmelerin rekabeti sonucu do.al oligopol durumu olu maktad r. Bu süreçte, tekelci i letmenin piyasay denetimi k r lmakta, yüksek fiyat uygulamalar azalmaktad r. Bununla birlikte, herhangi bir ülkede sanayi yap s ba lang çta oligopolcü ise, bu durumda uluslararas ticaretin rekabeti daha da artt raca. ileri sürülmektedir65. Ancak, bu öngörünün do.rulu.u ku kuludur. Çünkü, günümüzde çokuluslu i letmelerin yer ald . oligopolcü piyasalarda tam rekabete izin verilmemektedir. Gerçekten, a amalar halinde bölünmü üretimi düzenleyen çokuluslu i letme ta eronu olan i letmelerden ürün de.il, üretim a amalar n sat n al rken, kendi içinde bir monopson piyasas olu turmaktad r. Bir ba ka deyi le, çokuluslu i letme sat n alaca. üretim a amalar n n her biri için fiyat önceden belirlemektedir ve bu a amalar n tek al c s d r66. Öyleyse, istihdam politikas bu mant .a göre biçimlendirilmelidir.

Uluslararas ticarette bir mal n üretiminde herhangi bir ülkenin di.erlerine göre kesin etkin olmas na mutlak üstünlük denir. Bir ülkenin herhangi bir mal di.er ülkelere göre daha etkin bir ekilde üretmesine ise kar la t rmal üstünlük denilmektedir67. Uluslararas ticarette ülkenin belirli mallar ucuza üretmesi de.il, di.erleriyle kar la t r ld . nda hangi mallar n üretimde daha fazla üstünlü.e sahip oldu.u önemlidir. Kar la t rmal üstünlük kuram na göre, ülkeler göreli olarak üstün olduklar mallar n üretiminde uzmanla mal d r. Modern dünyada kar l kl

64 lker PARASIZ, ktisat'n A B C’si. Ezgi Kitapevi, Bursa, 2000, s. 247

65 lker PARASIZ, Modern Makro Ekonominin Temelleri, Ezgi Kitapevi, Bursa, 2000, s. 52. 66 ERDUT, Politika, s. 15.

üstünlüklerin belirlenmesi oldukça güç olmakla birlikte, bunlar n belirlenmesinde ülkelerin sahip olduklar (toprak, iklim vb. gibi) donan m ve zaman içinde kazand klar (tasarruf, sermaye birikimi, teknolojik üstünlük vb. gibi) donan m rol oynamaktad r68.

Küreselle me sürecinde serbest ticaret politikalar n n uygulamaya konulmas gerekmi tir. Bu anlamda, Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde bir “dünya düzeni” kurulmaktad r. Bu düzenin günümüzde belli özellikleriyle varl . sa.lamla t r lm t r. Ancak, piyasa ekonomisi temeline dayanan bu yap k sa, orta ve uzun dönemli ekonomik krizleri ve istikrars zl . beraberinde getirmektedir. Bu ba.lamda ekonomilerin sürekli oklara maruz kald . ve ticaretin de bu okun kaynaklar ndan biri oldu.u bilinmektedir. Bu anlamda, ticaretin, i gücünün i kollar aras nda gerçekle en ak c l . n n fazlal . nedeniyle, i ve i yeri de.i tirme bak m ndan di.er oklardan daha zararl etkiler yaratmaya uygun oldu.u anla lmaktad r. Gerçekten, ticaret ve ulusal gelir aras ndaki ili kinin uluslararas ortalamadan daha h zl artt . ülkelerde, i gücünün i kollar aras ndaki ak c l . imalat sektöründe yarat lan net istihdamdan yakla k alt kat fazlad r. Bu miktar ticaret ve ulusal gelir aras ndaki ili kinin uluslararas ortalaman n alt nda artt . ülkelerde iki kat fazlad r. Ayr ca, bir yandan geli mi ülkelerle ucuz ve nitelikli i gücüne ve teknolojik kapasiteye sahip geli mekte olan ülkeler aras ndaki ticaret, di.er yandan bu tür geli mekte olan ülkelere yönelen do.rudan yabanc yat r mlar geli mi ülkelerde toplu i ten ç karmalara, i letmelerin kapanmas na ve dolay s yla i sizli.e yol açmaktad r69.

Öte yandan, uluslararas ticarete ko ut olarak bölgesel ekonomik birle melerin de yayg nla t . belirtilmelidir. Uluslararas ekonomik birle me, kat lan ekonomiler aras nda mal ve hizmetlerin dola m na serbesti sa.lay p ticarete engel olan k s tlamalar ortadan kald rarak bir ortak pazar yaratmaktad r. Böylece ekonomik birle me ile daha geni bir pazarda engelle kar la maks z n üretim yapmak ve büyük çapta üretimin sa.lad . imkanlardan yararlanmak mümkün olmaktad r. Uluslararas ekonomik birle meler niteliklerine göre serbest ticaret

68 PARASIZ, s. 249. 69 ERDUT, Politika, s. 26.

bölgesi, gümrük birli.i, ortak pazar ve ekonomik birlik olmak üzere dört grupta toplanabilir70.

Serbest ticaret bölgesi, üyeleri aras nda ticareti k s tlayan veya engelleyen tarife ve kota gibi s n rlamalar n ortadan kald r ld . ve üye ülkelerin birlik d nda kalanlara kar ortak bir tarife uygulama yükümlülü.ü alt nda bulunmad klar ekonomik birle me türüdür. Bölgeye kat lan ülkelerin mal ve hizmetleri için yarat lan ortak pazar üretim faktörlerinin serbest dola m na aç k de.ildir. Bu tür birle melerde ekonomi politikalar n n ve kurumlar n n uyumlula t r lmas ve birli.i de söz konusu de.ildir. Serbest ticaret bölgesinde, bölge d ülkelere ortak bir gümrük tarifesinin uygulanmay , önemli sorunlara yol açar. Örne.in üçüncü ülkeler, bölge ülkelerinden gümrük vergisi daha dü ük olana ihracat yapar. Bölgeye giren mallar, daha sonra yüksek gümrük vergisi uygulayan ülkeye de rahatça geçebilir. Ticaret böylece, normal kanallar ndan sapm olur. Buna engel olmak için, bölge içinde serbest dola mda bulunan mallar n ilk üretim yerlerini belirten men e belgeleri düzenlenir. Bunun sonucunda, bölge içinde dü ük tarife uygulayan ülke üzerinden mal gelmi ve bu mallar da dü ük tarifeli üye ülkeye geçmi ise, bu ithal mallar ndan yüksek gümrük tarifesine sahip olan ülke gümrük fark al r. Dolay s yla, ortak üye ülkeye göre daha dü ük gümrük tarifesine sahip olan ülkenin ç karlar , bölge içinde korunmu olur71.

Gümrük birli.i, serbest ticaret bölgelerine göre daha geni kapsaml bir ekonomik birle me türüdür. Çünkü, serbest ticaret bölgesindeki artlara ek olarak birli.e üye ülkelerin serbest d ticaret politikas izleme imkanlar s n rland r lm t r. Gümrük birli.inde üye ülkeler aras ndaki tarife ve kota s n rlamalar kald r larak yaln zca mal ve hizmetler için ortak bir piyasa yarat lmas öngörülmü tür. Bu sebeple, daha ileri bir yak nla may gerektiren üretim faktörlerinin ülkeleraras hareketlili.i ile ekonomik politikalar n birle tirilmesi, bu a amada, söz konusu de.ildir72.

70 SEY DOFLU, KARLUK, s. 92.

71 Halil SEY DOFLU, Uluslararas ktisat: Teori, Politika ve Uygulama. Güzem Yay nlar , 15. Bask ,

stanbul, 2003, s. 586.

Ekonomik birle menin üçüncü a amas ortak pazard r. Gümrük birli.inin ötesinde Bu pazara üye ülkeler aras ndaki emek, sermaye ve giri imci gibi üretim faktörlerinin serbest dola mlar sa.lanm ise, gümrük birli.i için gerekli artlar n varl . n n devam etmesi durumunda üye ülkeler aras nda bir ortak pazar kurulmu demektir. AB’nin 1980’lerdeki durumu, ekonomik birle menin bu a amas na örnek olarak gösterilebilir73.

Ekonomik birle menin dördüncü a amas ekonomik birliktir. Ekonomik birlik üye ülke ekonomilerinin tam olarak birle tirilmesini içermektedir. Yukar da belirtilen artlara ek olarak, ekonomik ve parasal politikalar ile kurumlar n da birle tirilmesini öngörür. Özellikle, özerk merkez bankas , tek para sistemi, bütünle tirilmi bir mali sistem ve bir ortak d ticaret politikas n içerir. Bu anlamda, parasal birli.i de kapsar. Ayr ca, ekonomik birlik için bütün bu ekonomik politikalar belirleyecek tek bir yetkili bir organ n varl . da gereklidir74.

Uluslararas ticaretin serbestle mesinden en fazla sanayile mi ülkeler yararlanmaktad r. Hizmet ticareti, fikri mülkiyet haklar n n korunmas ile ticarete konu olan yat r m kararlar n n disiplin alt na al nmas n n faturas , azgeli mi ve geli mekte olan ülkelere ç kacakt r. Her eyden önce, teknoloji pahal la acakt r. Ülkeler aras ndaki sosyal politika farkl l klar da rekabeti bozan bir faktör olarak görülmekte ve DTÖ de sosyal damping kavram n gündeme getirmektedir. Bu kavram, özellikle çocuk ve kaçak i çi çal t ran i letmelerin üretim maliyetlerindeki dü ü nedeniyle dile getirilmektedir75. Bu anlamda, uluslararas ticarete bir sosyal boyut kazand rma dü üncesi ortaya at lm t r ve ticaret antla malar na sosyal hüküm konulmas önerilmi tir. Birle mi Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nin bir giri imi ile 1948 y l nda kabul edilen, ancak ABD’nin onaylamay reddetmesi nedeniyle vazgeçilen ve Havana art olarak da an lan art’ta da bu hüküm do.rulanm t r. Üye devletler özellikle ihracat için üretim yapan i kollar nda, adil olmayan çal ma ko ullar n n varl . n n uluslararas ticarette güçlükler yarataca. n ileri sürmü tür. Bu anlamda, bir sosyal hükmün iki temel gerekçeye dayanmas

73 SEY DOFLU, s. 587.

74 SEY DOFLU, KARLUK, s. 107. 75 SEY DOFLU, KARLUK, s. 89.

olas d r. lk gerekçe, temel sosyal haklar n geli tirilmesi ile ilgilidir. kinci gerekçe ise, sosyal dampingi ve sosyal gerilemeyi engelleme amac ta mas d r76.

Bu ba.lamda, dü ük ücretli ve teknolojik kapasiteye sahip ülkelerin rekabetinden etkilenen sektörlerde istihdamda daralma ya anm t r. Bunun yan nda yat r mlar n avantaj sunan ülkelere do.ru kaymas söz konusu olmu tur77.

Sosyal hükme taraf olanlara göre, i gücü maliyetleri dü ük ve teknolojik kapasiteye sahip geli mekte olan ülkeler ticaret ve üretim a amalar n n yerelle mesi yoluyla geli mi ülkelere kar haks z rekabet uygulamakta ya da sosyal dampinge neden olmaktad r. Buna göre geli mekte olan ülkelerin sosyal hükümlere kar ç kmas , sosyal normlar n gerisinde çal ma ko ullar n sürdürerek ve çal anlar n haklar hiçe say larak rekabeti iyile tirmeye çal mak demektir. Bu tür hükme kar ç kanlara göre, geli mekte olan ülkelerin ba l ca kar la t rmal üstünlükleri olan dü ük i gücü maliyetlerinden yoksun kalma anlam n ta yacak bir düzenleme getirmenin, esasen geli mi ülkelerin gizli korumac l .a ba vurmalar ndan ba ka bir

ey de.ildir. Bu anlamda geli mi ülkeler çal ma ko ullar konusunda asgari çal ma normlar n tüm ülkelere benimsetmeye çal makla suçlanm t r78. Ancak, söz konusu hükümlerin kabul edilmesi gerek geli mekte olan ülkeler, gerekse de geli mi ülkeler aç s ndan hem çal ma ko ullar na, hem de istihdam n yap s na katk da bulunacakt r. Bununla birlikte tasarruftan yoksun ve sermaye ithal eden bir ülkenin ihraç etti.inden çok mal ve hizmet ithal etti.i unutulmamal d r. Sermaye ithalatç s az geli mi ülkeler, sanayile mi ülkelerle aralar ndaki toplam ödemeler dengesi aç k verdi.inden, ayn zamanda ciddi ticari rakip olamazlar. Sanayile mi ülkeler giderek artan bu ihracatlar ndan elde ettikleri kazançlar yard m yla istihdam kay plar n n kurban çal anlar n zarar n kar lamazsa, bu geli mekte olan ülkelerin haks z rekabetinin sonucu de.il, söz konusu ülkelerin bir iç sorunu olacakt r79.

76 ERDUT, s. 133.

77 PARASIZ, ktisat n, s. 250. 78 ERDUT, s. 135.

Benzer Belgeler