TİCARET a-ESNAFLAR

İncelemiş olduğumuz belgelerden aşağıdaki esnafların Konya’da faaliyet gösterdik leri anlaşılmaktadır.

Debbağlar; Dericilik Selçulu döneminden beri gelişmiştir. Konya deri sektöründe önemli merkezlerden biridir. Ham deriyi alarak sahtiyan ve köseleye çevirmekte ve bunları renklendirdikten sonra diğer derici esnafına satmaktadırlar105.

Saraclar; At koşumu ve eğer gibi takımları, tüccardan temin ettikleri köseleden dikip satarlardı.

Kürkçüler; Kürkçü esnefı genelde koyun, tilki, kedi,sansar kürkünü işlerlerdi. Müslüman kürkçüler genelde koyun derisi ile çalışırdı. Bunun fazla para etmemesi ekonomik yönden fakir olurlardı. Diğer kürkleri ise genelde gayr-i müslimler işler ve pahalıya satarlardı106.

Kasaplar; Kasaplığın toplum için önemli olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü et temel tüketim maddesiydi. Hatta belgelerin birinde İstanbul’da ki et sıkıntısından dolayı ağnam sevki için önlem alınması ve getirilen malın istenilen kasaba satılacağı belirtilmiştir107.

Kazzazlar, Keçeciler, Terziler; Kazzazlar ipek işleyen ve satan kimselerdi. Bu işin merkezi Bursa idi belgelerden birinden anlaşıldığına göre, kazzazlık yapan İbrahim in Bursa’da ölümünden dolayı miras için dava açıldığı, müştereken ipek tüccarlığı yaptıkları anlaşılmaktadır108. Terziler kumaş diken esnaflardır. O dönemde hazır giyim olmadığından yaygın bir meslek olmalıdır. On belgede terzi sıfatı ile anılan şahsa rastlanmıştır. Miras belgelerinin çoğunda keçelerin sayılması kullanım alanın yaygınlığını gösterir. Hatta bir belgede saraya alınan keçe bedelinden bahseder ki bunu yalnız avamın kullanmadığını göstermektedir.

Kuyumcular; Kuyumcu olduğu mülk satış belgesinden anlaşılan tek kişinin zımmi Yanoş olması bu meslekte ağırlıklı oldukları anlaşılmaktadır.109

Berberler; Bu günkü gibi yaygın bir meslektir. Yirmi sekiz belgede berber ve dükkanlarından bahsedilmektedir.

Değirmenciler; belgelerden değirmencilik yapanların genelde Meram’da toplandıkları görülmektedir110.

Kireçciler; Bir belgede debbağhane içinde ki kireçliğin satılışı anlatılmaktadır. Bu da kirecin debbağlar yani dericiler tarafından kullanıldığını göstermektedir111.

105 _{TABAKOĞLU, a.g.e., s. 225.}

106 _{Yusuf KÜÇÜKDAĞ, Lale Devrinde Konya, Yayınlanmamış Doktora Tezi, S.Ü. Sosyal Bilimler}

Enstitüsü,Konya 1989. s. 151.

107 _{K.Ş.S. 57- 172/1}

108 _{FAROQHI, Osmanlı’da Kentler ve Kentliler, İst. 2004, s. 172.} 109 _{K.Ş.S. 57- 77/1.}

110 _{K.Ş.S. 57- 134/2, 169/1, 175/1.} 111 _{K.Ş.S. 57- 14/1}

Ekmekçiler, Furuncular; Bir belgede Konya’nın bir çok mahallesinden fırıncıların toplanarak meclis-i şer’de kadınlar taifesinin evlerinde pişirdikleri ekmekleri pazarda satarak kendilerini sıkıntıya soktuğunu bunun önlenmesini istemişlerdir112.

Demirciler; Büyük ve küçük olarak iki kısma ayrılırlardı. Büyükler saban demiri, bel, orak yaparlardı. Küçük olanlar ise kapı kulbu mıh vb. şeyler yaparlardı113.

Kalaycılar; Bakır eşyayı kalaylayan esnafolup müslim ve gayr-i müslimler bu işi yapardı114.

Attaran; yiğitbaşıların valilik konağına mal vermelerinden bahsedilen bir belgeden attarların da Konya’da faaliyet gösrterdikleri anlaşılmaktadır115.

Ayrıca belgelerde şu mesleklerin adı da geçmektedir. Yapıcılar, Eskiciler, Nalbandlar, Semerciler, Delallar, Kahveciler, Arpacılar, Nalçacı, Hallaçlar, Külah-çılar. b- PAZARLAR, HANLAR

Belgelerde geçen alış veriş yerleri, hanlar, çarşılar; Et pazarı, Eski Pazar, Et kapısı pazarı, Sipahi pazarı, Kapan han, Saraçzâde hanı, Etpazarı Ahmed hanı, Etpazarı Kervansaray hanı, el- hac Fettah hanı, Mollazâde hanı, Şeyh Ahmed hanı, Valide hanı, Şeyh Mehmed Efendi Hanı.

112 _{K.Ş.S. 57- 127/4.}

113 _{KÜÇÜKDAĞ, a.g.t., s.153.} 114 _{KÜÇÜKDAĞ, a.g.t., s.153.} 115 _{K.Ş.S. 57- 116/2.}

III. BÖLÜM

I- 57 Numaralı Konya Şer’iye Sicilinin Transkripsiyonu 1/1 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Sayda ve Trablusşam tarafından askerân varınca kadılar ve kethüda pîrleri Yeniçeri serdarları ve ed’iya vilayet ve paşa erlerine kuzaya kalemiye akçeleri hazinesin bekledüb ve yanlarına ta’nin endaz adamlar koşub emîn ve sâlim birbirinize îsal idesiz deyu emr-i âli budur Fî 13 Zil’ka’de sene 1062. Vusul-i Emri Âli Fî 17 Ramazan sene 61.

1/2 VAKFA ÖDEME

Dört vukiyye mahallesinden Yumir oğlu Selim ve Atik oğlu Mehmed zimmetinde Abacı Mescidinin çerağ akçesi otuz kuruş olmağla tamamen vakfa edâ etmişler.

1/3 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Trablusşam ve Haleb ve ( ) câniblerinden kale-î cedide varınca kadılar ve kethüda emiri ve yeniçeri serdarları ve âyan-ı vilayet iş erlerine kale-i mezburun muhafızasında olan yeniçerilerin yüzeli sekiz senesi mevacibleri hazinesi yeniçerilerde bekledib ve gider olduklarda yanına cebelüler koşub birbirinize imdad ulaştırasız deyü emr-i âli sudûru Fi 29 Safer sene 1160. Vusul emr-i âli Fî 12 Zilkade sene 1161.

Evsat kâğıt tabiri Âla kâğıt Edna kâğıt 1036 130 130

Yekun Kâğıt

1296 Cizyedar Seyyid Ali Ağa Fi gurre-i Muharrem Yevmi’s sebt Sene 1162 1/4

ve ahiren âsitane-i saadetime gelince kadılar ve kethüda ve yeniçeri serdarı ve iş erlerine hitaben ferman-ı âli sudûru irsal koşub ve bekledib birbirinize irsal oldu emr-i âli fî sene 1162

Emr-i âli sudûru 4 safer sene 1162 1/5 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Trablusşam’dan Asitane-i saadete varınca kadılar, kethüda pîrleri, yeniçeri serdarları ve âyan-ı vilayet, iş erleri Trablus'dan âsitaneye gelince kaleciler emiri, hazineye bekçiler tayin ve kayıd ettire yanına kifayet miktarı tanin endaz adamlar koşub birbirinize îsal eyleyesiz deyü emr-i âli sudûru fî 22Muharrem sene 1162.

Vusûl-ü emr-i âli fî 12 Safer sene 1161.

1/6 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Beyşehri ve Aksaray ve Akşehir ve Hılad Keban Maden’ine varınca kadılar ve kethüda pîrleri yeniçeri serdarları ve âyan ve vilayet iş erlerine hitaben Keban Maden’ine gidecek hazineyi emin ve sâlim birbirinize ulaştırıb vecibeli koşasız deyü emr-i âli sudûru fî 22 zilhicce sene 1162.

1/7 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Haleb’den âsitane-i saadetime gelince yol üzerinde vâki kadılara ve kethüda pîrleri ve yeniçeri serdarlarına ve âyan ve vilayet işerlerine hitaben âsitaneye varınca emin ve salim birbirinize ulaştırıp vecibeli koşasız deyu emr-i âli sudûru fî gurre-i Muharrem sene 1162 (kaleciler hazineye bekçiler tayin ve kayıt ettire mafetim gösterip)

vusûl-ü emr-i âli

fî 5 rebi’ül evvel sene 1162 1/8 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Zucaniye’den âsitane-i saadetime varınca kadılar ve kethüda pîrleri ve yeniçeri serdarları ve âyan ve vilayet iş erleri Rakka’dan âsitaneye gelincek mîri hazineye yeniçeriler tayin ve kayıd oldukda yanına kifayet mikdarı ta’nin endaz adamlar koşub birbirinize îsal eyleyesiz deyü emr-i âli sudûru fî evail-i şâban sene 1159.

Vasale fî

25 rebi’ül evvel sene 1162 1/9 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Kıbrıs’dan âsitane-i saadete varınca kadılar ve kethüda pîrleri yeniçeri serdarları ve âyan vilayeti iş erleri kıbrıs’dan âsitaneye gelincek mîri hazineye bekçiler tayin ve kayıd oldukda yanına kifayet mikdarı tanin endaz adamlar koşub birbirinize îsal eyleyesiz deyu emri âli sudûru zilkade sene 1161.

Vasale fî

25 rebi’ül evvel sene 1162 1/10 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Haleb’den Haniye kal’asına varınca yol üzerinde vâki olan kadılar ve kethüda pîrleri ve yeniçeri serdarları ve âyan vilayet iş erleri Haleb’den Haniye kal’asına varınca dergah-ı muallam yeniçeri pîrinin mevacib akçeleri kal’ay-ı mezbure varınca herhanginiz taht-ı kazasına dahil olur ise mâ emin mahfuz yerlere götürüp geceleri gündüzlere bekledib gider oldukda yanına kifayet mikdarı ta’nin endaz adamlar koşub birbirinize îsal edesiz deyü emr-i âli sudûru fî 5 Muharrem 1141.

Vasale fî

13 cemaziye’l evvel sene 1162 1/11 HAZİNENİN KORUNMASI EMRİ

Rakka’dan Kefe kal’asına varınca yol üzerinde vaki kadılar ve kethüda pîrleri ve yeniçeri serdarları, paşa ve âyan vilayet iş erleri Kefe kal’ası muhafazasına memur dergah- ı muallâm yeni- çerilerinin Rakka’dan kal’ay-ı mezbureye varınca herhanginiz taht-ı kazasına dahil olur ise mâ emin mahfuz yerlere götürüp geceleri gündüzlere bekledib gider oldukda yanına kifayet mikdarı ta’nin endaz adamlar koşub birbirinize îsal edesiz deyü emr-i âli sudûru fî 5 Muharrem 1141.

Sene 1162 2/1 GÖREVLİLERDEN ŞİKAYET

İzzetmâb medine-i Konya’da nâibimiz olan fahr’ül müderrisin Efendi bağde’s selâm inha olunur ki ol tarafta mahkemede tahtacıdan mahsar başıdan mukaddeman teşekki olunup tenbih olunmuştur bu defa yine merkumelerden teşekki olunmağla mektup tahrir olundu ve suvalinden gerekdir ki fî mâ bağde merkumeleri hizmetinde istihdam etmeyip mahkemeye uğratmayasın eğer âyandan rica eder olursa kat’an isgâ etmeyesin ve- s’selam.

Affullahü 21 zilhicce 1161 2/2 İBRAHİM BEY VAKFI İRAD VE MASRAFLARI

Defter oldur ki 1162 senesi martından mahsup olmak üzere Medine-i Konya’da vâki müteveffa Karaman oğlu İbrahim Bey’in Medine-i mezbûrede bina ve ihya eylediği imaret-i âmirem ve medrese ve mescid-i şerif evkafının irâd ve masarıfını beyan eder fî el- yevmi’s salis min receb’ül ferd li sene isni ve sıttıyn ve mie’ ve elf. .

Karye-i Karye-i icare-i hamam-ı cedid

Doğanhisarı Terzi ve Cemdes fî sene 315 Kuruş 415 kuruş 45 kuruş

icare-i han-ı Kapan mezray-ı Ürünlüsalur ve gayrıları

50 kuruş 30 kuruş

Karye-i Balkanda Ankara, Niğde karye-i Çumra ve Sarayönü 210 kuruş ve Ürgüp deruhte-i mütevelli Halil Ağa

5 kuruş ber veche salis ve selaset 520 keyl ğalle cem’an : 1145 kuruş 520 keyl ğalle cem’an

Vezayif

Yevmiye keyl-i hınta müd Şeir keyl imaret Çorbalığı Nefran 370 492 4 10 50 keyl-i hınta 110

2/3 İBRAHİM BEY VAKFI MASRAFLARI

Vakf-ı mezbûrun sene-i mezkûrede i’radı cem’ân bin yüz kırk beş kuruş nukut ve beş yüz yirmi keyl ğallehasıl olup meblâğ-ı merkûmeden yalnız üç yüz altmış dokuz kuruş nukut ve elli keyl hınte mu’tad-ı kadem üzere masârıf imârete verildikten sonra iki yüz elli bin kuruş dâhi imâret çeşmesi yolları künkü tamirine ve imâret kazanı kalayına ve bir sene- i kâmile imârete çıkan sucu icraatına ve Kapan hanı batmalarına ve çeşmeciye ve su yolu tûb çekmesina ihrâc olunub bâki beş yüz yirmi beş kuruş bil’âdâ tahrîr ve mestur-ul esâmi olan ashab-ı vezâyifîn cem’ân yevmi üç yüz yetmiş akçe vazifelerine tevzî ve taksim olundukta usûlen beher akçesine altmışar para ve mezu’ duagûyanın beher akçesine ellişer para isabet idüp ve bâki kalan dört yüz yetmiş keyl ğalleden dâhi usûl ve furûata medleriyle mea kezalik ve cümle hüdemâi vakf ittifakıyla tevzî olundukta nefs-i Konya’da vâki ber mûcibi berat-ı âli şân ashâb-ı ğallatın sâlis şeîr ve sâlisân hınte itibarıyle usûlen beher keylîne yedişer yarım bir çeyrek ve furûğ ve duagûyan beher keylî ve altışar yarım üçer çeyrek ğalle isâbet idüp bi’l cümle mürtezikâ-i vakf-ı mezbûr ki bu vecih üzere icmâ ve ittifaklarıdır ki işbu mahalle şer’ olundu.

2/4 USULSÜZ AKÇE ALINMASINA MANİ OLUNMASI EMRİ

Umdet’ül sadât’ül kirâm şerafetlü Yeğinzâde es-Seyyid Osman Efendi şeref ziyâde bağd’el tahiyyet’il vâfiye inha olunur ki iş bu sene-i sâni ve sıttîn ve mi’e ve elf. Şevvâli’l- mükerrem gurresinde Konya ve Ladik’te li ve Belviran ve Beyşehir kazalarında sâkin olan saadât’ül-kirâm zevi’l-ihtiram üzerlerine sizi kaimakam nasb ve tayin etmişiz, gerektir ki sahib’ül iz olanlara tevkîr ve ihrâm idüp bi gayri veche arz ve mallarına taarruzdan hazeriyede siz ihzâr idüp ve hukuku şer’iye sabite tahsili iktizâ ettikte siz idüp sâir hükkâma ta’ciz ve müdâhil ettirmeyesiz Urusiye nâmiyle veya bu gayri bahane ile bir akçelerini almayıp müstebid-i zahir kaza hükkâmı ve kaimakam müşekkî ile rezil olup alemet-i hasr-ı isti’mâl edenlerin zecr ve men’lerinde takayyüd-ü tam ve kendiniz bir kimseye alemet vaz’ına izin vermeyesiz ve bu variyât-ı kübrâ ve emânet-i uzmanın

riayetiniz ve siyanetlerinde sa’y ve ihtimam ile mazhar- ı şefaat hazreti seyyid’ül- enâm aliyh-i efzâl-ül tahiyye ve’l ekmel-üs selam tahrîr fî‘t-tarih-il mezbûr.

El- fakir Es Seyyid Mehmed Said en nâkib âli eşraf’ül memalik 2/5 MENZİLCİ HÜCCETİDİR

Medine-i Konya’da Fakihdede mahallesi sâkinlerinden Ali bin Abdullah nam kimesne meclis-i şer’-i enverde ahali-yi vilayet tarafından vekilleri olan işbu bais’ül kitab şehreminî Ahmed bin Hacı Mahmud ve şehir kethüdâsı El- Hac Mehmed bin Molla Mehmed, medine-i mezbûrun âyan ve eşrafından hâlâ medine-i Konya’da …. bi’l iknâ olan iftihar’ül ulema-i ve’l îzamSeyyid el-Hac İbrahim Efendi ve umdet’ül eşraf’ül kuzat Yeğinzâde es-Seyyid El- Hac Mehmed Arif Efendi ve Seyyid Osman Efendi ve zahir’ül kuzat mesnevîhânzâde Seyyid Abdulhay Efendi ve ve zahir’ül esbah Hidayetzâde Ahmed Ağa hâzirun-u bi’l meclis oldukları halde ikrar-ı tam ve takrir-i kelâm idüp işbu 1162 senesi rûz-u hazirandan 63 senesi rûz-u hazirana varınca senede medine-i merkûmeden murûr ve ubur eden ulaklara verdiğim barkırların icraatların müceddiden sâdır olan emr-i âli mucibince kendilerinden ahz ve kabz idüp menzil-i merkûmun masarıf-ı kûsuresi olup imdad ve ianete muhtac olmağla ahali-yi vilayet tarafından vekilleri olan mezbûran el-Hac Ahmed ve el-Hac Mehmed yedlerinden dahi imdadiye 8 bin kuruş ahz ve kabz idüp medine-i merkûmeden murûr ve ubur eden ulaklara müzayeka çektirmeyip hüsn-ü nizam üzere bir mutad-ı kadim bir sene tamamına değin menzil-i merkûmu idareye taahhüd ve iltizam eyledim dedikte Zincirlikapı mahallesinden hancı Seyyid Hacı Mustafa ve Topraklık mahallesinden Hocazâde el-Hac Mehmed ve Pazargân Hacı Hüseyin ve Etmekçi Mehmed Beşe ve Nalbant Şeyh Hasan ve Berber Mehmed ve Çukadar İbrahim ve Sedirler mahallesinden Abdulgaffar ve oğlu Mehmed Beşe ve Karakurt mahallesinden Mehmed bin Mirza ve Gurb-i Cedid mahallesinden mevkâf el-Hac Ebubekir ve Bazarbaşı Ali Çelebi ve Hoşhan mahallesinden Hacı Osman bin Veli ve Kerim Dede mahallesinden Yazıcı Molla Mehmed ve Dedemoğlu mahallesinden Etmekçi Hüseyin Beşe ve Karapınar’da sâkin Seyyid Osman Çelebi ibni Hacı Mehmed ve Abdulkerim nâm kimesneler meclis-i şer’e hâzirun olup eğer menzilci merkûm Ali gablü’t tamam’ül müdde firar ve gayıp ve kendiye teslim olunan meblağ-ı mezbûrun itlah ve izaat etmek ihtimali olur ise merkûm Ali’ye bizler kefil ve zâminler olup menzili-i merkûmu senesi tamamına değin saala idare ederiz dediklerinde gable’t tasdik’ül mukim mâ vak’a bi’t-taleb ketb olundu fî’l yevmi’s sabi ve’l ışrin min rebi’ül-ahir li sene isni ve sıttîn ve mi’e ve elf.

Mustafa E. Ahmed E. S. Ahmed E. S. Hasan E.

b. Ahmed E. ibni Ömer E. b. Mehmed E. b. Mahmud E.

3/1 TARLA ANLAŞMAZLIĞI

Medine-i Konya’da Seydişehir muzâfatından Çalında karyesi sâkinlerinden Halil oğlu Halil ve Aher ma’ruf kimesne meclis-i şer’i hatır-ı lâzım’ut-tevkîrde karye-i mezbûr ahalisinden sahib-ül hâzel kitab Abdulbâki ve karındaşı Hasan’ın mahzarında ve üzerlerine da’vâ ve takrîr-i kelâm idüp tarih-i kitabdan bir sene mukaddem karye-i mezbûre toprağından tasarrufunda olan arâzi Emrullah mağlum el-hudud bir dönüm subasar tarlamı kayıb an’il meclîs Abdulaziz Ağa nam kimesneye alâ Tarık ül-hâs yüz elli kuruş ferağ ol dahi iki yüz yirmi kuruş işbu mezbûran Abdul- bâki ve Hasan ferağ idüp ol vechile mezbûran meğer tasarrufunda olup lâkin arazi emiriyenin sair emlâkının rahniyesi bi lâ marifet sâhib’ül arz adem sıhhatine binaen mar’ez-zikr tarlamdan kifaye- tine mezbûrat-ı cânib-i şer’inden tenbih olunması murâdımdır dedikte. Gabl’es-suâl mezbûran cevaplarında tarih-i kitabtan bir sene mukaddem müddei mezbûr zikr olunan tarlası bi’l

marifet sahib-i arz gayıb mezbûr Abdulaziz’in yüz elli kuruş ferağ ve kat’i müteber ile ferağ olup ol dahi bizlere ber veche iştirakı iki yüz yirmi kuruş bi’l marifi deyû def’ile mukabele ve ber veche meşru’ ber kat’a sahibü’l arz temessük ibraz edecek gable’t-tasdîk medine-i mezbûre ahâlisinden udul-u ahrar-ı rical-i müsliminden fahr’ul kuzât İbrahim Efendi ibn Seyfullah ve es-Seyyid Molla bin Receb Efendi li ecli’ş şehâde meclis-i şer’e hâzirân olup eser’ül istişhad fi’l hakîka işbu müddei- yi mezbûr tarih-i kitabdan bir sene mukaddem karye-i mezbûre toprağından arazi-yi miriyeden tasarrufunda olan mağlum el- hudud bir dönüm subasar tarlasını yüz elli kuruş gayib an’il meclis Abdulaziz bi’l marifet sâhib’ül arz ferağ-ı kat’i mutebere ile ferağ olmuştur biz bu hususa bu veche üzere şahidleriz şedadet ederiz deyû her biri şehâdet-i şer’ ile bağd’et-tağdîl ve’t-tezkiye şehadetleri makbul olmağın mucibince arz-ı mîriyenin bi’l marifet sâhib’ül arz ferağ-ı sahîh ve mutebere ile ve gine mezbûran yed’inde ibkaya ve müddei mezbûrun bu veche muarazadan mustağni tenbih birle mâ vak’a bi’t-taleb ketb olundu fî’l yevmi’l aşer min Şevvâl’il mükerrem li sene ehadi ve sıttîn ve mi’e ve elf.

Fahr-ül Kuzat el-Hac Mustafa Efendi Fahr-ül Esbah Ahmed Ağa Hidayetullah Ağa el-Hac Ahmed

3/2 ÖLÜMDEN KİMSENİN MESUL OLMADIĞINA DAİR

Medine-i Konya haricinde Dört Ukiyye Mahallesi sâkinlerinden Zırkuval dimekle ma’ruf Mehmed Beşe tarih-i küttab günü Vadi-i Meram’da yeni değirmende değirmen bekçisi iken fevt oldukta vârisinden zevcesi Fatma nâm hatun meclis-i şer’de takrir-i kelam idüp zevcim mezbûr Mehmed Beşe mutauna sekiz günden beri hasta olup el-yevm bi emrillah fevt ettikte vücûdunda asla aher darb ve cerh ve bere mukallu tesne yoğiken bu zeyl arzına mebnî hilaf vaki merkûm Mehmed Beşe’ye değirmen taşı basıb ondan naşi fevt oldu diye tefevvüt olunmağla keşf ve tahrîr olunması matlubumdur dedikte taraf-ı şer’den ta’yin olunan çukadar Ahmed ve hâla Karaman valisi vezir-i mükerrem el-Hac Mustafa hazretlerinin tarafından ta’yin olunan Kasım Ağa meyt-i mezkûru üzerine varıp zeyl-i kitabda muharrer’il-esami-i müslimin-i huzurlarında azasına nâzır olundukta vücûdunda asla eser-i darb ve cerh ve bere mukallu tesne olmayub mümteuna fevt eylediği bağd’el muayene zevce-i merkûme Fatıma zevcem mezbûr Mehmed Beye muttauna vefat eyledi kimesnenin sani’ yoktur. Değirmen sahibi işbu basi’ül küttab el-Hac İbrahim bin Hacı Ömer’den vesâir değirmen hüdemâsından Ali ve Halil ve gayrıdan asla bir türlü da’va ve nizaım olmayıp zimmetlerini ibra etmediydim deyû ikrârından sonra onbaş gün murûrunda müteveffa-yı merkûmun karındaşları Mehmed ve Ayşe nâm hatun vezir-i müşârünileyh huzûrunda karın- daşımız mezbûr Mehmed Beşe’ye değirmen taşıbasıp fevt olmağla diyetini merkûm Hacı İbrahim ve hademeleri Ali ve Halil’den taleb ederiz deyû takrirlerinde mezbûr Mehmed Beşe’ye değirmen taşı bastığına beyine olmadığından maada merkûmun Hacı İbrahim ve Ali ve Halil’in tahriklerin- den nai olmayıp husus-u merkûmde asla sani’leri olmadığına li sene isnâ ve sıttîn ve mi’e ve elf.

Mehmed bin Ahmed bin Mustafa bin Hasan bin Abdulkerim bin Mehmed Mehmed Ahmed

3/3 ALAADDİN VAKFI TOPRAĞININ TAHRİRİ

İftihâr-ül havâs ve’l-mukarribîn devletlü dâr’üs-saade eş-şerif ağası Cafer Ağa’nın nezaret-i âliyelerinde olan evkâftan Konya’da merhûm ve mağfûrlehü sultan Alâaddin tabhâne vakfı olan Sille karyesinin tahrîrinden sonra eşcar-ı ğars olunan bağları mahdûd mârifet-i beşer ile tahrîr olunmak bâbında sudûr olan emr-i âlişân ve nâzır-ı müşârun ileyh

hazretlerinin mektub-u saadet-i sahiblerine imtina bi’s-sevab-ı şer’de irsâl olunup Mevlâna Ahmed Efendi mâ bais olanın emanet-i şer’i mûkim ile karye-i merkûmeye varıp vakf-ı merkûm mütevellisi izzetli Mustafa Ağa ve bi’l- cümle hüdemaî vakf ve karye-i mezbure ahalileri ve bağad eshabları hazirûn oldukları halde ber mucîb-î emr-i âli ve mektubu şerif karye-i merkûmede vâ’ki sonradan eşcar-ı gars olunan bağları bi’l – cümle tahrir olunduktan sonra cümlesi beyninde bi’t- terazi nefulû vakf her birin mecd-i ecr-i misli ile başka başka maktu’ muharir bu vechle cümlesinin beynleri Tevfik def’-i niza olundukta her biri kabul ve razı olduklrın mevlanay-ı merkûm mahallinde ketb ve tahrir-i feym oldukta mütevelliy-i mezbûr ve sair hüdema-î vakf ve ahali ile mecli-i şer’e gelip alâ