• Sonuç bulunamadı

TEVHİT

Belgede Sema (sayfa 85-100)

Sahip sensin, biz misafir Meyve senin dal da senin Şerrin inci, hayrın safir Mülk de senin mal da senin

Senin için olur cenkler Kalbe binen yük ve denkler Senle gelir ruha renkler Ak da senin al da senin Sen istersen her şey olur Olmaz işler sonuç bulur Kimi kışta titrer durur Hırka senin şal da senin

Kimimiz genç kimi yaşlı Kalbi kırık gözü yaşlı Geldik bizler eğik başlı Git de senin kal da senin Selamette emre uyan Gizli her şey sana ayan Kaldık bizler yolda yayan At da senin nal da senin

Verdin bize akıl, fikir Heyhat ruhta, kalplerde kir Sen zenginsin bizler fakir Mülk de senin mal da senin

Sana yazdım aman için En kısacık zaman için Hakikatli iman için Mektup senin pul da senin

İsteyene at verirsin Kimilere kat verirsin Gönlümüze tat verirsin Petek senin bal da senin Ne diyeyim mal senindir Rabbim diyen dil senindir Yarattığın kul senindir Yok da senin al da senin

Kalp kapalı kırmak için Mazlumları sormak için Çaba verdik varmak için Köprü senin yol da senin Kalpte duran bir incidir Mahzunların sevincidir Kul kapında dilencidir Git de senin kal de senin

Izdırapla yüzün dolu Kalbi kırık hüzün dolu Kış, ilkbahar güzün, dolu Gözü yaşlı kulda senin SENİN

NEREYE

Koşuşan şu kainat,bilmem maveraya mı Yoklukların bittiği meçhul bir fezaya mı

İZAFİYET

Kıvrıla kıvrıla dönen bir dünya Mekanın kalbine bağlanmış zaman Can çekişen güneş ölen bir dünya Nefes alıp vermek bir anmış zaman

Kaçışan yıldızlar büyük bir inat Birbirini itip koğan dünyalar Ana rahmi sanki o ilk kainat Büyük bir kudretle doğan dünyalar Gökler büyüleyen bir renk içinde Şu kaçışan yıldız kızıl ışıklar Fezadaki nizam ahenk içinde Genişleyen alem neyi açıklar.

FİZİK KANUNU

Kanun fail olamaz nizamın ifadesi Nizam fail değil ki fail fizik ötesi

KÖR DÜĞÜM

Okyanusta bir damla kainatta gördüğüm Çözülür mü bilmem ki göklerdeki kör düğüm

TENEZZÜL

Önünde secde etmek hayır asla bir züldür Huzuruna kabulse büyük bir tenezzüldür

İMAN

Kalpleri incelip Rabbe ağlarsa Bilesin bu vakit mukaddes andır Bir ip ki ruhunu göğe bağlarsa İşte bu gördüğün bilki imandır

Kalbini kavuran ulvi közlerin Ağlamaklı hazin titrek sözlerin Secdeli alınla kıvrık dizlerin Her şeyler bir yana ilki imandır.

HİDAYET

Hidayet veren sensin Kullar ancak davetçi Hak sahibi olan sensin Bizler ise emanetçi

Güzellikler hep zahiri Bu dünyanın var ahiri Bizler tanrı misafiri Bu dünyada ziyaretçi

İMAN

İman boğazdan geçip, kalbine inmez ise Pişirilip yürekte, beynine dönmez ise Sonra yangın olacak, ruhunda alev alev Mümin sanma kendini, içinde sönmez ise

SADECE KALBİM VAR Sana ancak dua gelir elimden Bir şey çıkmıyor ki kısır dilimden

BİG BANG

Gök yüzü ince bir nakış içinde Yıldız çeşmeleri akış içinde Sema ile dünya bakış içinde

Tebessümle bakan saman yoludur Bize kucak açan en dış koludur Çalındı fezaya kudret mayası

Sonra çöküverdi göğün terası Delindi semanın yıldız kovası

Kaçışan yıldızlar taktı bir kanat Tecelli etmişti ulvi hakikat.

Fikir suretinde heva ve heves Esir olan bir ruh cesetse kafes Kapısı açılır ta ki son nefes Sonra uçup giden insan gibidir.

YİNE ACZ

Beşer çok şeyi buldu: radar, füze, uçak top Füzeyi bulanları, mağlup ediyor mikrop

HAYAL ÜLKESİ

Hayal ülkesinin uçsuz köşesi Semalar üstümde yorgan gibidir Fezanın kırılan bir menteşesi İkiye bölünmüş zaman gibidir

Arzu mecrasında bitmeyen ufuk İç içe mezcolan varlık ve yokluk Bu dünya ilk konak sonra sonsuzluk Geçilip gidilen bir han gibidir Göklerde aradım meçhul adresi Alemleri tenvir eden o sesi Nerdesin nerdesin ışık ülkesi Orası boyutsuz mekan gibidir.

Zaman mı ah, zaman, bilinmez mefhum Bu diyar gülistan öte uçurum Sen anla sen anla ey sefil ruhum Gönüller kor olmuş duman gibidir Semayla çevrilmiş şefkat kafesi İçteki sevgiyle sarar herkesi Bana ancak mezar gökler ötesi Gönüller orada umman gibidir.

Yıldızları yutan bir dipsiz kuyu Mahşerlere kadar süren uykuyu Dört boyutlu hayal ne de beş duyu Eğer gönüldense iman gibidir

GÜNEŞ SİSTEMİ

Zaman ufukları kıvrılan uzay Mevleviler gibi raks eden bir ay Güneşin önünde çizdiğimiz yay

Tıpkı zühal gibi pembemsi bir renk Göğü çevreleyen sihirli çelenk İç içe bir denge hayali bir-- ip Fail sandıkları kanun ve tertip Tavansız kainat derinleşen dip

Başı öne eğip düşünsen uzun Çözülemez sırrı meçhul sonsuzun Helezon helezon dönen dünyamız Can çekişen güneş sönen dünyamız Süpernova ile ölen dünyamız

Kaçışan yıldızı dizginler çekim Alemi esrarı yöneten de kim.

HAKKI VERİR

Onu Cemil tanıdım temize pakkı verir Onu Adil tanıdım haklıya hakkı verir Adaletin terazi, merhametin yücedir Gider isen yoluna doğruya hakkı verir

SEMADA VE ARZDA HERŞEY ONU TESBİH EDER (AYET) Sanmayın ki cemadat birer camit nesnedir

Tesbihiyle kainat mükemmel bir bestedir KULLUK

Sırtında semaya emsal olan yük Omzunda manevi alemler taşır Söyleyin var mıdır Allahtan büyük Rabbine hicaptan elemler taşır.

KADİR GECESİ-2

Kımıldayan dudaklar titreyen mahzun diller Zamana durak olmuş o mukaddes kandiller

MÜMİN

İlk önce tahkiki iman gerektir Kalbinde ateş ve duman gerektir Ruhunu öyle bir şekilde aç ki Ona sığabilen umman gerektir

SENDEN GELSİN

Gelirse senden gelsin, dikense güldür Allahım Varsın yaksın ateşin, kalbim küldür Allahım Günahlara kefaret, dereceye terfidir

Eğer senden geldiyse, o sünbüldür Allahım

NASIL BİLİRSEN ÖYLEDİR Nasıl bilsen o öyledir

Gerçek onu bilmeyledir Saadeti istiyorsan Doğru yola gelmeyledir

ÇEKİRDEK FİZİĞİ

Çekirdeğin içinde bitmeyen meçhul ufuk Atomlarda boğulan dibi delik sonsuzluk

KADİR GECESİ

Gökten misafir var açıl perdeler Açıldığı anda sema sendeler Nice gönül şu an bilmem nerdeler

Sanki bir mesaj var hisli mehtaptan Bizde nasip alsak nurlu girdaptan Islanan bakışlar semayı deler

Arşa bir pencere şu an secdeler Kimine açılır gökte perdeler

Bir yudum ermişin içtiği kaptan Biz de nasip alsak nurlu girdaptan Yoruldu hayalim gaipte siste

Bulamadım onu, ruhum yeiste Semalardan arşa dönen kaviste

Bize bir yol göster nurlu gölgeler Açıl artık açıl meçhul perdeler

EZAN

Semalar irkilir sanki bir anda Bir tılsım yükselir göğe ezanda

KARADELİK-II

Bir mekan düşün ki zaman donuyor Orada yepyeni alem doğuyor MECHUL PERDE

Gökleri kavuran içimdeki his Güneşteki ateş, benden mi akis Göklerdeki meçhul, perdeyi açsam Semanın sırrını örtüyor bir sis

KADİR-İ MUTLAK

Anlatır atom seni işte nötrino, iyon

Emcekare atomda, sende gerçek fonksiyon TERAVİH

Dopdolu bir mideyle Olmaz namaz huşusu Rekatlar saniyeyle Sanki sürat koşusu

MÜNAFIK

Dili İslamdır ama kalbi, gönlü münafık İç dünyanın müslüman olmasıdır muvafık

KARA DELİK

Işıkla semada açılan gedik Eğrilen uzayın kamburu çıktı Göğü yiyip yutan bir kara delik Meçhuller ötesi yere açıktı MİNARELER

Semada bir gedik, delinen perde Oradan öteye gidilen yerde Ezanla kavuşur, ruhlar öteye Gökleri gösteren minarelerde

EBEDİ İSTİKBAL

Bil ebedi gelecek gökteki ulvi sırda Yıldızlarla süslenmiş o mualla kasırda

HÜCRE

Ne kadar da büyüktür şu hücreyi yaradan Değil embriyo, fetus ancak büyük Yaradan

NEREDE

Başın öne düşmüş kaşlarsa çatık Onu ara ve bul hakikat nerde Mekan çöküvermiş zamansa yatık Semaların arşa dediği yerde KARADELİK-III

Işık hızlarının tükendiği yer Varlığın, yutulup ve yendiği yer

BİLEMİYORUM

Hayat mı cinnet mi bilemiyorum Hakikate gözler niye kapalı Yalancı cennet mi bilemiyorum Rahmetine gözler niye kapalı Eneler zirvede şahsiyet küçük Ruh ve kalbi cüce, gururca büyük Beyinler akrepli kalpleri sülük Haşmetine gözler niye kapalı

TECELLİ

Telleri kopuk keman, kırılmış mahzun yayım Gönder bana ışığı tecelliye aynayım

HER YERİMDE Ön, arka, iki yanda

Belgede Sema (sayfa 85-100)

Benzer Belgeler