• Sonuç bulunamadı

B. Güney Türkistan Tarihine Bir Bakış

III. AFGANİSTAN-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

5.2.2. Terim Anlamı (Terminoloji)

ک ﯣ ز

) ‘göz’ sözcüğü insan organlarından birini anlatır. Bu sözcüğün gerçek anlamıdır.

Bir ilgi veya benzetme sonucu sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamlara mecaz anlam denir. Mecaz anlamda kullanılan sözcükler genellikle soyut anlam kazanır.

5.2.2. Terim Anlamı (Terminoloji)

Belli bir konu alanında özel bir anlamı olan sözcük; özellikle uzmanlar arasında anlam bulanıklığını önler, kavramların saydamlaşmasını ve tekanlamlılığı sağlar.

Terimler de aslında birer sözcüktür ancak genel kullanımdaki sözcüklerden terimden farklıdır. Genel sözcükler birden fazla anlama sahip olabilirken terimler tek anlama sahiptir. Genel sözcükler halk tarafından günlük dilde kullanılan kelimlerdir. Terimler herhangi bir sanat, bilim, meslek vb. alanların uzmanları tarafından kullanılır. Örneğin:

Dil biliminde kullanılan ses, fonem, aitlik, yüklem, nesne, cümle, ıstılah, vurgu, hece, isim, zamir kelimeleri birer terimdir. Bu kelimlerin anlamları sadece kullanıldıkları saha ile sınırlıdır.

5.3. DİLİN KELİME HAZİNESİ (یرلملتق تغل گنینلیت)

Özbekçenin kelime hazinesi; bu dilin uzun bir tarihe sahip olması, bu uzun tarihi süreçte gelişmesi ve Özbek halkının başka milletler ile medeni, iktisadi, siyasi ilişkiler kurması sonucunda ortaya çıkmıştır. Çağdaş Özbek edebi dilinin kelime hazinesi temel olarak 4 dilin kelimelerinden beslenmektedir:

1. Genel Türkçe kelimeler 2. Özbekçe kelimeler 3. Farsça kelimeler 4. Rusça kelimeler

Bu kelime hazinesine yakından bakacak olursak onu aşağıdaki başlıklara yırmak mümkündür:

5.3.1. Öz Kelimeler (ملتقز ) ﯢا

Özbekçenin öz kelimeleri, mensup olduğu Türk Dilleri ailesinden alınan kelimelerdir. Bu kelimeler ve onunları hususiyetleri aşağıdaki maddlerde sıralanmıştır:

1. Asıl Türkçe kelimeler genelikle bir veya iki heceli olur.

2. Bir heceli kelimeler çoğunlukla ünsüz+ünlü+ünsüz şeklinde yazılır.

3. İki heceli Türkçe kelimeler çoğunlukla açık hecelerden türetilir. Örneğin, ikki (یککیا) ‘iki’, ålmä (هملآ) ‘elma’.

4. Türkçe kelimeler r (ر), l (ل), u (و), g (گ) sesler ile başlamaz.

5. Türkçe kelimelerin sonu e (ﯤ), u (و) ünlüleri ile bitmez.

6. Türkçe kelime terkibinde sızıcı c (ج) ve grtlak h (ح) sesleri gelmez.

7. Türkçe kelimelerde birinci heceden sonraki heceler hiçbir zaman ünlü ile başlamaz.

8. Hece başında ünsüz ve ortasında ise ünlü sesler yanyana gelmez.

9. Kelime vurgusu sondaki hecededir.

10. Türk dillerinde ekler çoğunlukla ünsüz ile başlar.

Öz kelimeler, Özbekçeye Türk Dilleri ailesinden miras kalan kelimelerdir. Özbek halkının günlük kullandıkları kelimelerden: ḳätlämä (هملتق) ‘yemek çeşidi’, sozmä (همزﯢـس) ‘yemek çeşidi’, dubulġä (هغلوبود) ‘kask, demirden yapılmış savaşta kafaya geylen zerih haleti’, otlåḳ (قلات ) ‘otlak’, ḳişlåḳ (قلاشیق) ‘köy’ vb. gibileri eski ﯢا dönmlerden beri süregelerek kullanılan kelimlerdir. Bu kelimeler genel Türk Dili kökeninden alınmıştır. Bu kelimler, Özbek Türkçesinin kendi kelimeleri sayılır.

5.3.2. Alıntı Kelimeler (ملتق نگشلز ) ﯢا

Alıntı kelimeler yabancı dilden alınan kelimelerdir. Çünkü, her bir dilin kelime hazinesi sadece kendi içindeki kelimelerden oluşmamıştır, yabancı dillerden ödünçlediği kelimeler de bir hayli çoktur. Alıntı kelimeler de bir dilin zenginliği sayılır.

Özbek Türkçesinde de alıntı kelimeler çoktur. Bu kelimeler Arapça, Farsça, Rusça ve başka uzak dillerden alınmıştır. Çağdaş Özbek Türkçesine yabancı dillerden alınan

kelimelerin birçoğu ihtiyaç nedeniyle değil balki kullanmak zorunda oldukları için alınmış kelimelerdir. Örneğin: väzårät –i dåḥilä (هلخاد ترازو) ‘iç işleri bakanlığı’, väzårät-i sehät åmmä (هماع تحص ترازو) ‘sağlık bakanlığı’, åvzå (عاضوا) ‘durum’ vb.

5.3.3. Ağızlara Mahsus Kelimeler (رلزوس صاخ هگ هویش)

Bir dilin standart kelimeleri dışında ölçünlü dilde mevcut olmayan ağızlara has kelimeleri de vardır. Bu kelimeler dilin konuşulduğu coğrafyanın farklı yerlerinde yaşayan insanlar, aynı kökenden olsa bile, tarafından anlaşılmaz. Örneğin: säṭıl (لطس)

‘kova’, çeläk (کلیچ) ‘kova’, päḳir (ریقپ) ‘kova’, her üçü de aynı anlamı ifade eder. Bu kelimeler aynı anlamı ifade etmesine rağmen her üçü de çeşitli yerlerde çeşitli şekilde kullanır.

5.4. ANLAMLARINA GÖRE KELİME ÇEŞİTLERİ ( هروک هگیسانعم و لکش گنینرلزوس یرلروت)

Kelimeler anlam özelliklerine göre 5 gruba ayrılır:

5.4.1. Eş Sesli Kelimeler (Omonim)

Telaffuzu ve yazılışları ayını ancak anlamı farklı olan kelimelere omonim denir.

Örneğin: ḳåş (شاق) ‘kaş, insan organlarından biri’, ḳåş (شاق) ‘kavun dilimi’, ḳåş (شاق)

‘yanda oturmak’; ot (ت ) ‘ateş’, ot (ﯢا قامت ) ‘geçmek’, yåz (زای) ‘yazmak’, yåz (زای) ‘yaz ﯢا mevsimi’, yåz (زای) ‘günah, ayıp’, yåz (زای) ‘sofrayı açmak, yazının emir şekli’ gibi kelimelerin yazılışları ve telaffuzları aynı olmasına rağmen anlamları farklıdır.

5.4.2. Eş Anlamlı Kelimeler (Rus. Sinonim)

Yazılışları ve okunuşları farklı olan ancak anlamları aynı olan kelimelere eş anlamlı (sinonim) veya müteradif kelimeler denir. Özbekçedeki eş anlamlı kelimelerin sayısı fazladır. Örneğin: yuz (زوی) ‘yüz’, bit (تیب) ‘yüz’, bäşärä (هرشب), ‘yüz’, ḳiyåfä (هفایق)

‘yüz’, simå (امیس) ‘yüz’, çehrä (هرهچ) ‘yüz’ ve gibileri bu kelimelerin hepsi insan yüzü anlamını verir.

5.4.3. Zıt Anlamlı Kelimeler (رلزوس یشرق-هم هرق یرلانعم)

Zıt anlamlı kelimeler, anlamca birbirinin karşıtı veya zıttı olan kelimelerdir. Bu tür sözcüklere antonim kelimeler denir. Örneğin: keçä-kunduz (زودنوک-هچیک) ‘gece-gündüz’, åḳ-ḳårä (هراق-قآ) ‘siyah-beyaz’, kättä-kiçik (کیچیک-هّتک) ‘büyük-küçük’, ḳuyi-yuḳåri (یراقوی-ییوق) ‘aşağı-yukarı’, çiråyli-xunik (کینوخ-یلیارچ) ‘güzel-çirkin’.

5.4.4. ÇOK ANLAMLI KELİMELER (RUS. POLİSEMANTİK)

5.4.4.1. İstiare (Metafor)

Yunanca ‘öteye taşımak, aktarmak’ anlamındaki “metapherō” sözcüğünden alınan metafor terimi, aralarında eş değerlilik ilişkisi kurulan anlamlı öğelerin birnin öteki yerine kullanılması sonucu oluşan değişmece türüdür. Örneğin: U täråzining ikki pälläsini kozdän keçirdi (یدریچیک ندزﯢـک ینیسهـلپ یککیا گنین وزارت وا) ‘o terazinin iki tarafını gözden geçirdi’. Yårmät tärvuzni kesdi. Bir pälläsini özi ålib, ikkinçi pälläsini Erkin ve İräc åldigä ḳoydi ( نیکریا ینیسهـللپ یچنیککیا ،بیلآ یزﯢا ینیسهـللپ ریب یدسیک ینزورت تمرای

ـق هگیدلآ جریا و ﯢ

یدی ) ‘Yarmet karpuzu kesti bir tarafını kendi alıp, ikincisini Erkin ve İräc’ın karşısına koydu’. Birinci örnekteki pällä sözcüğü gerçek anlamıyla yani terazi anlamıyla kullanıldı. Ancak ikinci örnekte pällä sözcüğü, kesilen karpuzun parçalarından her biri anlamında kullanılmıştır.

5.4.4.2. Mecaz (Metonimiya)

Yunanca tekrar adlandırma, adını değiştirmek anlamındaki “metōnymía”.

Sözcüğünden gelen metonimi terimi, Benzetme amacı güdülmeden cümle ya da dizimde bulunan öğeler arasında bütün-parça, neden-sonuç, genel-özel, somut-soyut ilişkiler kurulması yoluyla oluşan değşmece türüdür. Örneğin, bir çåynäk çåy içdim ( ریب میدچیا یاچ کنیاچ) ‘bir çaydanlık çay içtim’, yerine, bir çåynäk içdim (میدچیا کنیاچ ریب) ‘bir çaydanlık içtim’ diye söylenilir. Babür Mirzaning şiirlerini oḳidim ( گنین ازریم رباب

ا ینیرلرعش ﯣ

میدیق ) ‘Babür Mirzanın şiirlerini okudum’, yerine, Babür’ni oḳidim ( ینرباب ا

میدیق ) ‘Babür’ü okudum’, diye biliriz. Metonimi sözcüklerin yeni anlam kazanmalarında önemli rolü oynar.

5.4.4.3. Mürsel Mecaz (Sinedoxa)

Herhangi bir nesne ya da varlık anlatılmak istendiğinde doğrudan o nesne ya da varlığı söylemek yerine, o nesnenin bir parçasının ya da o nesne ile ilgili bir özelliği söyleyerek nesneyi aktarma işine ad aktarması denir. Örneğin, beş ḳoldek bilmåḳ ( شیب

ـق ﯢ

قاملیب کیدل ) ‘beş el gibi bilmek’ bu ibarede el kelimesi parmak anlamında kullanılmıştır. Yäşäsın Türkistan! (ناتسکرت نیسهـشی) ‘yaşasın Türkistan!’ cümlesinde de kısım dile alınıp, bütün hakkında konuşulmuştur. Tirnåḳḳä zår bolmåḳ ( راز هـققانریت

ـب ﯢ

قامل ) ‘tırnağa zar olmak’ ibaresinde, tırnak kelimesi çocuk anlamında kullanılmaktadır.

5.4.4.4. Benzetme

Bir nesnenin ya da eylemin özelliğini bir başkasından yararlanarak ya da onu anımsatma yolu ile gerçekleştirmesidir. Yani birbirine benzeyen iki nesneden biri diğerinin isimiyle anılır. Örneğin, oḳ ( اق ) kelimesi yay ile atılan savaş silahı anlamını ﯢ bildirmesine rağmen, cävåz oḳi (یقﯢا زاوج) ‘dibek çubuğu’ tamlamasında çubuğun oka benzetildiği görülür. Örneğin: eçki käbi inåtçi, ḳår käbi åḳ (قآ یبک راق ،یچدانیا یبک یکچ ) اﭔ

‘keçi gibi inatçı, kar gibi beyaz’.

ALTINCI BÖLÜM

ŞEKİL BİLGİSİ (MORFOLOJİ)

Morfoloji, Yunanca ‘şekil’, ‘söz’, ‘eğitim’ gibi anlamlara gelen bir kelimedir.

Sözcüklerin, biçim birimlerin yapısını inceleyen dilbilgisi alanıdır. Bu açıdan lelsik birimlerin ve biçim birimlerin oluşum süreçlerini ele alır. Morfoloji kelime gruplarını ve bu grupların işlevlerini de inceler. Dilbilgisi ikiye ayrılır.

1. Şekil bilgisi (Morfoloji) 2. Cümle bilgisi (Sentaks)

6.1. ŞEKİL BİLGİSİ (یروتسد لیت)

Morfoloji, kelimelerin yapısının tanımlanmasını, çözümlemesini ve kimliklendirilmesini inceleyen dilbilim dalıdır. Bu alanda kelimelerin grameri özellikleri, incelenir.

Burada kelimenin sözlük anlamıyla birlikte onun gramer yapısını da görmek mümkündür. Örneğin: ålmälärni, terdik (کیدریت ،ینرل هملآ) ‘emaları dizdik’, bu kısa cümlenin anlamını ve gramer yapısını gözden geçirelim. Çeşitli ekleri alan bu cümle iki kelimeden, ‘ålmä’ ve ‘ter-‘ ( ریت هملآ- ) ‘elma’ ve ‘diz-‘ isim ve fiil kökenli kelimelerinden oluşmuştur. Bu cümlede birinci kelime mevä (هویم) ‘meyve’ anlamında, ‘ter-‘ ise dizmek anlamındaki hareketi gösteren fiil kökenli kelimedir. Bunlar yukarıdaki kelimelerin sözlük anlamıdır. Aynı kelimelere eklenen gramer birliklerinin (morfem) de anlamı vardır. Birinci kelimede lär (رل) çokluk eki, ni (ین) yükleme hali ekidir. İkinci kelimede di (ید) eki geçmiş zaman fiil, ik (کی) birinci çokluk şahıs ekini göseteren görevli unsurlardır.

Morfem sözün anlamlı kısımları hakkındaki eğitimdir. Sözün en küçük anlamlı kısmına morfem denir. Örneğin: båġlärimizning (گنینزیمیرلغاب) ‘bahçelerimizin’

kelimesine baktığımızda, Båġ-lär-imiz-ning (گنین-زیمی -رل -غاب) ‘bahçelerimizin’.

komäkçilär (رلیچکم ) ‘yardımcılar’ kelimesi üç morfemden oluşmuştur. Komäk+çi+lär ﯣک (رل + یچ + کم ) ‘yardımcılar’ kelimesini bundan fazla görveli ve anlamlı kısımlara ﯣک ayırmak mümkün değildir. ḳişlåḳdåş (شادقلاشیق) ‘aynı köyden olan’ bu kelime üç

morfemden (شاد + قلا + شیق) oluşmuştur. Demek ki morfem kelimenin görevli/anlamlı en küçük parçasıdır. 1. Özek morfem (Kök) 2. ḳoşimçä morfem (Ek).

6.1.1. Kök (Özek Morfem)

Kelimenin ek almamış anlamlı en küçük parçasına kök denir. Örneğin: işçi (یچشیا)

‘işçi’, işlä (هلشیا) ‘çalış’, işçän (نچشیا) ‘çok çalışan’, işsiz (زیسشیا) ‘işsiz’ kelimelerindeki iş (شیا) ‘iş’ morfemi köktür ådäm (مدآ) ‘insan’, däräḥt (تخرد) ‘ağaç’ gibi.

6.1.2. Ek (Affiks Morfem)

Ek morfem, dilde tek başına anlamı olmayan ancak eklendiği sözlük birimine anlam katan en küçük dil birimleridir. Yani, sözcüksel anlamı olmayarak ancak kelimenin köküne gelerek onun leksik veya grameri anlamını şekillendirir. Örneğin: iş (شیا) ‘iş’, ådäm (مدآ) ‘insan’, däräḥt (تخرد) ‘ağaç’ gibi kelime kökleriyle birleşen – çi//işçi (یچشیا//یچ) ‘işçi’, -gärçilik//ådämgärçilik (کیلیچرگمدآ//کیلیچرگ ) ‘insanlik’, -zår//därähtzår (رازتخرد//راز) ekleri gibi.

6.2. KÖK VE GÖVDE (زیگین و ک هز ) ﯢا

Kök, bir kelimenin anlamlı en küçük birimine verilen addır. Örneğin:

båzårçilärgä (هگرلیچرازاب) ‘pazarcılara’, kelimesi båzår (رازاب) kelimesinden türemiştir.

Bu kelimeyi anlam birimlerine ayırıp inceleyecek olursak: båzår+çi+lär+gä (-یچ-رازاب رل

-هگ ) ‘pazarcılara’ bu kelimenin; bir cins isme getirilen, isimden isim yapım eki, çokluk eki, yönelme hali eki ile oluşturulduğu görülür. En küçük anlamlı birim yani kelimenin kökü olan “Pazar” kelimesi ise bundan fazla biçim birime ayrılmaz yani, bå-zår (راز ) ‘pa-zar’ şeklinde ayrılamaz. -اب

Ekler ise tek başlarına sözlük anlamı bildirmezler. Kelimeye çeşitli ekler geldiğinde de kelimenin kökü değişmez. Örneğin: soråḳ (قار ) ‘soru’ kelimesinin kökü ﯣس sor- (ر ) ‘sor-‘, yuräk (ک هروی) ‘yürek’ kelimesinin yur (روی) ‘yür’ dür. Bu kelimeler ﯣس çeşitli ekler alarak, onlardan soråḳli (یلقارﯣس) ‘sorulu’, yuräkli (یلک هروی) ‘yürekli’ gibi kelimeler türetilir.

Kelime köküne yapım ekleri getirilmesiyle oluşturulan yeni kelimelere gövde denir. Yani kelimenin köküne yapım ekleri gelerek yeni kelimeler ortaya çıkarırlar.

Örneğin: yurtdåşlärdän (ندرلشادتروی) ‘yurttaşlardan’ kelimesine bakalım yurt-dåş-lär-dän (ند-رل-شاد-تروی) ‘yurt-taş-lar-dan’ burada kelimenin gövdesi “yurt”tur, ter+im (می+ر ) ‘toplama, derme’, ḳuri+ḳ (ق+یروق) ‘kuru’, tinç+i+måḳ (قام+ی+چنیت) ﭔـت

‘sakinleşmek, teskin olmak’ gibileri gövdedir.

6.3. EKLERİN KÖKLERE EKLENME KURALLARI ( هگرلزیگین گنین رل هچمیشوق یس هدعاق شیلیشوق)

Afganistan Özbeklerinin büyük çoğunluğu tarafından bilinen Farsça ve Peştuca dillerine nispetle Özbekçe Türkçesi ek bakımından oldukça zengin bir dildir. Özbek Dilindeki ekler kattıkları anlam ve görevlerine göre yapım eki ve çekim eki olarak ikiye ayrılır.

6.4. YAPIM EKLERİ (رل هچمیشۉق یچواسی زﯢـس)

Yapım eki, isim/fiil kök veya gövdelerine gelerek onlardan yeni isimler ya da fiiller türeten eklerdir. Yapım ekleri eklendiği sözcüğün anlamını değiştirdiği gibi türünü de değiştirebilir. Yapım eki alan sözcüğe türemiş sözcük ya da gövde denir.

Yapım ekleri kökten sonra çekim eklerinden ise önce gelir. Örneğin: çi (یچ), ä ( ـه ), åḳ ( آق ), gun (نوگ), li (یل), siz (زیس), ı (یا) ekleri birer yapım ekidir. Mesela: iş+çi = işçi ( شیا یچشیا=یچ +) ‘işçi’, ḳån+nä=ḳånä (هناق = هـ + ناق) ‘kanamak’, tåḳ-+=tåḳḳı (یققات=ی+قات)

‘takı’, or+åḳ=oråḳ (قا + ر ) ‘orak’, yåġ+li=yåġlı (یلغای = یل + غای) ‘yağlı’, şäkär+siz = ﯣا şäkärsiz (زیسرکش = زیس + رکش) ‘şekersiz’, bålälik (کیل هلاب) ‘çocukluk’, surgun (نوگروس)

‘sürgün’, ezgulik (کیلوگزیا) ‘iyilik’, yåḥşilik (کیلیشخی) ‘iyilik’, gibi.

Aşağıda Afganistan Özbek Türkçesinde kullanılan Türkçe ve Farsça isimden isim yapma ekleri ile bu eklerden türetilmiş isim gövdeleri listelenmiştir:

+/

قلا

/ /+låḳ/ Eki ile

türetilmiş isimler /راز+//+zår/ Eki ile türetilmiş isimler

Yäylåḳ قلای هی İkinzår رازنیکیا

Çekim ekleri, gerek isim soylu gerekse fiil soylu kelimelerin sonuna eklenerek cümle içinde diğer kelimelerle anlam bağlantısı kurmalarını sağlayan eklerdir. Kendi başlarına bir anlam ifade etmezler. Çekim ekleri; kelimelere eklenerek onlara zaman, yön, iyelik, teklik ve çokluk vb. gibi anlamlar katarlar. Örneğin: båläginä (هنیگهـلاب)

‘çocukcağız’, ånä cån (ناج هنآ) ‘anneciğim’, däftärlär (رلرتفد) ‘defterler’ gibi. Sıfatlara eklenen derece; sayı sıfatlarına eklenen sıra, üleştirme; fiillere eklenen zaman, kişi, zarf-fiil, sıfat-fiil ekeleri bu cinsten eklerdir. Örneğin: birinci (یچنیریب) ‘birinci’, yuzläb (بلزوی) ‘yüzlerce’, uçäv (واچوا) ‘üçümüz’, åltitä (هتیتلآ) ‘altı tane’, ḳizġiş (شیغزیق)

‘kırmızımısı’, yäşilråḳ (قار لیشی) ‘bir az yeşil olan’, ḳåġäzgä orälgän (نگلهرﯢا هگذغاق)

‘kâğıda kıvrılmış’, işdän çıḳḳän (نققیچ ندشیا) ‘ kullanımdan kalmış’ gibi.

6.6. BASİT KELİME ( ـس هداسزﯢ )

Türetilmiş ve birleşik olmayan kelimeye basit kelime denir. Basit kelime anlam bakımından daha küçük parçalara ayrılamayan kök hâlindeki kelimedir. Örneğin: bålä (هلاب) ‘çocuk’, uy (یوا) ‘ev’, dengiz (زیگنﭔد) ‘deniz’, ånä (هنآ) ‘anne’ åtä (هتآ) ‘baba’ gibi.

6.7. TÜREMİŞ KELİME (زﯢـس نگلهـسی)

İsim ve fiil soylu kelime kök ve gövdelerinden yapım ekleriyle türetilmiş ve anlamı genişletilmiş kelimelerdir. Örneğin: Bek+ä (ه+ـکېب) ‘Asil kadın’, iş+çi (یچ+شیا)

‘işçi’, Suv+çi (یچ + ووس) ‘su satan’, oy+çän (نچ+ی ) ‘düşünceli’, bir+ginä (هنیگ+ریب) ﯢا

‘biricik’, erin+çåḳ (قاچ+نیرﭔا) ‘tembel’, bir+år (را +ریب) ‘bazı’, gäp+ir (ری+پگ)

‘konuşmak’, kor+käz (زک+ر ) ‘göster’ gibi. ﯢـک

6.7.1. İsimden İsim Yapma Ekleri (رلهـچمیشﯢـق یچواسی تآ ندتآ)

İsimden isim yapma ekleri isim kök ve gövdelerinden isim yapmak için kullanılan yapım ekleridir. Özbek Türkçesinde isimden isim yapmında kullanılan başlıca ekler şunlardır:

+/, ا

/ /+ ـه /, /+ä/ Ekleri ile türetilmiş isimler. /یچ+/ /+çi/ Ekleri ile türetilmiş isimler

Okunuş Türemiş Kelime Türkçe Okunuş Türemiş

Kelime Türkçe

Bek+ä ه+ـ ّکېب Asil kadın Söz+çi یچ +زوس Konuşmacı

Erk+ä ه+ـ ّکرﭔا Şımarık İş+çi یچ + شیا İşçi

Yåḳḳ+ä ه+ ّـقای Yaka Suv+çi یچ + ووس Sucu

Okunuş /شاد+/, /+dåş/ Tercüme Okunuş /زود+/, /+düz/ Tercüme

Ḳärin+dåş شاد + نیرق Akraba Kunduz زود + نوک Gündüz

Okunuş /وگ+/, /+gu/ Tercüme Okunuş /بل+/, /+läb/ Tercüme

Kozgu وگ +زﯣک Ayna Onläb بلا Onlarca

Okunuş /لیچ+/, /+çil/ Tercüme Okunuş /رآ+/, /+år/ Tercüme Iz+çil لیچ+زیا Prensipli, ardışık Bir+år را +ریب Herhangi biri

Därd+çil لیچ+درد Çok dertli Båz+år را+زاب Pazar

Okunuş /هک+/، /هق+/، /هغ+/، /هگ+/, /+kä/, /+ḳä/,

/+ġä/, /+gä/ Okunuş /ناق+/ ،/ناک+/, /+ḳån/, /+kån/

Båşḳä هق+شاب Başka, Kättäkån ناک+هتتک En büyük

Özġe,tikke هک+کیت ،هغا Özge, dik ḳäpqån ناق+پق Fare tutan Okunuş /کیل+/, /+lik/ Tercüme Okunuş /ی ل+/, /+li/ Tercüme Åcız+lik کیلجاع Acizlik Åbrulı, ilimli یل+ملع ،یل+وربآ İtibarlı, bilgili

Okunuş /قاچ+/،/ کچ+/,

/+çåḳ/, /+ Tercüme Okunuş /کک+/, /+kek/ Tercüme

Kelin+çek کچ + نیلېک Gelin Erkek کک+ رﭔا Erkek

Oyin+çåḳ قاچ + نیا Oyuncak Okunuş /نآ+/, /+ån/ Tercüme

Şåm+çåḳ قاچ + ماش Akşam vakti Bir+ån نا+ریب Her hangi

Okunuş /هچ+/, /+çä/ Okunuş /روق+/, Tercüme

Fars+ça هچ+سراف Farsça Tengḳur روق+گنېت Yaşıt, akran

Türk+çe هچ+کروت Türkçe Okunuş /چام+/, /+måç/ Tercüme

Arab+ça هچ+برغ Arapça Til+maç چام+لیت Mütercim

Okunuş /می+/،/ میا+/،/ کول+/، /یچ+/، /قاغ+/,

/+im/, /+luk/, /+çi/, /+ġåḳ/ Okunuş /هم+/، /ناب+/, /+bån/, /+mä/

Yånġåq قاغ+نای Ceviz Såyä+bån ناب+هیاس Tente

Sozçi یچ+زـس Konuşmacı Miz+bån ناب+زیم Evsahibi

Terim می+رې ت ‘toplama, derme’ Sozmä هم+زـس Yemek çeşidi

Tuzluk کول+زوت Tuzlu Ḳåvurmä هم+روواق Kavurma

Yukarıdaki ekler dışında Afganistan Özbekçeside Farsçadan alınan kelime ve ekler de isimden isim yapımında kullanmaktadırlar. Örneğin: -är (-را): mehnätsevär (رویستنحم) ‘çalışmayı seven’, elsevär (رویسلﭔ ) ‘insan seven’, -futuş (شورف): çåyfuruş ا (شورفی ) ‘çay satan’, såät furuş (شورف تعاس) ‘saat satan’, -häm (-مه): hämdärd (دردمه) اچ

‘dert ortağı’, hämråh (هارمه) ‘yoldaş’, hämsuhbät (تبحصمه) ‘suhbettaş’, -şinås (سانش):

tilşinås (سانشلی ) ‘dil uzmanı’, ädäbiyåtşinås (ت سانشتای ) ‘edebiyatçı’, -käş (شک): بدا mehnätkäş (شکتنحم) ‘çalışkan’, zähmätkäş (شکتمحز) ‘zahmet çıkan’, -dåş (شاد):

vätändåş (شادنطو) ‘vatandaş’, ḳärindåş (شادنی ) ‘akraba’, -dår (راد): båġdår (رادغاب) ‘bağı رق olan’, puldår (رادلوپ) ‘zengin’, -bån (ناب): påsbån (نابساپ) ‘gövenlik’, båġbån (نابغاب)

‘bahçavan’, -våy ( اوی ): nånvåy ( اونانی ) ‘ferinci’ -zår (راز): gulzår (رازلگ) ‘çeçekzar’, tåkzår (رازکات) ‘bağ’, -stån (ناتس): Turkistån (ناتسکروت) ‘Türkistan’, Afganistån

‘Afganistan’, -påyä ( اپهی ): ġozäpåyä (هیاپهزوغ) ‘pamuk’, pilläpåyä ( پهّلی ) ‘ipek kozası’ gibi.

6.7.2. Fiilden İsim Yapma Ekleri (رلهـچمیشﯢـق یچواسی تآ ندلعف)

Fiilden isim yapım ekleri, fiil kök ve gövdelerinden isim yapmak için kullanılan eklerdir. Bu ekler, fiil köklerine, isimden yapılmış fiil gövdelerine ve fiilden yapılmış fiil gövdelerine eklenerek yeni isimler türetirler. Özbek Türkçesinde fiilden isim yapmında kullanılan başlıca ekler şunlardır:

Okunuş /ناغ ا+/, /+äġån/ Anlamı Okunuş /قآ+/, /+åḳ/- Anlamı

Yurä+ġån ناغ+هروی Yürüyen Sor+åḳ قا+روس Soru

Bilä+ġån ناغ+هلیب çok Bilgili Or+åḳ قا+را Orak

Okunuş /قآ+/، /کا+/,

/+åḳ/, /+äk/ Anlamı Okunuş /ر+/، /را+/,

/+r/, /+är/ Anlamı

Bol+äk کهلﯣب Bölüm Kul+är را+ـلوک Güler

Ḳoç+åḳ قاچﯣق Kucak Çåp+är راپاچ Haberci

Yåt+åḳ قاتای Yurt Yäş+är راشَی Yaşında

Okunuş /ه > ا+/, /+ä/ Anlamı Okunuş /نآ+/, /+ån/ Anlamı Äylän+ä ه+نهـلیَا Halka, daire ḳozġål+ån نا+لاغزـق İsyan Okunuş /قلاا+/, /+älåḳ/ Anlamı Okunuş /یس ا+/, /+äsi/- Anlamı

Tuġ+låḳ قلاهغوت Çok doğan Beräsi یسه+رېب Borç

Ot+låḳ قلا+تا Otlak Kilesi یسه+لېک Gelecek

Okunuş قانهـقانَا Tercüme Båräsi یسه+راب Varacak

6.7.3. İsimden Fiil Yapma Ekleri (رل هچمیشوق یچواسی لعف ندتآ)

İsimden fiil yapma ekleri, isim kök ve gövdelerinden fiil yapmak için kullanılan eklerdir. Bu ekler, isim köklerine, isimden yapılmış isim gövdelerine ve fiilden yapılmış

isim gövdelerine eklenerek yeni fiiller türetirler. Özbek Türkçesinde isimden fiil yapmında kullanılan başlıca ekler şunlardır:

Okunuş /لآ+/, /لا+/,

/+äl/, /+ål/ Anlamı Okunuş /ی+/, /یا+/, /+i/, /+äy/ Anlamı

Yon+äl ل+ َـنﯣی Yönel Kop+i ی+پـک Çoğu

Yåḳ+ål لا+قای Kayb ol King+äy یهگنیک Sonraki

Okunuş /هد+/, /+dä/ Anlamı Okunuş /هرید+/, /+dirä/ Anlamı

Al+dä هد+لا Aldat Şåv+dirä هرید+واش Yasıma İs

Häy+dä هد+یح Yürü Väl+dirä هرید+ل َو Yansıma İs Okunuş /ر ا+/, /+är/ Anlamı Okunuş /تآ+/, /+åt/ Anlamı

Bår+är ر+ َراب varır Yoḳ+åt تا+ـقـی Yok etmek

Okunuş /هل+/, /+lä/ Anlamı Konuş /اق+/،/ هک+/, /+ḳå/, /+kä/ Anlamı

Båġ+lä هلغاب Bağla Åç+ḳå اقچآ Acık

Iş+lä هلشیا Çalış İs+kä هکسیا Kokla

6.7.4. Fiilden Fiil Yapım Ekleri (رل هچمیشوق یچواسی لعف ندلعف)

Fiilden fiil yapma ekleri, fiil kök ve gövdelerinden fiil yapmak için kullanılan eklerdir. Bu ekler, fiil köklerine, isimden yapılmış fiil gövdelerine ve fiilden yapılmış fiil gövdelerine eklenerek yeni fiiller türetirler. Özbek Türkçesinde fiilden fiil yapımında kullanılan başlıca ekler şunlardır:

Okunuş ، ا+/, /+ä/ Anlamı Okunuş /هلا+/, /+älä/ Anlamı

Bur+ä ه+روب Bur- kuv+älä هل هووق Kovala-

Sor+ä ه+رـس Sor- It+älä هلهـتیا İt-

Okunuş /زغ+//زگ+/، /زک+/

, /+gäz/, /+käz/, /+ġäz/

Anlamı Okunuş /ریغ+/،/ ریک+/,

/+ġir/, /+kir/ Anlamı

Bit+gäz زگتیب Bitir- Kes+kir ریک+سېک Keskin

Ket+käz زکېتک Sildir Siz+ġir ریغ+زیس Sızdır

Tol+ġäz زغ+روت Kaldır- Okunuş ،/هک+/ ،/هگ+/

/هق+/, /+kä/,

/+ḳä/, /+gä/ Anlamı

Okunuş /یق+/ ،/یغ+/, /+ġı/,

/+ḳi/ Anlamı Bur+kä هک+روب Sar-

Sål+ḳi یق+لاس Salın- Çäy+ḳä هق+یَچ Çalkala-

Sız+ġi یغ+زیس Sız- Tåy+gä-n ن-هـگ+یات Kay-

Änglä+mä هم+هلگنا Anlama- Okunuş /هریس+/,

/+sirä/ Anlamı

Okunuş /رآ+/, /+år/ Anlamı Suv+sirä هریس+ووس Çok konşan

Çiḳ+år راقیچ Çık- Yåt+sirä هریستای Yabancılaşma

Ḳäyit+år راتیهـق Geri dödür Oyḳi+sirä هریسیقیا Uyumak isteyen

6.8. KELİMELERİN SINIFLANDIRILMASI (یفینصت یرلموکروت زﯢـس)

Kelimelerin sözlüksel ve grametik anlamı bakımından benzerliğine göre leksik-grametik gruplara ayrılmasına kelime kategorisi denir. Kelimelerin sınıflandırmakta onların grametik anlamları ile birlikte, sözcüksel anlamı da temel konulardan sayılır.

Grameri ve de leksik anlamlara sahip olup, cümlede müstakil söz parçası sıfatında katılan sözlere müstakil sözler denir. Müstakil sözlere isim, sıfat, sayı, zamir, fiil, zarf girir.

Şunu da hatırlatmak lazım ki, Özbek Türkçesindeki bazı müstakil kelimeler de konuşma ceryanında müstekil sözlüksel anlamını kayıb ederek, grametikel anlam ifade etmek durumda, yardımcı kelimeler görevini üstlenirler. Örneğin, korib ḳålmåḳ ( بیرﯢـک قاملاق) ‘gör-‘, bilib ålmåḳ (قاملآ بیلیب) ‘bil-’, häftä içi (یچیا هتفه) ‘hafta içi’ gibi örneklerdeki ḳål (لاق) ‘kal-’, ål (لآ) ‘al-’ iç (چیا) ‘iç-’ kelimeleri kendinin sözcüksel ve müstekil anlamını kayıb eden durumda yardımcı sözcük sıfatında kullanılmıştır.

6.8.1. Birleşik Kelimeler (رلزﯢـس همشﯢـق)

En az iki anlam unsurunun bir araya gelmesiyle oluşan kelimelere birleşik kelime denir. Yani iki kelime, yeni bir kavramı ifade edecek şekilde birleşerek bir birlik meydana getirmişse, bu yeni bütüne birleşik kelime denir. Örneğin: boyin-turuḳ (-نییﯢـب قوروت) ‘boyunduruk’, birin-ketin (نیتېک-نیریب) ‘art-arda’, bel-båġ (غاب-لبې) ‘kemer’,

åçiḳ-kongil (لیگنﯢـک-قیچآ) ‘gönlü açık’ bitä-läb (بل-هـتیب) ‘birer’, boyin-båġ (غاب نیی ) ‘kravat’, ﯢـب ḳäyġu-äläm ( وغیقملا- ) ‘dertli’, äkä-okä (هکﯢ-اهکا) ‘abi-kardeş’, koçä-koy (یﯢـک-هچﯢـک)

‘sokak’, dälä-däşt (تشد-هلد) ‘bozkır alan’ gibi.

6.8.2. Yardımcı Kelimeler (رلزﯢـس یچمدرای)

Müstakil leksik anlama sahip olmayıp, cümle parçası görevini yapamayan, ancak kelime ve cümleyi kendi içinde bağlamak veya onlara ek anlam inceliğini yüklemek için hizmet edecek kelimelere yardımcı kelimeler denir. Başka bir deyişle, yalnız başına belirgin bir anlam taşımayan ve anlamı yalnızca leksik birimlerle birlikte belirten, cümle kurulumda birtakım işlevler üstlenen görev unsurlardır. Yardımcı sözler cümlede isim ve isim soylu kelimelerden sonra gelir. Örneğin, yäşäş uçun koräşmåḳ keräk ( نوچوا ششی

ـک görevlerine göre üç çeşitli olur: 1. komäkçilär; 2. Bağlaçlar; 3. Yuklama.

1. Edat (یچکم ): isim, isim soylu ve sıfat-fiiller gibi kelimelerinden sonra ﯢـک gelerek başka kelimelere çoğunlukla fiillere grameri bakımından tabiî olmasını saklayan kelimelere edat denir. Edatlar cümlede kendinden önce gelen kelimelere araç (vasita), sebep, yön, tarz, yer, zaman, benzerlik, başkalık gibi anlamların ilişkisini kuran grameri görevi üstlenir. Edatlar ikiye ayrılır:

a. Saf edatlar: sözlüksel anlamlarını kayıp eden edatlardır: bilän, uçun, käbi, singäri, uzrä, säyin, ḳädär, gibi kelimeleri kendi içinde alır. Edat görevinde kullanılacak olan kelimelere: tåmån (نامات) ‘taraf’, båşḳä (هقشاب) ‘başka’, säbäbli (یلببس)

‘sebepli’, årḳäli (یلهـقرآ) ‘araçılı’, tufäyli (یلیفُط) ‘sayesinde’, ḳäräb ( رَقب ) ‘bakarak’, ه ḳärämäy (یم ) ‘bakmazdan’, song (هرَق گنﯢـس) ‘son’, täşḳäri (یرَقشَت) ‘dışarı’, beri (یر ) ‘-بې den beri’, körä (هر ) ‘göre’, çåġli (یلغاچ) ‘çağlı’, uzrä (هرزوا) ‘üzere’, gibi kelimeler ﯢـک gelir.

2. Bağlaçlar (رلیچولاغاب): bağlaçlar, kelimeleri, kelime gruplarını ve cümleleri anlam ve şekil bakımından birbirine bağlayan kelimelerdir. Örneğin, häḳiḳät vä toġrilikni sevgän ådämlär dåimå vijdån ämrigä boysunädilär ( نَگېس ینکیلیرغﯢـت و تقیقح

امیاد رلمدآ ـب هگیرما نادجو

ﯢ ـنوس ی ه

رلید ) ‘hakikat ve doğruluğu seven insanlar dayima vijdan

emrine boy yinerler’. Yalnız hâlde kullanılan bağlaçlar: vä (و) ‘ve’, hämdä (هدمه) ‘hem de’, ämmå (اّما) ‘ama’, lekin (نیک ) ‘lakin’, biråḳ (قاریب) ‘?’, bälki (یکلَب) ‘belki’, hâlbuki لې (یکوبلاح) ‘hâl bu ki’, yåki (یکای) ‘veya’, yåhud (دوهای) ‘yahut’, yå (ای) ‘yâ’, gär (رگ) ‘eğer’, ägär (رگا) ‘eğer’, ägärdä (هدرگا) ‘eğer de’, bäşärti (یطرشب) ‘şartlı’, çunki (یکنوچ)

‘çünkü’, goyå (ایوگ) ‘göyâ’, goyåki (یکایوگ) ‘göyâ ki’, -ki ( -یک ) ‘ki’, -kim ( -میک ) ‘-kim’

gibi. Tekrarlanan bağlaçlar: häm…, häm, bäzän.., bäzän, däm…, däm, bir…, bir, yåki…, yåki, gåh…, gåh, ḥåh…, ḥåh gibi.

3. Yuklama (همهـلکوی): müstakil anlama sahip olan kelimelere veya cümlelere ek anlam yüklemek için hizmet edecek edatlardır. Yuklamalar söz değiştirme özelliğine sahip olmayan edatlardor. Bunlar yapımına göre ikiye ayrılırlar:

a. Söz yuklamalar: hättå (اّتح) ‘hattâ’, fäḳät (طقف) ‘sadece’, näḥåtki (یکتاخن)

‘yok ya’, äḥir (رخا) ‘son’, gibiler.

b. Ek (Affkis) yuklamalar: -ginä (هنیگ), -mi (یم ), -çi (- یچ ), -ä (-yä) (هی ،َا), - -ku ( -وک ), -yu ( -وی ), -u ( -وا ) gibi.

6.8.3. Ünlem, Taklit ve Modal Sözler (رلزﯢـسلدﯢـم ودیلقت،وادنوا)

Ünlem, taklit ve mödel kelimeler ise, yardımcı sözlerin ayrı grubunu oluşturur.

Çünkü, ünlem ve taklit sözler cümle parçası sıfatında da, müstakil söz-cümle sıfatında da kullanılır. Aynı zamanda müstakil sözlerin yapılmasında da iştirakeder. Ancak, bu sözler haraket ve hadisenin terimi olamadığı, yani sözcüksel anlam ifade idemediği için yardımcı sözlere benzemesidir. Bundan dolayı da ünlem, taklit ve mödel sözlerin her biri kendine hâs özellikleri ile ayrı-ayrı kategorileri oluşturur.

Ayrıca, ünlem; sevinç, üzüntü, kızgınlık, korku, şaşkınlık gibi duyguları ifade eden sözcüklerdir. Ünlemlerin anlamı cümlelerle birlikte kullanıldığı durumlarda belirginleşir. Yazı dilinde ünlem cümlerinin arkasından genellikle ünlem işareti (!) kullanılır.

6.9. ANLAMLARI BAKIMINDAN İSİM TÜRLERİ (یرلروت هروک هگیسانعم گنینرلتآ) İsimler, her türlü özel ya da genel, reel veya itibarî olan nesne, şahıs, olay, mefhum, kavram ve tasavvurlara işaret eden göstergelerdir.

Bu nedenle isimler, işaret ettikleri gösterilenin vasfına göre: ätåḳli (یلقاتا) ‘özel isim’, ‘turdåş’ (شادروت) ‘cins isim’, äniḳ (قینا) ‘somut isim’, mävhum (موهوم) ‘soyut isim’, yäkkä (هککی) ‘tekil isim’, cämlävçi (یچولاعمج) ‘topluluk ismi’ gibi türlere ayrılırlar.

6.9.1. Özel ve Cins İsimleri (رلتآ شادروت و یلقاتا)

Özel isimler, tek olan, bir benzeri bulunmayan varlıkları ve hadiseleri karşılayan isimlerdir. Örneğin, Babür, Ahmet, Ankara, Erzurum; Türkiye, Afganistan; Fânî, Kaşgarlı, Nevaî gibi.

Aynı türden varlıkları karşılayan isimlere cins ismi denir. Başka bir ifadeyle birçok özelliklerinin ortak olması nedeniyle aynı kategoriye dahil edilen nesne, hadise, kavram vb. gösterenleri genel olarak ifade eden isimlerdir. Örneğin: ḳişlåḳ (قلاشیق)

‘köy’, mämläkät (تکلمم) ‘ülke’, tåġ (غات) ‘dağ’, tåş (شات) ‘taş’, däräḥt (تخرد) ‘ağaç’, därs (سرد) ‘ders’ gibi.

6.9.2. Somut İsim ve Soyut İsim (رلتآ موهوم ورلتآ قینا)

Duyu organlarıyla algılanabilen her türlü varlığı gösteren isimlere somut isim denilir. Örneğin: ḳäläm (ملق) ‘kalem’, eşik (کیش ) ‘kapı’, kitåb (باتک) ‘kitap’, muallim اﭔ (ملعم) ‘öğretmen’, däräḥt (تخرد) ‘ağaç’ gibi. ()

Duyu organları ile algılanamayan, mevcudiyeti bütünüyle kiyasî ve itibarî olan

Duyu organları ile algılanamayan, mevcudiyeti bütünüyle kiyasî ve itibarî olan