• Sonuç bulunamadı

11 EYLÜL 2001 DÜNYA TĠCARET MERKEZĠNE SALDIRILAR VE DEĞĠġEN TERÖR KAVRAMI

B. Terörizmin Tarihsel GeliĢimi ve Evreleri

Terörizmin tarihi son iki yüzyılda üç önemli evre geçirmiĢtir. Birinci evre 1789 Fransız Devrimi‟ni takip eden yıllarda yerel grupların merkezi otoriteye karĢı yürüttüğü propaganda faaliyetleridir.77

19. yüzyılda terörün oluĢum ve kaynağı daha

çok bu dönemde sanayileĢme ve kentleĢmesini devam ettiren Batı ülkelerindeki iĢçi kitlelerinin Ģikâyetlerinden ortaya çıkmıĢtır. Bunun bir sonucu olarak bu dönem terör olayları iĢçi hareketleri ile etkilenmiĢ ve bu durum çoğunluk tarafından “terör” olarak isimlendirilmiĢtir. Bu bakımdan birinci evreyi 19. yüzyıl iĢçi hareketleri ve anarĢistleri içerisinde teröre sapanlar olarak anlamlandırabiliriz.

Terörizmin ikinci evresi Soğuk SavaĢ dönemi ile birlikte ortaya çıkmıĢtır. Dünya, Soğuk SavaĢ ile beraber bir yanda kapitalist-demokratik Batı Blok‟u diğer yanda komünist-marksist Doğu Blok‟u olmak üzere ikiye bölünmüĢtür. Nükleer silahların kullanılabileceği endiĢesi ise iki tarafından sıcak savaĢtan kaçındığı bu dönem Soğuk SavaĢ‟ın sıcak savaĢa dönüĢü terör örgütlerinin kullanılması ve ara tampon bölgelerdeki mücadeleler(Vietnam, Afganistan vb.) ile olmuĢtur. SSCB özellikle aĢırı sol örgütlere silah, mühimmat ve lojistik desteğinde bulunmuĢtur. Bununla beraber terör örgütleri eylemlerinde uluslararası hareket kabiliyetine kavuĢmuĢ,

konvansiyonel silahlarda dahil olmak üzere sahip olduğu yeteneklerini arttırmıĢtır.78

Soğuk SavaĢ döneminde SSCB‟nin terör örgütlerini etkileme gücüne karĢı Batı Blok‟unun güvenlik politikaları ise öncelikle terör gruplarının propaganda gücünün

77

İhsan Bal ve Sedat Laçiner, “Küresel Terörle Mücadelede ABD Güvenlik Politikalarının Türkiye’nin İç Güvenliğine Yansımaları”, 21. Yüzyılda Türk Dış Politikası(ed. İhsan Bal), Lalezar Kitabevi, 2006, s. 949.

78

kırılması ve bununla mücadele için özel güvenlik birimlerinin oluĢturulması Ģeklinde olmuĢtur.

Terörizmin üçüncü evresi Soğuk SavaĢ sonrasında meydana gelen geliĢmeler sonucunda ortaya çıkmıĢtır. 1991 yılında SSCB‟nin yıkılması ve Soğuk SavaĢ‟ın

sona ermesi, Batı Blok‟unun galibiyetini ilan etmesi yeni bir dönemi simgelemekteydi. Bu süreçte en sık kullanılan kavramlar “küreselleĢme, demokratikleĢme, insan hakları ve bireysel özgürlük” konuları olmuĢtur.

Terörizm‟in üçüncü evresi küreselleĢme döneminde belirginleĢmiĢtir. Bu dönemin baĢlangıcı ise 11 Eylül 2001‟de New York‟taki ikiz kulelere yapılan saldırı ile tescillenmiĢ oldu. Terörizmin bu tarihten sonra uluslararası bir yeni savaĢ stratejisi, uluslararası bir sivil inisiyatif dayanıĢması(El-Kaide‟nin dünyanın her yerine yayılmıĢ beĢ bin civarında militanı olduğu sanılıyor) ve zarar verebilme gücü artmıĢ insanların savunduğu bir olgu olmuĢtur. Bu aynı zamanda bir meydan okumadır. 79

Bu meydan okumanın sebeplerinden birisi ABD‟nin takındığı tutumdur. Çünkü Kapitalist dünyanın lideri ABD, Soğuk SavaĢın ardından kazandığı özgüvenle artık daha fazla dikte eden, belirleyen, söz söyleyen ancak uluslararası sözleĢmelere daha

az uyan ve uluslararası iliĢkilerde kendini “eĢitler üstü” bir konumda görme alıĢkanlığına kapılan bir ülke haline gelmiĢtir.80

Artık hangi devletlerin

cezalandırılacağı, sistemlerinin değiĢeceği, kimlerin haydut olduğu ABD‟nin tanım ve referansları ile gerçekleĢir olmuĢtur.

79 Ibid., s. 950.

80

Bununla birlikte Soğuk SavaĢ döneminde kendilerini taraf oldukları devletlerin Ģemsiyesinde güvende hisseden terör örgütleri Soğuk SavaĢ‟ın bitmesi ile adeta açıkta kalmıĢtır. Ancak bu süreç kısa sürmüĢ ABD‟nin ben-merkezci ve baskıcı politikaları tepkisel süreci baĢlatmakta gecikmemiĢtir. Ancak yeni dönemde devletler tarafından öne sürülen terör örgütlerinden ziyade tabandan gelen örgütler ön plana çıkmıĢtır. KüreselleĢmenin getirdiği teknolojik avantajı kendi yararlarına kazanıma çeviren terör örgütleri “mağduriyet” merkezli söylemleri ile 1990‟lı yıllardan sonra hareketliliklerini arttırmak yolu ile Usame bin Ladin‟in lideri olduğu El-Kaide Kaide terör örgütü ile “küresel” çapta örgütlenmeye baĢlamıĢ ve seslerini duyurmuĢlardır. 11 Eylül saldırıları ile popülerliğini arttıran örgüt ABD ve Batı karĢıtlığını üst seviyelere çıkartmıĢ, kendisini benzer amaçları taĢıyan örgütler için birleĢme noktası olarak belirlemiĢtir. Örgütün üyelerinin önceleri Ġslam ülkelerinden çıkması “Ġslami Terör” kavramını gündeme getirmiĢse de eylemlerin niteliği giderek “küresel terör” söylemini ön plana almıĢtır.81

II. ABD’NĠN 11 EYLÜL ÖNCESĠ TERÖRLE MÜCADELE ÇABALARI VE EL-KAĠDE

ABD‟nin terörle mücadelesi hiçbir dönemde durmamasına rağmen 11 Eylül öncesi terörle mücadele çabaları 11 Eylül sonrasına göre daha zayıf olarak değerlendirilebilir. 11 Eylül sonrası yayınlanan “11 Eylül Komisyonu Raporu”na göre 11 Eylül öncesi Amerikan kurum ve kuruluĢları ülke dıĢarısında terörist

81 Rashid Ahmed, The Story of the Afghan Warlords, London, Pan Books, 2000, s. 22., İhsan Bal,

Terör, Terörizm ve Küresel Terör ile Mücadelede Ulusal ve Bölgesel Deneyimler, Ankara, Usak

saldırılara uğramıĢlardır. Örneğin, 1993‟te El-Kaide mensubu Remzi Yusuf liderliğinde bir grup Dünya Ticaret Merkezi‟ne baĢarısız bir bombalı saldırı giriĢiminde bulunmuĢtur. Yine 1993 yılında New York‟taki Lincoln ve Hollanda tünellerine yönelik bombalı saldırı giriĢimi güvenlik güçleri tarafından son anda önlenmiĢtir. Aynı yıl Somali‟de El-Kaide bağlantılı bir eylemci ABD‟ye ait bir helikopteri düĢürerek 18 kiĢinin ölümüne sebep olmuĢtur.82 ABD‟nin uluslararası

terörizmle mücadelesindeki en büyük düĢmanı El-Kaide terör örgütü olmuĢtur.