• Sonuç bulunamadı

PNAC’ın (Project of New American Century) Faaliyetleri

11 EYLÜL 2001 DÜNYA TĠCARET MERKEZĠNE SALDIRILAR VE DEĞĠġEN TERÖR KAVRAMI

B. Soğuk SavaĢ Sonrası ABD DıĢ Politikasında Yeni ArayıĢlar

3. PNAC’ın (Project of New American Century) Faaliyetleri

1997 yılında Neo-Conlar açısından önemli bir yıldır. Kristol ve Kagan‟ın makalesinde ifade edilen görüĢlerin temel yaklaĢım olarak ele alındığı “Yeni

Amerikan Yüzyılı Projesi (Project for New American Century – PNAC) oluĢturuldu. PNAC, 3 Haziran 1997‟de bir Ġlkeler Bildirgesini (Statement of Principles) yayınladı.

Ġlkeler Bildirgesine göre “Amerikan savunma ve dıĢ politikası akıntıya bırakılmıĢ” bir haldeydi. Clinton dönemi eleĢtirilirken ABD‟nin gücünün farkına varamadığı saptaması yapılıyordu:

“20. yy sona ererken ABD dünyada rakipsiz bir güç olarak ortaya çıkmaktadır. Soğuk SavaĢ‟ta Batı‟yı zafere götürmüĢ olan ABD hem fırsatla ve aynı zamanda tehlike ile karĢı karĢıya gelmektedir. ABD geçen on yılların kazanımlarına dayanması gereken bir vizyona sahip midir? Yeni yüzyılı Amerikan ilke ve çıkarlarına uygun olarak biçimlendirecek kararlılık var mıdır? Fırsatı kaçırma ve tehlikenin üstesinden gelememe riski ile karĢı karĢıyayız. Askeri ve politika alanında geçmiĢ yönetimlerin bıraktığı mirası yiyoruz. DıĢ politika ve savunma harcamalarındaki kesintiler, yönetim sanatının araçlarına karĢı ilgisizlik ve kararsız liderlik Amerika‟nın dünya çapındaki etkinliğini giderek daha da zorlaĢtırmaktadır. Kısa vadeli yararlar sağlama umudu stratejik değerlendirmelere baskın çıkıyor. Sonuç olarak ulusun mevcut tehditlerin üstesinden gelme ve gelecekte olabilecek tehditlerle baĢa çıkma yeteneğini tehlikeye atıyoruz.147

Ġlkeler Bildirgesi‟nde Reagan döneminin politikaları vurgulanmaktaydı: “Mevcut ve gelecekteki tehditleri karĢılamaya hazır ve güçlü bir ordu, Amerikan ilkelerini cesur ve bilinçli bir Ģekilde yayan bir dıĢ politika, Amerika BirleĢik Devletleri‟nin küresel sorumluluklarını kabul eden ulusal bir liderlik.”

147

“Statement of Principles”, http://www.newamericancentury.org/statementofprinciples.htm, (E.T. 29.01.2010), s. 1., Gamze Erbil ve Ali ġimĢek, Neo-Con (Yeni Muhafazakarlık):

Bununla beraber ABD‟nin sorumluluklarından kaçmaması gerektiğinin üzerinde

durulmuĢtur. Eğer sorumluluktan kaçılırsa tehditlere davetiye çıkarılacağının altı çizilmiĢtir. ABD için 20.yy‟dan öğrendiği en büyük dersin krizler çıkmadan önce koĢulları biçimlendirmek ve karĢılamak olduğu sonucuna varılmıĢtı.

Bu açıdan PNAC‟ın “Ġlkeler Bildirgesi”nde ABD için çıkarımlar yapılmıĢ öngörülerde bulunulmuĢtur:

 Eğer bugün küresel sorumluluklarımızı yerine getireceksek ve gelecek için silahlı kuvvetlerimizi modernize edeceksek savunma harcamalarımızı kayda değer bir

biçimde arttırmak gerekmektedir.

 Demokratik müttefiklerimizle bağlarımızı güçlendirmemiz ve çıkarlarımıza ve değerlerimize düĢman olan rejimlere meydan okumamız gerekmektedir.

 Ülke dıĢında politik ve ekonomik özgürlük fikrini yaymamız gerekmektedir.

 Güvenliğimizi, refahımızı ve ilkelerimizi destekleyen bir uluslararası düzenin korunması ve geniĢletilmesinde Amerika‟nın oynadığı rolü kabul etmek gerekmektedir.

 Böylesi askeri güce ve ahlaki duruluğa dayalı Yeni Reagan‟cı bir politika zor kabul edilebilir ve günümüzde rağbet görmeyebilir. Ancak ABD bu öneriler ABD‟nin güvenliğini ve geleceğini güvence altına alacaksa zorunludur.148

PNAC, Ocak 1998‟de dönemin ABD BaĢkanı Bill Clinton‟a bir mektup yolladı. Mektup, BaĢkan Clinton‟un Irak politikasını “rejim değiĢikliği” üzerine kurması çağrısında bulunuyor ve kararlı olmasını tavsiye ediyordu:

“Bu mektubu yollamamızın nedeni Irak‟a iliĢkin mevcut Amerikan politikasının baĢarısız olduğuna ve Orta Doğu‟da yakın bir zamanda Soğuk SavaĢ döneminden bu yana tecrübe ettiklerimizden daha ciddi bir tehlike ile karĢı karĢıya kalacağımıza inanmıĢ olmamızdır. … ABD‟nin ve tüm dünyadaki dost müttefiklerinizi koruyan bir stratejiyi açık bir dille ifade etmenizi bekliyoruz. Bu strateji Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesini amaçlamalıdır.”149

PNAC, Saddam‟ı devirme konusunda ABD‟nin gerekirse tek taraflı hareket edebileceğini çünkü tehdidin büyük olduğu üzerinde duruyordu:

“BM denetimlerine engel olduğu veya geciktirdiği zaman Saddam‟ı cezalandırmak ya da yaptırımları uygulamayı sürdürmek için artık Körfez SavaĢı‟ndaki müttefiklerimize bel bağlayamayız.”150

Mektup‟ta açık ve seçik bir dille Saddam rejiminin devrilmesi öneriliyordu:

“Tek kabul edilebilir strateji Irak‟ın kitle imha silahlarını kullanma ve kullanmakla tehdit etme olasılığını saf dıĢı eden bir stratejidir. Bu kısa vadede diplomasinin açık biçimde baĢarısızlığa uğraması halinde askeri eyleme giriĢmeye hazır olmak gerekmektedir. Uzun vadede ise Saddam Hüseyin rejimini alaĢağı etmek demektir. ”151

PNAC Eylül 2000‟de bir rapor daha yayınladı. “Amerika‟nın Savunmasının Yeniden ĠnĢaası: Yeni bir Yüzyıl için Strateji, Güçler ve Kaynaklar (Rebuilding America‟s Defenses-RAD)” isim bu rapor 76 sayfadan oluĢuyordu. 1992 tarihli “Savunma

Planlaması Rehberi” raporunu temel alan bu metin beĢ bölüme ayrılmıĢtı. Raporda “ABD‟nin üstün konumunu korumak, büyük bir düĢman gücün yükseliĢini önlemek

149

“Letter to President Clinton on Iraq, January 26, 1998”, http://www.newamericancentury.org/iraqclintonletter.htm (E.T. 29.01.2010)., ., Gamze Erbil ve Ali Şimşek, Neo-Con (Yeni Muhafazakarlık): Temel……, s. 59.

150 Ibid, s. 2. 151

ve uluslararası güvenlik düzenini Amerikan değer ve çıkarlarına uygun olarak Ģekillendirmek esas alınmıĢtır.152

Rapor‟da dört temel görev belirlenmiĢtir. Buna göre ABD‟nin görevleri “Anavatanın savunulması”, “uzun savaĢlar”, “jandarma görevi” ve “silahlı kuvvetlerin dönüĢümü” olarak sayılmıĢtır.153

“Anavatanın savunulması” konusunda Soğuk SavaĢ dönemi ele alınmıĢ, nükleer caydırıcılığın önemli olduğu vurgulanmıĢtır. Ancak ABD, Soğuk SavaĢ sonrası yeni tehditlerle karĢı karĢıya kalabilecektir. Dolayısı ile “anavatanın savunulması” önemli bir konudur. Bu tehditlere örnek olarak balistik füzeler ve kimle imha silahlarının yayılması verilebilir.

Ġkinci önemli görev “uzun savaĢlar” konusudur. ABD yeteri kadar kuvveti hızlı bir Ģekilde baĢka bölgelere yollayabilme kapasitesine sahip olmalıdır. Bu durum Soğuk SavaĢta‟ki “aynı anda iki savaĢı yürütebilme” stratejisine benzemektedir.154

Üçüncü önemli görev ise “jandarma görevidir”. ABD, Soğuk savaĢ deneyimin de tecrübesi ile yeteri kadar kuvveti belli bölgeler için muhafaza etmesi gerekmektedir. NATO‟nun Balkanlarda özellikle Kosova‟daki faaliyetleri buna örnek olarak verilebilir.155

152 Gamze Erbil ve Ali Şimşek, a.g.e., s. 20.

153 “Rebuilding America’s Defenses: Strategy, Forces and Resources for a New Century”, http://www.newamericancentury.org/RebuildingAmericasDefenses.pdf, (E.T. 06.02.2010), s. 6. 154 Ibid., s. 14.-15.

155

Dördüncü ve son önemli görev ise “silahlı kuvvetlerin dönüĢümü” olayıdır. Ġleri teknolojilerin silahlı kuvvetlerde kullanılması kastedilmektedir. Bunun için silahlı kuvvetlere ayrılan bütçe harcamalarının arttırılması tavsiye edilmektedir.156

Raporda ilginç olan nokta ise 11 Eylül olaylarını tahmin edercesine yapılan değerlendirmedir.

ABD‟nin yukarıda sayılan dönüĢüm süreci anlatıldıktan sonra Ģu değerlendirmede bulunulmuĢtur:

“DönüĢüm süreci, devrimci değiĢimleri beraberinde getirse bile muhtemelen uzun bir süreç olacaktır. Ancak bu olağan durum “Pearl Harbor” gibi katalizör rolü oynayacak bir felaketin meydana gelmesi gibi olağanüstü olayların dıĢındadır.”157

PNAC 20 Eylül 2001‟de ABD BaĢkanı George W. Bush‟a bir mektup yazmıĢtır. Mektup‟ta ABD‟nin “terörizme karĢı savaĢ”ında destek verildiği belirtiliyor bunun sürdürülmesi isteniyordu. 11 Eylül‟ü düzenleyenlerin yakalanarak cezalandırılması vurgulanmaktaydı.

Metinde, Usame Bin Ladin, Irak, Hizbullah, Ġsrail ve Filistin Özerk Yönetimi ve ABD Savunma Bütçesi olmak üzere beĢ kısım bulunmaktaydı. Ayrıca, Neo-Con‟lar Usame Bin Ladin‟in bir an önce yakalanmasını istiyordu:

“Terörizme karĢı mevcut savaĢın kilit hedefinin – ama kesinlikle tek hedef değil” Usame bin Ladin‟i yakalamak ya da öldürmek ve onun iĢbirlikçi ağını yok etmek olduğu konusunda hem fikiriz.”158

156 Ibid., s. 22. 157 Ibid., s. 51. 158

“The Letter to Bush on the War on Terrorism”,

http://www.newamericancentury.org/Bushletter.htm (E.T. 08.02.2010), ., Gamze Erbil ve Ali Şimşek, Neo-Con (Yeni Muhafazakarlık): Temel……, s. 63.

Öte yandan Irak konusunda Saddam Hüseyin için “yeryüzünün önde gelen teröristlerinden” biri olduğu vurgulanmaktaydı. Irak yönetiminin ABD‟ye yönelik son saldırıya bir Ģekilde yardım ettiğini söyleyen mektupta Ģu ifadelere yer verilmiĢtir:

“Kanıtlar, Irak ile saldırı arasında doğrudan bağlantı kuramasa bile terörizmin ve destekçilerinin kökünü kazımayı amaçlayan bir strateji Saddam Hüseyin iktidarını devirme doğrultusunda kararlı bir giriĢimi içermek zorundadır.”159

Mektup‟ta bahsedilen diğer konular Hizbullah ve Filistin Özerk yönetimi konuları idi. Hizbullah için “bizim için iyi niyet beslemeyen örgüt” tanımı yapılmaktaydı. ABD‟nin Ġran ve Suriye‟nin Hizbullah‟a yönelik verdiği desteği durdurmalarını talep etmesi gerektiği vurgulanmıĢtır. Filistin konusunda ise “Amerika‟nın en sadık müttefiki ve demokratik bir devlet” olan Ġsrail‟in terörizm ile savaĢta her koĢulda desteklenmesi öneriliyordu. Son olarak terörizm ile savaĢ yürütülürken savunma harcamalarının arttırılması gerektiği belirtilmiĢtir.