11 EYLÜL 2001 DÜNYA TĠCARET MERKEZĠNE SALDIRILAR VE DEĞĠġEN TERÖR KAVRAMI
A. El-Kaide Terör Örgütü
B. 11 Eylül Sonrası ABD’de Yeni Reformlar
3. Ġstihbarat Reformu ve Terörizmi Engelleme Kanunu
11 Eylül Komisyonu‟nun çalıĢmaları doğrultusunda ABD Yönetimi, 15 istihbarat örgütünü “Ulusal Ġstihbarat Müdürlüğü” çatısı altında toplayacak bir kanunu yasalaĢtırdı.
Bu yasa ile bütün istihbarat kurumlarını organize edecek ve düzenleyecek “Ulusal
Ġstihbarat Müdürlüğü” kuruldu. Bu müdürlük ülke çapında faaliyet gösteren bütün istihbarat kurumlarının bütçesini yönetme yetkisine sahip olacaktı. Bunun yanında bu kanunla stratejik operasyonel planlamaların yapılabileceği “Ulusal Terörle Mücadele
Merkezi” kurulmuĢtur. Bu kanun aynı zamanda Ġç Güvenlik Örgütü‟ne sınır güvenliği sağlayan personelin sayısının arttırılarak ülkeye yapılan yasadıĢı giriĢlerin önüne geçmeye çalıĢmıĢtır. Özetle bu kanunla bütün istihbarat birimleri bir masa etrafında toplanmıĢtır. Çünkü 11 Eylül 2001‟de gerçekleĢtirilen terörist saldırıların baĢarıya ulaĢması 11 Eylül Komisyonu Raporu‟nda da belirtildiği üzere istihbarat
paylaĢımı ve koordinasyonunda oluĢan koordinasyon eksikliğinden gerçekleĢmiĢtir.
Bu kanunla bunun önüne geçmek amaçlanmıĢtır.103
103 “White House Office of Press Secretary”,
http://www.whitehouse.gov/news/releases/2004/12/20041217-1.html, (E.T. 05.05.2010)., Hüseyin Cinoğlu ve Süleyman Özeren, “Terörizm ve Amerika Birleşik Devletleri: 11 Eylül Öncesi ve Sonrası…”, s. 188-189.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
SOĞUK SAVAġ SONRASI ABD DIġ POLĠTĠKASI VE GEORGE W. BUSH DÖNEMĠ “AMERĠKAN MÜDAHALECĠLĠĞĠ”
I. Soğuk SavaĢ’ın Sona Ermesi ve George H. W. Bush Dönemi Mirası
Soğuk SavaĢın bitmesi dünya yeni bir döneme girmiĢtir. Waltz‟ın belirttiği gibi “her savaĢ sonunda bir takım galipler ve mağluplar” ortaya çıkmaktadır.104
ABD “Soğuk
SavaĢ”ı kazanmıĢtır. Ancak dünya belirsiz bir ortama doğru sürüklenmektedir. Bu ortamda ABD tarafından 1991‟de ilan edilen, “Yeni Dünya Düzeni” olarak
adlandırılan “Ulusal Güvenlik Strateji” belgesinde ABD‟nin içinde bulunduğu belirsizlik ortamı ve kendine olan aĢırı güveni görülmektedir.105
George W. H. Bush,
Kongre‟de 1992‟de yaptığı konuĢmada “Yeni Dünya Düzeni” görüĢünü Ģöyle açıklamaktadır: “Daha önce silahlı iki kutba bölünmüĢ olan dünyada artık tek ve üstün bir güç vardır: “Bu gücün adı Amerika BirleĢik Devletleridir.” Dünya bunu hiçbir korku duymadan kabul ediyor. Çünkü gücümüze inanıyor. Bu konuda adil olacağımızı, kendimizi dizginleyeceğimize inanıyorlar. Doğru olan neyse onu yapacağımız konusunda bize inanıyorlar.106
Dünyanın yeni güç merkezi yapısının tek kutup/çift kutup olacağı konusunda tartıĢmalar sürerken, “Yeni Dünya Düzeni” tartıĢmaları da o dönemde yapılmaya devam etmiĢtir. ABD‟nin karar alıcılarına göre yeni dünya düzeni” ABD‟nin önüne yeni fırsatlar sunmaktaydı: “Yeni dönem için güvenlik stratejilerini biçimlendirmek,
104
Kenneth Waltz, Theory of International Politics, New York, Random House, 1979, s. 8-9. 105 “The National Security of the United States of America”, Washington, August, 1991, s. 1-4. 106
bugün varlığını sürdüren olağanüstü eğilimlerin tahlil edilmesini gerektirmektedir. Neyin değiĢtiğini ve neyin değiĢmediğini açıkça görmeliyiz. Tarihin önümüze serdiği fırsatları ciddi biçimde değerlendirmeli ve devam eden tehlikeleri de göz ardı etmemeliyiz.”107
Öte yandan, 1991 stratejisinde ise oluĢacak yeni düzende askeri alanda da bazı değiĢimlerin olacağını burada NATO‟nun dönüĢümü ve yeniden yapılanması önem kazanmıĢtır. Sovyet tehdidinin ortadan kalkmasıyla konvansiyonel alanda silahsızlanmaya gidilirken yeni “düĢmanların” ABD çıkarlarına zarar vereceği ön görülmekteydi.108
1991 Ulusal Güvenlik Strateji Belgesinde ABD‟nin özgür ve bağımsız bir ülke olacağını söylerken önceliklerini” askeri, ekonomik, siyasal ve diğer alanlar” olmak üzere dört ana bölümde toplamıĢtır. Askeri açıdan; “ABD ve müttefiklerinin güvenliğini tehdit edecek her türlü saldırıyı caydırmak, denetlenebilir silahların kontrolü anlaĢmaları ile istikrarı sağlamak, kitle imha silahlarının düĢmanların eline
geçmesini önlemek” gibi hedefler belirlenmiĢtir. Ekonomik açıdan; “güçlü, müreffeh bir ülke olmak için ulusal ekonomiyi güçlendirmek, uluslararası pazarlara, enerji-maden kaynaklarına, okyanuslara ve uzaya açılmayı güvence altına almak, serbest
ticarete dayanan, açık ve geniĢleyen uluslararası ekonomiyi teĢvik etmek” amaçlanmıĢtır. Siyasal açıdan ise “SSCB‟deki demokratik hareketleri desteklemek, demokratik değerlere ve bireysel haklara destek vermek, Batı Avrupa‟nın bütünleĢmesine destek vermek, NATO‟nun dönüĢümüne destek vermek, insan hakları ve bölgesel ihtilafların çözümünde etkin olmak” istenmiĢtir. Diğer alanlarda
107 “The National Security of the United States of America”, Washington, August, 1991. 108
ise uluslararası terörizmle mücadele, kaçakçılıkla ve uyuĢturucu ile mücadele vb. amaçlar hedeflenmiĢtir.109
“Küresel istikrar” ve “karĢılıklı bağımlılık” gibi kavramların kullanıldığı Wilson‟cu bir idealizmin reel-politik ve pragmatizm ile birleĢtiği Birinci Irak Harekatı ABD‟nin
yeni on yılda karĢılaĢtığı ilk sorun alanı/problemi olmuĢtur. Kuveyt‟i iĢgal eden Saddam‟ın güçlerinin uluslararası koalisyonla ve BM Güvenlik Konseyi kararları ile geri püskürtülmesi ABD‟nin oluĢacak “Yeni Dünya Düzeni”nde uluslararası toplumun jandarması olacağını gösteren bir adımdır.
ABD‟nin Goerge W. H. Bush döneminden Bill Clinton‟a bıraktığı miras ise Soğuk
SavaĢ sonrası ABD‟nin alacağı tutumun netleĢmesi, kendi gücünü ve yeteneklerinin farkına varma sorunu, küreselleĢme ve iĢbirliği gibi kavramlara nasıl bakacağı, tek süper güç olma psikolojisinin altını nasıl dolduracağı sorunsalı olmuĢtur. Bill Clinton bu hava içerisinde 1993‟te ABD‟nin yeni baĢkanı olmuĢtur.
A. Bill Clinton Dönemi ABD DıĢ Politikası: Demokratik Açılımlar ve Küresel