• Sonuç bulunamadı

Terör haberciliğinin nasıl yapılması konusunda tam bir uzlaşmadan söz edilememekle beraber bazı etik ve rehber İlkerlerden söz edilebilir.

3.6.1. Güvenlik: (Medya Çalışanlarının Güvenliği).

Avrupa konseyi medyadan sorumlu bakanların 26 Eylül 2007 de kabul ettiği ‘kriz zamanlarında ifade ve haber alma özgürlüğünün korunması hakkında rehber ilkelerden medya çalışanlarının güvenliğiyle ilgili kimi noktalarda işaret edilmektedir. Bu noktalar şöyle sıralanmaktadır (www.popülertarih.com 21.05.2010).

Üye ülkeler medya çalışanlarının güvenliğinin sağlanmasına azami önem verilmesini sağlamalıdır. Ancak medya çalışanlarının güvenliklerinin garanti altına alınması onların hareket özgürlüğü gibi haklarının gereksiz olarak kısıtlanması manasına gelmemelidir.

Üye ülkeler, kriz bölgelerini yönetmekle görevli olan askeri ve sivil kurumlardan bu bölgelerde görevli medya çalışanlarıyla anlayış içinde çalışmalarını ve iletişimi geliştirecek pratik önlemler almalarını istemelidir.

Gazetecilik okulları, meslek birlikleri ve medya kuruluşları medya çalışanlarına genel ve kriz durumlarıyla ilgili özel güvenlik eğitimleri vermeleri için teşvik edilmelidir.

İşverenler, kendi medya ekiplerine eğitim vererek güvenlik ekipmanlarını sağlayarak ve tavsiyelerde bulunarak tehlikeli görevlerde en iyi şekilde korunmalarını sağlamak için gayret göstermelidir.

Ulusal ve uluslararası yasalara uymadıkları, haber içeriklerinde şiddet veya nefreti teşvik ettikleri veya savaşan tarafların propagandasını yaptıkları için sınırlı erişimi olan bölgelerden ihraç edilen medya çalışanları tarafsız güvenli bölgeye veya ülkeye veya büyükelçiliğe kadar güvenlik güçleri eşliğinde çıkarılmalıdır.

3.6.2. Dolaşım ve Haber Alma Özgürlüğü

Üye Ülkeler kriz bölgelerinde görevli medya çalışanlarının habere ulaşımlarını ve dolaşım özgürlüklerini güvence altına almalıdır. Bu görevi yerine getirmek için kriz bölgelerini yönetmekle görevli yetkili kuruluşlar medya çalışanlarının kriz bölgelerine ulaşması için çalıştıkları medya kuruluşları tarafından akredite edilmelerine izin verilmelidir.

Kriz bölgelerinde görevli medya çalışanları için akreditasyon sistemi kullanılmalıdır.

Ulusal düzenlemelerin gerektirdiği durumlarda akreditasyon ayrımı yapılmaksızın tüm medya çalışanlarına aşırı ve zaman kaybı yaratacak bürokratik engellerden muaf tutularak verilmelidir.

3.6.3. Haber Kaynaklarının Korunması

Üye Ülkeler gazetecilerin haber kaynaklarını gizli tutma hakkını korumalıdır. Medya çalışanlarının güvenliği sağlamak için, diğerlerinin yanı sıra, bir görüşe göre, kriz durumlarına ilişkin haber ve materyaller (notlar, resimler, sesli veya görüntülü kayıtlar gibi) medya çalışanlarından talep edilmemeli ve güvenlik güçlerince bu tür materyallere yasal kovuşturmalarda kullanılmak üzere el konulmamalıdır.

Üye ülkeler karalama ve iftira yasalarını kriz durumlarında kötüye kullanmamalı ve bu sebeple ifade özgürlüğü kısıtlamamalıdır. Üye ülkeler özellikle iftira ve karalama ile ilgili hukuki davalar veya uygun olmayan yaptırımlarla medya çalışanlarının gözünü korkutmamalıdır.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Televizyon Yayıncıları Derneği (TVYD), ülkemizde yayıncılığın güçlendirilmesi, kalitesinin yükseltilmesi,

güvenilirliğinin artırılması ve yayıncılık alanında haber kaynaklarının korunmasına ilişkin şu ilkeleri yayınlamıştır:

Haber, kaynağın güvenliğini, haklarını ve özel yaşamını tehlikeye sokacak nitelikteyse ya da haber kaynağı gizli kalmak istemişse, kaynağın kimliği deşifre edilmemeli, böyle durumlarda, kaynağa, deşifre etmeden atıfta bulunulmalı ve kişiyi ve özelliklerini tarif eden bilgiler de kaynağın deşifre edilmesi sonucunu doğurabileceğinden, bu bilgiler de kullanılmamalıdır.

Haber yaparken kaynağın çıkarına alet olunmamalı, kurumsal ya da bireysel haber kaynaklarıyla ilişkilerde, haberciliğin gerektirdiği mesafe korunmalı, haberin kaynağının haberin tarafı olduğu durumlarda, daha da ihtiyatlı olunmalı, toplumu ilgilendiren enerji, çevre, sağlık, v.b gibi konularda haber kaynağının lobi faaliyetlerinin aracısı konumuna gelmekten kaçınılmalıdır.

3.6.4. Kamuoyunun Manipülasyonu

Üye ülkeler kamuoyunun kriz zamanlarında medya mensuplarının habere ulaşmasını kısıtlamamalıdır.

Üye ülkeler habere serbest erişimin krizlerin çözümünde ve oluşabilecek istismarların önlenmesinde etkili olabileceğini her zaman akılda tutmalıdır. Kamuoyunu özelikle ilgilendiren durumlarda haber alma gereksinimini meşru kılmak için yetkili kuruluşlar medya dahil kamunun habere ulaşmasını güvence altına almalıdır.

Üye ülkeler kriz zamanlarında ifade ve haber alma özgürlüğüne kısıtlama getirirken belirsiz ifadeler kullanmamalıdır. Şiddete teşvik ve kamu düzenini bozacak davranışlar açık ve tam olarak tarif edilmelidir.

Üye ülkeler özellikle kriz durumlarında bağımsız ve profesyonel medyanın faaliyetlerini Avrupa konseyi standartları ile uyumlu olarak sürdürmek için daimi bir çaba içinde olmalıdır. Bu bağlamda kamu medya hizmetinin topumun farklı grupları arasında bütünleşme ve anlayışın gelişmesinde bir faktör ve güvenilir bir haber kaynağı olması açısından desteklenmesine özel bir çaba gösterilmelidir.

Üye ülkeler kriz zamanlarında kamuoyunun özel hassasiyetlerini kullanarak, medya dahil, manipüle etmeye çalışan kamu görevlilerinin cezai ve idari sorumluluklarını dikkate almalıdır.

3.6.5. Medya Çalışanlarının Sorumlulukları

Avrupa Konseyi Bakanlar komitesinin kriz zamanları için önerdiği ilkelerde medyanın sorumlulukları şu şekilde sıralanmaktadır.

Medya çalışanları, kriz zamanlarında diğer kişileri haklarını, onların özel hassasiyetlerini ve muhtemel belirsizlik ve korku duygularını dikkate alırken kamuoyu zamanında, gerçek doğru ve kapsamlı haber verme konusundaki sorumluluklarını göz önünde tutarak özellikle kriz zamanlarında, yüksek mesleki ve etik standartlara bağlı kalmalıdır.

Şayet İliştirilmiş’ gazetecilerle ilgili bir sistem sürdürülmesi gerekiyorsa ve gazeteciler bunu kullanmak istiyorsa, bunu raporlarında açıkça belirtmeleri ve haber kaynaklarını göstermeleri tavsiye edilmektedir.

Öz denetim; medya çalışanlarının kriz zamanlarında sorumluluklarının bilincindeki ve mesleki çalışmalarını daha etkin hale getirecek en uygun mekanizmadır. Bu nedenle bölgesel ve Avrupa düzeyinde özdenetim kuruluşlarıyla işbirliği güçlendirilmelidir. Üye ülkeler, profesyonel gazetecilik organizasyonları, diğer ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği güçlendirilmelidir.

Medya çalışanları, görevlerini yerine getirirken işbirliği ve hoşgörü kültürünün geliştirilmesi ile ilgili tavsiye kararını göz önünde tutmaya ve bu tavsiye kararlarını ek’inde belirtilmiş olan meslek uygulamalarını minimum değerler olarak dikkate almaya davet edilmektedir.

3.6.6. Diyalog ve İşbirliği

Kriz zamanlarında ifade ve haber özgürlüğünün korunmasını sağlamak için hükümetler, medya kuruluşları ulusal ve uluslar arası devlet ve sivil toplum örgütlerinin diyalog ve işbirliğini sürdürmesi gerektiği 27’ inci ilkede ifade edilmektedir. Uygulamayı kolaylaştırmak için ‘yapıcı diyaloglar yoluyla gönüllü bir ortam oluşturulmasının dikkate alınması’ da 28. ilkede belirtilmektedir. 29’uncu maddede şöyle denilmektedir: ‘ Medya çalışanları, doğrudan veya temsil ettikleri kurumlar aracılığıyla, kriz zamanlarında yetkili otoritelerle yapıcı diyalog kurmaları için teşvik edilmelidir.’

Sivil toplum örgütleri ve özellikle kamu denetçisi kuruluşlar ise, 30’uncu madde de ifade ve haber alma özgürlüğünün korunması adına şu katkılarda bulunmaya devam etmektedir(www.popülertarih.com 21.05.2010).

Danışma ve gazetecilerle yapılan tacizleri rapor etmek ve diğer ifade ve haber alma ihlalleri ile ilgili iddiaları bildirmek için kullanılan yardım hatlarını açık tutmak

Medya çalışanlarının görevlerini icra ederken kamu otoriteleri ile karşı karşıya kaldıkları dava veya anlaşmazlıklarda, uygun olduğu takdirde, ücretsiz yasal yardımlar dahil, destek vermek.

Bilgi alış verişini kolaylaştırmak ve yapılabilecek ihlalleri izlemek için Avrupa konseyi ve diğer ilgili kuruluşlarla işbirliği yapmak.

3.6.7. Tarafsızlık

Medya terör haberlerini tarafsız bir biçimde verebilir mi, vermeli mi, verirse doğru olur mu? Ölçüt ne olmalıdır.

Medya terör eylemini haber olarak hedef kitleye aktardığı zaman terörün istediği alana girmektedir. Terör’ün amacı eylemlerle sesini duyurmak; etkili olduğunu görmek olduğuna göre medyanın her şeyi olduğu gibi, tüm ayrıntılarıyla olayı izleyicilerine iletmek terörün amacına hizmet etmektedir. Medyanın tarafsız olması bu amaca hizmet etmekten alıkoymaz.

Medya toplum için vardır. Toplumdan ayrı bir medya düşünülemez. Hatta ciddi şekilde medya için ‘teröre karşı taraf olmak zorundasınız’ diyenler bile bulunmaktadır. Ancak bu taraflılık, kamu yararından yana bir taraflılık olmalıdır. Yararcı etik anlayışı da bunu söyler: Kamu yararı önce gelir. Terör haberinde kamu yararı haberin verilmemesinden yana değil; daha çok haberin nasıl verildiği ile ilişkilidir (Yüksel, E. www.popülertarih.com, 21.05.2010).

Kamu yararı gözetilmeden yapılan habercilik ile toplumsal sistemin bir üyesi olan medyanın topluma vereceği zarar kaçınılmazdır. Sonuçta medya oluşturduğu bu travmadan kendisi de etkilenecektir.

3.7. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK). ile Televizyon Yayıncıları