• Sonuç bulunamadı

Türkiye jeopolitik, jeostratejik ve jeoekonomik bakımlardan önemli konumda bulunmaktadır. Türkiye’nin Asya ve Avrupa kıtasının kesiştiği yerde bulunması, kavşak notasında olması sebebiyle jeostratejik ve jeopolitik olarak konumu tartışılmaz bir öneme sahiptir. Ayrıca yerüstü ve yer altı kaynakları bakımından dünyanın en önemli ülkelerinden bir tanesidir. Medeniyetlere beşiklik yapmış ve dünyanın en eski medeniyetine sahip Türkiye yedi yüzyıllık Osmanlı medeniyetinin mirasçısı olarak dünyada nüfusunun yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ve aynı zamanda demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan tek ülke olma özelliğine sahiptir. Ayrıca imparatorluktan genç cumhuriyete geçerek kendine özgü sosyal ve siyasal dönüşüm sağlayarak kendi iç dinamikleriyle varlığını sağlam temellere dayandırmıştır. Sahip olduğu kültürel değerler ile tarihi misyonuyla hoşgörü ve insan sevgisinin sembolü olan Anadolu’nun dünya kültür mirasına ve insanlığın ortak bahçesine manevi katkıları tartışılmaz derecede büyüktür. Bu büyüklüğün bir sonucu inanç turizmidir. İnanç turizmi nedeniyle dünyanın dört bir yanından gelen turistler bu hoşgörünün apaçık bir örneğini sergilemektedir. Yine coğrafi konumundan dolayı dört mevsimin bir arada

yaşandığı dünyada tek yer olma özelliğine sahiptir. Bu özelliğiyle turizmin merkezi konumundadır. Ülke ekonomisine katkısı nedeniyle hayati bir öneme sahip turizm bazı basın ve yayın organlarının dikkatsizce ve sık sık tekrarlayarak verdiği yayın ilke, örf ve etiğine uymayan ‘terör haber ve yorumlarından’ büyük zarar görmektedir. Televizyon dünyasının, -ülkemizde de- şiddet yoğun bir dünya olduğunu söylemek mümkündür. Haberlerde, neredeyse her türlü fiziksel şiddet görüntüsü yer almaktadır. Bu, insanlara, onların tehlikeli bir dünyada yasadıkları mesajını vermektedir. Türkiye’de, televizyonlarda şiddet sunumuna bakıldığında, araştırma sonuçları paralelinde, şiddete aşırı derecede yer verildiğini söylemek mümkündür. Şiddet sunumu, en çok izlenen zamanda, ana haberlerden başlayarak, neredeyse izleyen tüm programlarda yapılmaktadır (RTÜK, 2007). Özer’e göre, “Türkiye’de televizyonlarda şiddet sunumuna bakıldığında araştırma sonuçları paralelinde şiddete aşırı derecede yer verildiğini söylemek mümkündür. Şiddet sunumu en çok izlenen zamanda ana haberlerden başlayarak neredeyse izleyen tüm programlarda yapılmaktadır… Televizyonlarda sunulan şiddetin önemli bir yönü de, “iyi”yi temsil edenlerin uyguladıkları şiddetin “meşru” olarak sunulmasıdır” (RTÜK, 2007; 24).

Terör haberleri toplum psikolojisini olumsuz etkilemenin yanı sıra dünyadaki Türkiye imajını da zedelemektedir. Terör haber ve görüntülerinin hiçbir denetimden geçirilmeden özensizce topluma iletmek sadece topluma aktarmayla sınırlı kalmayarak tüm dünya medyasının ilgisini çekmektedir. Yapılan haberler ve yayınlanan görüntüler, huzuru ve iç barışı olmayan, güvenlikten yoksun bir Türkiye izlenimi yaratacaktır. Söz konusu bu durumda ekonomide önemli bir yere sahip olan turizm sektörünü olumsuz etkilemektedir.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), turizm sezonunun başlangıcıyla birlikte, PKK’yı destekleyen yayın organlarının ve medyadaki şiddet içeren görüntülerinin Türk turizmin olumsuz etkilemesinden duyduğu rahatsızlığı Başbakanlığa resmen iletmiştir. Başbakanlık özelikle İngiltere, İtalya, İspanya, Almanya, Fransa, Avusturya ve İskandinav Ülkelerinde yüzde kırk’a varan rezervasyon iptallerini dikkate alarak turizm sektörünün içinde bulunduğu sorunları ve çözüm önerilerini geniş katılımlı bir toplantıyla değerlendirmiştir. Başbakanlıkça ‘her ne kadar RTÜK’ün radyo ve televizyon kuruluşlarının yayın politikalarını belirleme gibi bir görevi ve yaptırım yetkisi yoksa da, sektörün kaygılarının hissettirilmesi ve terör

haberlerinin verilişinde daha duyarlı davranılması gibi konuların ‘ medya kuruluşlarına aktarılmasına aracılık etmesi istenmiştir (Özdilek, C. www.web.bir.net.tr, 08.05.2010).

Medyanın terör ile ilgili haberleri hassas bir şekilde vermesi gerekliliği son yaşanan terör saldırısı olaylarında daha da ortaya çıkmaktadır. Yaşanan terör olaylarının ardından siyasilerin açıklamaları ve ardından yazılı ve görsel medyada yer alan açıklama ve görüntüler terörle mücadelede ortaya konan zafiyetin boyutlarını gösterilmesi bakımından üzerinde önemle durulması gereken konulardan biridir. Terör örgütünün yaptığı saldırılar ülke gündemini kaos ve karmaşaya sürükleyecek yayınlar ve gazete haberleriyle işgal edilmiş durumda, köşe yazarlarının yaşanan sürece olumlu katkı yapalım derken adeta ateşe benzin dökmeleri, terörle mücadele konusunda eksikliklerin ulu orta sergilenmesi teröre psikolojik üstünlük sağlamaktadır. Siyasilerin konuya dikkat çeken açıklamaları da terör ile mücadelenin başarılılığına gölge düşürecek açıklamaları faydadan çok zarar vermektedir. 16 Ağustos ta Hakkari Çukurca da teröristlerin mayın döşemesi sonucu şehit olan on iki askerin ardından yapılan açıklamalar, terör örgütünün gizli ya da açık reklam ve propagandasını yapacak nitelikte olup örgütün yenilmezliğini, kolay kolay yok edilemeyecek bir yapı olduğunu yazılı ve görsel basında çıkan haberlerin etraflıca irdelenmesi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Terör saldırısı sonrasında acil toplanan milli güvenlik kurulunun gündem maddesi terörle mücadelede yeni yaklaşımlar haberi ulusal basında MGK'da hayata geçirilme kararı alınan yeni terörle mücadele stratejisinin satır başları şöyle: (Milliyet, 18 Ağustos, 2011).

 Valiler, terörle mücadele eden unsurların sevk ve idaresinde komutayı ele alacak.

 Polis- jandarma arasındaki yetki karmaşasının önüne geçilecek, polis özel harekat timleri ile jandarma birlikleri koordineli biçimde operasyon yapacak.  Operasyon kararı verildikten sonra hızla uygulanacak.

 Terörle mücadelede özel harekat timleri etkin kullanılacak  Terörden etkilenen bölgelerde profesyonel askerler kullanılacak

 Hava unsurları ve özel birliklerin ağırlıklı kullanılacağı nokta operasyonlar yapılacak.

 Polis timleri küçük gruplar halinde uzun süre arazide kalacak. Operasyonlar düzenleyecek.

 Terör örgütü ile bağlantılarını kesmeyen siyasi aktörler uyarılacak, uyarılar dikkate alınmazsa hukuki süreç işletilecek.

 PKK'nın Avrupa merkezli finansal trafiğine karşı diplomatik girişimler etkinleştirilecek.

 TSK'ya sınır ötesinde sıcak takip yetkisi veren hükümet tezkeresinin 1 yıl daha uzatılacak.

Haber teröre karşı yapılması gerekenleri maddeler şeklinde sıralıyor. Büyük bir gizlilik içinde alınması gereken kararların gazetelerde yer verilmesi, örgüte zaman ve mevzi kazandırma noktasında önemli fırsatlar sunmakla kalmayıp, işin diğer boyutu bir saldırıyla ilgili MGK’nın acil toplanıp ve hemen sonrasında Cumhurbaşkanının muhalefet liderleriyle görüşmesi Terör örgütü yayın organlarında” T.C devleti panikte “ ifadelerine yol açtı (fıratnews.com, 18 Ağustos.). Terör örgütünün devlette yarattığı panik ruh halinin ikinci bir zafer olarak değerlendirilmesi dikkat çekicidir. 16 Ağustos saldırılarının ardından kandile yapılan hava harekatını takiben terör örgütünün 18 Ağustosta Tunceli de karakol baskını, yine aynı tarihte Siirt’in Eruh ilçesi Bilgili üs bölgesine yapılan saldırı sonucu şehit olan iki asker ve aynı zamanda Pervari ilçesinde Emniyet ve Karakol noktalarına yapılan saldırılar, yapılan yayınları bilerek ya da bilmeyerek yol açtığı psikolojik destek ve cesaretlendirme unsurları olarak görmek gerekir.

Yaşanan son olaylara ilişkin medyada yer alan değerlendirmelerin ülkeye fayda dan çok zarar verdiğinin en somut göstergesi olarak yer vermeye çalıştım. Buna benzer birçok olaydan söz edilebilir. Ayrıca her yaşanan terör olayının ardından kendi internet sitesinde açıklamalarda bulunan genelkurmay başkanlığı, bu son olaylarla ilişkili olarak ilk defa içişleri bakanlığı tarafından sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunulması ve kullanılan üslup dikkat çekti. Pkk ifadesinin yer almadığı açıklama dikkatli bir dilin kullanılması sürece olumlu etki bırakması bakımından önemli bir gelişme olarak değerlendirilmeli, açıklama şöyle:

18 Ağustos 2011 günü Tunceli’de BTÖ mensuplarıyla jandarma timleri arasında çıkan çatışmada, güvenlik güçlerinde herhangi bir zayiat meydana gelmemiştir. Olay yerinde ertesi gün yapılan aramada 1 kadın BTÖ mensubu ölü olarak ele geçirilmiştir.18 Ağustos 2011 gecesi Siirt’in Eruh ilçesi Bilgili Üs Bölgesi’ne, bir grup BTÖ mensubunca uzun namlulu silah ve roket mermileriyle yapılan saldırı sonucunda bir astsubay ve bir erimiz şehit olmuş, üç askerimiz yaralanmıştır. Saldırı sonrası başlatılan

operasyon sonucunda bir bayan BTÖ mensubu silah ve teçhizatıyla birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir. 18 Ağustos 2011 gecesi Siirt ili Pervari ilçe merkezinde Konuşlu İlçe Emniyet Amirliği ve bitişiğindeki Pervari Jandarma Karakoluna, BTÖ mensuplarınca roket ve uzun namlulu silahlarla yapılan saldırı sonucunda üç sivil vatandaşımız yaralanmıştır. Olay sonrası yapılan operasyon sonucunda iki BTÖ mensubu silahlarıyla birlikte ölü ele geçirilmiştir (Vatan gazetesi, 21 Ağustos,2011).

Kitle iletişim araçlarının teknolojik olarak gelişmesi haber ve bilgilerin transferinde sınırları ortadan kaldırmıştır. Türkiye’nin herhangi bir yerinde patlayan bir bombanın etkisi Türkiye sınırlarının içinde kalmıyor, tüm Avrupa ülkelerinde hatta dünyada da yankılanıyor ve bunun bedelini Türkiye ödüyor.