• Sonuç bulunamadı

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

4.1. Kuru Koşullarda Yürütülen Araştırmalar

4.1.23. Kuru koşullarda yürütülen araştırmada incelenen özellikler arasındaki ikil

4.1.23.1. Tene verimi ile diğer unsurlar arasındaki ilişkiler

Denemede incelenen özellikler arasındaki korelasyon analizi sonucuna göre, tane verimi ile bitki boyu (0.51**), metrekarede başak sayısı (0.39**), hektolitre ağırlığı (0.16*), başakta tane sayısı (0.26**), başakta tane ağırlığı (0.33**), sedimantasyon değeri (0.19**), bin tane ağırlığı (0.30**), bitkinin parlaklık renk değeri (0.64**), bitkinin sarı renk değeri (0.55**) ve un verimi (0.15*) arasında önemli pozitif, protein oranı (-0.58**), tane sertliği (-0.17*), bitkinin yeşil renk değeri (-0.35**), unun parlaklık renk değeri (-0.16*), unun sarı renk değeri (-0.26**), yaş gluten (-0.558**) ve düşme sayısı (-0.30**) arasında ise önemli negatif korelasyonlar elde edilmiştir (Çizelge 4.1.45).

Buğdayda verim komponentleri, genel manada metrekaredeki başak sayısı, başakta tane sayısı ve tane ağırlığı olarak kabul edilmektedir. Bazı araştırıcılar sayılan bu verim unsurlarına bin tane ağırlığını da ilave etmektedirler (Emiroğlu ve İncekara 1976, Gökmen 1989). Çizelge 4.1.45’de görüldüğü gibi, verim unsurlarından metrekarede başak, başakta tane sayısı, başakta tane ağırlığı ve bin tane ağırlığı ile tane verimi arasında önemli olumlu ilişki tespit edilmiştir. Elde edilen bu korelasyonlar Yürür ve Turgut (1991)’un Bursa koşullarında, Dokuyucu ve ark., (2001)’nın Kahramanmaraş’ta elde ettiği sonuçlar ile uyum içerisindedir. Tosun ve Yurtman (1973), ekmeklik buğdaylarda verime etkili morfolojik ve fizyolojik karakterler arasındaki ilişkileri incelemek için yaptığı çalışma sonucunda; tane veriminin artmasına

birim alandaki başak sayısı, başakta tane sayısı ve bin tane ağırlığının tesir ettiğini, ıslah çalışmalarında bu unsurların artırılmasının gerektiğini bildirmektedir. Yine, Sade (1999) tarafından, birincil verim unsurları; verim (gram/m2

) = m2’deki başak sayısı x başakta tane sayısı x tane ağırlığı şeklinde formülüze edilmiştir. Bu gerçek bir ifade olmakla beraber potansiyel olarak yanıltıcıdır. Çünkü formülün sağında yer alan faktörlerin birinde ortaya çıkan artış, diğerlerinin bir ya da bir kaçında azalmalara neden olmaktadır (Baharözü, 1992). Metrekareye atılan tohum miktarı da verim unsurlarını etkileyen önemli unsurdur. Bu açıklamalar ışığında, uzun yıllar yapılan araştırmalar sonucunda hemen her bölge için en uygun metrekareye atılacak tohum miktarları belirlenmiştir. Bu miktarlar uygulandığında en yüksek metrekarede başak, başakta tane sayısı ve ağırlığı verebilen genotiplerin seçilmesi tane verimini artırmada en uygun yöntem olacaktır.

Morfolojik özeliklerden olan bitki boyunun tane verimine etkisi önemli bir unsurdur. Buğdayda bitki boyunun tane verimi üzerine doğrudan etkisi kuru koşullarda diğer özelliklere göre daha düşüktür, fakat bu özelliğin tane verimi ile ikili ilişkisi önemlidir (Başer ve ark., 2005). Bu çalışmanın kuru bölümünde tane verimi ile bitki boyu arasında pozitif yönde olumlu ilişki tespit edilmiştir (0.51**). Nitekim, Kahraman (2006)’ın Edirne koşullarında (verim ve boy arasındaki korelasyon değeri 0.204*), Yağmur ve Kaydan (2008)’ın Van koşullarında (verim ve boy arasındaki korelasyon değeri 0.250**), yaptıkları çalışma sonuçları bizim bulgularımız ile uyum içerisindedir. Kuru alanlar için seçilen genotiplerin uzun boylu olması önemlidir. Bu aynı zamanda çok kurak geçen yıllarda makineli hasadın yapılabilmesi açısından da önem arz etmektedir. Çünkü aşırı kurak gelen yıllarda kısa boylu olan genotipler verimlerini çok azaltmaktadırlar. Aynı zamanda uzun boylu genotiplerden daha fazla saman elde edilmektedir.

Çalışmada sedimantasyon değeri, hektolitre ağırlığı ve un verimi ile tane verimi arasında pozitif yönde önemli (sırası ile 0.19**, 0.16* ve 0.15*) bir korelasyon elde edilmiştir. Egesel ve ark., (2009)’ı Çanakkale koşullarında iki yıl süre ile yaptıkları çalışmada, denemenin birinci yılında tane verimi ile sds değeri arasında pozitif yönde önemli (0.42*), ikinci yılında ise negatif yönde önemsiz (-0.15) korelasyon elde ettiklerini bildirmişlerdir. Başka bir araştırıcı (Aydoğan ve ark., 2007) sds sedimentasyon değeri ile tane verimi arasında pozitif fakat önemsiz (0.08) bir korelasyon elde ettiklerini bildirmişlerdir. Kahrıman (2007) Çanakkale koşullarında yaptığı çalışmada, tane verimi ile hektolitre ağırlığı arasında pozitif yönde anlamlı (0.27*) bir ilişkin olduğunu bildirmiştir.

Yapılan bir çok araştırma neticesine göre, tane verimi ile kalitesi arasında negatif yönde bir korelasyonun olduğu bilinen bir gerçektir. Nitekim bu çalışmada da, buğday kalitesinin esas göstergelerinden olan protein oranı, tane sertliği, yaş gluten oranı ve düşme sayısı (sırası ile; -0.58**, -0.17*, -0.58** ve -0.30**) ile tane verimi arasında negatif yönde anlamlı bir korelasyon elde edilmiştir. Avcı (2007)’nın Tekirdağ koşullarında, farklı azotlu gübre uygulamalarının kalite ve tane verimine etkisini belirlemek amacıyla yaptığı bir çalışmada, tane verimi ile gluten indeksi (-0.239*), sedimantasyon (-0.340**) ve protein oranı (-0.224*) arasında önemli ve olumsuz ilişkinin olduğunu bildirmiştir. Egesel ve ark. (2009)’nın Çanakkale şartlarında, bölgeye uygun verimli ve kaliteli çeşidi belirlemek için yürüttükleri başka bir çalışmada, tane verimi ile protein oranı (-0.55**) ve yaş gluten oranı (-0.46**) arasında negatif yönde anlamlı korelasyonun olduğunu bildirmişlerdir.

Tane verimi ile bitki renk değerleri arasındaki korelasyonlar incelendiğinde; tane verimi ile bitkinin parlaklık renk değeri (0.64**) ve bitkinin sarı renk değeri (0.55**) arasında pozitif yönde, bitkinin yeşil renk değeri (-0.35**) ile negatif yönde anlamlı ilişkiler olduğu görülmektedir. Araştırmalar sonucunda, bitki renk değeri ile kalite unsurları arasındaki ilişkiyi inceleyen bir kaynağa rastlanmamıştır. Fakat son yıllarda fotosentez hızı, bitki örtüsü sıcaklığı ve yaprak klorofil içeriği gibi fizyolojik parametrelerin ıslahta bir seleksiyon kriteri olarak kullanılmasının yaygınlaştığı bildirilmektedir (Fischer ve ark., 1998). Türkiye’de yaprak klorofil içeriği ile tane verimi arasındaki korelasyonları inceleyen bir çok araştırma mevcuttur. Örneğin; Yıldırım ve ark., (2009)’nın Diyarbakır ilinde, Çakmak (2010)’ın Eskişehir ilinde yaptıkları deneme sonucunda, spad değerleri (toplam yaprak klorofil içeriği) ile tane verimi arasında (sırası ile 0.26* ve 0.78**) pozitif yönde anlamlı bir ilişki elde ettiklerini bildirmişlerdir. Savaşlı ve ark., (2012)’nın Eskişehir koşullarında buğdayda verim, biyokütle ve normalize edilmiş vejetasyon indeksi (NDVI) arasındaki ilişkileri belirlemek için yürüttükleri çalışmada, verim ve NDVI değerleri arasındaki korelasyonların yağışa bağlı (r= 0.43**) ve destek sulu koşullarda (r=0.45**) anlamlı olduğunu bildirmişlerdir. Nitekim bu çalışmanın sulu koşullarda yürtülen bölümünde de tane verimi ile NDVI değerleri arasında anlamlı korelasyon (r=0.45**) bulunurken (Çizelge 4.2.45), kuru koşullardaki denemede anlamlı korelasyon bulunmamıştır.

Çizelge 4.1.45. Kuru denemede incelenen özellikler arasındaki ilişkilerin önemlilik düzeyleri ve korelasyon katsayıları

BB TV MBS HL BU BTS BTA P TS SDS BİN NDVI B-L B-a B-b U-L U-b YG DS BS UV

BB 1 TV 0,51** 1 MBS 0,47** 0,39** 1 -0,39** 0,059 -0,10 1 HL 0,26** 0,16* 0,00 0,30** 1 BU -0,09 -0,06 -0,41** -0,00 0,19** 1 BTS -0,08 0,26** -0,35** 0,33** 0,13 0,41** 1 BTA 0,02 0,33** -0,30** 0,36** 0,27** 0,36** 0,92** 1 P -0,64** -0,58** -0,34** 0,19** -0,22** 0,20** 0,04 -0,01 1 TS -0,04 -0,17* 0,31** -0,10 -0,15* -0,21** -0,40** -0,41** 0,19** 1 SDS 0,03 0,19** -0,04 -0,10 -0,1 0,36** 0,24** 0,17* 0,19** -0,01 1 BİN 0,14 0,30** -0,26** 0,26** 0,48** 0,24** 0,44** 0,66** -0,23** -0,44** -0,02 1 NDVI 0,22** -0,00 -0,15* -0,51** -0,19* 0,03 -0,15* -0,27** -0,33** -0,07 -0,15* 0,24** 1 B-L 0,58** 0,64** 0,56** -0,06 0,18* -0,15* 0,12 0,24** -0,53** -0,09 0,18* 0,25** -0,26** 1 B-a -0,53** -0,35** -0,14* 0,54** 0,08 0,04 0,17* 0,21** 0,69** 0,05 0,01 0,11 -0,75** -0,18* 1 B-b 0,51** 0,55** 0,62** -0,13 0,06 -0,25** -0,2** -0,12 -0,52** 0,10 0,17* -0,07 -0,10 0,66** -0,47** 1 U-L -0,12 -0,16* 0,28** 0,24** 0,20** -0,21** -0,38** -0,36** 0,14 0,74** -0,13 0,29** -0,20** -0,11 0,24** 0,02 1 U-b -0,34** -0,26** -0,26** 0,42** 0,24** 0,06 0,14* 0,16* 0,31** -0,50** -0,27** 0,17* -0,15* -0,26** 0,44** -0,39** -0,19** 1 YG -0,55** -0,58** -0,31** 0,11 -0,29** 0,08 0,00 -0,04 0,89** 0,12 0,08 -0,23** -0,22** -0,56** 0,57** -0,46** 0,03 0,31** 1 DS -0,33** -0,30** -0,40** 0,17* -0,00 0,24** 0,19* 0,15* 0,45** -0,49** -0,00 0,00 -0,04 -0,37** 0,29** -0,35** -0,36** 0,59** 0,51** 1 BS 0,44** -0,02 0,06 -0,33** 0,05 0,05 0,11 0,09 -0,12 -0,14* -0,08 -0,12 0,40** 0,09 -0,29** -0,01 -0,26** 0,05 0,01 0,10 1 UV -0,07 0,15* -0,32** 0,08 -0,04 0,13 0,44** 0,41** 0,01 -0,53** 0,31** 0,27** 0,00 -0,03 -0,04 -0,00 -0,64** 0,16* 0,09 0,35** -0,04 1

BB:Bitki boyu, TV:Tane verimi, MBS:Metrekarede başak sayısı, Hİ:Hasat indeksi, HL:Hektolitre, BU:Başak uzunluğu, BTS:Başakta tane sayısı, BTA:Başakta tane ağırlığı, P:Protein oranı, TS:Tane sertliği, SDS:Sedimantasyon değeri, BİN:Bin tane ağırlığı, NDVI:Vejetasyon indeksi, B-L:Bitkinin parlaklık renk değeri, B-a:Bitkinin yeşil renk değeri, B-b:Bitkinin sarı renk değeri, U-L:Unun parlaklık renk değeri, U-b:Unun sarı renk değeri, YG:Yaş gluten, DS:Düşme sayısı, BS:Başaklanma süresi, UV-Un verimi **p < 0.01; *p < 0.05

Bu çalışmada fotoğraflama yöntemi ile elde edilen bitkinin parlaklık, yeşillik ve sarı renk değerlerinin tane verimi ile olan ilişkiler dikkat çekicidir ve üzerinde daha fazla çalışılıp bu yöntemin geliştirilmesi ve ıslah çalışmalarında kullanılmasının yaygınlaştırılması gerekmektedir.