• Sonuç bulunamadı

Sulu koşullarda yürütülen araştırmada incelenen özellikler arasındaki ikil

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

4.2. Sulu Koşullarda Yürütülen Araştırmalar

4.2.23. Sulu koşullarda yürütülen araştırmada incelenen özellikler arasındaki ikil

Sulu denemede de yapılan korelasyon analizi sonucuna göre, özellikler arasındaki korelasyonların bir çoğunun istatistiki yönden anlamlı olduğu görülmüştür (Çizelge 4.2.45). Bu bölümde tane verimi ve protein oranının diğer parametreler ile olan etkileşimi incelenmiştir.

4.2.23.1. Tane verimi ile diğer unsurlar arasındaki ilişkiler

Korelasyon analizi sonucuna göre, özellikler arasındaki ilişkiler incelendiğinde; tane verimi ile metrekarede başak sayısı (0.31**), hasat indeksi (0.25**), başak uzunluğu (0.37**), başakta tane sayısı (0.54**), başakta tane ağırlığı (0.66**), sds sedimantasyon değeri (0.31**), NDVI (0.45**), bitkinin parlaklık renk değeri (0.31**) ve başaklanma süresi (0.19**) arasında pozitif, protein oranı (-0.26**), tane sertliği (-

0.20**), bitki yeşil renk değeri (-0.38**), bitki sarı renk değeri (-0.26**) ve düşme sayısı (-0.32**) arasında ise negatif yönde anlamlı bir korelesyon elde edilmiştir.

Buğdayda verimi etkileyen özelliklere “verim unsurları” denilmektedir. Verimi doğrudan etkileyen unsurlar ise metrekarede başak sayısı, başakta tane sayısı ve tane ağırlığıdır. Verimin artırılması, bu üç ana verim unsurun dengeli bir şekilde kombine edilmesine bağlıdır (Sade, 1999). Bu çalışmada tane verimi ile metrekarede başak sayısı, başakta tane sayısı ve tane ağırlığı arasında (sırası ile 0.31**, 0.54** ve 0.66**) pozitif yönde ve anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Nitekim Kahraman (2006), Edirne koşullarında yaptığı çalışma sonucunda, tane verimi ile metrekarede başak sayısı arasında (0.494**), başakta tane sayısı arasında ise (0.286**) pozitif yönde anlamlı korelasyon bularak elde ettiğimiz sonuçlar ile örtüşür değerler elde etmişlerdir. Bu çalışmanın sulu denemesinde tane verimi ile hasat indeksi arasında etkileşim (0.25**) olumlu ve anlamlı bulunmuştur. Nitekim Reynolds ve Pfeiffer (2000), İspanyada genetik ilerlemeyi belirlemek için yaptıkları çalışma sonucunda, tanedeki artışa en fazla hasat indeksi değerlerinin etki ettiğini bildirmişlerdir.

Buğdayda başak uzunluğu, başakta başakçık sayısını etkilemektedir. Başağın genellikle uzun ve sık olması istenir. Yapılan bu çalışma sonucunda, başak boyu uzadıkça tane veriminde artışın olduğu gözlenmiştir. Islah çalışmalarında diğer istenen özellikler yanında başağın uzun ve sık olması verimi artırmada etkili bir parametre olabilir.

Yapılan bu araştırmada, uzaktan algılama yöntemleri olan NDVI (0.45**) değeri ve bitkinin “L*” değeri (0.31**) ile tane verimi arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler elde edilmiştir. Kaya ve ark. (2008)’nın Konya da yürüttükleri bir çalışma sonucunda, serin iklim tahıllarında ilkbahar erken gelişimi tahmin edebilmek için NDVI değerlerinin dolaylı seleksiyon kriteri olarak kullanılabileceğini bildirmişlerdir. Bitkinin “L” değerinin hem sulu hem de kuru denemede tane verimi ile olan pozitif yöndeki anlamlı korelasyonu (sırasıyla 0.31** ve 0.64**), bu özelliğinde seleksiyon kriteri olarak değerlendirilebileceğini göstermektedir (Çizelge 4.2.45 ve 4.1.45) .

Tane verimi ile tane protein oranı (-0.26**), tane sertliği (-0.20**) ve düşme sayısı (-0.32**) gibi kalite belirleyici unsurlar arasında negatif yönde önemli ilişki tespit edilmiştir. Bu sonuçlar, önceki yapılan birçok araştırma sonucu ile örtüşmektedir. Çünkü tane de nişasta oranı arttıkça protein miktarında bir azalma söz konusudur.

Çizelge 4.2.45. Sulu denemede incelenen özellikler arasındaki ilişkilerin önemlilik düzeyleri ve korelasyon katsayıları

BB TV MBS HL BU BTS BTA P TS SDS BİN NDVI B-L B-a B-b U-L U-b YG DS BS UV

BB 1 TV 0,58** 1,00 MBS 0,28** 0,31** 1,00 Hİ -0,26** 0,25** -0,13 1,00 HL -0,06 0,04 -0,51** 0,25** 1,00 BU 0,50** 0,37** 0,31** -0,14 -0,39** 1,00 BTS 0,33** 0,54** 0,45** 0,16 -0,46** 0,60** 1,00 BTA 0,44** 0,66** 0,16 0,26** 0,05 0,51** 0,77** 1,00 P -0,24** -0,26** 0,29** -0,08 -0,44** 0,28** 0,26** -0,01 1,00 TS -0,03 -0,20** 0,26** -0,13 -0,44** -0,06 -0,09 -0,35** 0,06 1,00 SDS 0,35** 0,31** 0,28** -0,04 -0,17 0,46** 0,41** 0,38** 0,49** -0,30** 1,00 BİN 0,02 0,03 -0,47** 0,14 0,80** -0,23** -0,48** 0,02 -0,25** -0,41** -0,05 1,00 NDVI 0,57** 0,45** -0,23** -0,11 0,46** 0,06 -0,21** 0,19** -0,64** -0,23** -0,01 0,58** 1,00 B-L 0,27** 0,31** 0,62** -0,07 -0,50** 0,44** 0,59** 0,31** 0,39** 0,10 0,50** -0,54** -0,36** 1,00 B-a -0,46** -0,38** 0,05 0,05 -0,20** 0,03 0,08 -0,11 0,78** -0,08 0,32** -0,06 -0,62** 0,20** 1,00 B-b -0,05 -0,26** -0,38** -0,10 0,32** -0,44** -0,55** -0,40** -0,70** 0,20** -0,64** 0,17* 0,36** -0,57** -0,68** 1,00 U-L 0,08 -0,01 0,17 -0,07 -0,28** -0,09 0,03 -0,07 -0,30** 0,58** -0,31** -0,47** -0,14 0,19* -0,39** 0,39** 1,00 U-b -0,13 -0,02 -0,03 0,04 0,04 -0,14 0,15 0,12 -0,01 -0,40** -0,03 -0,23* -0,32** 0,21* 0,00 0,02 0,09 1,00 YG 0,04 -0,10 0,27** -0,18* -0,30** 0,44** 0,19* 0,04 0,79** 0,04 0,49** -0,02 -0,29** 0,32** 0,66** -0,69** -0,41** -0,28** 1,00 DS -0,40** -0,32** -0,04 0,09 0,01 -0,14 -0,10 -0,21* 0,37** -0,14 0,05 0,02 -0,36** -0,09 0,39** -0,15 -0,23* 0,18* 0,20* 1,00 BS 0,40** 0,19** 0,14 -0,33** -0,39** 0,36** 0,24** 0,09 -0,10 0,12 0,13 -0,28** 0,23* 0,08 -0,31** 0,05 0,03 -0,25** -0,02 -0,17 1,00 UV -0,37** -0,17 -0,33** 0,31** 0,54** -0,14 -0,22* -0,08 0,08 -0,55** -0,04 0,44** -0,10 -0,40** 0,18* 0,03 -0,44** 0,20* 0,04 0,38** -0,28** 1,00

BB:Bitki boyu, TV:Tane verimi, MBS:Metrekarede başak sayısı, Hİ:Hasat indeksi, HL:Hektolitre, BU:Başak uzunluğu, BTS:Başakta tane sayısı, BTA:Başakta tane ağırlığı, P:Protein oranı, TS:Tane sertliği, SDS:Sedimantasyon, BİN:Bin tane ağırlığı, NDVI:Vejetasyon indeksi, B-L:Bitkinin parlaklık renk değeri, B-a:Bitkinin yeşil renk değeri, B- b:Bitkinin sarı renk değeri, U-L:Un’un parlaklık renk değeri, U-b:Un’un sarı renk değeri, YG:Yaş gluten, DS:Düşme sayısı, BS:Başaklanma süresi, UV-Un verimi

Bitkinin yeşil renk değeri ile tane verimi arasındaki ters bir korelasyon ise beklenen bir durumdur. Çünkü bitkinin protein değeri ile bitki yeşil renk değeri arasında, hem kuru hem de sulu denemede, pozitif yönde yüksek korelasyonlar tespit edilmiştir.

4.2.23.2. Protein oranı ile diğer unsurlar arasındaki ilişkiler

Buğdayda kalite önemli ölçüde tane protein miktarına bağlıdır ve önemli düzeyde genotip ve çevreden etkilenmektedir (Bonfil ve ark., 2004). Buğday üreticisi verimli buğday isterken, sanayici ise en düşük fiyatla en yüksek protein içeriğine sahip buğday tercih etmektedir. Buğday ıslahçısı da dane verimi ile protein içeriği arasındaki zıtlığı çözmek için çaba sarf etmektedir (Şahin ve ark. 2004).

Sulu denemede yapılan korelasyon analizi sonucuna göre, protein oranı ile bitki boyu (-0.24**) ve tane verimi (-0.26) arasında negatif yönde önemli korelasyon elde edilmiştir. Nitekim Kahrıman (2007)’nın Çanakkale koşullarında yaptığı çalışmasına göre, bir çok kalite parametresi ile verim unsurları arasında negatif bir korelasyon elde ettiğini bildirmiştir. Tane verimi ve protein oranı arasındaki ters korelasyon birçok araştırıcı tarafından da bildirilmiştir (Cook ve Veseth, 1991; Costa ve Kronstad, 1994, Avcı 2007).

Çalışmada protein oranı ile diğer kalite parametrelerinden mini-sds sedimantasyon değeri (0.49**), yaş gluten oranı (0.79**) ve düşme sayısı (0.37**) arasında pozitif, hektolitre (-0.44**) ve bin tane ağırlığı (-0.25**) arasında negatif yönde korelasyon elde edilmiştir. Kara ve ark., (2009)’ı “buğdayda geç dönemde azot uygulamasının tane protein ve unda bazı fizikokimyasal özelliklere etkisi” adlı çalışmalarında, protein oranı ile bir çok kalite parametreleri (sedimantasyon, gecikmeli sedimantasyon, yaş gluten, düşme sayısı ve gluten indeksi) arasında pozitif yönde korelasyon elde ettiklerini bildirmişlerdir. Bu sonuçlar bulgularımızla örtüşmektedir. Aydoğan ve ark., (2008)’ı protein oranı ile hektolitre ağırlığı arasında negatif (-0.03) önemsiz, bin tane ağırlığa arasında pozitif (0.48**) önemli korelasyon elde ederlerken, buna karşın Avcı (2007) ise protein oranı ile hektolitre arasında pozitif (0.69**) yönde önemli, bin tane ağırlığı arasında negatif (0.08) yönde önemsiz korelasyon elde ettiğini bildirmiştir. Çakmak (2010) ise protein oranı ile bin tane (0.15) ve hektolitre ağırlığı (0.22) arasında pozitif yönde önemsiz korelasyon bulduğunu bildirmiştir. Elde edilen bu

farklı sonuçlar buğday kalitesine ekolojik koşulların ve uygulanan kültürel faaliyetlerin etkisinin fazla olduğunu göstermektedir.

Yapılan korelasyon analizi sonucuna göre, protein oranı ile uzaktan algılama yöntemlerinden elde edilen bitkinin “L*” değeri (0.39**) ve bitkinin “a*” değeri (0.78**) arasında pozitif, NDVI (-0.64**) ve bitkinin “b*” değeri (-0.70**) arasında negatif yönde anlamlı bir korelasyon elde edilmiştir. Protein oranı ile en yüksek korelasyon yaş gluten oranı (0.79**) arasında elde edilirken, onu takip eden yüksek korelasyonda bitki “a*” değeri (0.78**) arasından elde edilmiştir. Bu çalışmanın kuru bölümünde de benzeri bulgular elde edilmiştir. Bu önemli ve yüksek korelasyon sonuçları uzaktan algılama yöntemlerinin buğday ıslahında işaretleyici faktör olarak kullanılabilirliğini göstermektedir.

Dünya genelinde alışılagelmiş buğday ıslahı ile verim potansiyelinde önemli artışlar sağlanmış olmasına rağmen, bir çok ıslahçı ve fizyolog gelecekteki başarıların disiplinler arası işbirliği ile gerçekleşeceği, verimle ilişkili özelliklerin (özellikle fizyolojik) kullanımıyla ıslahta etkinliğin daha da arttırılabileceği bildirilmiştir (Jackson ve ark., 1996).