• Sonuç bulunamadı

3. L’ADJECTIF

1.4. Les temps des verbes

a. Le présent de l’indicatif (Haber kipinin şimdiki zamanı)

Eylem, söz edildiği zamanda yapılıyor ise fiil şimdiki zamandadır.

*Birinci grup şimdiki zaman ekleri : “-e , -es , -e , -ons , -ez , ent ” Ils désirent nous aider. (Onlar bize yardım etmek istiyor.)

Le monde tourne autour du soleil. (Dünya, Güneş’in etrafında dönüyor.) *İkinci grup şimdiki zaman ekleri : “-is , -is , -it , -issons , -issez , issent ”

De nouvelles constructions surgissent dans la rue. (Sokakta yeni binalar beliriyor.) Cet enfant obéit à sa mère . (Bu çocuk annesine itaat ediyor.)

* Üçüncü grup fiiller düzensizdir. Tek bir kural yoktur.

Entendre(duymak), craindre(korkmak), vendre(satmak), tordre(bükmek), … Nous buvons du thé au jardin.(Bahçede çay içiyoruz.)

« Vous apprenez à lire à l’école primaire. » (Lenard, 1971: 246)

b. Le passé simple de l’indicatif (Haber kipinin basit geçmiş zamanı)

Eylemin geçmişte gerçekleştiğini belirten basit geçmiş zaman çoğunlukla edebi ve tarihsel yazılarda kullanılır.

*Birinci grup passé simple ekleri : “-ai , -as , -a , -âmes , -âtes , èrent ”

Elle récolta quelques œufs dans la fôret.(Ormanda birkaç yumurta topladı.) Les bergers s’éloignèrent de la montagne. (Çobanlar, dağdan uzaklaştılar.) * İkinci grup passé simple ekleri : “-is , -is , -it , -îmes , -îtes , -irent ”

De nouvelles constructions surgirent dans la rue. (Sokakta yeni binalar belirdi.) Cet enfant obéit à sa mère . (Bu çocuk annesine itaat ediyor.)

* Üçüncü grup :

Elle vendit sa maison et sa voiture. (Evini ve arabasını sattı.) Nous bûmes du thé au jardin.(Bahçede çay içtik.)

c. Le passé composé de l’indicatif (Haber kipinin bileşik geçmiş zamanı)

Bileşik geçmiş zaman ,être ve avoir fiilleriyle oluşturulur.

Passé composé çekimi : le présent d “être / avoir” + participe passé du verbe

*Birinci grup :

Les moutons ont nagé dans le fleuve. (Koyunlar ırmakta yüzdüler.) Je me suis réveillé très tard. (Çok geç uyandım.)

*İkinci grup :

De nouvelles constructions ont surgi dans la rue. (Sokakta yeni binalar belirdi.) Cet enfant a obéi à sa mère . (Bu çocuk annesine itaat etti.)

* Üçüncü grup :

Nous avons bu du thé au jardin.(Bahçede çay içtik.) Il est né dans une petite maison. (Küçük bir evde doğdu.)

d. L’imparfait de l’indicatif (Haber kipinin geçmiş zaman hikayesi)

Geçmişte süreklilik belirten eylemler için geçmiş zaman hikayesi kullanılır.

*Birinci grup imparfait zaman ekleri: “-ais , -ais , -ait , -ions , -iez , aient ” Le paysan apportait la nourriture et des couvertures.

(Köylü, yiyecek ve yorganları taşıyordu.)

Ils désiraient nous aider. (Onlar bize yardım etmek istiyorlardı.)

*İkinci grup imparfait ekleri: “-issais , -issais , -issait , -issions , -issiez , issaient ” De nouvelles constructions surgissaient dans la rue.

(Sokakta yeni binalar beliriyordu.)

Cet enfant obéissait à sa mère . (Bu çocuk annesine itaat ediyordu.) *Üçüncü grup imparfait zaman ekleri: “-ais , -ais , -ait , -ions , -iez , aient ” Fiilin indicatif présent birinci çoğul kişi çekiminde –ons eki atılarak kalan kısım kök(radical) sayılır.

Elle vendait sa maison et sa voiture. (Evini ve arabasını satıyordu.) Nous buvions du thé au jardin.(Bahçede çay içiyorduk.) « Le somnambule poursuivait sa promenade.

e. Le plus-que-parfait de l’indicatif (Haber kipinin bileşik geçmiş zamanın hikayesi)

Bir eylem olduğunda, bir başka eylemin bitmiş olduğunu belirtmek için kullanılır. Plus-que-parfait çekimi : l’imparfait d“être / avoir” + participe passé du verbe

*Birinci grup :

Tout le monde avait dansé au mariage. (Herkes düğünde dans etmişti.) Elle s’était couchée à neuf heures le soir. (Akşam saat dokuzda yatmıştı.) *İkinci grup :

De nouvelles constructions avaient surgi dans la rue. (Sokakta yeni binalar belirmişti.)

Cet enfant avait obéi à sa mère . (Bu çocuk annesine itaat etmişti.) *Üçüncü grup :

Elle avait vendu sa maison et sa voiture. (Evini ve arabasını satmıştı.) Nous avions bu du thé au jardin.(Bahçede çay içmiştik.) Il était né dans une petite maison. (Küçük bir evde doğmuştu.)

f. Le passé antérieur de l’indicatif (Haber kipinin önceki geçmiş zamanı)

Geçmişte gerçekleşen bir eylemin yine geçmişte gerçekleşen başka bir eylemden önce gerçekleştiğini belirtmek için passé antérieur kullanılır.

Passé antérieur çekimi : le passé simple d“être / avoir” + participe passé du verbe

*Birinci grup :

Quand tu eus fermé la fenêtre, les oiseaux volèrent.(Pencereyi kapatınca kuşlar uçtu.) «Quand j’eus quitté ma petite patrie, une végétation nouvelle apparut à mes yeux. »

(Sönmez, 1985: 246)

*İkinci grup :

Dès que nous eûmes fini notre travail, nous fermâmes la porte. (İşimizi bitirir bitirmez kapıyı kapattık.)

Quand j’ eus nourri des malades, ils furent heureux . (Yiyecek verdiğimde hastalar mutlu oldular.) *Üçüncü grup :

Dès qu’elle eut vendu sa voiture, elle acheta une maison. (Arabasını satar satmaz bir ev aldı .)

g. Le futur simple de l’indicatif (Haber kipinin basit gelecek zamanı)

Gelecekte yapılacak bir eylem ya da oluş için futur simple kullanılır.

*Birinci grup futur ekleri : l’infinitif + “-ai , -as , -a , -ons , -ez , ont ”

Un loup tuera les personnes dans l’histoire.(Hikayede bir kurt, insanları öldürecek.) Nous déjeunerons dans le jardin. (Bahçede kahvaltı yapacağız.)

*İkinci grup futur ekleri : l’infinitif + “-ai , -as , -a , -ons , -ez , ont ”

De nouvelles constructions surgiront dans la rue. (Sokakta yeni binalar belirecek.) Cet enfant obéira à sa mère . (Bu çocuk annesine itaat edecek.)

*Üçüncü grup futur ekleri : “-ai , -as , -a , -ons , -ez , ont ”

Nous boirons du thé au jardin.(Bahçede çay içeceğiz.)

Je mettrons les parapluies dans le tiroir.(Şemsiyeleri çekmeceye koyacağım.)

h. Le futur antérieur de l’indicatif (Haber kipinin bir önceki gelecek zamanı)

Gelecekte gerçekleşecek bir eylemin yine gelecekte gerçekleşecek başka bir eylemden önce gerçekleşeceğini belirtmek için futur antérieur kullanılır.

Futur antérieur çekimi : le futur simple d“être / avoir” + participe passé du verbe

*Birinci grup : Quand tu auras fermé la fenêtre, les oiseaux voleront. (Pencereyi kapatınca kuşlar uçacak.)

Dès qu’ elles seront entrées, le téléphone sonnera. (Onlar girer girmez, telefon çalacak.)

«Quand nous aurons fertilisé les deserts, la faim dans le monde diminuera.»

(Kıran, 2016: 231)

*İkinci grup : Dès que nous aurons fini notre travail, nous fermerons la porte. (İşimizi bitirir bitirmez kapıyı kapatacağız.)

Quand j’ aurai nourri des malades, ils seront heureux . (Yiyecek verdiğimde hastalar mutlu olacaklar.)

*Üçüncü grup : Dès qu’elle aura vendu sa voiture, elle achetera une maison. (Arabasını satar satmaz bir ev alacak.)

Quand il sera né dans une forêt, sa mère pleurera. (Ormanda doğduğunda annesi ağlayacak.)

ı. Le conditionnel présent (Şart kipinin şimdiki zamanı) L’infinitif + “-ais , -ais , -ait , -ions , -iez , aient ”

*Birinci grup: Si nous avions de l’argent, nous achèterions une voiture. (Paramız olsaydı, araba alacaktık.)

Si j’avais des clés, j’entrerais dans la maison.(Anahtarlarım olsaydı, eve girecektim.)

*İkinci grup: Si nous avions de l’argent, nous choisirions une robe élégante. (Paramız olsaydı, şık bir elbise seçerdik.)

Si les enfants avaient faim, je les nourrirais .(Çocuklar aç olsalardı, onları beslerdim.)

*Üçüncü grup: Si nous avions besoin de l’argent, nous vendrions notre maison. (Paraya ihtiyacımız olsaydı, evimizi satardık.)

Si j’avais ma bicyclette, j’irais au pique-nique.(Bisikletim olsaydı, pikniğe giderdim.)

j. Le conditionnel passé (Şart kipinin geçmiş zamanı) j.1. Birinci oluşum

Le conditionnel présent d“être / avoir”+participe passé du verbe *Birinci grup : Si vous aviez travaillé bien, j’aurais donné un cadeau.

(İyi çalışsaydınız, size bir hediye vermiş olacaktım.)

« Si je ne l’avais pas retenue, elle se serait jetée par le balcon.

(Onu tutmamış olsaydım balkondan atlamış olacaktı.) » (Ertürk, 2004: 161) *İkinci grup: Si vous aviez bien travaillé, vous auriez reussi les examens.

(İyi çalışsaydınız, sınavları başarmış olacaktınız.) Si elle avait fait son devoir, elles se seraient réunies au café.

(Ödevini bitirseydi, kafede buluşmuş olacaklardı.) *Üçüncü grup:Si le médecin était venu, l’homme ne serait pas mort.

(Doktor gelseydi, adam ölmüş olmayacaktı.) Si j’avais pris un taxi, je n’aurais pas perdu du temps.

Le conditionnel passé (Şart kipinin geçmiş zamanı) j.2. İkinci oluşum

Le subjonctif imparfait d“être / avoir” + participe passé du verbe *Birinci grup: Si vous aviez travaillé bien, j’eusse donné un cadeau.

(İyi çalışsaydınız, size bir hediye vermiş olacaktım.) «S’il avait attendu, il eût rencontré son ancien ami.

(Beklemiş olsaydı, eski dostuyla karşılaşmış olacaktı.)» (Ertürk, 2004: 161)

*İkinci grup: Si vous aviez bien travaillé, vous eussiez reussi les examens. (İyi çalışsaydınız, sınavları başarmış olacaktınız.)

Si elle avait fait son devoir, elles se fussent réunies au café. (Ödevini bitirseydi, kafede buluşmuş olacaklardı.) *Üçüncü grup: Si le médecin était venu, l’homme ne fût pas mort.

(Doktor gelseydi, adam ölmüş olmayacaktı.) Si j’avais pris mon sac, je n’eusse pas perdu d’argent.

(Çantamı alsaydım, parayı kaybetmezdim.)

k. Le subjonctif présent (Dilek kipinin şimdiki zamanı) *Birinci grup subjonctif présent ekleri:“-e , -es , -e , -ions , -iez , ent ”

Il faut que je parle avec le concierge. (Kapıcıyla konuşmam gerekiyor.) Elles veulent que tu répares les meubles.(Mobilyaları onarmanı istiyorlar.)

*İkinci grup subjonctif présent ekleri :“-isse , -isses , -isse , -issions , -issiez , issent”

Il faut qu’il punisse le concierge. (Kapıcıyı cezalandırması gerekiyor.) Elles veulent que les étudiants finissent leur devoir.

(Öğrencilerin ödevlerini bitirmelerini istiyorlar.)

*Üçüncü grup subjonctif présent ekleri:“-e , -es , -e , -ions , -iez , ent ”

Il faut que je prenne un taxi. (Taksiye binmem gerekiyor.) Elles veulent que tu écrives une lettre.(Mektup yazmanı istiyorlar.) « Je souhaite que tu sois heureux. » (Sunel, 1998: 291)

l. Le subjonctif passé (Dilek kipinin geçmiş zamanı) Le subjonctif présent d“avoir/être” + participe passé du verbe *Birinci grup: Il faut que j’aie parlé avec le concierge.

(Kapıcıyla konuşmuş olmam gerekiyor.) Elles veulent que tu aies réparé les meubles. (Mobilyaları onarmış olmanı istiyorlar.)

« Je nie que cet homme ait prononcé de telles paroles.

(Bu adamın bu türlü sözler sarfettiğini red ve inkar ederim.) » (Öngel, 1973: 54) *İkinci grup: Il faut qu’il ait puni le concierge

(Kapıcıyı cezalandırmış olması gerekiyor.)

Elles veulent que les étudiants aient fini leur devoir. (Öğrencilerin ödevlerini bitirmiş olmalarını istiyorlar.)

*Üçüncü grup: Il faut que j’aie pris un taxi. (Taksiye binmiş olmam gerekiyor.)

Elles veulent que tu aies écrit une lettre. (Mektup yazmış olmanı istiyorlar.)

m. Le subjonctif plus-que-parfait (Dilek kipinin geçmiş zamanının hikayesi) le subjonctif imparfait d“avoir/être” + participe passé du verbe

*Birinci grup:

Il fallait que j’eusse parlé avec le concierge. (Kapıcıyla konuşmuş olmam gerekirdi.) Je ne croyais pas que les feuilles fussent tombées de l’arbre.

(Yaprakların ağaçtan düşmüş olduğunu sanmıyordum.)

«M. Dupont ignorait que son fils eût tout dépensé en moins d’un an.»(Sunel, 1998: 296)

*İkinci grup:

Il fallait qu’il eût puni le concierge. (Kapıcıyı cezalandırmış olması gerekirdi.) Elles voulaient que les étudiants eussent furni un jeu captivant.

(Öğrencilerin büyüleyici bir oyun çıkarmış olmalarını istiyorlardı.)

*Üçüncü grup:

Il fallait que j’eusse pris un taxi. (Taksiye binmiş olmam gerekirdi.)

Elles voulait que tu eusses écrit une lettre.(Mektup yazmış olmanı istiyorlardı.) Nous voulions qu’ils fussent venus sans leur parents.

n. L’impératif présent (Emir kipinin şimdiki zamanı)

Montrez les réponses des questions. (Soruların cevaplarını gösteriniz.) Posons les livres sur la chaise. (Kitapları sandalyenin üzerine koyalım.)

Finissez vos devoirs. (Ödevlerinizi bitirin.) Obéis à tes parents. (Ailene itaat et.)

Vends la maison et la voiture. (Evi ve arabayı sat.) Buvez du thé au jardin.(Bahçede çay içiniz.)

« Venez vite chez moi, que je ne sois pas fâché contre vous. (Bana çabuk geliniz de size kızmayayım.) » (Sönmez, 1985: 166)

o. L’impératif passé (Emir kipinin geçmiş zamanı) L’impératif présent d“avoir/être” + participe passé du verbe

Ayez montré les réponses des questions. (Soruların cevaplarını göstermiş olunuz.) Ayons posé les livres sur la chaise. (Kitapları sandalyenin üzerine koymuş olalım.)

Sois monté à cheval. (Ata binmiş ol.)

Ayez fini vos devoirs. (Ödevlerinizi bitirmiş olunuz.) Aie obéi à tes parents. (Ailene itaat etmiş ol.)

Aie vendu la maison et la voiture. (Evi ve arabayı satmış ol.) Ayez bu du thé au jardin.(Bahçede çay içmiş olunuz.)

Aie mis les lunettes dans le tiroir.(Gözlükleri çekmeceye koymuş ol.)

p. L’infinitif présent (Mastar kipinin şimdiki zamanı)

Fiillerin çekimsiz halleridir.

Elle commence à marcher dans la forêt. (Ormanda yürümeye başlıyor.) Nous voulons habiter au bord de la mer. (Deniz kıyısında yaşamak istiyoruz.)

Nous voulons blanchir nos lignes. (Çamaşırlarımızı beyazlatmak istiyoruz.) Elle commence à courir dans la forêt. (Ormanda koşmaya başlıyor.) Nous voulons vivre au bord de la mer. (Deniz kıyısında yaşamak istiyoruz.) « Il désirait partir pour les Indes et oublier la France. »

q. L’infinitif passé (Mastar kipinin geçmiş zamanı) Avoir / être + participe passé du verbe

Je suis parti après avoir donné le collier.(Kolyeyi verdikten sonra ayrıldım.) Nous avons déjeuné après avoir nagé. (Yüzdükten sonra kahvaltı ettik.) Je l’ai porté après avoir poli le collier.(Kolyeyi parlattıktan sonra taktım.)

Nous avons déjeuné après nous être réuni. (Bir araya geldikten sonra kahvaltı ettik.)

Je suis parti après avoir lu la lettre. (Mektubu okuduktan sonra ayrıldım.)

r. Le participe présent (Ortaç kipinin şimdiki zamanı) Birinci grup: Le radical du verbe + ant

La production augmentant favorise d’exportation. (Artan üretim, ihracatı geliştiriyor.)

« L’étudiant travaillant très bien sera récompensé par le professeur. » (Sunel, 1981: 176)

İkinci grup : Le radical du verbe + issant

Elles aiment les arbres fleurissant. (Onlar, çiçek açan ağaçları seviyorlar.) Nous cueillons les pommes rougissant. (Kızaran elmaları topluyoruz.) Üçüncü grup:

Les enfants courant au salon ont cassé le vase précieux. (Salonda koşan çocuklar değerli vazoyu kırdılar.) La production décroissant influence d’exportation.

(Azalan üretim, ihracatı etkiliyor.)

s. Le participe passé (Ortaç kipinin geçmiş zamanı) Birinci grup: Le radical du verbe + é

J’ai tombé les couteaux posés sur la table. (Masanın üzerine konulmuş bıçakları düşürdüm.) « Le rideau baissé cachait les décors. » (Kıran, 2016: 240) İkinci grup: Le radical du verbe + i

Il y a des fruits choisis au marché. (Pazarda seçilmiş meyveler var.) J’arrange les livres intervertis. (Sırası bozulmuş kitapları düzenliyorum.) Üçüncü grup: Mettre-mis; dire-dit; pouvoir-pu, savoir-su; entendre-entendu; …

Il y a des fruits mordus par les enfants partout. (Heryerde çocuklar tarafından ısırılmış meyveler var.)

1.5. LES VERBES AUXILIAIRES (YARDIMCI FİİLLER)

Benzer Belgeler