• Sonuç bulunamadı

1.2. OSMANLI DEVLETİ’NDE VERGİ SİSTEMİ

1.2.3. Temettuat Defterleri

Osmanlı Devleti’nde vergi mükelleflerinin ve miktarlarının tespiti amacıyla “tahrir” adı verilen sayımlar yapılmış ve defterlere kaydedilmiştir. Taşranın tanınmasına imkân sağlayan defterlerin ilk örnekleri XV ve XVI. yüzyıllarda tutulmuştur. XIX. yüzyılın ortalarında şekil ve içerik bakımından ilk dönem defterlerinden daha farklı ve araştırmacılar için daha zengin olan “temettuat defterleri” düzenlenmiştir. Temettuat defterleri ait olduğu yerleşim yerleriyle ilgili zengin içerik ve istatistiki bilgilerle XIX. yüzyıl ortalarında bölgenin sosyal ve ekonomik durumunu tespit etmemize imkân sağlamaktadır. Tanzimat’ın vergi reformu sonucu ortaya çıkan bu defterlerin tarihi gelişimi yukarıda açıklanmıştı. Bundan sonra defterlerin muhtevası hakkında bilgi verilecektir.

Temettuat defterleri Tanzimat ile konulan yeni vergilerin mükelleflerini ve miktarını belirlemek amacıyla hane reislerinin yıllık gelirlerini tespit için 1840 ve 1845 yıllarında düzenlenmiştir. 1840 yılına ait defterler istenilen şekilde kayıt işlemleri

52 Harun Şahin, (2013), “Osmanlı Vergi Sisteminde Reform ve Temettü Vergisi”, CÜ Sosyal Bilimler

Dergisi, Cilt: 37, Sayı: 1, Sivas: s. 53.

53 Ayşe Özdemir Kızılkan, a.g.m. s.64. 54 Harun Şahin, a.g.m., s.51.

yapılmadığı için uygulamaya konulmamış ve sayı olarak da azdır. 1845 yılındaki sayımlar ise daha düzenli ve teferruatlıdır.

Osmanlı Devleti Maliye Nezareti Varidat Kalemi defterleri arasında yer alan temettuat defterleri Başbakanlık Osmanlı Arşivinde arşivlenmektedir. 1988 yılında kataloglanarak araştırmaya açılan bu defterler dokuz katalog halinde 17.747 defterden oluşur.55 Defterlerin tasnif ve kataloglamasında, yazım tarihindeki idari yapı esas

alınmıştır. Her eyalet kendi içinde alfabetik olarak kazalara ayrılmış ve buna göre sıra numarası verilmiştir. Katalogların başında, katalogda geçen kazaların bir listesi verilmiştir.56

Temettuat defterleri Tanzimat’ın uygulandığı bölgeleri kapsamaktadır. Bu bölgeler şunlardır; Ankara, Aydın, Bolu, Cezayir, Bahr-i Sefid, Edirne, Erzurum, Hüdavendigar, Konya, Niş, Rumeli, Selanik, Silistre, Üsküb, Vidin.57

Defterlerde yerleşim birimleri ayrı ayrı yazılmış, köyler ile büyük yerleşim yerlerindeki mahalleler ayrı ayrı kaydedilmiştir. Yerleşim yerine Müslümanlarla birlikte gayri müslimler de varsa bunlar da ayrı deftere yazılmıştır. Defterin ilk sayfası kapak sayfası olup standart olmamakla birlikte yerleşim yerinin adı ve bağlı olduğu kaza, sayım tarihi, kâtibin adı, kaç nüsha düzenlendiği gibi bilgilere yer verilmiştir. İkinci sayfa sayım yapılan yerleşim yerinin bağlı olduğu eyalet, sancak ve kazanın sırayla belirtildiği bir cümle ile başlar. Örneğin Ömerler köyü temettuat defterinin ikinci sayfası şu şekilde başlar: “Hüdâvendigâr Eyaleti mülhegâtından Burusa Sancağı kazalarından Domaniç Kazasında Ömerler Karyesinde mukim ahalinin emlâk ve arâzi temettuatlarını mübeyyin defteridir.”58

Temettuat defterleri ile yapılan sayımlar hane esaslı yapılmıştır. Yerleşim yerinde bulunan haneler sıra ile numaralandırılarak kaydedilmiştir. Genellikle sayıma köy imamı veya muhtardan başlanılmıştır. Hane içerisinde sadece hane reisinin ismi yazılmış olup diğer bireyler hakkında bilgi yoktur. Hane reisi olarak ise genellikle erkekler yazılmıştır. Hanede erkek yoksa hane reisi olarak kadınların yazıldığı da görülmektedir. Ancak küçük yaşta olsa bile erkek varsa onun ismi kaydedilmiştir. Hane

55 Mebahat S. Kütükoğlu, (1995), “Osmanlı Sosyal ve İktisadi Tarihi Kaynaklarından Temettu

Defterleri”, Belleten, Sayı: LIX/225, Ankara: s.395.

56 Mustafa Serin, a.g.m., s.721. 57 Said Öztürk, a.g.m., s.292.

reislerinin isimleri genellikle “oğlu, bin, veled” gibi kelimeler kullanılarak babasının isimleriyle birlikte yazılmıştır. 1840 sayımlarında 1845 sayımlarından farklı olarak hane reislerinin “orta boylu, siyah sakallı, muhtar-ı mahalle İbrahim Efendi” şeklinde eşkâllerine de yer verilmiştir.59 Hane reisinin “imam-ı karye, müdür-i kaza” gibi resmi

görevleri veya “el-hac, molla” gibi unvanları varsa ilk önce bunlar yazılmıştır. Kardeş olan hane reisleri art arda yazılırken “merkumun karındaşı …” şeklinde kısaca belirtilmiştir. Ayrıca hane reisinin mensup olduğu sülale veya aile adı da çoğu zaman yazılmıştır.

Hane reisinin isminin hemen üzerinde dik bir şekilde hane reisinin mesleği yazılmıştır. “Erbab-ı ziraatten idüğü, erbab-ı temettuattan idüğü” şeklinde genel ifadelerin yanında “çiftçi, tüccar, ırgat” şeklinde ifadelere de rastlanılmaktadır. Hane reisi bu mesleğin haricinde ek bir işte çalışıyorsa toplam temettuat bölümünde ayrıca belirtilmektedir.

Hane reisinin isminin üzerine meslek bilgisinden başka yine dik bir şekilde hanenin bir yıl önce ödemiş olduğu vergiler yazılmıştır. İlk önce “Sene-i sâbıkada virgü-yü mahsusadan bir senede vermiş olduğu” şeklinde bir ifade ile vergi-yi mahsusa kuruş cinsinden yazılmıştır. Sonra “Aşar olarak Sene-i sâbıkada bir senede vermiş olduğu” ifadesiyle öşür vergisi ayni ve nakdi olarak yazılmıştır. Hınta (buğday), şair (arpa) burçak, nohut, mercimek, yulaf gibi tahıl ve baklagillerin kile cinsinden miktarı ve kuruş cinsinden de değeri yazılmıştır. Aşar vergisinin toplamı yazıldıktan sonra altına hanenin üzüm, sebze, penbe (pamuk), duhan (tütün) gibi başka öşürleri ile ağnam rüsümu ve kovan rüsümu gibi değişik vergiler yazılarak toplam vergisi kaydedilmiştir.

Temettuat defterlerinde hane reisinin isminin altına hanenin sahip olduğu tarla, bağ, bahçe, bina gibi emlak ve hayvan adetleri ile bunların gelirleri yazılmıştır. 1840 yılına ait defterler ile 1845 yılına ait defterler arasında bu bölümde de farklılıklar vardır. 1840 yılındaki sayımlarda gayrimenkullerin adetlerinin altına “kıymeti” yazılırken 1845 defterlerinde “hasılât-ı seneviyyesi” yazılmıştır. Yıllık gelirlerinin yazılması defterlerin hazırlanış amacına daha uygundur. İlk önce hanenin “mezru tarla” adıyla ekili alanları dönüm cinsinden belirtilmiş, altına da 1844 yılına ait geliri ve 1845 yılına ait tahmini geliri kaydedilmiştir. Mezru tarla olarak kaydedilen yerler genellikle tahıl ekimi yapılan

yerlerdir. Bütün defterlerde olmamakla birlikte ekili, dikili olmayan tarlalar “gayri mezru tarla olarak belirtilmiştir. Örneğin Kütahya’nın Gireği nahiyesine bağlı Bezirgan köyüne ait defterde gayri mezru yani nadasa bırakılan araziler, çalılık, fundalık ve koruluk tabir edilen araziler, kiraya verilen araziler, meralar, çayırlar ve ziraat ve hayvan otlatmaya müsait olmayan araziler kayda geçirilmemiştir.60Araştırma alanımıza

giren Domaniç kazasına bağlı köylerde ise gayri mezru tarlaların kaydedildiği görülmektedir.

Mezru ve gayri mezru tarlalardan sonra bağ, sebze bahçesi, duhan (tütün) tarlası, penbe (pamuk) tarlası, dut hadikası (bahçesi), bostan tarlası, zeytinlik ekili dikili olan araziler ayrı ayrı yazılmıştır. Bu tarlaların bazen sadece 1844 yılına ait gelirleri, bazen de 1845 yılına ait tahmini geliri birlikte yazılmıştır. Bu tür arazilerden elde edilen ürünlerin miktarlarına defterlerde yer verilmemiştir. Hanenin kira, icar veya ortaklık şeklinde işlediği araziler kendi mülkü olan arazilerden farklı kaydedilmiştir.

Arazi bilgilerinden sonra deftere gelir getiren binaların kaydı yapılmıştır. Dükkân, kahvehane, değirmen gibi gayrimenkullerin sayıları ile birlikte 1840 sayımlarında kıymetleri, 1845 sayımında alınan kira bedelleri kaydedilmiştir. Eğer gayrimenkul hane sahibinin kendisi tarafından işletiliyorsa buna da “kendisi mukim” şeklinde işaret olunmuştur.61 Değirmen gibi işletmelerde hisseleri olanlar ise hisse

miktarı ve yıllık geliri yazılmıştır.

Temettuat defterlerinde hanelerin sahip olduğu hayvanlar teferruatlı bir biçimde yer almıştır. Küçükbaş hayvanlardan koyun, keçiler sağmal ve yoz (kısır veya sağılmayan) şeklinde yazılmış olup kuzu ve oğlaklar ayrıca belirtilmiştir. Büyükbaş hayvanlardan inekler sağmal, yoz, karasığır, dölsüz gibi ifadelerle belirtilmiştir. Dana, tosun, düve, öküz, manda, manda öküzü, camış, malak gibi büyükbaşlar bölgeden bölgeye değişik isimlerle ve değişik şekillerde yazılmıştır. Yük ve binek hayvanı olarak ise merkep, sıpa, katır, kısrak, tay, bargir (beygir), esb (at), yazılmıştır. Hayvanlardan gelir elde edilen sağmal inek, sağmal manda, koyun, keçi, yoz koyun, yoz keçi gibi hayvanların adetlerin altına “hasılât-ı seneviyyesi” ifadesiyle yıllık gelirleri yazılmıştır. Yük ve binek hayvanları hane sahibinin kendi işlerinde kullanılması halinde “kendi

60 Arif Kolay, (2014), “XIX. Yüzyılın ortalarında Kütahya’nın Gireği Nahiyesine Bağlı Bezirgan

Köyü’nün Sosyo-Ekonomik Yapısı (Temettuat ve Nüfus Defterlerine Göre)”, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Kütahya Özel Sayısı, Kasım, Kütahya: s.144.

mahsulâtı ümurunda istihdam” ifadesiyle belirtilmiş, eğer gelir elde ediliyorsa yıllık hasılatı yazılmıştır. Hane sahibi arıcılık ile meşguliyeti varsa kovan sayısı ve yıllık hasılatı deftere işlenmiştir. Hane sahibinin ortakçılık yöntemi ile beslediği küçükbaş hayvan bulunuyorsa arazilerde olduğu gibi bu durum da ayrıca belirtilmiştir.

Hayvanların yıllık hasılatları aynı cins hayvanlar için sabitlenmiştir. Deftere kaydedilen sağmal inek için yerleşim yerindekilerin tümü için aynı miktar yazılmıştır. Belirtilen miktarın hesaplanmasında mahallince tespit edilen tarifler kullanılmıştır.62 Bu nedenle hayvanların yıllık gelirleri bölgeler arasında farklılıklar göstermektedir. Araştırma alanımıza giren köylerde sağmal inek için 20 kuruş, sağmal koyun için 7 kuruş, sağmal keçi için 6 kuruş, yoz koyun ve yoz keçi için 1 kuruş, arı kovanı için 3 kuruş gelir kaydı görülmektedir. Aydın Eyaleti Saruhan sancağına bağlı Mütevelli Çiftliği’nde ise sağmal mandadan 100 kuruş, sağmal inekten 50 kuruş, sağmal koyundan 12 kuruş, koyundan 5 kuruş, erkek yoz koyundan 4 kuruş kazanç sağlandığı görülmektedir.63 Görüldüğü üzere bölgeler arasında hayvanlardan elde edilen yıllık

gelirlerde ciddi farklar bulunmaktadır.

Hane reisinin bütün mal varlığı ve gelirleri yazıldıktan sonra “mecmu’undan bir senede tahminen temettuatı” ifadesiyle hanenin yıllık toplam geliri kuruş cinsinden yazılmıştır. Hanenin bu gelirlerinin haricinde ek bir geliri varsa toplam gelirin altına açıklamasıyla birlikte eklenmektedir. Gelir düzenli bir gelir ise ismiyle, düzenli değilse “zuhurât” şeklinde yazılmıştır.

Temettuat defterlerine sadece vergi mükellefleri değil yerleşim yerindeki bütün haneler kaydedilmiştir. Hiçbir malı mülkü olmayan, yetim, yaşlı gibi herhangi bir geliri olmayan hane reislerinin isimleri yazıldıktan sonra “şunun bunun iânesiyle geçinmekte” “pir-i fani”, “firari”, “komşu iânesi ile geçinir”, hiçbir nesnesi olmayub ıyâl-i pederden idüğü” gibi ifadelerle durumu belirtilmiştir. Bazen malı mülkü olmamakla beraber hizmetkârlık, çobanlık gibi mesleklerle geçimlerini sağlayan haneler için “başka hiç nesnesi olmayub hizmetkârlık ile me’lüf olduğu” şeklinde ifadelere yer verilmiştir. Babasından mal mülk kalan yetim çocuklarının, yetim oldukları belirtilerek varsa gelirleri yazılmaktadır. Yetimin bakımını üstlenen kişi, “yetim-i merkum dokuz yaşında

62 Tevfik Güran, a.g.e., s.227.

63 Alpay Bizbirlik ve Zafer Atar, (2009), “XIX. Yüzyıl Osmanlı Tarihinde Temettuat Defterleri'nin Yeri:

Saruhan Sancağı Mütevelli ÇiftliğiTemettuat Defteri Örneği”, SAÜ Fen Edebiyat Dergisi, Sayı:2009-I, Sakarya: s.46.

olup vasisi validesi Ayşe Hatun idüğü” örneğindeki gibi isminin üstünde belirtilmektedir.64

Yerleşim yerindeki bütün hanelerin kaydı yapıldıktan sonra köyde ikamet etmeyip, arazisi, emlaki olan kişiler varsa hane numarası verilmeden bu kişilerin sahip oldukları arazi ve emlak ile gelirleri de kaydedilmiştir. Defterin son sayfasına defterdeki tüm hanelerin kazanç, vergi-yü mahsusa ve öşür vergilerinin toplamları yazılır. Bazı defterlerde sayım ile ilgili kısa açıklamaya da yer verilmiştir. Son olarak defter köy imamı, muhtar-ı evvel ve muhtar-ı sani tarafından mühürlenerek onaylanmıştır.

Temettuat defterlerinde yer alan istatistiki bilgiler araştırmacılara çok geniş bir çalışma alanı sunmaktadır. XIX. yüzyılın ortaları ile ilgili olarak başta tarih olmak üzere coğrafya, ekonomi, tarım, demografi gibi birçok sosyal alana yönelik araştırma imkânı sunmaktadır. Bu defterlerden yola çıkarak yerleşim yeri ile ilgili elde edilebilecek bilgi ve yorumlardan bazıları şunlardır:

Temettuat defterlerinin birinci ve ikinci sayfalarında defterin ait olduğu yerleşim yerinin bağlı olduğu kaza / nahiye, sancak ve eyalet belirtilmektedir Bu bilgi ile XIX. yüzyılın ortalarında idari yapı ve dağılımı belirlemek mümkündür. Eyalet içinde yer alan sancaklar, kazalar, köyler ve mahalleler tespit edilebilir.

Hane esaslı sayım defterleri olan temettuatlar yerleşim yerindeki vergi mükellefi olsun veya olmasın tüm haneleri içermektedir. Defterdeki hane sayısının belirli bir katsayı ile çarpılması sonucunda yerleşim yerinin veya bağlı olduğu kazanın nüfusu tahmini olarak bulanabilir. Hane reisinin isimlerinin, unvanlarının, lakaplarının ve aile isimlerinin incelenmesi ile yerleşim yerindeki akrabalıklar, köyler arasındaki göçler, dini duygular, bölgede değer verilen şahsiyetler, maddi durumları, resmi görevler gibi çıkarımlarda bulunabiliriz.

Hane reisinin isminin üzerinde dik olarak yazılan meslek bilgileri sayesinde bölgedeki nüfusun ekonomik faaliyetleri ve geçim kaynakları belirlenebilir. Yerleşim yerindeki nüfusun mesleklerden ne kadar gelir elde ettiği, bölgede hangi meslek ve zanaat dallarının geliştiğini tespit edebiliriz.

Temettuat defterlerinin en büyü faydası bölgedeki tarımsal üretim yapısının tespit edilmesini sağlamasıdır. Hane reisinin aşar vergisi olarak verdiği tarımsal ürünler ayrıntısıyla ve miktarları ile yer aldığından hanenin yıllık üretimini kolaylıkla belirlemek mümkündür. Ancak öşür vergisi kayıtlarında sadece tahılların ve bazı baklagillerin miktarı yazılmıştır. Zeytin, üzüm, pamuk, tütün gibi ürünlerin sadece yıllık kazançları kaydedilmiştir. Defterde yer alan ürünlerin dağılışını inceleyerek bölgenin tarımsal üretim yapısı hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür.65

Temettuat defterlerinin tarım ile ilgili vermiş olduğu bir başka önemli konuda tarım arazilerinin dönüm cinsinden miktarlarıdır. Defterlerde tahıl ekimi yapılan mezru, tarlalar, pamuk, üzüm, tütün, sebze ekimi yapılan araziler ayrı ayrı kaydedilmiştir. Tarla bilgilerinden yola çıkarak tarım işletmelerinin büyüklüğü, tarımdan elde edilen gelirlerin dağılımı, verimlilik, arazinin icar, ortaklık gibi işletme biçimi gibi konularda çıkarımlarda bulunabiliriz.

Yazılış amacı vergilerin tespiti olan temettuat defterleri hanenin vergi yükünü, verginin gelire oranını, hanenin veya yerleşim yerinin ekonomiye katkısını belirlemede yardımcı olur.

Sonuç olarak temettuat defterleri yerleşim yeri veya bölgenin idari yapısı, nüfusu, meslek yapısı, geçim kaynakları, tarımsal yapısı, toprak yapısı, hayvancılık, ticaret, zanaat gibi özelliklerini ortaya çıkarmamıza imkân tanımaktadır.

1.2.4. 7713, 7715, 7716, 7717, 7727, 7728, 7729, 7730, 7738 Numaralı Temettuat Defterleri

Hüdavendigar Eyaleti Bursa sancağı Domaniç kazasına bağlı Burhanlar, Fıranlar, Göçebe, Güney, Karamanlar, Kozcağız, Kozluca, Ömerler ve Yörgüç köylerinin temettuat defterleri Başbakanlık Osmanlı Arşivi Maliye Varidatı Temettuat (BOA.VRD.TMT) katalogları içinde bulunmaktadır. Hüdavendigar Eyaleti’ne ait temettuat defterleri 4., 5. ve 6. kataloglarda yer almaktadır. Domaniç’e bağlı köylere ait

65 Şevket Işık, (1999), “Tarihsel Coğrafya Açısından Temettuat Defterlerinin Değerlendirilmesi ve Aşağı

defterler 5. katalogda yer almaktadır.66 Araştırma alanımıza giren 9 köye ait defterlerin numaraları ve sayfa sayıları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Tablo 1.1: Köylere Ait Temettuat Defterlerinin Numara ve Sayfa Sayıları

KÖY ADI DEFTER NO SAYFA SAYISI

1 Burhanlar ML.VRD.TMT.d.7727 11 sayfa

2 Fıranlar ML.VRD.TMT.d.7729 7 sayfa

3 Göçebe ML.VRD.TMT.d.7715 11 sayfa (11.sayfa boş)

4 Güney ML.VRD.TMT.d.7717 7 sayfa (7.sayfa boş)

5 Karamanlar ML.VRD.TMT.d.7713 14 sayfa

6 Kozcağız ML.VRD.TMT.d.7730 11 sayfa (11.sayfa boş) 7 Kozluca ML.VRD.TMT.d.7728 15 sayfa (15.sayfa boş)

8 Ömerler ML.VRD.TMT.d.7738 11 sayfa

9 Yörgüç ML.VRD.TMT.d.7716 7 sayfa (7.sayfa boş)

Domaniç kazasına bağlı Burhanlar, Fıranlar, Göçebe, Güney, Karamanlar, Kozcağız, Kozluca, Ömerler ve Yörgüç köylerine ait temettuat defterlerinin genel yazıma uygun olarak düzenlendiği görülmektedir. Defterler 18 x 50 cm ebadında beyaz kâğıt üzerine rik’a yazısıyla yazılmıştır. Defterlere yazım esnasında sayfa numarası verilmemiş, daha sonra kataloglama esnasında verilmiştir. Defterlerin ilk sayfasının sol üst köşesinde köyün adı ve altında köylünün bir sene evvel ödediği öşür vergisi toplamı kuruş olarak yazılmıştır. Defterin üst ortasında ise “Tâbi-i kaza Domaniç” yazısı bulunmaktadır.

Defterlerin ikinci sayfası köyün adı ve bağlı olduğu idari birimleri sıralayan bir cümle ile başlamakta olup 9 defterde de aynı şekilde yazılmıştır:

“Hüdâvendigar Eyaleti mülhegâtından Burusa Sancağı kazalarından Domaniç Kazasında ………….. karyesinde mukim ahalinin emlak ve arazi temettuatlarını mübeyyin defteridir.”

Bu cümleden sonra haneler 1 numaradan başlanarak sırayla yazılmıştır. Burhan köyü defteri diğerlerinden farklı olarak ilk önce 5 numaralı hane yazıldıktan sonra köy

imamı Molla Mehmed Bin İsmail’in hane numarası 1 olarak yazılmıştır.67 Fıranlar,

Güney ve Ömerler köyünde 1 numaralı haneye köy imamı yazılmıştır. Göçebe köyünde ise sayım kaza müdürü El-Hac Himmet Ağa’dan başlamış, daha sonra oğulları yazılmıştır.68

Hane reislerinin meslekleri yazımında diğer defterlerden farklı olarak ziraat dışında mesleklerle uğraşanlar “temettuat erbabı” olarak kaydedilmiştir. Bu kişilerin mesleği ile ilgili bilgi toplam temattuatı bölümünde yer verilmiştir. Köylerde çok az olsa da berberlik, arabacılık, ticaret gibi meslekler bu bölümde zikredilmemiştir.

Köylere ait defterlerde dikkat çeken bir başka husus rakamların toplamında çokça yanlışlık yapılmasıdır. Bu yanlışlıkların bazıları üzeri çizilerek yeniden toplama işlemi yapılmıştır. Ancak düzeltilmeyen hatalar da tespit edilmiştir. Mesela Kozluca köyünde 1/1, 7/1, 18/1, 30/1 numaralı hanelerin toplam temattuatlarındaki toplama işlemindeki yanlışlıklar düzeltilmiştir. Ancak 2/1 numaralı hane sahibi Küçük Ali Beyoğlu Ali İbn-i Ahmed’in öşür olarak verdiği ürünlerin toplamı 176 kuruş olması gerekirken 172 kuruş olarak kaydedilmiştir.69

Defterlere köyde bütün haneler kaydedildikten sonra köyde ikamet etmeyip arazisi olanlar da yazılmıştır. Ancak bazı köylerde köyde ikamet etmeyenlerin sayısı oldukça fazla iken bazı köylerde hiç bulunmaması kayıt yapan kâtiplerden kaynaklandığı ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Köyde ikamet etmeyen kişi olarak Karamanlar köyünde 71 kişi, Burhan köyünde 33 kişi yazılmışken Göçebe köyünde böyle bir kayda rastlanılmamıştır.

Köylerin temettuat defterlerinin en sonunda hane sahiplerinin ödediği vergi-yü mahsûsaları, aşar vergisi ve köyün toplam kazancı yer almaktadır. Bu bilgilerin altında muhtar-ı evvel, muhtar-ı sani ve imamın mühürleri bulunmaktadır.

67 BOA, ML. VRD. TMT.d.nr.7727, s.2. 68 BOA, ML. VRD. TMT.d.nr.7715, s.2. 69 BOA, ML. VRD. TMT.d.nr.7728, s.2.

İKİNCİ BÖLÜM

XIX. YY.ORTALARINDA HÜDAVENDİGAR EYALETİ DOMANİÇ KAZASINA BAĞLI BURHANLAR, FIRANLAR, GÖÇEBE, GÜNEY, KARAMANLAR, KOZCAĞIZ, KOZLUCA, ÖMERLER VE YÖRGÜÇ

2.1. NÜFUS YAPISI

Temettuat defterleri nüfus bilgilerinin tespit edilmesinde nüfus defterleri kadar olmasa da yerleşim yerinin nüfusu hakkında çıkarımlarda bulunabiliriz. 1844-45 tarihli temattuat defterlerinden bazıları hane reisinin fiziksel özelliklerini yazması nedeniyle nüfus defterlerinin özelliklerini taşımaktadır.70 Ancak inceleme alnımıza giren köylere

ait defterlerde sadece hane resinin ismi ve babasının ismi yer almakta olup fiziksel özellikler yazılmamıştır. Nüfus defterlerinde sadece erkek nüfusun sayımı yapılırken, temettuat defterlerinde hane esaslı sayım yapılmıştır. Defterlerde yer alan hane sayısından yola çıkarak yerleşim yerlerinin nüfusu hakkında tahminde bulunabiliriz. Osmanlı Devleti’nde bir hanenin ortalama 5 kişiden oluştuğu şeklinde Ömer Lütfi Barkan’ın görüşü yerli ve yabancı birçok tarihçi tarafından kullanılmıştır.71 Tahmini

nüfusu belirlemek için hane sayısını 5 ile çarparak köylerin tahmini nüfusu belirlenmiştir.

Tablo 2.1: Köylerin Hane ve Tahmini Nüfus Bilgileri (1845)

SIRA NO KÖY HANE

SAYISI Tahmini Nüfus

1 BURHANLAR KÖYÜ 17 85 2 FIRANLAR KÖYÜ 19 95 3 GÖÇEBE KÖYÜ 28 140 4 GÜNEY KÖYÜ 17 85 5 KARAMANLAR KÖYÜ 13 65 6 KOZCAĞIZ KÖYÜ 20 100 7 KOZLUCA KÖYÜ 37 185 8 ÖMERLER KÖYÜ 34 170 9 YÖRGÜÇ KÖYÜ 14 70 TOPLAM 199 995

70 Nuri Adıyeke, a.g.m., s.771.

71 Ömer Lütfi BARKAN, (1953), “Tarihi Demografi Araştırmalarıve Osmanlı Tarihi”, Türkiyat

Tabloya göre 9 köy içerisinde en fazla nüfusa sahip köy 185 tahmini nüfus ile Kozluca köyüdür. İkinci sırada 170 tahmini nüfus ile Ömerler köyü, üçüncü sırada ise 140 tahmini nüfus ile Göçebe köyü gelmektedir. Tabloya göre 1845 yılında Hüdavendigar Eyaleti Domaniç kazasına bağlı Burhanlar, Fıranlar, Göçebe, Güney, Karamanlar, Kozcağız, Kozluca, Ömerler ve Yörgüç köylerinin toplam hane sayısı 199, tahmini nüfusu ise 995 olduğu anlaşılmaktadır.

Grafik 2.1: Köylerin Tahmini Nüfuslarının Toplam Nüfus İçindeki Yüzdeleri (1845)

Köylerin tahmini nüfuslarının toplam nüfus içindeki oranlarını gösteren yukarıdaki grafiğe göre en fazla nüfusu olan Kozluca köyü toplam tahmini nüfusun % 19’una sahiptir. İkinci büyük köy olan Ömerler köyü ise toplam nüfusun % 17’sine sahiptir. 65 kişi ile en az nüfusu olan Karamanlar köyü ise toplam nüfusun % 6’sına sahiptir.

Benzer Belgeler