• Sonuç bulunamadı

2. İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi

2.1.5. Temel Hak ve Özgürlükler

“Temel haklar ” terimi Alman hukuk terminolojisinde kullanılan Die Grundrecht teriminin karşılığıdır. Bu terim Türk hukuk terminolojisine Alman hukuk terminolojisinden girmiştir (Kapani, 1981). “Temel haklar” terimi bizde ilk defa 1961 Anayasasında kullanılmıştır. 1982 Anayasamızda bu terimi benimsemiştir.

Ancak bu terimin de şöyle bir sakıncası vardır: Bazı haklar “temel” olarak nitelendirildiğine göre, diğer bazı haklar da “temel” değildir. “Temel” haklar ile “temel olmayan” haklar nasıl birbirinden ayrılabilir? Değerleri bakımından hak ve hürriyetler arasında hiyerarşi kurmak mümkün değildir. Bu nedenle, bazı hakları değer ve önemleri bakımından “temel”, diğer bazılarını ise “temel olmayan” olarak nitelendirmek mümkün değildir. Temel haklar ile temel olmayan haklar arasında sadece bunları tanıyan belgeler bakımından ayrım yapılabilir. Temel haklar Anayasa tarafından tanınan haklardır. Bu nedenle, temel haklara yasama ve yürütme organları müdahale edemez. Buna karşılık Anayasa ile değil, kanunla tanınan haklar ise “temel olmayan” haklardır. Bunlara yasama organı müdahale edebilir. Keza, yürütme organının düzenleyici işlemiyle tanınmış haklara da yürütme organı müdahale edebilir (Gözler, 2000). Özgürlükler var olmadan temel haklardan söz edebilmek olanaksızdır, insan hakları var olmadıkça da, özgürlüklerin hiçbir anlamı yoktur. Bir başka açıdan bu yakın bağlantı ele alınırsa, başlı başına özgürlük insanın doğuştan sahip olması gereken temel bir haktır (Çeçen, 2000: 64).

Giritli ve Güngör’e (2002:15-16) göre insan haklarının en üstün ahlaki talepler olduğu ve devlet dahil herkesin bu haklara saygı göstermelerinin gerekliliği fikri ilk kez sistemli bir

32

şekilde doğal hukuk anlayışına dayanılarak 17. ve 18. yüzyılda Avrupa’da ortaya konulmuştur. Doğal haklar kuramının başlıca dört özelliği vardır. Bunlar;

1. Doğal haklar, doğuştan sahip olunan haklardır. Devredilemez ve vazgeçilemezdir. 2. Doğal haklar, her hangi bir iktidar ya da güç tarafından verilmemiştir. Doğal haklar devletten ve toplumdan önce de vardır.

3. Doğal hakların uygulanması engellenemez. Çünkü bu haklar mutlaktır.

4. Doğal haklara bütün insanlar sahiptir. Zamana ve mekâna bağlı olmayıp evrenseldir. Buradan anlaşılmaktadır ki; insan hakları herkesin kabul etmesi gerektiği doğal hukuk anlayışına temellendirilmiştir. Doğuştan kazanılan doğal haklar başka bir insana bırakılamaz. Doğal haklar devlet tarafından verilmemiştir. Sadece insan olduğu için var olmanın gerekliliklerinden biridir; yeryüzünde bulunan bütün insanların sahip olduğu haklardır; devletin yapmış olduğu anayasa ile güvence altına alınmıştır. Bu doğal hakların uygulanması herhangi bir güç tarafından engellenemez. Çünkü bu doğal haklar devlet veya otoriteden çok önce var olmaya başlamıştır.

Birleşmiş Milletler Anlaşması’nın 55. maddesinde “BM ırk, cinsiyet, dil ya da din ayrımı gözetmeksizin, herkes için insan haklarına ve temel özgürlüklere evrensel ve eylemsel (fiili) saygı gösterilmesini destekler” ifadesine yer verilmiştir (1945-BM Antlaşması).

- Temel Hak ve Özgürlüklerin Sınıflandırılması 1982 Anayasasının Kullandığı Sınıflama

Anayasa, temel hak ve hürriyetleri üçe ayırarak düzenlemektedir: Kişinin hakları ve ödevleri, sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler, siyasî haklar ve ödevler. Anayasanın bu ayrımı Jellinek’in kamu hakları tasnifine uygundur.

1. Kişinin Hakları ve Ödevleri

‘Kişinin hakları ve ödevleri’ başlıklı ikinci bölümde düzenlenen bazı temel hak ve hürriyetler şunlardır:

Kişinin Dokunulmazlığı, Maddî ve Manevî Varlığı, Zorla Çalıştırma Yasağı, Özel Hayatın Gizliliği, Konut Dokunulmazlığı ,Haberleşme Hürriyeti, Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti, Din ve Vicdan Hürriyeti, Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti, Bilim ve Sanat Hürriyeti Basın ve Yayımla İlgili Hükümler, Kamu Tüzel Kişilerinin Elindeki Basın Dışı Kitle Haberleşme Araçlarından Yararlanma Hakkı, Dernek Kurma Hürriyeti, Toplantı ve

33

Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı, Hak Arama Hürriyeti, Suç ve Cezalara İlişkin Esaslar, Temel Hak ve Hürriyetlerin Korunması

2. Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler

‘Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler’ başlıklı üçüncü bölümde düzenlenen bazı temel hak ve hürriyetler şunlardır:

Ailenin Korunması, Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi, Toprak Mülkiyeti, Kamulaştırma, Devletleştirme, Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti Çalışma İle İlgili Hükümler, Çalışma Şartları ve Dinlenme Hakkı, Sendika Kurma Hakkı, Toplu İş Sözleşmesi Hakkı, Grev Hakkı ve Lokavt, Ücrette Adalet Sağlanması, Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması, Konut Hakkı, Gençliğin Korunması, Sporun Geliştirilmesi, Sosyal Güvenlik Hakkı, Tarih, Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunması, Sanatın ve Sanatçının Korunması, Sosyal ve Ekonomik Hakların Sınırı

Bu hakların gerçekleşmesi için devletin olumlu bir şeyler yapmasına gerek yoktur. Bu haklar devlete müdahale etmeme ödevini yükler. Örneğin Anayasanın 48’inci maddesine göre “herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler serbesttir”. Bu hak ve hürriyetlerin gerçekleşmesi için devletin olumlu bir şeyler yapmasına gerek yoktur. Bu hak ve hürriyetleri kullanan bireylere devlet müdahale etmez ise bu hak ve hürriyetler gerçekleşmiş olur (Gözler 2000).

3. Siyasî Haklar ve Ödevler

‘Siyasî Haklar ve Ödevler’ başlıklı dördüncü bölümde düzenlenen bazı temel hak ve hürriyetler şunlardır:

Türk Vatandaşlığı, Seçme, Seçilme ve Siyasî Faaliyette Bulunma Hakları, Parti Kurma, Partilere Girme ve Partilerden Ayrılma, Siyasî Partilerin Uyacakları Esaslar, Vatan Hizmeti, Vergi Ödevi, Dilekçe Hakkı

Bu haklar ve hürriyetler ancak Türk vatandaşları tarafından kullanılabilir. O nedenle bunlara “vatandaşlık hakları” da denebilir.

Benzer Belgeler