• Sonuç bulunamadı

2.1. Dil ve Temel Dil Becerileri ve Temel Beceriler Kavramlarına Kısa Bir

2.1.4. Temel beceriler

Türkçe Dersi Öğretim Programı, dil becerilerinin yanında temel becerilerin de kazanımını hedeflemiştir. Temel beceriler bireyin duygu ve düşünce eğitimi yoluyla kazandığı

26

birtakım yeterliliklerdir. Programda bu yeterliliklerin dil becerilerinin gelişimine paralel olarak kazanılması öngörülmüştür. Çünkü edebî metinler yolu ile gerçekleştirilen dil eğitimi içinde sanat, tarih, kültür, kişilik eğitimi gibi alanlarla ilgili öğrenmeler de yer almaktadır. Bu bakımdan Türkçe öğretimi temel dil becerilerinin gelişimini hedeflerken esasında genel anlamda temel becerilerin gelişimini hedeflemektedir. Bu bakımdan temel becerilerin ayrıntılı olarak incelenmesine ve değerlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.

Türkçeyi Doğru, Güzel, Etkili Kullanma ve İletişim Kurma

İnsanlar arası iletişimi ifade eden anlaşmanın, anlama ve anlatma becerilerinin birlikteliğinden doğduğu bilinmektedir. Okuma ve dinleme anlama sürecidir (Göğüş, 1978:41). Diğer taraftan yazma ve konuşmanın da anlatma süreci olduğu bilinmektedir. Doğru anlama ve doğru anlatma, kaliteli bir anlaşmanın sağlanması ve buna bağlı olarak kaliteli bir iletişim ortamının oluşması için vazgeçilmez gerekliliklerdir. Sağlıklı bir dinleme ve okuma ile ifade edilenleri doğru anlayabilmek hedeflendiği gibi, sağlıklı bir konuşma ve yazma ile de düşünceleri doğru ifade edebilmek ve doğru anlatabilmek hedeflenir.

Temel dil becerilerinin sağlam biçimde edinilmesi, bireyin Türkçeyi doğru ve güzel kullanmasını sağlayarak en nihayetinde etkili iletişim kurma yeterliliğini geliştirir. Bu bakımdan bireylere temel dil becerileri eğitimi verilirken bu becerilerin anlama ve anlatmanın bir yolu olarak iletişime hizmet edeceği unutulmamalıdır.

Eleştirel ve Yaratıcı Düşünme

Düşünme insanı diğer canlılardan ayıran en önemli yeterliliktir. Türkçe Sözlük’te (2005) düşünme; “bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel yetiler oluşturmak, muhakeme etmek” şeklinde tanımlanmıştır. Tanımdan hareketle düşünmenin bilgiye ulaşma, bilgiyi türetme, irdeleme, sorgulama gibi pek çok alanda kullanılabilen işlevsel bir araç olduğu söylenebilir. İnsan düşünerek geçmişi sorgulayabilir, geleceği planlayabilir ya da şimdiki zamanda var olan durumun değerlendirmesini yapabilir.

Kimi zaman bu yeti yalnızca bir araç olarak değil amaç ya da hedef olarak da hayatın içinde yer alabilir. Örneğin felsefede düşünce çoğu zaman bireyin amacı hâline

27

gelmektedir. Bilimsel buluşlarda da önce düşünme vardır. Daha sonra bu düşünce ortaya çıkan yeni bir düşüncenin, duygunun, icadın aracı olarak karşımızda durur. Çünkü aracı kullanıma geçirebilmek için öncelikle aracın hangi alanlara hizmet edebileceğini, nasıl kullanılabileceğini bilmek önemlidir. Bu bakımdan araç olan düşünme yetisinin, yetkin biçimde kullanılabilmesi için öncelikle hedef olarak gösterilmesi gerekmektedir. Bu görüşe bağlı olarak Türkçe Programı’nda da eleştirel ve yaratıcı düşüncenin dil becerileri ile beraber gelişimi hedef olarak gösterilmiştir. Bu noktada ise karşımıza düşünce eğitimi çıkmaktadır.

Eleştirel düşünce, bireye hazır olarak sunulan doğru ya da gerçekliklerin birey tarafından sorgulanıp sınanarak kabul edilmesini ya da reddedilmesini sağlar. Bu düşünce yolu ile birey öğrendiklerini kendine mal eder. Sorgulamaktan uzak zihinler doğruları kabul etmeye hazır oldukları gibi yanlışları da kabul etmeye hazırdırlar. Diğer taraftan kabul edilenler doğru bile olsa eleştirel düşünce ile doğru üzerinde düşünen birey o olguyu içselleştirir. Bu da yapılandırmacı yaklaşımın gerekliliklerindendir. Bireyin bilgiyi kendisinin çıkarım yolu ile elde etmesi, yorumlaması eleştirel düşünce ile mümkün olabilmektedir.

Yaratıcı düşünce, eleştirel düşüncenin gelişimine paralel olarak gelişebilecek ve en az onun kadar önemli diğer bir beceri alanıdır. Bilimsel buluşlar, icatlar yaratıcı düşüncenin sonuçlarıdır.

Yaratıcılık; zekâ, düşünce ve hayal gücünün birlikteliğiyle daha önce görülmemiş yeni bir şeyin ortaya konmasıdır. Bireyin işleve ve anlama takılı kalmasını engelleyen, kendini ve çevresini başka bir gözle görebilmesine imkân veren yaratıcılığın, küçük yaşlarda kazandırılması son derece önemlidir. Kişinin tüm hayatına etki edebilen bu beceri, sıradanlığı ve taklidi ortadan kaldırarak bireyin zihninin özgürleşirken aynı zamanda düşüncelerinin de özgünleşmesini sağlar.

Eğitim-öğretim etkinliklerinin öğrenciyi tek bir doğruya ve doğrunun değişmezliğine inandırması sorgulayan ve yeni şeyler üretebilen zihinlerin gelişimine balta vurmaktır. Bu nedenle Türkçe derslerinde öğrencinin eleştirel ve yaratıcı düşünmesine hizmet edecek araçlarla ve etkinliklerle buluşturulması gerekmektedir.

Araştırma, Problem Çözme ve Karar Verme

Araştırma, bireyin eleştirel bir tutumla araştıracağı konunun ayrıntılarına inmesini, temellerini incelemesini, kaynak kullanımını, sorular yönelterek doğruyu bulma çabasını

28

içerir. Araştırma bilimsel bir gerçeklik üzerine yapılabileceği gibi doğruluğu kesin olmayan olaylar, düşünceler ya da hayatın içindeki olağan durumlar üzerinde de olabilir. Bu yönüyle araştırma becerisi bireyin her daim ihtiyaç duyabileceği niteliktedir.

Bir ürün alırken fiyat araştırması yapmak; fiyat alınacak noktaların belirlenmesini, farklı fiyatların alınmasını, fiyatların birbiri ile kıyaslanmasını ve son olarak değerlendirme yapılmasını gerektirir. Bu örnek basit bir araştırmadır. Ancak bireyin bilgileri toplama, sınıflandırma, karşılaştırma, değerlendirme gibi araştırma basamaklarını kullanmasını gerektirir.

Araştırma becerisi, belirlenen hedeflere ulaşmayı, gerçeğin ya da doğrunun kaynağına inerek onu özümsemeyi, sorunlarını tanımlamayı, kaynakları doğru ve verimli kullanmayı mümkün kılar.

Araştırma becerisinin gelişimi ise hazırbulunuşluk sağlayarak problem çözmeyi kolaylaştırır. Herhangi bir problemin çözümü sorunun kaynağına inerek problemin temellerini sorgulamaktan geçer. Araştırma becerisine sahip olan birey probleme nasıl yaklaşacağını hangi adımları atacağını oldukça iyi bilir. Problem çözmede izlenecek basamaklar şöyledir:

1. Problemin tanımlanması, sınırlandırılması 2. Hipotezlerin ortaya atılması

3. Veri ve kaynak araştırmasının yapılması 4. Hipotezlerin doğruluğunu test etme 5. Problemi çözerek sonuca ulaşma

Verilen basamaklarda görüldüğü gibi problem çözme becerisinin edinilebilmesi araştırma becerisinin önceden öğrenilmiş olmasını gerektirir. Bu nedenle bu iki temel becerinin gelişiminde bir birliktelik ve bütünlük söz konusudur.

Girişimcilik

Bir toplumun ekonomik olarak bağımsızlığa, refah seviyesine ulaşabilmesi için en önemli gerekliliklerden biri toplumun kendi içindeki dinamikleridir. Bireyler üretime katıldığında, istihdam alanı yarattığında, yerli kaynaklarını kullandığında ülke kendi iç dinamiklerinden faydalanmış olur. Bu da ancak girişimci bir ruh ile sağlanır.

29

Günümüzde bilginin kaynağında ve bilgiye ulaşmada büyük değişim yaşanmıştır. Geçmişte kütüphanelerden, kitaplardan, şahsi görüşmelerden elde edilen bilgiye, bugün medya araçları ve bilgisayarlardan kolaylıkla erişim sağlanabiliyor. Bu kolaylık bireylerin daha bilgili, donanımlı ve bu imkânlardan faydalanabilecek yeterliliğe sahip olmasını gerekli kılıyor. Bu yüzden eğitim araç-gereçlerinin kullanımı hususunda eğitime ihtiyaç duyuluyor.

Özellikle bilgisayarlar dünyayı parmaklarımızın ucuna taşıyan teknoloji ürünleri olarak, doğru ve amacına uygun olarak kullanıldığında bilginin öğrenilmesine ve öğretilmesine aracılık ederler. Bilgi teknolojilerini kullanabilme becerisine sahip bir birey; bilgiye kolay biçimde ulaşabilir, bilgisayar üzerinde bilgileri düzenleyebilir, sunum hazırlayabilir, farklı uygulamalardan faydalanarak yeni bilgiler türetebilir. Bu nedenle günümüzde bilgisayar okuryazarlığı kavramından sıkça söz edilmektedir. Eğitim-öğretim faaliyetlerinin bilim ve teknolojiyle ilişkili olarak yürütülmesi bireyin önemli bir beceriyi kazanmasına imkân verecektir.