İKTİBAS SANATI
3. Telmih ve Mazmûn Şeklinde Yapılan İktibaslar: Telmih de iktibas gibi manaya
dayalı edebi bir sanattır. Terim olarak telmih; temsil yolu ile ifade içinde bilinen bir olaya, hikâyeye, inanışlara, ayet ve hadislere işaret etme sanatı olarak tanımlanmaktadır (Külekçi, 2003: 170). Ayrıca telmih; temsil yolu ile bilinen bir olaya, ayet ve hadislere işaret etmedir. Bu sanatta şairin işaret ettiği olgular ise kapalı istiarelere; kendisine benzetilenin söylenmeyip sadece benzetilenin zikredildiği istiarelere dayanır. Zira şairlerimiz düşüncelerini tabiata ve hayata ait tasvirlerle, imajlarla somutlaştırarak ifade etmişlerdir (Çoşkun, 2006: 53). Nitekim hayallerin çıkış noktası olan kapalı istiarelerde geniş bir hayal gücü vardır. Bir takım kelimeler temsil yoluyla başka manaları düşündürür, hayal ettirir (Külekçi, 2003: 58). Böylece telmih sanatı vasıtasıyla şiirin gücü genişletilmiş olduğu gibi şair eserinde telmih edilen olguyu düşündürerek okuyucunun daha geniş yorumlama imkânı bulmasını sağlar (Kartal, 2007: 420). Telmihte manaya bağlı kullanılan kelimeler okuyucuda bilinen bir olayı, kişiyi belli kârinelere sürüklemekten öteye geçmemelidir. Aksi
takdirde telmih amacından saparak mânen iktibasa dönüşür. 2
Telmih gibi çağrışıma dayalı bir ifade biçimi mazmûn ise Ali Sedat Bey’in Yeni Türk Lugati’nde “Dikkatle anlaşılan ince ve dakik mana; bir söz ve ibareden çıkarılan gizli mefhum” diye açıklanır. Edebiyat terimi olarak bir şeyi, o şeyin vasıflarını veya onu
çağrıştıracak (tedâî ettirecek) kelime ve kavramları zikrederek bir ibarenin içinde gizlemektir (Çavuşoğlu, 1994: 205). Bir diğer ifade ile mazmûn; klasik Türk edebiyatının
kendi dünyası içinde bilinen hayal, inanış ve düşüncelerin beyitlerdeki dolaylı anlatımıdır. Bu durum mazmûnun beyitlerdeki kelime veya kelime grupları arasında remizlere yani belirli çağrışımlara dayalı anlam ilişkisinin varlığını bildirmektedir. Remz/remiz ise işaretle anlatmak; gizli ve kapalı söyleme; sembol anlamlarına gelmektedir (Pekolcay, 1999: 21). Mazmûn bir söz ustalığı olup, görünürde olmayan anlamın açıkça anlatılmayıp çağrışımların ardına gizlenmesidir. Mazmûnun dolaylı anlatıma dayanması, bizlere onun
benzetme ve mecazla ilişkisini düşündürmektedir. Çünkü şairlerimiz, boyu servi, kirpikleri ok, yanağı gül, güneş ya da ay yüzlü güzelini çizerken, bir varlığın tanımını bir başka varlığa benzeterek yapmışlardır. Önceleri benzeyen, benzetilen ilişkisinin sergilendiği teşbih sanatının ağır bastığı benzetmeler yerlerini giderek kısaltılmış benzetmelere; istiarelere bırakmıştır. Yüzyıllar ilerledikçe kelimeler arasındaki bağlantı benzetme ilişkisine dayandırılmış olup beyitlerin estetik değer kazanmasında kapalı istiarenin
2
bk. Ali Nihad Tarlan, Edebiyat Meseleleri, Ötüken Yay.,İstanbul, 1981, s. 174; Mehmet Yılmaz, Kültürümüzde
8
varlığı önemli rol oynamıştır. Bu durum da mazmûnun mecaz, istiare, telmih gibi edebî sanatlarla olan yakınlığını kuvvetlendirmekte ve onu bazı sanatlardan ayırmamızı güçleştirmektedir (Mengi, 2000: 55). Nitekim sevgilinin güzelliği ile başka bir güzellik
arasında benzetme ilişkisi kuran şairler, hayallerindeki güzelliği oluştururken kullandıkları kelimelerle beyitte çoğu zaman bir teşbih veya istiare unsuru olarak kullandıkları kelime/kelimelerle ayet, hadis veya meşhur bir kıssa, hikâye ya da olaya telmihte bulunurlar. Böylece içerisinde telmihe dayalı anlam çağrışımına yer vermiş beyitlerde
aynı zamanda mazmûn olduğunu söyleyebiliriz (Mengi, 2000: 34-56).
Yukarıdaki değerlendirmelerden hareketle telmihle mazmûn arasındaki ilişki şöyle ifadelendirilir: Genellikle bir teşbih unsuru olmak üzere bilinen bir olayı, hikâyeyi, inanışı, ayet ve hadisi hatırlatacak şekilde anahtar kelime/kelimelerin açıkça zikredilmesi telmih; telmihe dayalı yapılan kapalı istiarelerin ise mazmûn olarak kabul edilmesi mümkündür.
Bu izahlar çerçevesinde, Dâvûd-ı Halvetî, Bakara suresinin 29. ayetinde beyan edilen Cenab-ı Hakk’ın Alîm ism-i şerifini lafzen kullanarak ayete telmihte bulunur:
Zerre yok kim ola ‘ilminden cüzâ İy‘Alîm ü iy Habîr ü iy Huzâ
(Dâvûd-ı Halvetî, Gülşen-i Tevhîd ü Tahkîk,936)
Ayrıca aynı ayette geçen seb’a semâvât lafzı Klasik şiirimizde heft eflâk, heft
künbed gibi ibarelerle ele alınan yedi gök algısı bu ayetlerden telmih yolu ile iktibas
edilen ibarelerdir:
‘Arş u kürsî mest ü heft eflâk mest Milk mest ü mülk emlâk mest
(Gubârî, Ka’be-nâme,303)
Gubârî, İnşirâh suresinin 1. ayetinde (Ey Muhammed!) Senin göğsünü açıp
genişletmedik mi? ifadesiyle beyan edilen Hz. Peygamber’in göğsünün açılıp
zemzemle temizlenmesi olayına telmihte bulunur: Her kaçan sadr-ı Resûli itdi çâk Âb-ı zemzem birle kıldı anı pâk
(Gubârî, Ka’be-nâme,2469)
Hızrî ise aşağıdaki beyitte; (Ey Muhammed!) Rabbinin, (Hûd’un kavmi) Âd’e,
şehirler içinde benzeri kurulmamış olan, sütunlarla dolu İrem’e, vadide kayaları oyan (Salih’in kavmi) Semûd’a, kazıklar sahibi Firavun’a ne yaptığını görmedin mi?
9
mealindeki Fecr suresi 6-10. ayetlerinde geçen şehirler içinde benzeri kurulmamış ifadesinin çağrışımıyla İrem şehrini mazmûn olarak kullanmıştır:
‘Aceb Cennet midür kim böyle bir şehr Kimesne görmedi devr ideli dehr
(Hızrî, Âb-ı Hayât, 2096)
Celâl-zâde Sâlih Çelebi ise aşağıdaki beyitte yün gibi til, kûh ve tell ibarelerini zikrederek; Göğün, erimiş maden gibi ve dağların atılmış renkli yün gibi olacağı günü
hatırla mealindeki Me’âric suresi 8-9. ayetlerine mânen iktibasla kıyamet gününü
hatırlatmaktadır:
Her kime ‘avnün ‘asâ olsa olur sâbit-kadem Şol zamân kim yün gibi atıla til til kûh u tell
(Celâl-zâde Sâlih Çelebi, Leylâ vü Mecnûn, 101)
Yukarıdaki örneklerden de anlaşılacağı gibi alıntılanan her ibare iktibas sanatının gerçekleştiğini göstermektedir. Çünkü klasik Türk şiirini icra eden şairlerin iktibas yapmalarındaki gaye; inançlarını şekillendirdikleri beyitlerinde fikirlerine destek bulmak, duygu ve düşüncelerini kuvvetlendirmektir. Bu sebeple şairlerimiz, mesnevilerinde Kur’ân-ı Kerîm ayetlerinden ve Hz. Peygamber’in hadis-i şeriflerinden yararlanmışlar, bol bol iktibas sanatına yer vermişlerdir. Tezimizde tespit edilen iktibas örnekleri; Yüksek Lisans ve Doktora tezleri ile ilmî yayını yapılmış mesnevilerden alınmıştır. Fazlî, Hâkânî, Lâmi’î Çelebi, Taşlıcalı Yahya Bey gibi özellikle mesnevileriyle üne kavuşan şairlerin eserleri ile 16. yüzyılda ekol olmuş Fuzûlî ve Gubârî’nin türünde tek olan Ka’be-nâme’si gibi incelediğimiz bu mesneviler aşağıdaki tabloda verilmiştir:
Sayı Şair Mesnevî Kaynak
1. Abdî HeftPeyker Hanzade GÜZELOVA, “Abdî, HeftPeyker
Mesnevîsi (İnceleme-Metin-Dizin)”,
Yayımlanmamış DT, Hacettepe Ü. SBE, Ankara 2008.
2. Abdî Niyâz-nâme-i
Sa’d u Hümâ
Nur GÜRANİ, “Abdî, Niyâz-nâme-i Sa’d u Hümâ”, Yayımlanmamış YLT, Boğaziçi Ü. SBE, İstanbul 1987.
10
(İncelemeMetin), ”Yayımlanmamış DT, Atatürk Ü. SBE, Erzurum, 2000.
4. Ahmed-i Rıdvân Ahmed-i Rıdvân
ve Rıdvâniyye
Nebi YILMAZ, “Ahmed-i Rıdvân ve
Rıdvâniyyesi”, Yayımlanmamış YLT, Ankara Ü. SBE, Ankara, 2006.
5. Ârif Ravzatü’t-Tevhîd Kezban GÜNDÜZ, “Ârif’in Ravzatü’t-Tevhîd
Mesnevisi (İnceleme-Metin)”, Yayımlanmamış DT, Selçuk Ü. SBE, Konya 2006.
6. Âsâfî Şecâat-nâme Süleyman EROĞLU, “Âsâfî’nin Şecâat-nâme’si
(İnceleme-Metin)”, Yayımlanmamış DT, Uludağ Ü. SBE, Bursa 2007.
7. Âzerî İbrâhim
Çelebi
Nakş-ı Hayâl Remzi BAYKALDI, “Nakş-ı Hayâl Mesnevisi
(İnceleme-Metin)”, Yayımlanmamış DT, Eryices Ü. SBE, Kayseri 1994.
8. Behiştî Heşt-Behişt Emine YENİTERZİ, “Behiştî, Heşt Behişt
Mesnevîsi (İnceleme-Metin)”, Kitabevi, İstanbul, 2001.
9. Celâl-zâde Sâlih
Çelebi
Leylâ ve Mecnûn Rıfat KÜTÜK, Yayımlanmamış YLT, Atatürk Ü.
SBE, Erzurum 1995.
10. Celîlî Hecr-nâme Hüseyin AYAN, “Celîlî’nin Hecr-nâmesi”,
Atatürk Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Araştırma Dergisi, S. 14, Erzurum s.155-173. 1986.
11. Cinânî Cilâu’l-Kulûb Mustafa ÖZKAN, “Cinânî- Cilâu’l-Kulûb
(Giriş-İnceleme-Metin-Sözlük)”, İstanbul 1990.
12. Dâvûd-ı Halvetî Gülşen-i Tevhîd ü
Tahkîk
Abdulmecit İSLAMOĞLU, “Halvetî, Gülşen-i Tevhîd ü Tahkîk”, Bolu Belediyesi Yayınları, Bolu, 2012.
11
13. Edhemî İhyâ-yı Dil Mahmut KAPLAN, “Edhemî’nin İhyâ-yı Dili”,
Journal of Turkish Studies, Volume 23, 1999 (Hasibe Mazıoğlu Armağanı 3), 87-116.
14. Emîrî Gülşen-i Ebrâr ve
Mir’âtü’l-Ebrâr
Erol ÇÖM, “Emîrî’nin Gülşen-i Ebrâr ve Mir’âtü’l-Ebrâr Mesnevîleri (İnceleme-Metin)”, Yayımlanmamış YLT, Selçuk Ü. SBE. Konya 2001.
15. Emîrî Sohbet-nâme Sibel ÜST, Turkısh Studies International
Periodical Forthe Languages, Literature and History of Turkishor Turkic, C. 2/4, yer, s. 958-1014.
16. Eyyubî Menakıb-ı Sultan
Süleyman
Mehmet AKKUŞ, “Eyyûbî, Menakıb-ı Sultan Süleyman (Risale-i Padişahnâme)”, Ankara: Kültür Bakanlığı, 1991.
17. Fazlî Gül ü Bülbül Nezahat ÖZTEKİN, “Fazlî, Gül ü Bülbül”,
Akademi Yayınevi, İzmir, 2002.
18. Fikrî Çelebi Ebkâr-ı Efkâr Ali Emre ÖZYILDIRIM, “Fikrî Çelebi’nin Aşk
Konulu Hasbihali”, Turkısh Studies International Periodical Forthe Languages,Literature and History of Turkishor Turkic, C. 2/4, yer, s. 685-703, 2007.
19. Fuzûlî Beng ü Bâde Kemal EdipKÜRKÇÜOĞLU, “Fuzûlî, Beng ü
Bâde”, İstanbul: Maarif Basımevi, 1956.
20. Fuzûlî Leylâ ve Mecnun Muhammet Nur DOĞAN, “Leylâ ve Mecnun:
Metin, Düzyazıya Çeviri, Notlar ve Açıklamalar”, İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2002.
21. Gelibolulu Mustafa
Âlî
Câmiu’l-Buhûr der Mecâlis-i Sûr
. Ali ÖZTEKİN, “Gelibolulu Mustafa Âlî
12
22. Gelibolulu Mustafa
Âlî
Mihr ü Mâh Zeynep SABUNCU, “Mihr ü Mâh a Mathnawi of
Mustafa Âlî”, Yayımlanmamış YLT, Boğaziçi Ü. SBE, İstanbul 1983.
23. Gelibolulu Mustafa
Âlî
Riyâzü’s-Sâlikîn İ.Hakkı AKSOYAK, Mehmet ARSLAN,
Gelibolulu Mustafa Âlî Riyâzü’s-Sâlikîn”, Dilek Matbaacılık, Sivas, 1998.
24. Gelibolulu Mustafa
Âlî
Tuhfetü’l-Uşşâk İ. Hakkı AKSOYAK, “Gelibolulu Mustafa Âlî ve
Tuhfetü’l-Uşşâk Mesnevîsi”, Yayımlanmamış YLT, Ankara Ü. SBE, Ankara 1995.
25. Gubârî Ka’be-nâme Özay Karadağ, “Gubârî’nin Ka’be-nâme’si” ,
Yayımlanmamış YLT, Cumhuriyet Ü. SBE, Sivas 1999.
26. Gubârî Menâsikü’l- Hac Amine GÜL, “Abdurrahman Gubârî’nin Hayatı,
Eserleri ve Menâsikü’l- Hac Adlı Eseri (Edisyon kritik)”, Yayımlanmamış YLT, Marmara Ü. SBE, İstanbul 2006.
27. Gubârî Yûsuf u Züleyha Hasan AKTAŞ, “Abdurrahman Gubârî’nin Yûsuf
u Züleyha’sı”, Yayımlanmamış YLT, Atatürk Ü. SBE, Erzurum, 2006.
28. Güvâhî Pend-nâme Mehmet HERGİRMEN, “Güvâhî,
Pend-nâme(Öğütler ve Atasözleri)” Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1983.
29. Hâkânî Mehmet
Bey
Hilye-i Saadet İskender PALA, “Hâkânî, Hilye-i Sa’âdet”, Kapı
Yayınları, İstanbul, 1991.
30. Hâşimî Mihr ü Vefâ Selami ECE, “Hâşimî, Mihr ü Vefâ”,
Yayımlanmamış YLT, Atatürk Ü. SBE, Erzurum 1996.
31. Hızrî Âb-ı Hayat Maksut BELEN, “Hızrî’nin Âb-ı Hayat
Mesnevîsi”, Yayımlanmamış YLT, CBÜ, SBE, Manisa 1997.
13
32. Huzûrî Tercüme-i
Esrâr-nâme
Tûba MERSİN, “Huzûrî’nin Tercüme-i Esrârnâmesi”, Yayımlanmamış YLT, Fatih Ü. SBE, İstanbul, 2004.
33. İbn İsâ Saruhânî Esmâ-i Hüsnâ
Şerhi
Numan KÜLEKÇİ, “İbn İsâ Saruhânî ,Esmâ-i Hüsnâ Şerhi”, Akçağ Yay., Ankara, 1997.
34. İbrahim Şâni
Lârendevî
Gülşen-i Efkâr Mevlüde ALPARSLAN, “İbrahim Şâni
Lârendevî’nin Gülşen-i Efkâr Mesnevîsi (Metin-Muhteva-Tahlil)”, Yayımlanmamış YLT, DEÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İzmir 2007.
35. Kadıoğlu Şeyh
Mehmed
İnşirâhu’s-Sadr Yusuf u Züleyha
Vesile SAK ALBAYRAK, “Kadıoğlu Şeyh Mehmed ve İnşirâhu’s-Sadr Mesnevisi (İnceleme-Metin)”, Yayımlanmamış DT, Konya: Selçuk Ü. SBE, Konya 2009.
36. Kemal Paşazâde Yusuf u Züleyha Şener DEMİREL, “Yusuf u Züleyha”, Ankara:
Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 1983.
37. Keşfî Te’dib-nâme Sibel ÜST, “Keşfî’nin Te’dib-nâmesi
(İnceleme-Metin)”, Yayımlanmamış YLT, Atatürk Ü. SBE, Erzurum 2006.
38. Kıyâsî Mihr ü Mâh Dilek AKSOYLU, “Kıyâsî’nin Mihr ü Mâh
Mesnevisi”, Yayımlanmamış YTL, Kocaeli Ü. SBE, Kocaeli 2007.
39. Lâmi’î Çelebi Ferhâd u Şîrîn Abdulkadir ERKAL, “Ferhad u
Şîrîn(İnceleme-Metin)”, Yayımlanmamış YLT, Atatürk Ü. SBE, Erzurum 1997.
40. Larendeli Hamdî Leylâ ile Mecnûn Rıfat KÜTÜK, “LarendeliHamdî’nin Leylâ ile
Mecnûn Mesnevisi(Metin/İnceleme ve Diğer Leylâ ile Mecnûn Mesnevisi”, Yayımlanmamış YLT, Atatürk Ü. SBE, Erzurum 2002.
14
41. Manisalı Câmiî’ Vâmık u Azrâ Selami ECE, “Manisalı Camiî’nin Vâmık u Azrâ
Mesnevîsi, İnceleme-Metin-Sadeleştirme”, Yayımlanmamış DT, Atatürk Ü. SBE, Erzurum 2002.
42. Mihaloğlu Ali Bey Gazavât-nâme Agâh Sırrı LEVEND, “Gazavât-Nâmeler ve
Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavât-nâmesi”, TTK, Ankara, 1956.
43. Muîdî Şem’ ü Pervâne Nihal KARA, “Kalkandereli Muîdî’nin Şem’ ü
Pervâne Mesnevîsi, Tenkitli Metin, Nesne Çeviri, İnceleme, Tıpkı Basım”, Yayımlanmamış YLT, Kocaeli Ü. SBE, Kocaeli 2009.
44. Münîrî Gülşen-i Ebrâr ve
Ma’den-i Esrâr
Meheddin İSPİR, “Münîrî’nin Gülşen-i Ebrâr ve Ma’den-i Esrâr Mesnevisi”, Yayımlanmamış YLT, Atatürk Ü. SBE, Erzurum 2004.
45. Nev’î Münâzara-i Tûtî
vü Zag
Hakan TAŞ, Ömer ZÜLFE, “Nev’î’nin Münâzara-i Tûtî vü Zag Adlı MesnevîsMünâzara-i”, TurkMünâzara-ish
Studies/Türkoloji Araştırmaları Tunca
Kortantamer Özel Sayısı, 2/3, s. 660-697, 2007.
46. Nidâî Genc-i Esrâr-ı
Ma’nî
Nuran ÖZTÜRK, “Nidâî, Genc-i Esrâr-ı Ma’nî”, Adana: Karahan Kitabevi, 2011.
47. Nizâmî-i Gencevî Nizâmî-i
Gencevî’nin Mahzenü’l-Esrâr
Hayrullah ACAR, “Nizâmî-i Gencevî’nin
Mahzenü’l-Esrâr Mesnevîsine Osmanlı Sahasında Yazılmış Türkçe Nazîreler”, Yayımlanmamış YLT, Dicle Ü. SBE, Diyarbakır 2002.
48. Pîr Mehmed Azmî
Bey
Pend-nâme Adem CEYHAN, “Âlim ve Şair Bir Osmanlı
Müderrisi: Pîr Mehmed Azmî Bey ve Eserleri”, Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi, S.1, İstanbul, s.243-283, 2006.
15
49. Pîr Muhyiddîn Ervâh-nâme Mehmet NEBİOĞLU, “Ervâh-nâme Pîr
Muhyiddîn, Giriş-Metin-Dizin-Tıpkıbasım”, YLT, Marmara Ü. SBE, İstanbul 2008.
50. Rahmî Şâh u Gedâ Sevim BİRİCİ, “Bursalı Rahmî, Şâh u Gedâ
(İnceleme-Metin)”, Yayımlanmamış YTL, Fırat Ü. SBE, Elazığ 1996.
51. Şâhidî İbrahim
Dede
Gülşen-i Vahdet Numan KÜLEKÇİ, “Şâhidî İbrahim Dede,
Gülşen-i Vahdet”,Ankara: Akçağ Yay. 1986.
52. Şemseddîn-i Sivâsî İbret-Nümâ Erol ÇÖM, “Şemseddîn-i Sivâsî’nin İbret-Nümâ
Adlı Mesnevîsi(İnceleme-Metin)”, Ankara: TDV, 2010.
53. Şemseddîn-i Sivâsî İrşâdü’l-Avâm Hüseyin AKKAYA, “Şemseddîn-i Sivâsî’nin
İrşâdü’l-Avâm İsimli Mesnevîsi”, Cumhuriyet Ü. İlahiyat Fak. Dergisi, C. 7/2, Sivas, s. 1-30, 2003.
54. Şemseddîn-i Sivâsî Mir’âtü’l-Ahlâk Birgül TOKER, “Şemseddîn-i Sivâsî’nin
Mir’âtü’l-Ahlâk Adlı Mesnevîsi’nin Tenkitli Metni ve İncelenmesi”, Ankara: TDV, 2010.
55. Şemsî Deh Murg-ı
Şemsî
Mahmut KAPLAN, “Deh Murg-ı Şemsî
(İnceleme-Metin-Sözlük)”, CBÜ, Manisa 2003.
56. Şerîfî Hilye Sadık YAZAR, “Seyyid Şerîfî Mehmed Efendi;
Hayatı Divanı ve Hilyesi”, Yayımlanmamış YLT, Fatih Ü. SBE, İstanbul 2006.
57. Taşlıcalı Yahya
Bey
Gencîne-i Râz Bekir ÇINAR, “Taşlıcalı Yahya Bey, Gencîne-i
Râz, İstanbul: Kesit Yayınevi: 2014.
58. Vücudî Hayâl u Yâr Yaşar AYDEMİR, “Vücudî, Hayâl u Yâr”,
Ankara: Birleşik Kitabevi, 2007.
59. Yeminî Fazîlet-nâme Yusuf TEPELİ, “Yeminî’nin Fazîlet-nâmesi
16
Ankara Ü. SBE, Ankara, 1994.
60. Za’îfî Kitâb-ı
Sergüzeşt-i Za’îfî
M. Ali ÜZÜMCÜ, “Kitâb-ı Sergüzeşt-i Za’îfî (İnceleme-Metin-Nesre Çeviri, İndeks)”,
Yayımlanmamış YLT, Kocaeli Ü. SBE, Kocaeli, 2008.
61. Ziyâ’î Şeyh-i San’an
Mesnevîsi
Müberra GÜRGENDERELİ, “Mostarlı Ziyâ’î Şeyh-i San’an Mesnevîsi”, İstanbul: Abm Yayınevi, 2007.
17
BİRİNCİ BÖLÜM ... 18 AYET İKTİBASLARI ... 18 İKİNCİ BÖLÜM ... 824 HADİS-İ ŞERİF İKTİBASLARI ... 824
18 BİRİNCİ BÖLÜM