• Sonuç bulunamadı

2.4. Öğretim Materyali Olarak Sunu Materyali Hazırlama ve Kullanılan

2.4.4. Televizyon Teknolojisi Ve Eğitimde Kullanımı

Televizyon, iletileri, mesajları, görsel ve işitsel olarak topluma aktarabilen bir kitle iletişim aracı olarak tanımlanabilir. Görsellik ögesinden dolayı, radyo karşısında dinleyici olan

bireyler, televizyon karşısında izleyici konumuna geçerler (Yüzer, 2008, s. 107). Evimizde bilgisayar ekranı karşısında, ciddi bir zahmete katlanmadan çok rahatlıkla “iki tıklama ile”, aklımıza takılan bir meseleyi hiç geciktirmeden araştırabiliyor, ödenmemiş faturalarımızı ve diğer para transferlerimizi dakikalar gibi kısa bir sürede yapabiliyor, dünyanın öteki ucunda yaşayan bir kişiye ürettiğiniz bir ürünü çok rahatlıkla satabiliyoruz. (Pamuk, 2012, s. 14).

Araştırmalar eğitimde televizyon teknolojisinin, uygun koşullar altında etkili bir öğretim aracı olduğunu, hemen her öğretim alanında kullanılabileceğini, uygun öğrenme etkinlikleri düzenlendiği takdirde etkililiğin artırılabileceğini göstermektedir. Genel olarak televizyon, sınırsız olanakları, okul içi ve okul dışı yayınları ile diğer tüm görsel-işitsel araçların özelliklerini taşıdığından; onları kendi içinde kullandığı ve onlarla birlikte kullanıldığından kitle öğretiminde etkili ve ekonomik bir eğitim ortamı niteliğine sahiptir. Programları kolaylıkla kayıt edebilme, tekrar tekrar gösterebilme, diğer sistemlere uyum, çeşitli alanlara uygulanabilirlik gibi teknik özellikleri vardır (Yüzer, 2008, s. 107). Toplumun değişik katmanlarında meydana gelen bu değişimlerden eğitim sistemlerinin etkilenmemesi, değişim ve dönüşümlere karşı duyarsız davranması düşünülemez. (Pamuk, 2012, s. 14; Brandsfort, 2000). Bir öğretim yöntemi olarak televizyonla öğretimde kullanılan yaklaşımları üç grupta toplamak mümkündür. Bunlar (Yüzer, 2008, s. 107). • Doğrudan öğretim

• Zenginleştirme ve geliştirme öğretimi • Tüm öğretim

Televizyonla öğretim yöntemi incelendiğinde, televizyonun bugüne kadar eğitim dünyasında geliştirilmiş en etkili kitle iletişim araçlarından birisi olduğu görülmektedir. Televizyon bugün eğitimde yeni bir devrimsel gelişmenin öncülüğünü yapmıştır. Eğitimde 1950’lerde uygulamaya konan bu yöntem bugün birçok ülkede yaygın olarak kullanılmaktadır. Mikro öğretim, tele okul, açık üniversite, açık lise, kıtalararası okul ve videoteks, teleteks, tele konferans gibi kavramlar bu yöntemin eğitime kazandırdığı yeni boyutları göstermektedir. Teletext sistemi, bir bilgisayar merkezi ve televizyon yayın sisteminin bir araya gelmesinden meydana gelmiştir. İhtiyaca göre ve daha çok günlük bilgilerin yer aldığı bu sistemde iş, spor, eğlence, hava tahmini, seyahat bilgileri, tüketicileri ilgilendiren yiyecek ve eşya fiyatları, değişik olaylar ve özel gruplara yönelik haberler yer alır (Yüzer, 2008, s. 107).

2.4.4.1. Etkileşimli Televizyon Teknolojisi Ve Eğitimde Kullanımı

Televizyon alanında önemli bir gelişme daha 1980’li yıllardan sonra olmuştur. Bu döneme kadar ancak tek yönlü iletişimin söz konusu olduğu yayınlar yapılabilmekteydi. Tek yönlü iletişim, programdan, sunumdan izleyicilere doğru olan iletişimi ifade etmektedir. Bu dönemden sonra ise iki yönlü iletişimin kurulabildiği televizyon yayıncılığı anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu tarzda yayın yapılabilen televizyon yayıncılığı anlayışına “Etkileşimli Televizyon” adı verilmektedir. Etkileşimli televizyon yayıncılığında iletişim yönü programdan, sunumdan izleyiciye olduğu kadar, izleyiciden programa, sunuma doğru da olmaktadır. Bu sayede izleyiciler ekran karşısındaki pasifliklerinden kurtulmakta, aktif hale gelmektedirler (Yüzer, 2008, s. 108).

Etkileşimli televizyon aracılığıyla farklı şekillerde eğitim uygulamaları yapılmaktadır. Bunlardan biri, birbirinden ayrı sınıfları (uzak sınıfları) bir araya getirme uygulaması, bir diğeri ise derse telefon veya e-mail gibi yardımcı unsurlarla katılarak soru veya görüş iletme uygulamasıdır. Üçüncü uygulamayı ise banttan yapılan uygulamalar oluşturmaktadır (Yüzer, 2008, s. 110). Öğretmenler ve Öğrenciler Arasında İşbirliğini Arttırır: Eğitimde gelişmiş iletişim teknolojilerinin kullanılması, öğretmenlerin öğrencilerine kolayca ulaşmalarına yardımcı olur ve öğrencilerin öğretmenlerine veya diğer öğrencilere gerçek zamanlı olarak ulaşmalarına yardımcı olur. Öğretmenler mobil mesajlaşma uygulamalarını yaklaşan bir test hakkında metin yazmak veya araştırma konuları vermek için kullanabilirler. Eğitimsel sosyal ağlar, öğrencileri deneyimli eğitimcilerle buluşturuyor; sosyal sosyal imleme siteleri, öğrencilerin işbirliği yapmalarına ve dünyadaki yaratıcı öğretmenleri ve eğitimcileri izlemelerine yardımcı olur. Öğretmenler ve öğrenciler arasındaki etkileşim ve iletişimdeki bu esneklik çekingen öğrencilerin notlarını iyileştirmelerine yardımcı olur.

Uzak sınıflar uygulamasında birden fazla sınıf bir araya getirilmektedir. Bu sa-yede derslerin sınıflar arasında ortak olarak işlenmesi mümkün olmaktadır. Etkileşimlilik boyutu ise üç şekilde ortaya çıkmaktadır (Yüzer, 2008, s. 110):

• Öğretmenden öğrenciye iletişim akışı • Öğrenciden öğretmene iletişim akışı

• Öğrenciler arasında oluşan iletişim akışı (Hem aynı sınıfta bulunan öğrenciler arasında, hem farklı sınıflardaki öğrenciler arasında)

Bu sınıflar arasında sadece bir sınıfta öğretmen bulunabilir. Bütün sınıflar görsel ve işitsel olarak birbirlerine bağlı oldukları için tek bir öğretmen rahatlıkla bütün sınıfları kontrol edebilir. Bu etkileşimli televizyon yayıncılığı sadece sınıflar arasında yapıldığından kapalı devre etkileşimli televizyon yayıncılığının bir örneği olmaktadır (Yüzer, 2008, s. 110). Bu tür uygulamalar, genelde iki şekilde kullanılmaktadır. İlk olarak, farklı okullarda okuyan öğrencileri bir araya toplamak ve onlara ortak dersler aldırmak için bu tür etkileşimli dersler kullanılabilir. Bu sayede okullar arasındaki öğrenim düzeyi farklarının dengelenmesi mümkün olabilir. Ayrıca, öğrencilerin bilgi ve iletişim teknolojilerini tanımalarına fırsat da tanınmış olur. Etkileşimli televizyon sayesinde farklı okullardaki, bölgelerdeki, hatta ülkelerdeki öğrencilerin de birbirlerini tanımalarına ve gerekirse ortak çalışma yapmalarına fırsat tanınmış olur. İkinci kullanım şeklinde ise, üniversitelerde çeşitli fakülteler ve bölümler tarafından alınan ortak derslerin yürütülmesinde bu tür etkileşimli televizyon sistemleri kullanılabilir. Böylece, bir öğretmenin, bütün fakültelerdeki sınıflara, aynı anda, aynı dersi verebilmesi mümkün hale gelir (Yüzer, 2008, s. 110). Dünyada geliştikçe, gelecekteki her iş, başvuranların bazı teknik becerilere sahip olmalarını gerektirecektir. Eğitimde teknolojinin kullanılması, çocuklarımızı yarınlara gelişmiş çalışma koşulları için hazırlar. Öğrenciler, sınıfta bilgisayarları, eğitim amaçlı cep telefonlarında veya tabletlerde kullanılabilen yaratıcı uygulamalar geliştirmek için kullanıyorlar. Bilgisayarı nasıl kullanacağınızı bilmenin avantajları sınırsızdır, bu nedenle öğrenciler okuldaki çeşitli teknolojik araçları kullanarak harcadıkça, daha deneyimli ve yaratıcı olurlar. Araştırmaya göre, günümüzdeki en popüler işler önümüzdeki 5-10 yıl içinde hiçbir değeri olmayacak çünkü teknoloji bu görevlerin çoğunu otomatik hale getirecek, bu nedenle çocuklarımıza teknik becerileri kazandırarak kendi işlerini kurmaları daha iyi olabilir.