• Sonuç bulunamadı

3.4. Teknoparklar

3.4.2. Teknoparkların Tarihsel Gelişimi

Teknoparkların ilk ortaya çıktığı ülke ABD’dir. Bilimsel çalışmaların teknolojiye aktarılması, özellikle ülkelere ekonomik ve politik güç sağlayıcı teknolojilerin geliştirilmesi yolundaki çalışmalar savaş koşullarını hazırlamış (Babacan, 1995: 18) ve bu çalışmaların sonucunda Birinci ve İkinci Dünya Savaşları çıkmıştır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı süresince ABD’de savaşa yönelik teknoloji geliştirmek için üniversiteler ile birlikte yürütülen Ar-Ge çalışmalarının bir devamı olarak Stanford Üniversitesi’nin öncülüğü ve desteğiyle Stanford Research Park kurulmuştur.

96 Stanford Research Park’tan sonra 1952 yılında New York Ithaca’da; Cornell Business

& Technology Park, 1957’de Oklahoma Norman’da; The University Research Park (Swearingen Research Park), 1959’da North Carolina’da; Research Triangle Park ve 1960’da West Lafayette, Indiana’da; Purdue Araştırma Parkı kurulmuştur (Link ve Link, 2003: 82). En öne çıkan teknoparklar ise Stanford Research Park, Research Triangle Park ve Route 128’dir. 1950’li yıllarda kurulan ve ilk teknopark olan Stanford Research Park; bilgi teknolojileri alanındaki marka olmuş Google, HP, Intel, AMD, Yahoo, Adobe Systems gibi dünyada ulaşmadıkları ev ve kullanıcı kalmayan firmaları bünyesinde barındırmaktadır. İsmi her ne kadar Stanford Research Park olsa da, dünyada bu park Don Hoefler’in 1971 yılında yazmış olduğu makalesinde kullandığı Silikon Vadisi ismiyle bilinmektedir.

Silikon Vadisi; girişimcilik ve inovasyona sağladığı ortam ile dünyanın en dinamik ekonomik bölgesi olarak kabul edilmektedir ve risk sermayesinin en yoğun olarak görüldüğü yerdir (Wonglimpiyarat, 2006: 1083). Silikon Vadisi’nde uygulanan kümelenme politikası ekonomik gelişmeyi kolaylaştırırken, Stanford Üniversitesi ile olan yakın ilişki teknoparkın başarısını arttırmış ve dünyada örnek alınan bir teknopark haline getirmiştir. (Koh vd., 2005: 222; Wonglimpiyarat, 2006:103; Pekol, 2008: 48).

Research Triangle Park; North Carolina eyaletinin ekonomisinin bağlı olduğu üç endüstriden, mobilya endüstrisinin kuzeydoğu eyaletlerine kayması, tekstil endüstrisinde Asya üreticileri ile artan rekabet ortamı ve tütün endüstrisindeki otomasyon ile istihdam oranındaki düşüş sebebiyle ortaya çıkan ekonomik istikrarsızlığa çare olunabilmesi amacıyla North Duke Üniversitesi, North Carolina Eyalet Üniversitesi ve North Carolina Üniversitesi’nin katılımıyla kurulmuştur ve halen içerisinde IBM’inde bulunduğu birçok ileri teknoloji araştırma firması park içerisinde yer almaktadır (Link ve Scott, 2003: 167-168). Dünyada en çok tanınan teknik üniversitelerden biri olan, tıp, bioteknoloji ve ileri teknoloji alanlarındaki başarılı araştırmaları ile anılan Boston’daki Massachusetts Institute of Technology (MIT) bölgesinde kurulan Route 128’de ABD’de kurulu ve tüm dünyada bilinen diğer bir teknoparktır.

97 1970’li yıllarda petrol fiyatlarında ani yükselmeler olmuştur. Bu yükselmenin sonucu, sanayi sektörü durgunluk içerisine girmiştir. ABD ve Japonya gibi ülkeler başta olmak üzere birçok ülke sanayi sektöründeki bu durgunluğu yeniden eski haline döndürmek ve üretimdeki azalmayı durdurmak için üniversite sanayi işbirliğine daha fazla önem vermeye başlamışlardır. Bunun sonucu olarak da ülkelerdeki teknoparkların sayısı artmaya başlamıştır (Özdemir, 2010: 50). 80’li yılların ortalarında ileri teknoloji üreten endüstriler birçok ülkede ekonomik kalkınma ve gelişme ile ilgili her derde deva olarak görülmeye başlanmış ve bunun sonucunda teknoparkların açılmasında çok süratli bir gelişme yaşanmış, sadece ABD’deki teknoparkların sayısı yaklaşık 200 olmuştur. Özellikle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (United Nations Development Programme-UNDP) gibi uluslararası yardımlardan yararlanan Çin, Kore, Tayvan, Singapur, Avustralya, Rusya, Macaristan ve Türkiye gibi ülkeler teknoparklar kurmuşlardır (Polat, 2007: 15).

Avrupa’da kurulan teknoparkların geçmişi de 70’li yıllara dayanmaktadır. Fransa’da 1969 yılında bölgesel kalkınma hızını arttırmak amacıyla Nice yakınlarındaki kentleşmemiş bir alanda devletin, yerel yönetimlerin ve ticaret odalarının desteğiyle kar amacı gütmeyen bir özel şirket tarafından kurulan Sophia Antipolis (Polat, 2007:

16; Villacres, 2015: 19), 1972 yılında İngiltere’de kurulan Heriot-Watt Üniversitesi Teknoparkı ile Cambridge Teknoparkı ilk teknoparklardır. İngiltere’deki teknoparkların kurulmasına o dönemde Avrupa’da yaşanan ekonomik krizden en çok etkilenen İngiliz demir-çelik endüstrisinin krizden kurtarılabilmesi, oluşan işsizliğin önlenebilmesi ve KOBİ’leri desteklemek amacıyla yeni teknoloji merkezleri kurulması fikri sebep olmuştur (Özdemir, 2006: 28).

Almanya’da teknoparkların kurulması 80’li yıllarda olmuştur. Berlin Teknik Üniversitesi tarafından 1978-1981 yılları arasında gündeme getirilen teknoloji üretimine yönelik yeni firmaların kurulması ve gelişmesi için gerekli desteğin sağlanmasına yönelik çalışmaların ardından, 1982 yılında Federal Almanya’nın ilk Risk Sermayesi Fonu oluşturulmuştur. Bunun sonucunda İlk Girişimciyi Geliştirme Merkezi (Berlin Innovation Grunderzentrum-BIG) 1983 yılında kurulmuş ve genişleyerek 1985 yılında ilk teknoloji parkı halini almıştır (Babacan, 1995: 48).

98 Avrupa’daki diğer ülkelere baktığımızda 1982 yılında Finlandiya’da Oulu, 1983’te İsveç’te Ideon (Bellini vd, 2012: 26), 1984 yılında Polonya’da Pomeranian Bilim ve Teknoloji Parkı (European Commission, 2013: 147) kurulmuştur. Bilim ve teknoloji parklarının İtalya’da doğuşu olarak kabul edilen Technopolis Novus Ortus ise 1984 yılında Bari’de kurulmuştur (Babacan, 1995: 46; Bilgili, 2008: 56). Rusya teknoparklarla ilk olarak 1988 yılında bilimsel bir dergide yazılan bir makale ile tanışmıştır. İlk teknopark 1990 yılında devlet tarafından üniversitelerin bilimsel potansiyelini arttırmak ve desteklemek amacıyla yürütülen “Teknoloji Parkları ve İnovasyon” programı bünyesinde üniversiteler, bilimsel enstitüler ve firmaların ortaklığında Tomsk’da kurulmuştur (Kihlgren, 2003: 67).

Asya’da kurulan en eski teknopark Japonya’dadır (Pekol, 2008: 49). Tokyo’da kurulu devlet üniversite ve araştırma enstitülerini aynı bölgede toplamak düşüncesi ile 1970’li yılların başında Japon hükümetinin desteği ve kontrolü altında Ibaraki’de Tsukuba Teknoparkı açılmıştır (Bass, 1998: 394). Japonya’daki teknoparkların ana kurulma amacı, yoğun şehirleşmenin sonucu ortaya çıkan zorluklardan kaçmak, üniversite ve sanayi için çekim merkezleri oluştururak az gelişmiş bölgelerin gelişmesini sağlamaktır (Polat, 2007: 17). Kore hükümeti tarafından, Seul ve Pusan’da yoğunlaşan işletmeleri merkezi olarak bir araya getirmek ve Japon işletmeleri karşısında koruyabilmek maksadıyla 1975 yılında Pusan’da Taedok Bilim Parkı kurulmuştur (Babacan, 1995: 67).

Çin’de ise 1986 yılında 4 bilim adamının Komünist Parti’ye başvuruları sonucu hazırlanan İleri Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Programı ile başlayan teknoloji bölgesi oluşturma süreci sonunda 1988 yılında başkent yakınlarındaki Zhongcuancun Parkı ilk teknoloji geliştirme bölgesi olarak açılmıştır (Wang vd., 1998: 284-285).

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Çin’de ileri teknolojiye yönelik Ar-Ge araştırmaları için en önemli ortamlar olarak kabul edilmektedir. Bölgeler içerisinde bilgi teknolojilerine yönelik çalışma yapan firmalara 2000 yılından bu yana özel teşvikler sağlanmaktadır (Campbell, 2013: 2).

99 Tayvan’da bulunan Hsinchu Teknoparkı’da Asya’daki teknoparklar içerisinde en başarılı olanlardan birisidir. Park 1980 yılından beri Tayvan’ın elektronik ve bilgisayar endüstrisinin merkezi olmuş ve birçok ileri teknoloji firmasının gelişmesine öncülük etmiştir (Campbell, 2013: 9). Hindistan’da ekonomide serbest piyasa düzenine geçilmesi ile birlikte ortaya çıkan teknoparklar yazılım ve bioteknoloji olmak üzere iki alan üzerine yoğunlaşmıştır. Yazılıma yönelik ilk teknopark 1990 yılında, Hindistan’ın ekonomik gelişiminin ikinci ayağı olan bioteknolojiye yönelik ilk park ise 2001 yılında açılmıştır (Vaidyanathan, 2008: 287-288).

İsrail’in en büyük ve en eski teknoparkı 1969’da Haifa’da kurulmuştur 1970’li yıllardan itibaren Motorola ve Intel gibi Amerikan firmaların Ar-Ge birimleri faaliyet göstermeye başlamışlardır. Özellikle 1989-1998 yılları arasında Rusya’dan göç eden ve nüfusun %2 artmasına neden olan bir milyonun üzerinde eğitim seviyesi yüksek Yahudi sebebiyle İsrail’in ileri teknoloji alanındaki mühendis sayısında çok yüksek artışlar olmuş ve her 10000 kişiye düşen araştırmacı sayısı 135’e ulaşmıştır. (Dünya sıralaması ABD’de 70, Japonya’da 65, Almanya’da 55, Hollanda’da 53, Türkiye’de ise 1990-1994 dönemi için hazırlanan Altıncı Beş Yıllık Kalkınma Planında araştırmacı sayısında hedef olarak 15 belirlenmiş iken) (Kipnis ve Noam, 1998;

Kellerman, 2000). Bunun sonucu olarak uluslararası faaliyet gösteren firmalar Ar-Ge birimlerini İsrail’e kaydırmışlardır. Halen Elbit Systems, Microsoft, Philips, IBM, Qualcomm, Google, Yahoo gibi firmaların teknopark bünyesinde Ar-Ge merkezleri bulunmaktadır.

Güney Afrika Cumhuriyetinde 1987 yılında kurulan Technopark Stellenbosch ve 2001 yılında kurulan Innovation Hub Bilim Parkı Afrika kıtasındaki ilk teknoparklardır.

Günümüzde ise Güney Afrika’ya ilaveten Mısır, Tunus, Cezayir, Moritanya gibi ülkelerde de teknoparklar bulunmaktadır (Tavares, 2009: 210-211).

Villacres tarafından dünya üzerine dağılmış teknoparkların sayısına yönelik olarak yapılmış bir çalışma Tablo-9’da gösterilmiştir. Araştırmacı çalışmasında isimlerinde bilim, araştırma, teknopark veya teknoloji parkı kavramları bulunanlar ile Uluslararası Bilim Parkları Birliği (IASP), Birleşik Krallık Bilim Parkları Birliği (The United

100 Kingdom Science Parks Association-UKSPA), Üniversite Araştırma Parkları Birliği (The Association of University Research Parks-AURP), UNESCO gibi çatı organizasyonlarına kayıtlı teknoparkları değerlendirmeye almıştır. Buna göre Kuzey Amerika’da 200’e yakın teknopark bulunurken Avrupa’daki teknopark sayısı 400’e yaklaşmıştır. Ülke olarak incelendiğinde ise en çok ABD, İngiltere, Çin ve Fransa’da teknopark bulunmaktadır. Kıtalararası yüzdelik dağılım açısından ise %42’lik oran ile Avrupa ilk sırayı alırken, %29 ile Asya ikinci sırada gelmektedir (Villacres, 2015: 53).

Tablo-9 Dünya Üzerindeki Teknoparkların Dağılımı

Kaynak : Villacres, 2015: 51