• Sonuç bulunamadı

1.3. Savunma Sanayinin Gelişimine Etki Eden Faktörler

1.3.1. Ülke İçi Faktörler

1.3.1.5. Teknolojik Gelişmişlik

Savunma sanayi ürünleri için en yeni ve en ileri teknolojiyi kullanmak gerekmektedir.

En son teknolojiye ulaşabilmek ise ancak bu konuda yapılacak Ar-Ge çalışmaları ile mümkün olmaktadır. Savunma sanayi ürünlerinin tasarım-üretim-kullanma ve kullanımdan kaldırma şeklinde ifade edebileceğimiz ömür süresinin uzun olması sebebiyle kullanılacak teknolojinin günümüz teknolojisi değil belki 10 yıl sonrasına ait teknoloji olması ve eskimemesi gerekmektedir.

Son on yılda teknoloji globalleşmekte ve ticarileşerek sivilleşmektedir (DPT, 2007a:

8). Önceki yıllarda savunmaya yönelik teknoloji; sanayisi gelişmiş ülkelerde yüksek güvenliğe sahip belirli kuruluşlarda kapalı kapılar ardında üretilirken, günümüzde her ülkede bulunan sivil fabrika ve kuruluşlarda üretilebilmektedir. Sivil alanda geliştirilen ve tüketicilerin hizmetine sunulan teknolojik ürünler artık savunma sanayinde de kullanılmaya başlanmıştır. Üstelik savunma sanayinde üretim yapan pek çok firma da sivil piyasada kullanılabilecek ürünler üretmektedir. Boeing, BAE Systems, Airbus gibi en büyük savunma sanayi şirketleri dahi “dual use (Çifte Kullanım)” adı verilen hem savunma sanayi hem de sivil sektöre yönelik üretim ve yatırım yapmaktadırlar.

Bilim ve teknoloji doğrudan veya dolaylı olarak toplumun refahını arttırmaktadır.

Bilim ve teknolojiye dayalı bir milli savunma sanayi, gerek kaynakların verimli kullanımı, gerekse bilim ve teknoloji altyapısının gelişimi açısından en önemli güçlerden birisidir ve bu özellikleri ile toplumsal refaha doğrudan katkıda bulunmaktadır (TÜBİTAK, 2003a: 77). Kendi kaynaklarını etkin bir şekilde kullanan, yüksek teknoloji ürünleri üretebilen savunma sanayi, güçlü bir ekonomi, barış, istikrar ve güvenliğin de teminatı olmaktadır (TASAM, 2012: 4).

29 Savunma sanayinin gücü de, o ülkenin bilim ve teknoloji alanındaki bilgi birikimi ve yetenekleri ile belirlenmektedir. Bu nedenle ulusal savunma stratejisi belirlenirken, ülkenin bilim ve teknoloji yeteneklerinin yükseltilmesi ve Ar-Ge olanaklarının arttırılması amaçlanmaktadır (Sevgi, 2001: 1). Özellikle savunma sanayinde kullanılan teknolojinin dışarıdan alınınca değil üretilince anlamı olmaktadır (Öner, 2006: 1).

Bir ülkenin bilim ve teknoloji alanındaki yerini ölçmek için Ar-Ge’ye tahsis edilen kaynaklar ve alınan patent sayıları iki temel gösterge olarak kullanılmaktadır (OECD, 2005: 25). Temel ve uygulamalı araştırma ile deneysel gelişimden oluşan Ar-Ge’ye ayrılan kaynakları; devlet, özel sektör, araştırma enstitüleri, üniversitelerin yaptıkları harcamalar ve yurtdışından sağlanan fonlar oluşturmaktadır. Teknolojik Ar-Ge faaliyetleri sonucunda ortaya koyulan yeni bir ürünün belgesi olan ve uluslararası mülkiyet haklarının korunmasında kullanılan en önemli belgelerden biri olarak kabul edilen patent üretiminin sayısal düzeyi de, bir ülkenin bilim ve teknoloji üretme yeteneğini göstermektedir (Ayhan, 2008: 325).

2001 yılından günümüze G7 ülkeleri ile Çin, Kore ve Rusya Ar-Ge harcamasında ilk sıralarda olan ülkelerdir. Özellikle Çin 2015 yılında, 2001 yılı Ar-Ge harcamasının yaklaşık 12 katı harcamaya ulaşmıştır. Çin’in Ar-Ge harcamalarındaki yıllık ortalama reel büyümesi %17,2 olmuştur. Almanya, Kore ve Rusya’nın Ar-Ge harcamaları da dikkate değer bir şekilde yükselmiştir. Estonya (ortalama %12,5), Türkiye (%9,7), Kore (%9,4) ve Slovenya (%7) 2000 yılından bu yana Ar-Ge harcaması en hızlı şekilde artan OECD ülkeleridir (OECD, 2016, 152). Ülkelerin bu alandaki gelişimini gösteren 2001, 2010 ve 2015 yıllarını kapsayan Ar-Ge harcamaları ve aldıkları patent sayıları Tablo-5’te gösterilmiştir.

Alınan patent sayısı açısından ise Japonya her yıl ilk sırada bulunmaktadır. ABD, Almanya, Çin ve Kore, Japonya’yı takip etmektedir. Asya ülkeleri alınan patent sayısına en çok katkı yapan ülkelerdir. OECD ülkeleri arasında alınan toplam patentler içerisinde 2003 yılında %3,8 paya sahip olan Kore 2013’te %5,8’e ulaşarak en göze çarpan büyümeyi yapmıştır (OECD, 2016, 156).

30 Tablo-5: Ülkelere Ait Toplam Ar-Ge Harcaması ve Patent Alınan Ürün Sayısı S.

No Ülkeler Ar-Ge Harcaması (Milyon $) Alınan Patent Sayısı

2001 2010 2015 2001 2010 2015 Kaynak: OECD, Main Science and Technology Indicators, 2018

Ar-Ge harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içerisindeki paylarına göre ülke sıralaması Grafik-6’da gösterilmiştir. İsrail Ar-Ge harcamaları GSYİH içerisinde en yüksek paya sahip olan ülkedir. Kore ikinci sırada bulunmaktadır. ABD 10, Fransa 12, Çin 14, İngiltere 20, Rusya ise 31’inci sırada bulunmaktadır. Ülkemiz ise %0,88 ile 34’üncü sırada bulunmaktadır.

Kaynak: OECD, Main Science and Technology Indicators, 2018

Grafik-6: Ar-Ge Harcamalarının GSYİH'deki Oranına Göre Ülke Sıralaması

0,88

ISR KOR CHE SWE JPN AUT DEU DNK FIN USA BEL FRA CHN ISL NOR NLD SVN AUS GBR CZE CAN ITA EST NZL PRT LUX HUN ESP IRL RUS POL GRC TUR ZAF SVK ARJ MEX ROM LTN

Ar-Ge Harcamalarının GSYİH'deki Payı

31 Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları her yıl hızlı bir şekilde artmaya devam etmektedir.

Ülkemizin 2000-2015 yılları arasına ait Ar-Ge harcama tutarları Grafik-7’de gösterilmiştir.

Kaynak: OECD, Main Science and Technology Indicators, 2018

Grafik-7: 2000-2015 Arası Türkiye’nin Ar-Ge Harcaması

Ar-Ge harcamaları 2000 yılında bulunduğu seviyenin çok üstünde olmasına rağmen, diğer ülkeler ile kıyaslandığında istenilen bir seviyede olmadığı ortaya çıkmaktadır.

Teknoloji ulusal güvenliğin korunması açısından çok önemlidir. Çünkü ulusal güvenliğin korunması güçlü bir ordunun yanı sıra, bu orduyu destekleyecek güçlü bir savunma sanayinin varlığına bağlıdır. Savunma sanayinin gücü de, ülke olarak sahip olunan teknolojik düzeye bağımlıdır (TÜBİTAK, 2003a: 4). Nolan’ın “Person of Interest” (2011: Sz.2, Bl.19) adlı dizide dediği gibi “Bilgiyi kim kontrol ederse geleceği de o kontrol eder”. Mevcut ve olabilecek saldırı ve tehditlere karşı koyabilmek için özellikle savunma sanayinin teknoloji alanındaki Ar-Ge çalışmalarına ve yazılım geliştirmeye yönelik yatırımlara ağırlık verilmelidir.

Ar-Ge alanındaki geldiğimiz seviyenin göstergelerinden bir diğeri olan patent sayısı açısından ülkemiz diğer ülkeler ile kıyaslandığında çok gerilerdedir. Ar-Ge harcamalarındaki sürekli artışa rağmen, bu harcamalar milli olarak geliştirilen ve

2.835,00 3.116,35 3.117,61 2.979,45 3.655,66 4.595,60 5.221,97 7.146,92 7.833,37 8.940,31 10.079,09 11.544,64 12.807,95 13.834,82 15.933,05 17.142,11

$0

$2.000

$4.000

$6.000

$8.000

$10.000

$12.000

$14.000

$16.000

$18.000

Türkiye Ar-Ge Harcaması (Milyon $)

32 patenti alınan ürünlerin sayısına yansıtılamamıştır. Ar-Ge’ye ve yeni teknolojilere yatırım yapmamız kadar bu harcama ve yatırımların sonuçlarının milli olarak geliştirilen ve patenti alınan ürünler ile de görülmesi gerekmektedir.

Ülkemizde savunma sanayi alanında yapılan Ar-Ge harcamaları Grafik-8’de gösterilmiştir. 2013 yılı itibarıyla savunma sanayi alanındaki Ar-Ge harcaması 927 milyon dolar seviyesine ulaşmış, 2014 yılında %4,3’lük bir düşüşle 887 milyon dolar, 2015 yılında ise 2013 seviyesine çıkılamasa da %2’lik bir artış yakalanmış ve 904 milyon dolara ulaşılmıştır. 2016 yılında ise %38’7 artarak 1.254 milyon dolar seviyesine çıkmıştır.

Kaynak: SaSaD, 2013 ve 2016

Grafik-8: Türkiye Savunma Sanayi Ar-Ge Harcamaları