• Sonuç bulunamadı

5. SONUÇLAR VE TARTIġMA

5.2.4 Fen ve teknoloji öğretmenlerinin teknoloji kullanımı önündeki engeller ile ilgili sonuçlar ve tartıĢma

Araştırma sonuçlarına göre fen ve teknoloji öğretmenlerinin Teknoloji Kullanımı Önündeki Engeller ölçeğindeki madde ortalamaları 2.85’dir. Bu ortalama 2.51-3.25 aralığına düşmekte olup öğretmenlerin bu alt boyuta ilişkin ölçeğe “benim için küçük bir engel” şeklinde görüş belirttiklerini göstermektedir. Yani öğretmenler derslerinde teknoloji kullanımı sırasında küçük engellerle karşılaşmaktadırlar.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu BİT’i derslerde ne zaman ve nasıl kullanılacağı konusunda bilgi eksikliği yaşamadığını, okul yönetimi ve meslektaşlardan teknoloji kullanımı konusunda destek alabildiğini belirtmiştir. Bu bulgular Algan (2006)’ın araştırmasını destekler niteliktedir. Algan (2006) yaptığı araştırma sonucunda öğretmenlerin okul idaresinden teknoloji kullanımı konusunda destek alabildiklerini ve idarenin bilgi teknolojilerinin kullanımıyla ilgili sunmuş olduğu mesleki gelişim olanaklarından hizmet içi eğitimler yoluyla yararlandıklarını belirtmişlerdir. Ağar (2009) da yaptığı çalışmasında okul yönetiminin öğretmenlerin derslerde teknoloji kullanımını desteklediği sonucuna ulaşmıştır. Bunun yanı sıra yapılan bazı çalışmalarda ise bu sonuçların tam tersi bulgular elde edilmiştir. Örneğin; Dawson (2008) yaptığı çalışmada araştırma bulgularının aksine idarenin tutumunun öğretmenlerin derslerinde BİT kullanımı engellediğini ortaya koymuştur. Koçak-Usluel, Kuşkaya-Mumcu ve Demiraslan (2007) ise öğretmelerin BİT’i öğretimde nasıl kullanacaklarını bilmemelerinin derslerde teknoloji kullanımı önünde engel teşkil ettiğini belirtmişlerdir.

Araştırmaya katılan öğretmenler teknoloji kullanımı konusunda beceri veya donanım eksikliği yaşamadıkları ve öğretim programının da teknoloji kullanımını desteklediği yönünde görüş belirtmişlerdir. Bu bulgu da Algan (2006)’ın çalışmasını destekler niteliktedir. Algan (2006) yaptığı araştırma sonucunda öğretmenlerin amaçlarına uygun BİT kaynaklarını seçme konusunda kendilerini yeterli gördüklerini ve becerilerine güvendiklerini belirlemiştir.

Yapılan araştırma sonucunda uygun yazılım veya teknolojik araçlara erişim eksikliğinin ve ders içeriğiyle teknolojinin birlikte kullanılması için yeterli zamanın ayrılmamasının teknoloji kullanımları önünde engel teşkil ettiği ortaya çıkmıştır. Bu sonuç Fabry ve Higgs (1997) ve Koçak-Usluel ve Haşlaman (2003)’ın yaptıkları araştırma bulgularıyla paralellik göstermektedir. Fabry ve Higgs (1997) yaptıkları çalışmada öğretmenlerin araştırma yapmak ve hazırlanmak için yeterince zamanının olmamasının BİT’in derslerde kullanımını engellediğini ifade etmişlerdir. Koçak- Usluel ve Haşlaman (2003) ise yaptıkları çalışma sonucunda okullardaki bilgisayarların sayı ve nitelik olarak yetersiz olduğunu, öğretmenlerin ihtiyaç duydukları anda bilişim teknolojileri öğretmeninden gerekli desteği alamadıklarını ve derslerde teknoloji kullanımı için zamanın yeterli olmadığını ortaya koymuşlardır. Yapılan birçok çalışmada da okullardaki teknolojik araçlara erişim eksikliğinin

teknoloji kullanımını engellediği ifade edilmiştir (Ertmer, 1999; Akkoyunlu, 2002; Koçak-Usluel ve Seferoğlu, 2004; Balkı, 2008; Govender ve Govender, 2009; Uzunboylu, Ekizoğlu ve Ekizoğlu, 2009).

Yapılan analizler sonucunda öğretmenlerin cinsiyetlerinin, yaşlarının, kıdem yıllarının, çalıştıkları yerleşim biriminin ve kurumun, öğrenim durumlarının, mezun oldukları alanın ve daha önce BİT ile ilgili kurs veya sertifika programına katılıp katılmama durumlarının teknoloji kullanımı sırasında karşılaştıkları engeller arasında bir fark oluşturmadığı belirlenmiştir. Yani tüm katılımcılar teknoloji kullanımı sırasında benzer engellerle karşılaşmaktadırlar. Bunun nedeni karşılaşılan engellerin sadece kişilere veya sadece koşullara bağlı olmamasıdır. Her iki faktör de öğretmenin derslerinde teknolojik araçlarını kullanması önünde engel teşkil edebilir. Okul teknolojik imkanlar açısından son derece donanımlı olabilir ama öğretmen kendini bu araçları kullanma konusunda yeterli görmeyebilir. Yada tam tersine öğretmen teknoloji kullanım konusunda gerekli becerilere sahip olabilir fakat okulun imkanları bu bağlamda yeterli olmayabilir. Nachmias, Mioduser ve Forkosh-Baruch (2010) da bu doğrultuda yaptıkları araştırma sonucunda öğretmenlerin derslerinde teknolojik araçları kullanmama nedenlerini okuldan kaynaklanan nedenler (okul kültürü, kaynaklar), öğretmenden kaynaklanan nedenler (beceri, özgüven ve zaman) ve öğrenciden kaynaklanan nedenler (BİT becerileri, okul dışında BİT’e erişebilirlik) olmak üzere üç grup altında toplamışlardır. Herhangi bir gruptan gelecek olan engel başka bir engeli de beraberinde getirip öğretmenin derslerinde teknoloji kullanımını sınırlayabilmektedir. Yani; Ertmer (1999)’in de ifade ettiği gibi BİT’in öğretim amaçlı kullanımı açısından belirlenen engellerin birçoğunun arasında yakın ilişkiler bulunmaktadır ve engeller öğretmenin meslek hayatında her zaman olabilmektedir. Önemli olan engellere rağmen öğretmenin derslerinde BİT’i kullanma konusunda elinden geleni yapmasıdır.

5.3 Fen ve Teknoloji Öğretmenlerinin BĠT Özyeterlik Algıları ile BĠT Kullanım Durumları Arasındaki ĠliĢki Ġle Ġlgili Sonuçlar ve TartıĢma

Fen ve teknoloji öğretmenlerinin BİT Kullanım Durumları Teknoloji Kullanım Desteği, Öğretmenlerin BİT’i Kullanım Sıklığı, Algılanan Beceriler ve Teknoloji Kullanımı Önündeki Engeller olmak üzere dört alt ölçekle elde edilen bulgular ve

BİT özyeterlik Algıları arasındaki ilişki incelenerek ortaya konulan sonuçlar, konuyla ilgi daha önce yapılmış araştırma bulgularıyla karşılaştırılarak tartışılmıştır. Yapılan analizler sonucunda öğretmenlerin BİT özyeterlik algıları ile teknoloji kullanımı sırasında aldıkları veya ihtiyaç duydukları destek arasında bir ilişki bulunamamıştır. Yani öğretmenlerin BİT ile ilgili özyeterlik algılarının yüksek veya düşük olması öğretmenlerin idari, teknik ve akademik alanlarda aldıkları ya da ihtiyaç duydukları destekler açısından olumlu veya olumsuz herhangi bir şekilde etki göstermemektedir. Bu sonuç bize öğretmenin kendi becerilerine olan özgüveninin her zaman yeterli olmadığını; zaman zaman çevreden alınacak desteğe de ihtiyaç duyduklarını göstermektedir. Çünkü insan sosyal bir varlıktır. Çevreden gelecek desteğe her alanda ihtiyaç duyabilir. Bu yardımın idareden, meslektaşlardan veya uzman bir öğretmenden gelmesi fark etmemektedir.

Öğretmenlerin BİT özyeterlik algıları ile teknoloji kullanım sıklıkları arasındaki ilişkiye bakıldığında ise doğru orantılı ve normal bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Yani öğretmenlerin BİT ile ilgili özyeterlik algıları yükseldikçe BİT’i idari, iletişim ve öğretim alanlarında kullanma sıklıkları da artmaktadır. Bu sonuç öğretmenlerin özyeterlik algıları ve teknoloji kullanım sıklıklarıyla ilgili yapılan çalışma bulgularıyla örtüşmektedir (Hsieh, 2000; Aşkar ve Umay, 2001; Cassidy ve Eachus, 2002; Seferoğlu ve Akbıyık, 2005; Tuti, 2005; Özçelik, 2006; Hall, 2008; Demiralay ve Karadeniz, 2010). Yapılan çalışmaya paralel bir araştırma yapan Demiralay (2008) ise öğretmen adaylarının bilgi okuryazarlığı özyeterlik algısının bilgisayar kullanma sıklıklarıyla ilişkili olduğunu belirtmiş ve öğretmen adaylarının bilgisayarı kullanma sıklıkları arttıkça bilgi okuryazarlığı özyeterlik algılarının da arttığını ifade etmiştir. Tüm bu çalışma bulgularından yola çıkarak öğretmenlerin teknolojiyle ilgili deneyimleri arttıkça özyeterlik algılarının da arttığını söyleyebiliriz. Bu sonuç da özyeterliğin doğrudan deneyimlerden etkilendiğini destekler niteliktedir. Çünkü öğretmenlerin BİT’i daha sık kullanmaları bu alanda daha fazla deneyim yaşamaları anlamına da gelmektedir.

Fen ve teknoloji öğretmenlerinin BİT özyeterlik algıları ile teknoloji konusunda algılanan becerileri arasında doğru orantılı ve mükemmel bir ilişki olduğu yapılan araştırma sonucunda belirlenmiştir. Yani öğretmenlerin BİT özyeterlik algıları yükseldikçe temel işlemler, yazılım, iletişim, elektronik kaynaklar, internet ve multimedya alanlarında algılanan becerilerinin de arttığı söylenebilir. Aynı alanda

yapılan benzer çalışmalarda da araştırma bulguları yönünde sonuçlar elde edilmiştir. Örneğin; Kurbanoğlu ve Akoyunlu (2002) yaptıkları çalışmada öğretmen adaylarının bilgisayar özyeterlik algıları ile bilgi okuryazarlığı becerileri arasında orta düzeyde bir ilişki tepsi etmişlerdir. Demiralay ve Karadeniz (2010) ise öğretmen adaylarının bilgi okuryazarlığı özyeterlik algılarının bilgisayar ve internet kullanma becerilerine göre farklılık gösterdiğini belirlemişlerdir. Bu araştırma bulgularından yola çıkarak özyeterliğin deneyim ve beceriden etkilendiğini ifade etmek mümkündür. Çünkü özyeterlik davranış gösterme becerisidir ve bireyin yeteneğine olan güvenini ifade eder. Birey eğer becerilerine güveniyorsa o işi deneyimlemekten çekinmeyecek ve böylece özyeterlik algısı gelişecektir. Bunun tam tersi de geçerlidir. Yani düzenlenen kurslar yardımıyla öğretmene BİT ile ilgili beceriler kazandırılsa bile o konuya ilişkin özyeterlik algıları düşük olduğu sürece bu becerilerini kullanamayacakları da söylenebilir (Demiralay, 2008). Beceri ve özyeterlik birbirleriyle ilişkili kavramlardır ve birbirlerini etkilemektedirler. Deneyim özyeterliğin ve becerinin gelişmesine katkı sağlayan önemli bir fırsattır. Öğretmenlere okullarda bu fırsatın yaratılması BİT’in eğitim öğretim sürecine istenilen düzeyde dahil olmasına imkan sağlayacaktır. Son olarak da öğretmenlerin BİT özyeterlik algıları ile teknoloji kullanımları sırasında karşılaştıkları engeller arasındaki ilişki incelenmiş, doğru orantılı ve oldukça düşük bir ilişkinin olduğu belirlenmiştir. Yani öğretmenlerin özyeterlik algıları yükseldikçe teknoloji kullanımları sırasında karşılaştıkları engellerde de kısmi bir artışın olduğu söylenebilir. Bu sonuç öğretmenlerin teknoloji kullanım konusunda kendilerine olan güvenleri arttıkça yani özyeterlikleri yükseldikçe etraflarındaki engelleri daha fazla hissettikleri şeklinde yorumlanabilir. Çünkü öğretmenlerin BİT’e ilişkin özyeterlik algısı düşükse derslerinde BİT kullanmaktan uzak duracak ve bu nedenle de teknoloji kullanımı sırasında karşılaşabileceği engelleri hissetmeyeceklerdir. Bu sonuçtan hareketle öğretmenlerin ders içi aktivitelerde teknoloji kullanımıyla ilgili engellerle karşılaşması ve bu nedenle teknolojiyle ilgili deneyim yaşamalarının engellenmesinin öğretmenlerin BİT’e ilişkin özyeterlik algılarını olumsuz yönde etkileyeceği de ifade edilebilir. Çünkü doğrudan deneyimler özyeterliği etkileyen en önemli faktörlerdendir. Çuhadar ve Yücel (2010) de okullarda bulunan teknolojiyle ilgili altyapı eksikliği ve teknoloji kullanımı sırasında karşılaşılan sorunların öğretmenlerin özyeterlik algısını olumsuz yönde etkilediğini belirtmişlerdir.