• Sonuç bulunamadı

5. SONUÇLAR VE TARTIġMA

5.2.3 Fen ve teknoloji öğretmenlerinin algılanan becerileri ile ilgili sonuçlar ve tartıĢma

Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin Algılanan Beceriler ölçeğindeki madde ortalamaları 2.82’dir. Bu ortalama 2.51-3.25 aralığına düşmekte olup öğretmenlerin bu alt boyuta ilişkin ölçeğe “Bağımsız olarak yapabilirim” şeklinde görüş belirttiklerini göstermektedir. Yani öğretmenlerin temel işlemler, yazılım, iletişim, multimedia, elektronik kaynaklar ve internet alanlarında kendilerinden beklenen becerileri bağımsız olarak gerçekleştirebildikleri ve bu konuda kendilerine güvendikleri söylenebilir. Bu sonuç öğretmenlerin BİT uygulamalarını genel olarak yardım almadan yapabildikleri şeklinde de yorumlanabilir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun temel işlemleri içeren becerilerde kendilerine oldukça güvendikleri hatta başkalarına da öğretebilecekleri

yönünde görüş bildirdikleri belirlenmiştir. Yazılımla, elektronik kaynaklarla, internetle ve iletişimle ilgili becerileri içeren konuları bağımsız olarak yapabileceklerini belirtirlerken; multimedia ile ilgili beceri gerektiren konularda yardıma ihtiyaç duyduklarını ifade etmişlerdir. Öğretmenler kendilerine en çok derslerine yönelik eğitim yazılımlarını kullanma konusunda güvenirlerken; temel düzeyde web sayfası tasarım programlarını kullanma konusunda kendilerini oldukça yetersiz görmektedirler. Öğretmenler tarafından en çok kelime işlemci, internet ve veri tabanlarının kullanıldığı yapılan birçok araştırmada da ortaya koyulmuştur (Kinzie ve Delcourt, 1991; Leh, 1998; Demiraslan ve Koçak-Usluel, 2005; Algan, 2006; Balkı, 2008; Berkyürek, 2008; Dawson, 2008; Demiralay, 2008; Seferoğlu, Akbıyık ve Bulut, 2008; Tezci, 2009; Gray, Thomas ve Lewis, 2010; Özden, Açıkgül ve Ekmekçi, 2010). Koçak-Usluel, Kuşkaya-Mumcu ve Demiraslan (2007) da yaptıkları çalışmada öğretmenlerin basit, yönetsel ve öğretimsel işlerde BİT uygulamalarından kelime işlemci ve interneti kullanmayı daha çok tercih ederken; masaüstü yayımcılık, veri tabanları, grafik ve çizim programlarını kullanmayı ise genelde tercih etmediklerini belirlemişlerdir. Tüm bu araştırma bulgularından yola çıkarak öğretmenlerin temel düzey olarak ifade edilen beceriler konusunda kendilerini yeterli gördükleri söylenebilir.

Yapılan araştırma sonucunda öğretmenlerin algılanan becerilerinin cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Erkek öğretmenlerin temel işlemler, yazılım, iletişim, elektronik kaynaklar, internet ve multimedya alanlarında algılanan becerileri bayan öğretmenlerinkinden daha yüksektir. Bu sonuç Venkatesh ve Davis (2000) ve Özden, Açıkgül ve Ekmekçi (2010)’nin yaptıkları araştırma sonuçlarını destekler niteliktedir. Erkeklerin BİT konusunda daha fazla deneyime sahip olmaları becerilerinin de gelişmesinde ve kendilerini yeterli hissetmelerinde etkili olmaktadır. Hakverdi, Dana ve Swain (2011) ise yaptıkları çalışmada tam tersi sonuçlar elde etmişlerdir. Üstün başarılı bayan öğretmenlerin bilgisayar kullanımındaki becerilerini erkek öğretmelerden daha fazla olduğunu belirtmişler; bunu da bayan öğretmenlerin bilgisayarla ilgili teknolojileri daha fazla kullanmalarına bağlamışlardır.

Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin yaşları ve kıdem yılları arttıkça algılanan becerileri azalmaktadır. Yani daha kıdemli öğretmenler kendilerini BİT’i kullanma konusunda daha yetersiz görmektedirler. Bunun nedeni de genç öğretmenlerin

üniversite eğitimleri de dahil olmak üzere birçok alanda teknolojiyle iç içe olmalarıdır. Genç öğretmenlerin teknolojiyle ilgili yaşadıkları deneyimler becerilerinin de gelişmesini sağlamaktadır. Kıdem yılı ve yaşı fazla olan öğretmenlerin teknolojik araçları kullanma konusunda yaşadıkları korku ve bunun sonucunda oluşan önyargıları da onları BİT kullanımından alıkoymaktadır. Bu da becerinin gelişmesinde engel teşkil etmektedir. Çünkü beceriler de aynı özyeterlik gibi deneyim sayesinde gelişmektedir.

Öğretmenlerin çalıştıkları yerleşim biriminin algılanan becerilerini etkilemediği fakat çalıştıkları kurumun algılanan becerileri üzerinde anlamlı fark yarattığı araştırma bulguları arasındadır. Öğretmenlerin algılanan becerileri okul türüne göre incelendiğinde özel okullarda çalışan öğretmenlerin temel işlemler, yazılım, iletişim, elektronik kaynaklar, internet ve multimedya alanlarında algılanan becerilerinin devlet okullarında çalışanlardan daha yüksek olduğu görülmüştür. Yani özel okullarda çalışan öğretmenler becerilerine devlet okullarında çalışanlardan daha fazla güvenmektedirler. Bu durum okulların teknolojik araçlara sahip olma durumuyla ve özel okulların öğretmenlerini seçerken teknolojik becerilerini de dikkate almalarıyla ilgili olabilir. Ayrıca özel okul yöneticilerinin, öğrencilerinin ve velilerinin öğretmenlerden beklentileri de üst seviyededir. Bu beklentiyi karşılamak için öğretmenler çeşitli alanlarda kendilerini geliştirme ihtiyacı duymaktadırlar. Bunlardan biri de teknolojik alandır. Çünkü teknolojik araçları derslerde ve ders dışı zamanlarda kullanabilme becerisi öğretmenin ve okulun başarısı açısından önemli görülmektedir.

Yapılan analizler sonucu öğretmenlerin öğrenim durumunun algılanan becerilerini etkilediği görülmüştür. Lisans ve lisansüstü mezunu öğretmenlerin algılanan becerileri eğitim enstitüsü mezunlarından daha iyi düzeydedir. Bu sonuç öğretmenlerin kıdem yıllarıyla ve aldıkları eğitimle de bağlantılıdır. Eğitim enstitüsü mezunu öğretmenler kıdem yılları daha fazla olan öğretmenlerdir. Genç öğretmenlerin üniversite eğitimleri süresince bilgisayar ve bilgisayar teknolojileriyle ilgili dersler almaları onların bu konuda algılanan becerilerinin de artmasını ve kendilerini BİT kullanımı konusunda yeterli hissetmelerini sağlamaktadır.

Mezun olunan alan değişkenine göre araştırmaya katılan öğretmenlerin BİT alanında algılanan becerileri incelendiğinde ise kimya bölümünden mezun olan öğretmenlerin temel işlemler, yazılım, iletişim, elektronik kaynaklar, internet ve multimedya

alanlarında algılanan becerilerinin biyoloji bölümünden mezun olanlardan daha fazla olduğu söylenebilir. Kimya; modellemelerin, çizimlerin, simülasyonların sıklıkla yapıldığı bir alandır. Sınıf ortamında yapılamayan bazı tehlikeli deneyler bilgisayarlar yardımıyla kolaylıkla yapılabilmektedir. Ayrıca kimya dersi daha sayısal ağırlıklı bir derstir ve Bütün-Kuş (2005) sayısal ağırlıklı ders öğretmenlerinin teknoloji konusunda daha deneyimli olduklarını ifade etmiştir. Yani kimya bölümünden mezun olan öğretmeler teknoloji konusunda biyoloji bölümünden mezun olanlara kıyasla daha fazla deneyime sahip olabilmektedir. Bu durum da onların BİT konusunda algılanan becerilerini olumlu yönde etkileyebilmektedir. Öğretmenlerin daha önce BİT ile ilgili bir sertifika veya kurs programına katılma durumları da onların algılanan becerilerini etkilemektedir. Kurs veya sertifika programına katılan öğretmenlerin temel işlemler, yazılım, iletişim, elektronik kaynaklar, internet ve multimedia alanlarında algılanan becerileri katılmayanlarınkinden daha iyi düzeydedir. Leh (1998)’in yaptığı çalışma da araştırma bulgularıyla paralellik göstermektedir. Leh (1998) yaptığı çalışmasında bilgisayarla ilgili öğrencilere verilecek olan kursların ilerde bu alanda becerilerini olumlu yönde etkileyeceğini ifade etmiştir. Düzenlenen hizmet içi eğitimler, kurslar veya sertifika programları öğretmelere BİT ile ilgili deneyim şansı sağlamakta ve bu deneyimler öğretmene beceri olarak geri dönmektedir. Öğretmenler BİT ile ilgili sahip oldukları becerilerine güvenirlerse bunu derslerinde kullanmaktan çekinmeyeceklerdir. Bu da eğitim kurumlarında teknoloji kullanımını önemli ölçüde etkileyecektir. Çünkü okullar en yeni teknolojik araçlarla donatılmış bile olsalar öğretmenler kendilerini bu araçları kullanma konusunda yeterli görmezlerse amaçlanan hedefe ulaşılamayacaktır.

5.2.4 Fen ve teknoloji öğretmenlerinin teknoloji kullanımı önündeki engeller ile