• Sonuç bulunamadı

Asıl nümizmatiğe giriş burada sona ermektedir. Şimdiye dek çok sayıda sikkenin, 2000 yıl boyunca ne olduğunu ve nasıl değiştiğini gördükten sonra, nümizmatların nasıl çalıştığını incelememiz gerekmektedir.

Düzenli bir nümizmat, her sikke için (gerek bir etüd, yani bi­

limsel bir araştırma gerçekleştirirken, gerekse bir buluntu ka­

talogu hazırlarken) bir fiş doldurur. Bu fişte, her sikke ile ilgi­

li not ve teknik ayrıntılar yer alır. Çünkü bilimsel bir inceleme yapılırken, örneğin belli bir serinin düzenlenmesi, yalnızca bu şekilde gerçekleştirilebilir:

Ephesos kazıları için Viyana nümizmatik okuluna uygun ola­

rak düzenlediğim fişlerde, her sikkenin ön ve arka yüzünün tarifi ve fotoğrafları bulunmaktadır. Bunun altında ön yüz ta­

rifi, yazısı ve bunun saat konumu ve başka notlarla birlikte ar­

ka yüzün tarifi yer almaktadır. Sol alt köşede basıldığı darp­

hane, sağ alt köşede literatür, yani müze katalogları vb.; bu­

nun üstüne basımın tarihi gelmektedir. Fişin üst ortasına sik­

kenin bulunduğu ve şu anda korunduğu yer yazılacaktır. En önemli noktalar, sağ üst köşede bulunmaktadır: Envanter nu­

marası (çünkü sikkeden ona göre bahsediyoruz), hükümdar ve buluntu yeri noktası:

Madde Bulunduğu yer Korunduğu yer Ölçüm/Ağırlık

Nominal (kıymet basamağı) Ön yüz (Ö.Y.)

Arka yüz (A.Y.)/saat konumu Darphane

No.

Hükümdar

Tarih Literatür

Nümizmatiğin uluslararası bir dal olması, bu nedenle de ka­

talog ve yayınların daha çok İngilizce, Fransızca ve Almanca olarak yazılması, bu dillerde kullanılan en önemli terimleri bilmemizi gerektirmektedir. Burada örnek olarak ön ve arka yüzün anlamlarını vermekteyim:

Ön yüz: Obverse (İng.), avers (Fr.) Vorderseite (Alm.)

obv. av. Vs.

Arka yüz: Reverse (İng., Fr.), Rückseite (Alm.)

rev. rv. Rs.

Sikkeler için en çok kullanılan madenler, her zaman latince kı­

saltmaların yardımıyla belirtilmektedir. Böylece altın için Au- rum'dan AV, gümüş için Argentum'dan AR ve bakır için Aes'den AE kullanılmaktadır.

Roma ve Bizans dönemlerinde basılan nominaller de kısalt­

ma şeklinde gösterilmektedir:

Ant : Antoninianus Q: Quinarius

Au : Aureus Qd: Quadrans

Cen : Centenionalis S: Sestertius

D : Denarius Sem: Semis(sis)

Dp : Dupondius Sol: Solidus

Fol : Follis Trem: Tremissis

Mai : Maiorina Yce: Yarım Centenionolis

Num : Nummus

Her nümizmat, eline geçen yeni sikkeleri, kataloglar veya tas­

nif kitaplarına göre inceleyecektir. Antik dünyanın her basım devri ve evresi için böyle bir tasnif bulunmamakla beraber (özellikle Klasik ve Hellenistik çağlarındaki sikkelerin tüm tas­

nifinden henüz çok uzaktayız), bu her zaman kolay bir iş de­

ğildir. Bu alanda en mükemmel örneğin W. Hahn tarafından Bizans basımları üzerine yayınlanan kitapların olması sevinç kaynağıdır. Nümizmat, yayınlarda bulunmayan durumlara da rastlayacaktır. Örneğin Roma çağındaki özerk basımlarda, çoğu kez sikkeye sonradan basılan bir damga görülmektedir.

Kontremark olarak adlandırılan damgaların anlamı bellidir, fakat bunların araştırılmasına ancak son yıllarda başlanmış­

tır: çoğunlukla bir rakam taşıyan damgalar, nominallerin be­

lirtilmediği sikkelere yeni bir nominal değeri vermiştir. Bir A ile mühürlenen kontremark, sikkenin artık "I (assarion : as)"

değerinde olduğunu belirtebilir. Kontremarklar belli başlı ya­

bancı kentlerde basılmıştır; bununla birlikte sikkenin basıldı­

ğı kentte de (yani darphanede) vurulup bir değer değişimini gösterebilir.

Kazılarda ele geçen ya da rastlantısal olarak bulunan define­

ler nümizmatik ve tarih alanında, çok önemli bir rol oynamak­

tadır. Bir yerde toplu halde bulunan sikkelerin, define olarak değerlendirilmesi için belli bir miktarı kapsaması gerekmek­

tedir; ancak sınırın nerede başladığı çok tartışmalıdır (örne­

ğin ikincil kanıtlar uygunsa bir yerde toplu halde bulunan üç sikke bile bir define olarak tanımlanabilir). Herhangi bir yer­

de saklanan bir define (örneğin; bir döşeme altında, bir duvar içinde, ya da genelde yer altında bir delikte), genellikle birkaç sikke içine alacaktır.

Herhangi bir definenin asıl önemi, nümizmatik olanaklarının dışında belli bir tarih vermesidir.

Ne kadar eski sikkeler mevcut olursa olsun, yalnız en genç olanı, defineyi tarihlediği kabul edilmektedir. Almanca'da

Schlussmünze olarak adlandırılan son sikke (bu uluslararası bir terim haline gelmiştir), terminus ad veya post quem ola­

rak definenin onun zamanında veya ondan sonra saklandığı ya da kaybolduğunu göstermektedir. Böylece örneğin, Agun- tum'da ele geçen yukarıda bahsedilen bir definenin sikkeleri, çoğunlukla İ.S. 4. yy.'ın ikinci yarısında basılmışken, son sik­

keler, 400 yılı civarında üretilmiştir. Yıkıma uğramış bir kat­

manda ele geçişi, definenin İ.S. 405'te Noricum eyaleti üzerin­

den geçen Batı Ğotların saldırılarıyla ilişkili bir nedenden ötü­

rü saklanmış olduğunu akla getirmektedir.

Ephesos'taki yamaç evlerinin bir oturma biriminde, tabanda dağınık halde bulunan yaklaşık 100 sikke, tam bir define ola­

rak adlandınlamaz. Bir kül ve yıkım tabakası altında ele ge­

çen, bu nedenle de bir afet sırasında kaybolduğu düşünülen sikkeler, hellenistik çağdan İ.S. 3. yy.'a dek uzanan bir zaman dilimi içine tarihlenmektedir. Basımların incelenmesi sonu­

cunda, en çok basımın 3. yy.'ın birinci yarısında gerçekleştiril­

miş olduğu anlaşılmıştır. 253 - 62 arasındaki döneme ise, yal­

nızca 8 adet sikke tarihlenmektedir. Yıllık pay hesaplanırsa, 3.

yy.'ın birinci yarısında basılan sikkelere yılda 0.5, son grup sik­

kelere ise 0.9 adet düşmektedir. Bu demektir ki mevcut olan toplamın son yıllarında, yıl başına en az birer tüm sikke ek­

lenmiştir. Son sikkenin, tarih olarak İ.S. 262 yılını göstermesi nedeniyle "define”, ya bu yıla ya da daha sonraki yıllara ait ol­

malıdır. Buluntu ortamı, belli bir olay sırasında bir kimsenin koşarken kesesini kaybettiğini düşündürmektedir. Yukarıda belirttiğim oturma birimindeki şiddetli depremin izleri açık­

ça görüldüğünden, sikkelerin düşme nedenini bu olaya bağ­

lamamız gerekmektedir. Gerçekten de 262 yılında Ephesos'ta (ve çevredeki diğer kentlerde) bir deprem olmuştur. Böylece bir kesede bulunan sikkeler, bir tür define olarak adlandırıla- bilmektedir. Kısmen yanık olduklarından incelenmeleri kolay değildir.

Nümizmat, belli bir basım serisinin doğru sıralanışını araştır­

mak isterse, yıllardan beri denenen bir yöntemden yararlana­

bilir. Bu yöntem, sikkelerin damgalarının incelenmesinden el­

de edilen damga (kalıp) bağlantılarıdır: çünkü bu bağlantılar, belli bir serinin sıralanışını ortaya koymaktyadır. Yöntemin temeli, örs basımında meydana gelen teknik bir olaydır: örs- de bulunan ön yüz damgası (kalıbı), ham sikkeye çekiçle ba­

sılan üst, yani arka yüz damgasından (kalıbından) genelde da­

ha uzun ömürlüdür; böylece, bir basım sırasında arka yüz damgası, belli bir noktadan itibaren değişmeye başlayacaktır - örneğin alanda bir çatlak ortaya çıkmaktadır; bu tür bir bo­

zukluğu olan sikkeler, sağlam olanlardan daha sonra basılmış­

lardır. Arka yüz damgasının yerine yeni bir damga konduk­

tan sonra, serinin sıralanışı daha kolay olmaktadır.

1 2 — 2 3 4 — 4 ön yüz damgaları 1 —1 2 — 2 2 — 1 arka yüz damgalan

Araştırılacak sikkeler (mümkün olduğunca çok örnek kullan­

mamız gerekmektedir), iyi durumda ise bunların incelenme­

si daha kolay olacaktır. Çünkü bu alanda her ayrıntı önemli bir rol oynayabilir. Sıralama için ilk önce ön yüzler dizilip grup- lanacaktır; sonra arka yüzlerin dizilmesiyle serinin sıralanma­

sına başlanacaktır. Teoride kolay gözüken yöntem, bazen bü­

yük zorlukları da beraberinde getirmektedir. Çünkü daha ön­

ce bırakılmış olan bir damga, birden yeniden kullanılmaya başlanabilmektedir (yukarıdaki örnekte gösterildiği gibi). 4 nolu olarak sıralanmış damganın doğru yerde bulunup bu­

lunmadığı, yeniden kullanılan damganın durumuna bağlı ola­

caktır: iyice yıpranmış ise, sıralanma doğrudur.

Uluslararası nümizmatik biliminde yeni ilerlemelerin başarıl­

ması için, bu alanda çalışanların son derece titiz olması gerek­

mektedir: bilimadamları yeni bulunan sikkelerin sınıflanma­

sında kullandıkları tüm kanıtları sunmak zorundadırlar. Yal­

nız bu temel üstünde, gelecekte yeni yöntemler bulunacak ve nümizmatik sadece bir yardımcı bilim olmaktan kurtulacaktır.

G İRİŞ DİPNOTLARI

1. Robert Göbl, Antike Numism atik (2 cilt), Münih 1978.

2. M. Radnoti - Alföldi, Antike Numismatik (2 cilt), Mainz 1978.

3. P.R. Franke (M. Hirmer ile birlikte), Die Griechische Mi'tnze,Münih 1973; J.P.C. Kent, Roman Coins,Londra 1978.

4. Martin J. Price, Coins. An Illııstrated Suroey 650 B.C. to the Present Day, Londra-Nevv York 1980.

5. Doctrina Numorum Veterum, Viyana 1792-98.

6. T rai te des Monnaies Greccjııes et Romaines, Paris 1901-28.

7. K. Pink, R. Göbl, W. Szaivert, Viyana 1933.

8. H. Mattingly, E.A. Sydenham, C.H.V. Sutherland, R.A.G. Carson, The Roman Imperial Coinage, Londra 1923-84.

9. R.A.G. Carson, P. Hill, J.P.C. Kent, The Late Roman Bronze Coinage A.D. 324-498, Londra 1965.

10. W. Hahn, Viyana 1973.

11. Uluslarası ciltler, 1938. H.U. Aulock Koleksiyonu dizini, P.R. Fran­

ke tarafından hazırlanmıştır: Berlin 1981.

12. Örneğin Almanya ve Avusturya’da: Die Fundmiinzen der Römisc- hen Zeit in Deutschland, Berlin 1970; Die Fundmiinzen der Römischen Zeit in Österreich, Viyana 1970.

13. A Catalogue o f the Greek Coins in the British M useum, Londra 1883- 1927; H.A.Grueber, Coins o f the Roman Republic in the British Museum, Londra 1910;H. Mattingly, Coins o f the Roman Empire in the British Museum, Londra 1923-62; Thesaurus Nummorum Romanımı et Byzan- tinorum, Viyana 1975.; S. W. Grose, Catalogue o f the McClean Collec- tion o f Coins, Cambridge 1923-29; L. Forrer, The VVeber Collection, Londra 1922. W.H. VVaddington, E. Babelon, Th. Reinach, Recueil General des M onnaies Greccjues d'A sie M ineure, Paris 1904-10 ve L.

Cohen, D escription historicjue des M onnaies Frappees Sons L'Em pire Romaine, Paris 1880-92 gibi genel tanımlama ve tasnif çalışmaları dışında, karışık ve sayısız uluslararası müzayede katalogları, nümiz- mat için bugün çok önemli olmaktadır. Bunların kısmi bir özeti, D.R.

Sear tarafından sunulmuştur (Greek/Roman Coins and their Values).

14. H. Fengler, G. Cierovv, W. Unger, Lexikon der Numismatik, Doğu Berlin 1976; D. Fassbender, Lexikon fiir M ünzsammler, Roıvohlt 1983.

15. VVörterbuch der Münzkunde, 1930.

1 6 .1947-67yılıSidekazıları sırasında elde edilen sikkeler, 1967 (TTK Yayınlan V/34: Antalya, Bölge Araşt. 9).

KAYNAKÇA

K. Christ, Antike Numismatik. Einführımg ıınd Bibliographie, Darm- stadt 1967. (Çok kullanışlı bir genel giriş ve hemen hemen eksik­

siz bir kaynakça).

B.V. Head, Historia Nummorum, Oxford 1887. (Antik Yunan nümiz- matiği için hala daha en iyi, pratik ve kapsamlı temel el kitabı).

T.E. Mionnet, Description des Medailles antiques, Grecyues et Romaines, Paris 1806-37. (Çok önemli malzeme toplanması).

YARDIMCI KİTAPLAR VE TEŞH İS KİTAPLARI

G. Bruck, Die Spatrömische Kıtpferprdgımg. Ein Bestitnmungsbuch filr schlecht erhaltene Münzen, Graz 1961.

S. Icard, Identification des Monnaies, Paris 1966.

R. Plant, Greek Coin Types and Their Identification, Londra 1979.

O. V. Vacano, Typenkatalog der Antiken Münzen Kleinasiens, Ber­

lin 1986.

KULLANIŞLI VE BOL RESİM Lİ DİĞER KİTAPLAR G.K. Jenkins, Ancient Greek Coins, Londra 1972.

P.D. Wlıitting, Byzantine Coins, Londra 1973.

C.H.V. Sutherland, Roman Coins, Londra, 1974.

C.M. Kraay, Archaic and Ciassical Greek Coins, Londra 1976.

A N T İK

NÜM İZM ATİĞE G İRİŞ

Mezopotamya Ağırlık Sistem i, Mısır Ağırlık Sistem i,

Ağırlık Biçimleri, Sikke Basım Teknikleri, Lydia Elektronları, Eski Yunan Elektronları, Kroisos Basımları, Pers Basımları,

Eski Yunan Ağırlık Sistem i, Klasik Evre Sikkeleri,

UİI II!

Benzer Belgeler