• Sonuç bulunamadı

Roma’da esas sikkeler gerçekleştirilmeden önce, sadece ma­

den ağırlıkları para olarak kullanılmıştır.

Res. 51. Örneğin, İ. Ö. 3.yy.'m başında fil tasvirli dökme bir ağırlık külçesi, Romanın dış ilişkilerindeki en büyük sorunu­

rude denen külçeye benzer ham bronzdan ra olarak kullanılmıştı.

na yani Kartaca savaşına gönder­

mede bulunmak­

tadır. Bu tür kül­

çe, Latince aes signatum "işaret­

lenm iş bronz"

olarak adlandırıl­

mıştır. Bu külçe­

lerden önce, aes ağırlıklar, ilkel

pa-Asıl Roma basımlarına İ. Ö. 5.yy.'dan itibaren, özellikle Büyük Yunanistan'da yaygın olan bir tipin kopyası örnek alınarak başlanmıştır. (Çizim 21) Bu tip, Syrakusa sikkelerinde sıkça rastlanan dört atla çekilen araba betimli sikkelerden oluşmak­

tadır. Latince quadriga olarak tanımlanan bu arabadan dola­

yı sikkeler quadrigatus adını almıştır. Bu gümüş paraların ön yüzünde, Dioskurlarm Janus tipinde çifte başı, arka yüzünde

ö

Çizim 21. Roma Cumhuriyeti gümüş sikke biçimi: Ö.y. 'de Jüpiter başı, a.y. 'de (juadriga'ya binmiş Jüpiter (bu nedenle bu tür sikkelere Quadrigatııs denmiş­

tir).

de quadrigaya binmiş Zeus görülmektedir. Kesimde ROMA yazısıyla darphane belirtilmiştir.

İ. Ö. 3.yy.'ın sonuna doğru çıkarılan basımlar, Roma'nın zafer­

lerini ortaya koymaktadır.

Resim 52. Bu tarihlerde aes grave yani "ağır bronz" olarak adlandırı­

lan ağırlık serisine ait bir as'ın ön yüzünde Janus'un çifte başı görü­

lür. Bu tanrı, ilk önce çevresine ve daha sonra bütün dünyaya saldıran Roma için çok önemli bir simge ha­

line gelmiştir. Çünkü Janus tapına­

ğının kapıları açıldığı andan itiba­

ren savaş başlamıştır (ve bu savaş­

lar, genelde zafere ulaştırmıştır).

I. Ö. 213'te ilk kez basılan ve 400 yıl kadar yerini koruyan de- narius'un ön yüzünde tanrıça Roma'nın başı ve onluk değe­

rini gösteren X rakamı bulunmaktadır. (Çizim 22) Etrüsk

sik-ö A

Çizim 22. Roma Cumhuriyeti gümüş sikke biçimi: Ö.y. 'de Roma başı, a.y. ’de Dioskurlar. Denarius.

Çizim 23. Roma Cumhuriyeti gümüş sikke biçimi: Û.y. 'de Jüpiter başı, a.y. 'de Victoria ve silahlık; bu nedenle bu tür sikkelere Vicloriatus denmiştir.

kelerinde var olan bu gelenek, Roma sikkelerine de geçmiş, ancak sürekli olmamıştır. Arka yüzde ata binen Dioskurlar ve kesimde ayrı bir levha içinde ROMA yazıtı yer almaktadır.

İ. Ö. 200 civarında başka bir tip, daha belli bir sürede basılmış­

tır. (Çizim 23) Bu yeri tipin ön yüzünde Jüpiter başı, arka yü­

zünde de silahlı bir kişiye çelenk uzatan Victoria görülmekte­

dir. Bu sahneden ötürü bu sikkelere Victoriatus denmiştir.

Resim 53. İ. Ö. 200'den önce Roma'da çıkarılan bir sikke­

nin arka yüzünde, bu tür er­

ken basımlarda farkedilen Yu­

nan etkisine rağmen yine de Roma özelliklerini görmek mümkündür. Solda Vulcanus, sağda Mars ayakta durmakta, iki tanrının arasında ise diz çökmüş bir genç kız görül­

mektedir. Tanrılar kılıçlarıyla kızın elinde tuttuğu sepeti

71

göstermektedirler. Bu grup, Yunan sikkelerindeki gibi, çok iyi işlenmiştir ve sikkenin yuvarlak yüzeyi içine ustalıklı bir bi­

çimde yerleştirilmiştir. Fakat bu sahne, Roma dünyasına ait­

tir: Sikkede gösterilen ant içme sahnesinden ötürü bu sikke se­

risi, nümizmatlar tarafından "ant sahnesi altını" olarak adlan­

dırılmıştır.

İ. Ö. 2. yy.’da Pannonia, yani bugünkü Macaristan'da basılan bir Kelt tetradrakhmonunda, geleneksel süvari çok karışık bir şekilde görülmektedir. Özellikle adamın konturları, doğal bir vücuda benzememektedir. Geç Kelt sikkelerinde, boncuk gi­

bi noktalara çok önem verilmiştir. Böylece bu halkların sikke sanatı, güneydeki gelişimlerinden çok uzakta kalmıştır.

Resim 54. Roma’da 82/1 yılında Sulla tarafından bastırılan bir aure- us’ta ön yüzde miğferli ve zırhlı Ro­

ma büstünün yanında, "PROQU- AESTOR LUCIUS MANLIUS" ya­

zıtı görülmektedir. Eski Romalılar çıkardıkları sikkelere, bugünkü Ma­

liye Bakanlığına denk düşen bu ma­

kamda bulunan görevlilerin adla­

rını koyarak tarih vermişlerdir. Eli­

mizdeki listelere göre biz de, quaestor, konsül ya da başka bir makamda bulunan kişiler yoluyla sikkenin hangi yılda basıl­

dığını saptayabilmekteyiz.

Aynı sikkenin arka yüzünde, bir Victoria figürü tarafından ba­

şına çelenk takılan Sulla, bir quadrigayı sürerken görülür. Sü­

rücünün kim olduğunu belirtmek amacıyla büyük generalin adı arabanın altına yazılmıştır.

Resim 55. Caesar tarafından İ. Ö. 49/8'de bastırılan bir aure- us'a gens Iulia'nın kökeninin Venüs'e uzandığını belirtmek amacıyla tanrıçanın çok canlı bir portresi konulmuştur. Arka yüzde ise ünlü fatihin kazandığı zaferlere işaret eden bir

pa-Ön yüz

Arka yüz

noplia ve komutanın adı görülmektedir.

Çizim 24. İ. Ö. 47 yılında Caesar tarafından bastırılan bir de- nariusun ön yüzünde yine Venüs başı, arka yüzünde ise çok ünlü bir sahne yer almaktadır. Özellikle geleneklerle ve aile­

sinin tarihiyle ilgilenen Caesar, bu konuyla ilgili resimleri sik­

kelerine koymuştur. Örneğin söz konusu sikkenin arka yü­

zünde bir elinde Athena heykelini, bir elinde de Ankhises'i tu­

tarak Troia'dan kaçak Aineas resmedilmiştir.

ö A

Çizim 24. Roma Cumhuriyetigiimiiş sikke biçimi: Ö.y. 'de Veııiis başı, a.y. 'de Ankhises 'i ve Pnladioıı iı taşıyan Aineas; alanda sikke sahibi ismi. Denarius.

Çizim 25. Cumhuriyeti gümüş sikke biçimi: (Caesar dönemine ait bir örneğe göre): Ö.y. 'de Juno Moneta başı; a.y. 'de basım aletleri, üstte darphane başka- nıııın adı. Denarius.

Bunun gibi siyasal ve geleneksel ifadeler taşıyan sikke resim­

leri dışında, ilk defa esas sikke konusuyla ilgili açıklamalar da ortaya çıkmıştır. (Çizim 25) Roma'da İ. Ö. 46’da basılan bir de- nariusun ön yüzünde, bir Juno başı ve MONETA yazıtı bu­

lunmaktadır. Juno Moneta, nümizmatik bilimi için çok önem­

lidir. Bu ad latince "uyandırmak", "ikaz etmek" anlamına ge­

len monere fiilinden üretilmiş olduğundan sikkelerle hiç bir ilgisi yokmuş gibi görünmektedir. Ancak, Roma darphanesi­

nin Moneta tapmağında yer almasından ötürü orada basılan tüm sikkelere tanrıçanın adı verilmiştir. Bu nedenle birçok dil­

de "para" anlamında moneta'dan türetilmiş sözcükler kulla­

nılmaktadır. Örneğin, İngilizce'de money, Fransızca’da mon- naie, İtalyanca’da moneta ve Almanca’da Münze (ve hırsız ar­

gosunda Moneten).

Aynı denariusun arka yüzünde, söz konusu darphanede kul­

lanılan aletler görülmektedir. Bunlar, bir örs, bir pense ve bir çekiçtir. Alet resimlerinin üstünde ise darphanede o yıl görev­

li olan başkanın adı yazılıdır. (Çizim 26) Roma'da İ. Ö. 44’de yine Caesar’ın emri üzerine basılan bir denariusta, ön yüzde

Çizim 26. Roma Cumhuriyeti gümiif sikke, biçimi: Caesar dönemine ait bir ur neğc g ö r e): O.y. de Caesar portresi; saat 10 konumunda başlayan yazıt, sikke sahibinin hükümdarlığını belirtmektedir; A.y.'de Biga'da Juno Sospita, altın­

da sikke basım görevlisinin adı. Denarius.

diktatörün yaşlılık dönemine ait bir portresi, portrenin çevre­

sinde Caesar ın 4. kez diktatör olduğunu anlatan bir yazıt (DİCT. QVART), yan işaret olarak da Caesar'ın Augur görevi­

ni üstlendiğini belgeleyen bir rahip asası görülmektedir. Böy- lece diktatörlüğün tekrarlanma sayılarına bakarak, sikkenin tarihini kesin olarak saptamak mümkün olmaktadır.

Burada bir şeye de ilk defa rastlamaktayız: yazı, saat yönün­

de, soldan sağa doğru yazılmıştır. Başlangıcı saat konumuna göre, saat 10'da başlamaktadır. Sikkenin arka yüzünde, biga yani iki atla çekilen arabada Juno

Sospito (koruyucu Juno) görülmek­

te ve darphane başkanının ismi okunmaktadır.

Resim 56. İ. Ö. l.yy.’da bugünkü Bel­

çika'da Ambiani halkı tarafından ba­

sılan bir sikkede resmedilmiş olan süvari figürü şimdi tümüyle çözen­

miş olduğundan, neredeyse hiç

far-.kedilememektedir. At, kısmen anlaşılırken, geri kalan boşluk, bir takım garip noktalarla doldurulmuştur. Evrimin bu aşa­

masına sikke boşluğunun doldurulması, tek amaç olmuştur.

Kelt ülkelerinin işgal edilmesi ve Roma eyaletlerine dönüşme­

siyle birlikte, bu özel basımlar da kaybolmuştur.

Roma iç savaşı sırasında Marcus Antonius, Ephesos ta Kistop- horos geleneğini sürdüren gümüş sikkeler bastırmıştır.

Resim 57. Bunların ön yüzünde Antonius ile karısı Octavia nın portreleri görülmektedir. Saat 7 konumunda başlayan lejand- da Marcus ANTONIVS, IMPerator ve COnSul DESIGnatus, yani yeni atanmış konsül olarak belirtilmiştir; ünvanlardan

sonra gelen İTER ET TERT sözleri bu görevlerin 2 ve 3 kez tek­

rarlandığını göstererek, bizi belli bir tarihe götürmektedir: 2.

ve 3. kez atanması: İ. Ö. 39-34. Arka yüzde, yılanların arasın­

da okluk yerine, sihirli sepet üstünde Octavia görülür. Sol boş­

lukta III VIR yazıtıyla Antonius'un İ. Ö. 43’te ünlü üçlüye ya­

ni triumvirliğe katıldığı belirtilmektedir.

Resim 58. Caesar’m katili Brutus, imperator olduğu sırada, portresinin yer aldığı bir aureus bastırmıştır. Kalıpçıların, bu portreleri ne büyük bir gerçekçilikle işledikleri, bu sikkeye ba­

kıldığında anlaşılmaktadır. Roma Cumhuriyet Dönemi port­

releri, doğallıkları ve çok az idealize edilmiş olmalarıyla ayırt edilirler.

İ. Ö. 40'tan az önce Sicilya’da, Pom- peius'un oğlu Sextus tarafından ba­

sılan aureuslarda, onun portresi ka­

rakteristik biçimde resmedilmiştir.

Yazının IMPerator İTER olarak oku­

nan ikinci yarısı, Sextus'un o zaman ikinci kez imperator -yani senato ta­

rafından belli ve özel yetkilerle do­

natılmış- olduğunu göstermektedir.

Benzer Belgeler