• Sonuç bulunamadı

3. METROPOLĠTEN ALAN YÖNETĠMĠNDE SINIR KAVRAMINA DÜNYA

3.2 Metropol Yönetimine ĠliĢkin Modeller ve Örnekler

3.2.1 Tek kademeli metropoliten yönetim modelleri

Metropoliten yönetimin tek kademeden oluĢtuğu üç farklı model bulunmaktadır. Bunlar: "KaynaĢmıĢ/KatılmıĢ Yönetimler" (annexation), "City/County BirleĢmesi" (consolidation) ve "Yerinden Yönetim Esasına Dayalı Tek Kademeli Metropol" modelleridir (CDLR, 1995). Bu metropoliten yönetim biçimlerinde parçalar halindeki yerel yönetimlerden kurumsal yeni bir metropoliten yönetim oluĢturulmaya çalıĢılmaktadır. Böylece bir merkezi kentin sınırlarını aĢan bir yerleĢme sürecinin üstesinden gelmeye yönelik somut usulleri temsil etmektedir. Nispeten az nüfuslu metropoliten alanlar açısından en uygun model, tek kademeli yönetim biçimidir. Ancak bu yönetimler, coğrafi yönden son derece geniĢ bir alanda tek bir yönetimin bulunmasından kaynaklanan, tüm alana eriĢme zorluğu gibi güçlükler, yerinden yönetim çabalarını bu alanlarda zorunlu kılmaktadır (Marmara ve Boğazlar Belediyeler Birliği, 2011).

KaynaĢmıĢ/KatılmıĢ Yönetimler" (annexation) ve Danimarka Örneği

Genellikle merkezi bir kentin sınırlarına banliyölerin dahil edilmesi Ģeklinde görülen bu yönteme dünyanın pek çok yerinde sıkça rastlanmaktadır. Bu metodla çok sayıdaki belediye

birleĢtirilerek tek ve yeni bir yerel yönetim birimi oluĢturulmaktadır. Banliyölerin merkeze bağlanması, buraların hukuken ve sosyal olarak merkezi kente bağlanması anlamına gelmektedir. KaynaĢma / katılma yönteminde belediyeler kendi tüzel kiĢilikleri ile buna bağlı olarak da yetki ve bağımsızlıklarını yitirerek, metropoliten belediyenin parçası haline gelmektedir. Ancak oluĢan yeni yerel yönetim biriminin içinde coğrafi olarak hizmet alanları belirlenmesi gerekiyorsa, banliyö sınırları idari hizmet bölgelerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır.

KaynaĢmıĢ/KatılmıĢ tek kademeli metropoliten yönetim Belçika, Danimarka, Almanya, Hollanda ile BirleĢik Krallıkta uygulanmaktadır. Belçika'da bu tür birleĢmeler sonucu 1950 yılında 2669 olan belediye sayısı 1991 yılında 589'a; Danimarka'da 1950 yılında 1387 olan belediye sayısı 1993'de 273'e; Almanya'da 1950 yılında 24.272 olan toplam belediye sayısı 1992'de 8077'ye; Hollanda'da 1950 yılında 1015 olan belediye sayısı 1992'de 647'ye; BirleĢik Krallıkta 1950'de 2028 olan belediye sayısı 1992'de 484'e düĢmüĢtür (CDLR, 1995).

Toprak, Türkiye'de 12 Eylül 1980 Harekatından sonra çıkartılan 34 numaralı MGK kararıyla baĢlatılan ve küçük belediyelerin onlara en yakın metropoliten belediyelere bağlanarak daha iyi hizmet görmeleri amacına yönelik olarak gerçekleĢtirilen birleĢtirme iĢlemlerini kaynaĢmıĢ / katılmıĢ tek kademeli metropoliten yönetim örneği olarak kabul etmektedir. Türkiye'de 1980 yılında 1727 olan belediye sayısı bu kararla 1664'e düĢmüĢtür (Toprak, 2001). Yine son yıllarda denizli de bütünĢehir formülü uygulanmıĢtır. 21 Aralık 2003 tarihli 5026 sayılı yasayla 22 belediye ve 25 köy tüzel kiĢiliklerini kaybedip mahalleye dönüĢtürülerek Denizli Belediyesi‟ne bağlanmıĢtır. Bu yasayı teklif eden Denizli milletvekillerine göre Denizli, ekonomi ve sanayi bakımından yüksek geliĢme hızına sahip bir ildir. Ancak merkez belediyesi sınırları etrafında pek çok belediyenin buluması sıkıntılara sebep olmaktadır. Bu gerekçelerle sınırlarının geniĢletilmesi önerilmiĢtir. Fakat, yürürlülük kazanamamıĢtır (Çınar ve diğ., 2009).

KaynaĢmıĢ/KatılmıĢ tek kademeli metropoliten yönetimin uygulandığı Danimarka‟da temel olarak iki çeĢit yerel yönetim birimi vardır. Bunlar geniĢlik ve kapsamlarına göre bölgesel nitelikli olan "iller" (amtskommuner) ile "belediyeler" (kommuner)lerdir.

Danimarka'da 1970'lerden sonra yerel yönetimler alanında önemli reformlar yapılmaya baĢlanmıĢtır. Danimarka'daki kentleĢmenin bir sonucu olarak merkezi kentler, kendinden bağımsız kentler tarafından çevrelenmiĢtir. Ancak merkezi kentleri kuĢatan küçük kentler,

yönetsel ve finansal açıdan hiçbir zaman kendilerine yetecek düzeye ulaĢamamıĢlardır. Danimarka yerel yönetim reformları baĢlamadan önce yapılan araĢtırma iki noktayı ön plana çıkarmıĢtır. Bunlar: "Tek kent, tek yerel yönetim birim,"ve"geniĢ yerel yönetim (coğrafi anlamda) birimlerinin oluĢturulması" gerektiğidir. Teorik bir bakıĢ açısına göre, Danimarka'nın birleĢtirmeler ile ilgili istek Ģu soruyu ön plana çıkarmıĢtır: Problemlerden kurtulmak için oluĢturulacak kentin büyüklüğü ne olmalıdır? Ve hangi büyüklükteki yönetim birimi etkin ve verimli çalıĢabilir? Merkeziyetçiliği savunan Demokrat Parti ile ademi merkeziyetçiliği savunan Liberal ve Muhafazakar Partiler arasındaki geleneksel görüĢ ayrılığına rağmen parlamentoda yerel yönetimlerin durumlarına ve rollerine yönelik geniĢ bir uzlaĢma 1970'de sağlanabilmiĢtir. Bu uzlaĢma sonucu birbirine yakın olan yönetim birimleri birleĢtirilmiĢtir. BirleĢtirmeler neticesinde belediye sayılarında % 80, il sayılarinda ise % 40 azalma olmuĢtur. VatandaĢ ile yüz yüze iliĢkiyi gerektiren bir çok görev merkezden alınarak yerel birimlere devredilmiĢtir. Bundan sonra iller hastanelerin çoğunu, okulları, bölgesel yolları, çevre koruma iĢlerini ve bölgesel planlama yetkilerine sahip olmuĢlardır. Ġller ve diğer yerel yönetim birimleri kamuya ait toplam giderlerin üçte ikisini yönetmek durumuna olduğundan, yerel birimleri fınansal olarak güçlendirilmek için, kamu vergilerinden elde ettikleri paylar da artırılmıĢtır (Harloff, 1987 ve Brunn, 1995).

City/County BirleĢmesi"(consolidation) ve Indianapolis - Marion County BirleĢmesi Örneği City/County birleĢmesi ara kademe yerel yönetim biriminin (county, district, kreis) yapısına ve büyüklüğüne bağlıdır. Bu tür metropolitan yönetimlerinin kurulması yoluna, geniĢ ve büyük kentlerin sınırlarının, county veya clistrict yönetimlerinin sınırlarıyla aynı olmaması kamu hizmet ve politikalarmın koordinasyonunun sağlanamaması nedeniyle baĢvurulmaktadır. Bu durum özellikle kentin dıĢında geliĢen ve bu nedenle kentin yetki alanı dıĢında kalan alanlarda görülmektedir.

Kent/County birleĢmesi, normal bir katma/kaynaĢmadan kaynaklanan kimlik kaybı gibi bazı sonuçların doğmasına engel olunması amacıyla baĢvurulan bir usuldür.Bu tür metropolitan yönetim biçiminde, hem kent hem de county meclisi doğrudan doğruya kendi seçmen çevreleri tarafından seçilmektedir. Kanunen her biri ayrı bir yerel yönetim biçimidir ve aralarında hiyerarĢik bir iliĢki yoktur. Sadece, yol yapımı, sağlık ve itfaiye hizmetleri gibi bazı hizmetler bakımından her iki yerel yönetim birimi arasında iĢbirliği vardır (Marmara ve Boğazlar Belediyeler Birliği, 2011). Bu tür metropolitan yönetim biçimine daha çok ABD'de rastlanrnaktadır. Örneğin, Florida'da Jacksonville/Duval County, Nevada'da Las Vegas/Clare County, Ġndiana'da Ġndianapolis/Marion County bunun yeni örnekleridir. 19.

Yüzyılda ise New Orleans, Boston, Filadelphia, San Francisco ve New York önemli birleĢmeler olarak tarihe geçmiĢtir.

Kent/county birleĢmeleri genellikle hizmetlerin yerine getirilmesiyle mali sorunların yerel olarak kabul ediliĢinden, özellikle sunulan hizmetlerle bu hizmetlerin getireceği maliyet yüküne iliĢkin karĢılıklı denge kaygısından kaynaklanmıĢtır (Blair, 1981).

Kent/county birleĢmelerine iliĢkin tek kademeli metropoliten yönetimin uygulandığı Ġndiana‟da 1940'lardan sonra lndianapolis kentinin yerleĢim sınırları Marion ilçesine kadar dayanmıĢtır. Indianapolis kentinin yerleĢim dokusunda sıkıĢıklık olduğundan kent sakinleri banliyölere gitmeye baĢlamıĢtır. Indianapolis kenti ile Marion ilçesinin birleĢmesi esas itibarıyla zaten fiziksel olarak birleĢerek, adeta birbiri içine geçmiĢtir. Fakat bu birleĢme ile yerel hizmetleri karĢılayan organların farklı olduğu yerleĢim birimleri yönetsel olarak da birleĢtirilmiĢtir (Blomquist ve Park, 1995).

Yerinden Yönetim Esasına Dayalı Tek Kademeli Metropoliten Yönetim Modeli ve Viyana Örneği

Bu tür metropolitan alan yönetim modelinde karar oluĢturma ve hatta yerel düzeyde hizmet etme konularında sorumluluk yerel birimlere dağıtılmaktadır. Sorumluluğun yerel birimlere dağıtılması (yerinden yönetim) oldukça geniĢ ölçüde değiĢiklikler göstermektedir. Karar oluĢturmanın, yetki kullanımının ve bütçenin bazı veya bütün unsurları içerebilir. Tek kademeli metropolitan yönetim metropolitan alanın bütününe yönelik olarak oluĢturulmakta ve sonra yetki ve sorumluluk devri (yerinden yönetim) gerçekleĢmektedir.

Bu tür metropolitan yönetimlere, Winmpeg (Kanada) gibi, bir zamanlar iki kademeli federasyon olup da sonradan tek kademeli bir metropolitan alan haline gelmiĢ metropoliten yönetimleri örnek olarak verilmektedir. Bu tip metropolitan yönetim, yerinden yönetim unsurların' da içeren eskiden beri tek kademeli bir nitelik taĢıyan kentleri de kapsamaktadır. Bunların örnekleri arasında Viyana (Avusturya), Paris (Fransa), Oslo (Norveç), Roma, Polonya ve Floransa ve diğer Ġtalyan kentleri ve çoğu Batı Almanya kentleri sayılabilir. Yerinden yönetim esasına dayalı tek kademeli metropoliten yönetimin uygulandığıViyana, Avusturya Federal Cumhuriyetinin baĢkenti durumunda olup hem bir eyalet hem de bir yerel yönetim birimidir. Bu nedenle hem belediye ve hem de eyalet sorumluluklarına sahiptir. ġehir 23 ilçeye ayrılmıĢtır. Her bir ilçenin baĢında bir ilçe baĢkanı bulunan bir ilçe meclisi vardır. Yerel halk ilçe Meclisi üyelerini ve onlar da ilçe BaĢkanını seçerler. Ġlçe

meclislerinin karar oluĢturma yetkileri sınırlıdır, ancak yerel konularda bu meclislere bilgi verilmesi ve danıĢılması gerekmektedir (Marmara ve Boğazlar Belediyeler Birliği, 2011).