• Sonuç bulunamadı

2.4. ÇEŞİTLİ KONULARLA İLGİLİ DİĞER FETVÂLARI

2.4.6. Hatim ve Tehlillerin Ücretle Okunması

Müslümana has olup ve ibadet olan işlerde icâre akdinin sıhhatı ve bu ameller karşılığında ücret almanın cevazı konusunda fukahânın ihtilafı vardır.

Hanefî, Ahmed b. Hanbel mezhebleri ile Atâ ve Dahhâk gibi âlimlere göre ibadetlerde icâre sahîh olmaz ve bu ameller karşılığında ücret almak caiz değildir.204

İbn Abidîn, el-Fetâvâ’l-Hâmidiyye’nin icâre bahsinde konu ile ilgili şöyle demektedir: el-Hidâye’de, müslümana has olan bütün ibadetlerde icâre câiz değildir. Çünkü Resulullah (s.a.v.), “Kur'an’ı okuyun ve onunla yemeyin” buyurmaktadır. İmam Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve Muhammed’e göre mutlak olarak (hem öğretme hem de okuma) ibaderlerde icâre sahîh değildir denilmektedir. Mi’râcu’d-Dirâye’de, Ahmed b. Hanbel, Atâ, Dahhâk, Zührî, Hasan, İbn Sîrîn, Tâvus, Şa’bî ve Nahaî’nin de bu görüşte olduğu geçmektedir.

Ayrıca Kur'an okumak sevâb taleb edilen bir ibadettir ve bu hususta icâre akdi sahih değildir. Çünkü icâre akdi menfaat satışıdır, Kur'an okuyan için sevâb dışında bir menfaat yoktur ve sevâb satışı da sahih değildir. Bir de sevâbın hâsıl olup olmadığı da bilinmiyor. Aslında ücretle Kur'an okuyan kişi Allah için değil dünya menfaatı için okur. Çünkü müste’cîr’in kendine ücret ödemeyeceğini bilse ona bir harf bile

202 Verkânisî, Mektûbât, 8, s. 104

203 Molla Hâvî ez-Zâhûrânî, (v. 1436/2015), el-Mektûbât li Molla Muhyeddin Hâvîlî, Beyrut, 2014, nşr. Mektebetu Seyda, Diyarbakır, s.23

okumayacaktır. sevâbın en önemli şartı olan İhlâs olmadığı için bu durumda sevâb da hâsıl olmaz.205

Müteahhir Hanefî fukahâsı, zarûretten dolayı istihsanen Kur'an’ı Kerim ve fıkıh öğretimi ile müezzinlik ve imamlık hususlarında icârenin sıhhatına cevâz vermişlerdir. Ancak sadece Kur'an okuma konusunda icârenin sıhhatına cevâz veren olmamıştır.

Cevheratu’n-Neyyira ve Reddu’l-Muhtâr ale’d-Durril-Muhar gibi bazı Hanefî

kaynaklarında bu meselenin Hanefî Mezhebinde ihtilafli olduğu geçse de İbn Abidîn, bunun bir hata olduğu, Cevheratu’n-Neyyira’da Kur'an talimi yerine hataen Kur'an okuma karşılığında icârenin caiz olduğu geçtiği ve ondan sonra yazılan bazı eserler bunu bu şekilde hatalı naklettiklerini söylemektedir.206

Aşağıda zikredeceğimiz Şeyh Fethullah el-Verkânisî’nin konu ile ilgili fetvâsında da bu hususa değinilmektedir. Verkânisî, ücretle Kur'an öğretilmesinin caiz görülmesindeki illetin, günümüzde Kur'an okuma konusunda da mevcut olduğunu, buna binaen Haskefî, Tahtâvî ve Damad’ın konu ile ilgili zikrettikleri fetvânın tercih edilmesinin daha uygun olacağını savunmaktadır.

İmam Mâlik, İmam Şafiî, ebu Kalabe, Ebu Sevr ve ibn Münzir gibi âlimler ise ücretle Kur'an okumayı caiz görmüşler. Ahmed b. Hanbel’den gelen bir rivâyet de bunu câiz görmektedir.

Buhârî’de geçen “ Karşılığında ücret almanızın en hak olduğu şey Allah’ın

kitabıdır “207 hadisi ve yine Buhârî’de yer alan “Hz Peygamberin erkek bir sahabiyi Mehir yerine ezberindeki Kur'an sureleri karşılığında bir bayanla evlendirmesi”208 hususundaki hadisler delil olarak getirilmiştir.

Ayrıca Kur'an öğretimine zarûretten dolayı icârenin sıhhatına cevaz verilmişse günümüzde bu zarûret Kur'an okumada da vardır ve buna da cevaz verilmesi gerektiğini söylemektedirler.

205 İbn Abidîn, Muhammed Emin b. Ömer b. Abdülaziz Abidîn ed-Dimeşkî, el-Ukûdu’d-Durriyye fî

Tenkîhi’l-Fetâvâ’l-Hâmidiyye, nşr. Dâru’l-Ma’rife, (tz), c. II, s.127

206 İbn Abidîn, Muhammed Emin b. Ömer b. Abdülaziz Abidîn ed-Dimeşkî, Şerhu Menzûmeti Ukûdu

Resmi’l-Müftî, Haydarabad, Hindistan, 2000, s.13

207 Buhârî, icâre, 16; Tıb, 34

Şeyh Fethullah el-Verkânisî’ye de bu husus sorulmuştur. Verkânisî, bunu câiz görmeyenlerin ve İbn Âbidîn’inin görüşünü değil câiz görenlerin görüşünü tercih ettiğini görmekteyiz.

Verkânisî’nin Şeyh Abdurrahman et-Tahi’nin halifesi Şeyh Tahir el-Âbiri’ye gönderdiği mektubun bir bölümünde konu ile ilgili şöyle demektedir:209

“Hatim ve tehlillere gelince, eğer İbn Âbidîn kitbından bunun vasiyet edilmesi ve icare edilmesinin sıhhatı ile ilgili fetvâ istiyor iseniz bu kitaba göre bunun fetvâsı yoktur ve âdet haline gelmiş birçok hayırlı işler de terk edilmiş olur. Eğer herhangi bir mezhebe ve herhangi bir kitaba göre fetvâ istiyorsanız önünüzde İmam Şafii Mezhebi gibi geniş bir yol vardır.

Haskefî de Dürrü’l-Muhtâr’da akrabaya vasiyet babının sonunda, ücret ile Kur'an ve tehlil okumanın ve vasiyet etmenin sahih olduğuna dair fetvâ vermiştir.210

Tahtâvî ve Damat adlı kitaplara da bakınız. İbn Âbidîn her ne kadar bu görüşü

zayıf saymış ise de bunların bu fetvâya itimat ettiklerini tahmin etmekteyim.

Zayıf fikrimin meylettiği husus şudur: Hayır kapısını açma bakımından şerhin görüşünü taklit etmek bu kapıyı kapatan haşiyenin görüşünü taklit etmekten daha evladır. Ayrıca İbn Âbidîn Kur'an okumanın terk edilmesi endişesinden dolayı ücretle Kur'an öğretilmesini caiz görmektedir. Günümüzde bu illet Kur'an okumanın kendisinin ücretle yapılmasında ve bunu vasiyet etmede de mevcuttur. Çünkü günümüzde insanların çoğu para ve karşılık almadıkları zaman Kur'an okumayı ve öğrenmeyi terk edecekler ve Kur'an tamamıyla terk edilmiş olacaktır. Kur'an öğretilmesinin ücretle yapılmasında nasıl zarûret varsa Kur'an okumada da bu zarûret vardır. Tahtâvî ve diğerleri dürrü’l-Muhtâr’daki görüşü destekliyor iseler bu daha da güç kazanır.

Dürrü’l-Muhtâr’ın ibaresi şöyledir: ‘Ben diyorum ki, kabirlerde Kur'an

okumanın mekruh olduğunu ve ibadetlerin ücretle yapılmasının caiz olmadığını söyleyen görüşe göre kabrinde Kur'an okumayı vasiyet edenin vasiyetinin geçersiz

209 Verkânisî, Mektûbât, 8, s. 104-105

(batıl) olması gerekir. Fakat bunların caiz olduğuna dair müftâ bih olan görüşe göre de kabrinde Kur'an okumayı vasiyet edenin vasiyetinin caiz olması gerekir.”211