• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: TEHDİT DENGESİ PERSPEKTİFİNDEN SURİYE, YEMEN ve

3.3. Tehdit Dengesi Perspektifinden Libya Krizi

3.3.2. Tehdit Algısının Boyutları Bağlamında Libya Krizi

Çok kutuplu sistemde devletleri ittifak kurmaya iten müşterek tehdit algısı, ittifakların varlığını sürdürmesi açısından belirleyici olmasına rağmen üyelerin nispi pozisyonlarına bağlı olarak farklı boyutlarda yaşanmaktadır. Tehdit dengesi perspektifine göre bunlar sırasıyla; devletlerin tehdide olan coğrafi yakınlığı, tehdidin toplam ve saldırgan kapasitesi ile tehdidin saldırgan niyetlerinden oluşmaktadır. Libya krizi bu dört boyut üzerinden analiz edildiğinde Mısır-BAE ittifakının farklı boyutlarda, Türkiye-Katar ittifakının ise benzer boyutlarda tehdit algısına sahip olduğu görülmektedir. Ortaya çıkan bu tablo, ittifakların varlığını riske etmemekle birlikte devletlerin Libya krizine olan yaklaşımlarını anlamlandırma hususunda önem arz etmektedir.

Libya’da yaşananları ulusal güvenliğine tehdit olarak gören Mısır, bu tehdidi coğrafi yakınlığı, karşı ittifakın bölgede artan askeri varlığı ve saldırgan niyetleri olmak üzere

278 “Libyan PM says Qatar sent arms to opposition”, Aljazeera, 15 Eylül 2014,

http://www.aljazeera.com/news/middleeast/2014/09/libyan-pm-says-qatar-sent-arms-opposition-20149158050556226.html, (27 Haziran 2016).

279 “Final report of the Panel of Experts established pursuant to resolution 1973 (2011)”, Security Council Report, 9 Mart 2013, s. 16-18.

üç farklı boyutta algılamaktadır. Bunlardan ilki olan coğrafi yakınlık Mısır’ın tehdit algısında önemli rol oynamaktadır. “Arap Baharı” adı verilen halk hareketlerine maruz kalan Mısır, rejiminin güvenliğini sağlamak adına değişim taleplerine şiddetle karşı çıkmış ve dış politikasını bu anlayış üzerine konumlandırmıştır. Libya’daki gelişmeleri de bu bakış açısıyla değerlendiren Kahire yönetimi, sınır ötesi değişim yanlısı grupları “terörle” bağdaştırarak bu grupları ulusal güvenlik bağlamında birincil tehdit olarak tanımlamıştır. Zira Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Şükri Libya krizini değerlendiği bir konuşmasında “Libya’daki gelişmeler komşu ülkelerin güvenliğini etkilemektedir. Eylemleri Libya ile sınırlı kalmayan terör örgütlerinin silah kaçakçılığı ve sınır ihlalleri komşu ülkelerin istikrarını ve egemenliğini tehdit etmektedir”280 sözleriyle devrim ihracını amaçlayan grupların varlığının coğrafi yakınlık nedeniyle doğrudan kendilerine yönelik bir tehdit oluşturduğunu belirtmiştir.

Mısır’ın Libya merkezli tehdit algısının boyutlarından ikincisi ise karşı ittifakın yerel aktörler üzerinden bölgedeki askeri varlığını arttırmasıdır. Bölgeye gönderilen silahların sınır ötesi amaçlar taşıyan gruplarca Mısır’a yönelik saldırılarda kullanıldığına dair iddialar Kahire yönetimi tarafından sıkça dile getirilmektedir. Bu iddialarda özellikle sınırdan yapılan silah kaçakçılığına ve Sina’daki radikal grupların Libya üzerinden silahlandırıldığına yer verilmektedir. Anti-tank ve taşınabilir hava savunma füzeleri gibi ağır silahların malum grupların envanterinde yer aldığını belirten Mısırlı yetkililer bu tehditle mücadele bağlamında Libya topraklarını da kapsayacak şekilde gerekli tüm askeri seçenekleri kullanabileceklerini dile getirmektedirler.281 Son olarak Mısır’ın tehdit algısının boyutlarından üçüncüsü ise karşı ittifakın Libya krizine taraf olmasının ardında yatan saldırgan niyetlerdir. Mısır, Türkiye-Katar ittifakının bölgedeki halk hareketlerini diplomatik, ekonomik ve askeri açıdan desteklemesinin arka planında bölgesel hegemonya tahayyülünü içeren saldırgan niyetlerin olduğunu öne sürmektedir. Dolayısıyla Mısır açısından Libya, karşı ittifak tarafından bu tahayyülün faaliyete

280 Walaa Hussein, “Egypt seeks help in disarming Libyan militias”, Al-Monitor, 5 Eylül 2014, http://www.al-monitor.com/pulse/originals/2014/09/egypt-intervention-libya.html#ixzz45sp7Zj3I, (27 Haziran 2016).

281 Frederic Wehrey, David Bishop ve Ala Alrababa’h, “Backdrop to an Intervention: Sources of Egyptian-Libyan Border Tension”, Carnegie Endowment for International Peace, 27 Ağustos 2014,

http://carnegieendowment.org/2014/08/27/backdrop-to-intervention-sources-of-egyptian-libyan-border-tension/hmdk, (27 Haziran 2016).

geçirildiği ve nihai olarak kendi varlığının hedef alınacağı bir mücadele alanını ifade etmektedir.282

Türkiye-Katar ittifakının yerel aktörler üzerinden Libya’daki varlığını genişletmesinden tehdit algılayan diğer ülke ise BAE’dir. Abu Dabi yönetimi müttefiki Mısır gibi Ortadoğu’nun otoriter rejimlerine yönelik değişim taleplerinden tehdit algılamakta ve Libya’daki gelişmeleri bu algı kapsamında değerlendirmektedir.283 Bu bağlamda BAE, Türkiye-Katar ittifakının bölgedeki askeri varlığını arttırmasından ve “Arap Baharı” vasıtasıyla bölgesel nüfuz mücadelesini kendi lehine çevirme amacını içeren saldırgan niyetlerinden tehdit algılamaktadır. Türkiye-Katar ittifakının askeri desteğini alan yerel aktörleri yayılmacı “terör örgütleri” şeklinde nitelendiren BAE, sadece Libya sınırları içerisinde karşıt grupları silahlandırarak askeri tehditle mücadele alanı oluşturmakla kalmamakta aynı zamanda kendi sınırları içerisinde bu gruplarla ilişkisi olduğu iddia edilen siyasetçi ve işadamlarına yönelik tutuklama ve baskı kampanyaları yürütmektedir.284 Abu Dabi yönetimi bu tutumunun ardında yatan gerekçeyi, rejim değişikliklerine destek vererek bölgeyi domine etme amacı güden aktörlerin kendi ülkelerine karşı besledikleri saldırgan niyetlere verilen bir cevap olarak açıklamaktadır.285

Libya’nın bölgesel nüfuz mücadelesi alanına dönüşmesinin ardından şekillenen Mısır-BAE ittifakından tehdit algılayan Türkiye ve Katar ise bu tehdidi saldırgan askeri kapasite ve saldırgan niyetler olmak üzere iki farklı boyutta algılamaktadır. Her iki ülke de devrim süresince destekledikleri yerel aktörler aracılığıyla Libya üzerinde kurdukları etkinin, Hafter’in “Onur Operasyonu”yla kırılacağı endişesini taşımakta ve Mısır-BAE ittifakının bölgedeki askeri varlığını arttırmasını bu perspektiften okumaktadır.286 Türkiye-Katar ittifakı, Ortadoğu’da isyan hareketlerinin Mısır, Libya, Tunus ve Yemen gibi ülkelerde kısa sürede “başarıya” ulaşmasıyla birlikte geniş etki alanlarına sahip

282 Richard Reeve, “Libya’s Proxy Battlefield”, Oxford Research Group, 13 Ocak 2015,

http://www.oxfordresearchgroup.org.uk/sites/default/files/ORGJan15LibyaProxyBattlefield.pdf, (27 Haziran 2016).

283 Jonathan Schanzer, “Turkey's Secret Proxy War in Libya?”, The National Interest, 17 Mart 2015, http://nationalinterest.org/feature/turkeys-secret-proxy-war-libya-12430, (27 Haziran 2016).

284 “GNC condemns UAE’s continued detention of Libyan nationals”, Libya Herald, 26 Şubat 2015,

https://www.libyaherald.com/2015/02/26/gnc-condemns-uaes-continued-detention-of-libyan-nationals/, (27 Haziran 2016).

285 “Turkey-UAE diplomatic relations in crisis”, Middle East Monitor, 21 Kasım 2015,

https://www.middleeastmonitor.com/20151121-turkey-uae-diplomatic-relations-in-crisis/, (27 Haziran 2016).

286 Frederic Wehrey, “Is Libya a proxy war?”, The Washington Post, 24 Ekim 2014,

olma konusunda önemli bir avantaj elde etmiş olmasına rağmen Mısır’dan başlayarak Yemen ve Libya’da tablonun tersine dönmesini kendilerine yönelik saldırgan niyetler besleyen değişim karşıtı aktörlerin davranışlarına bağlamaktadır. Örneğin Mısır-BAE ittifakının Libya topraklarında Türkiye-Katar ittifakının desteklediği gruplara hava operasyonu düzenlemesi287, yine bu ittifak tarafından Libya’nın meşru temsilcisi olarak kabul edilen Tobruk hükümetinin gerek Türkiye’yi gerekse Katar’ı Libya’daki “radikal” grupları silahlandırmak ve ülkenin içişlerine karışmakla suçlaması288 ve aynı hükümetin askeri kanadının benzer gerekçelerle Türkiye ve Katar vatandaşlarının Libya’yı terk etmeleri aksi takdirde “teröre sebebiyet vermekle” suçlanacaklarını açıklaması289 Türkiye-Katar ittifakı açısından bölge üzerindeki etkinin kırılmasına yönelik karşı ittifakın saldırgan niyetlerinin birer çıktısını ifade etmiştir.

Sonuç olarak, Libya krizi yereldeki bölünmenin etkisiyle bölgesel aktörler arasındaki nüfuz mücadelesinin merkezlerinden birine dönüşmüştür. Bu mücadele devletlerin tehdit algılarının boyutlarında benzerlikler ve farklılıklar doğurmuştur. Libya krizi bu açıdan ele alındığında Mısır-BAE ittifakının oluşmasında belirleyici rol oynayan boyutların, Türkiye-Katar ittifakının bölgedeki saldırgan kapasitesini arttırması ve bunun ardında yatan saldırgan niyetler olduğu söylenebilir. Bu iki boyutun dışında Mısır’ın krize olan coğrafi yakınlığının tehdit algısında önemli bir yer edindiğini de belirtmek gerekir. Öte yandan Türkiye-Katar ittifakı ise rejim değişikliği sonrasında Libya üzerinde elde ettikleri nüfuzun kırılmasına yönelik karşı ittifakın yerel aktörler üzerinden bölgedeki askeri varlığını arttırmasından ve bunun ardında yatan saldırgan niyetlerden tehdit algılamıştır. Devletleri ittifak kurmaya iten müşterek tehdit algısı, tehditlerle mücadele konusunda devletleri müşterek stratejiler izlemeye sevk etmiştir. Libya krizi bu devletlerin dışında tehdit algısına rağmen sistemin sunduğu strateji opsiyonlarından faydalanarak ittifaklar dışında kalmayı tercih eden devlet örneklerini de içinde barındırmaktadır. Tehditle mücadele stratejilerinin analizi sistemik özelliklere dair veriler ortaya koyacağından ayrı bir başlık altında incelenmeyi hak etmektedir.

287 Ahmed Tolba, “Egypt, Qatar trade barbs in dispute over Libya strikes”, Reuters,19 Şubat 2015,

http://www.reuters.com/article/us-mideast-crisis-egypt-qatar-idUSKBN0LN07520150219, (27 Haziran 2016).

288 Hannah Strange, “Proxy War Feared in Libya as UN Envoy Warns Against Foreign Intervention”, Vice News, 26 Ağustos 2014, https://news.vice.com/article/proxy-war-feared-in-libya-as-un-envoy-warns-against-foreign-intervention, (27 Haziran 2016).

289 “Renegade general urges Turks, Qataris to leave east Libya”, Reuters, 22 Haziran 2014, http://www.reuters.com/article/us-libya-security-idUSKBN0EX0DV20140622, (27 Haziran 2016).