• Sonuç bulunamadı

TEDBĠR NAFAKASININ MĠKTARI

B. BOġANMA DAVASI ÖNCESĠ TALEP EDĠLEN TEDBĠR NAFAKASI

III. TEDBĠR NAFAKASININ MĠKTARI

TMK 186. maddesinde: “… Birliği eşler beraber yönetirler. Eşler birliğin

giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar.” hükmü yer

almaktadır. O halde evlilik birliği devam ettiği müddetçe eĢler, birliğin giderlerine mali güçleri oranında katkıda bulunurlar74

. Tedbir nafakası, taraflar arasında açılmıĢ bir boĢanma davası olsa da henüz bu dava kesinleĢmemiĢ olduğundan evlilik birliği devam ettiği müddetçe ödenecek olan bir nafakadır.

Mahkemece tedbir nafakasına karar verileceği hallerde hangi tarafın karĢı tarafa nafaka ödeyeceğini ve bunun miktarını hakim takdir eder. Nafakanın takdirinde diğer tarafın ihtiyaç durumu, nafaka ödeyenin çalıĢma imkanı bulunup bulunmadığı, yaĢam standartları, çalıĢan tarafın veya tarafların gelir düzeyi, varsa

72

Ergün, s. 698-699.

73 Oy, s. 4; Ergün, s. 699-700.

74 Ergün, s. 699; Y. 3. HD. 20.09.2017 E. 2017/ 14600 K. 2017/ 12294, “… Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Birliğin giderlerine katılmada eşlerin güçleri esas alınmıştır. Davalı koca birliğin giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Davacı kadının maaşının olması, gelirinin davalı kocadan az veya çok olması, davalı kocanın ortak giderlere katılma yükümlülüğünü büsbütün ortadan kaldırmaz. Zira evlilik birliğinin korunması ve devamını sağlamak için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılaması gereken bazı ortak giderler mevcuttur. Bu giderlere örnek olarak kira parası, yakıt parası, elektrik, su ve telefon parası gibi giderler gösterilebilir. … O halde mahkemece; ayrı yaşamada haklılığını ispat eden davacı kadının, davalı eşi ile birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği gözetilerek, davacı kadın lehine de tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesine uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacı kadın yönünden tedbir nafakası talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” ( UYAP Hakim Portal EriĢim Tarihi:

müĢterek çocuğun yaĢı, eğitimi, sosyal durumu vb. göz önünde bulundurarak yapılan araĢtırmalar neticesinde taraflar arasında cinsiyet farkı gözetmeksizin miktarı belirlenir75. Ancak hemen belirtmek gerekir ki nafaka yükümlüsünün gelirin az olması onu nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz ise de miktar tayininde önem arz edebilir76. Aynı Ģekilde, nafaka alacaklısının gelir sahibi olması da nafaka borçlusu eĢi bu yükümlülükten kurtarmaz77

.

BoĢanma ve ayrılık davasında hakim, tarafların sosyal ve ekonomik durum araĢtırmalarını yaptırarak nafakanın miktarını belirler. Tarafların mali durumu birbirine yakın ise eĢlerin birbirine tedbir nafakası verme zorunluluğu bulunmamaktadır78. Salt eĢlerin gelirlerinin mevcut olması hali davanın reddini

gerektirmez ise de miktar tayininde göz önünde tutulur79.

EĢlerin boĢanma veya ayrılığa iliĢkin davaları devam ediyor iken birbirlerine ve çocuklarına karĢı olan bakım borcunu yerine getiriyorlarsa hakimden nafakayı takdir etmesi istenemez. Mesela, boĢanma davası devam etse de eĢler farklı odaları paylaĢarak aynı evde kalıyor ve mali yükümlülüğün bilinciyle hareket ediliyorlar veya ayrı evlerde yaĢıyor olsalar da mali yükümlülüklerini yerine getiriliyorsa artık hakimin müdahalesinin istenmesinin bir anlamı yoktur. Belirtilen örneklerde mali yükümlülükler yerine getirilmemeye baĢlandığında o zaman nafaka talep etme hakkı doğar ve mahkemece, yükümlülüğü yerine getirmeye son verildiği tarih itibariyle tedbir nafakası hükmetmek gerekir80

.

Taraflar aralarında yapacakları sözleĢme ile de nafakanın miktarını belirleyebilirler. ġayet nafakanın miktarını belirlemiĢlerse hakim sözleĢmedeki

75

Öztan, s. 751 ( Öztan, Aile, 2015).

76 Gençcan, s. 882; Öztan, s. 753 ( Öztan, Aile, 2015).

77 Köseoğlu/ Kocaağa, s. 195; Y. 3. HD. 16.09.2003 E. 2003/ 9152 K. 2003/ 10270, “… istem tedbir nafakası olduğuna ve eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerektiğine (TMK 187. maddesi) göre, davacı eşin ekonomik durumunun davalı kocadan daha iyi olması onu nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Yasal olmayan gerekçeyle istemin tümüyle reddi bu yönüyle isabetli bulunmamıştır. …” ( Yavuz, Nafaka, NiĢan ve EĢlerin Katkı Payı ile Ġlgili Davalar, s.

218).

78 Gençcan, s. 857. 79 Bulut, s. 73-74. 80 Bulut, s. 74.

miktara hükmeder81. Kanaatimce taraflar nafakanın miktarını belirlemiĢlerse hakim takdir yetkisini kullanarak miktarda değiĢiklik yapamaz. Her iki taraf da serbest iradeleri ile miktar belirledikleri için hakimin tarafların mali güçlerini, ihtiyaç durumlarını vs. araĢtırmasına gerek kalmaz.

Kanunda aranan Ģartları, gerekli sosyal ve ekonomik araĢtırmaları hakim araĢtırarak nafakanın miktarını tayin eder. Ancak ilk baĢta hükmedilen nafaka miktarının ileride toplanacak delillere ve koĢulların değiĢmesi hallerinde arttırılması ya da azaltılması mümkündür82

. TMK 200. maddesine göre: “Koşullar değiştiğinde

hakim, eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemi kaldırır.” Tedbir nafakasına konu olan olayda

taraflardan birisi mali durumdaki değiĢiklikler nedeniyle koĢulların değiĢtiğinden bahisle mahkemeye baĢvurabilir. Ödenecek katkı payının tespitini yapan hakim, durumun gereklerine göre nafakanın ne kadar artırılacağı, azaltılacağı veya tamamen kaldırılıp kaldırılmayacağını takdir eder83. Ancak böyle bir değiĢiklik taraflardan birinin istemi ve hakim kararıyla mümkün olabilir84.

Ana ve babanın çocuğa bakma yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmesi için ana ve babanın varlıklı bireyler olmasına gerek yoktur yeter ki çalıĢma bakımından bahsi geçen imkansızlık halleri bulunmasın85. Çocuğa ödenen

nafaka miktarının tayinini düzenleme altına alan TMK 330. maddesine göre:

“Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir.” Çocuğun

ihtiyaçlarına göre belirlenecek nafaka miktarı nakden ve aylık irat halinde ödenecektir. Ġlerleyen zamanlarda çocuğun ihtiyaçlarının artması ya da azalması yahut anne ve babanın gelirindeki değiĢiklikler nedeniyle durumun değiĢmesi halinde hakim, TMK 331. maddesi uyarınca istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler

81 Özuğur, s. 16 ( Özuğur, Nafaka Davaları). 82 Hamzaçebi, s. 28-29.

83 Öztan, s. 751 ( Öztan, Aile, 2015). 84

Bulut, s. 81-82; Köseoğlu/ Kocaağa, s. 210; Köse Eylül Can: TMK‟nın 197. Maddesi Kapsamında EĢlerin Ayrı YaĢama Hakkı ve Hakimin Alacağı Önlemler, TBB Dergisi, C. 30, S. 133, 2017, s. 365;

Gençcan, s. 886.

veya nafakayı kaldırır. Mahkemenin, çocuğa irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakayı istem halinde, gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabileceğini TMK 330/III. fıkrasında düzenlemiĢtir. Hakim, bu düzenleme gereği ÜFE86

oranında nafakanın artırılmasına karar verebilir. Böylece ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklılarının her yıl dava açarak emek harcama ve masraf yükünden kurtarılabilmesi amaçlanmıĢtır87

. TMK 330. maddesi çocuk lehine hükmedilecek olan tedbir nafakasının aylık ve peĢin olacağını hükme bağlamıĢtır. Ancak boĢanma veya ayrılık davasının açılmasıyla eĢ lehine hükmedilecek tedbir nafakasında böyle bir zorunluluk bulunmasa da uygulamada eĢ yararına geçici tedbir nafakası genellikle irat biçiminde ödenmesine karar verilmektedir88

.

Tedbir nafakası kural olarak Türk parası ile ödenir. 6098 Sayılı TBK 99/I‟e göre: “Konusu para olan borç Ülke parasıyla ödenir.” Ancak taraflar tedbir nafakasının yabancı para cinsinden ödenmesi konusunda bir anlaĢma yapmıĢlarsa mahkeme, nafakanın yabancı para cinsinden ödenmesine karar verebilir89.