• Sonuç bulunamadı

TARAFLARDAN BĠRĠNĠN ĠSTEMDE BULUNMASI GEREKĠR

Tedbir nafakasından farklı olarak hakim kendiliğinden yoksulluk nafakasına hükmedemez. Hakimin yoksulluk nafakasına karar vermesi taraflardan birinin nafaka talebinde bulunmasına bağlıdır131

. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde: “Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya tekmil haklardan ve hürriyetlerden istifade edebilir.” m. 7: “ Kanun önünde herkes eşittir ve farksız olarak kanunun eşit korumasından istifade hakkına haizdir. Herkesin işbu beyannameye aykırı her türlü ayırt edici muamele için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.” 128

T. C Anayasası m. 10: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve

benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7.5.2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. ( Ek cümle: 12.9.2010-5982/1 m.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz. ( Ek fıkra: 12.9.2010-5982/1 m.) Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.”

129

Akıntürk/ Karaman AteĢ, s. 302 ( Akıntürk/ Karaman AteĢ, Aile). 130 Akıntürk/ Karaman AteĢ, s. 303 ( Akıntürk/ Karaman AteĢ, Aile).

131 Tutumlu Mehmet Akif: Evliliğin Butlanı BoĢanma, Ayrılık Sebepleri ve BoĢanmanın Hukuki Sonuçları, Ankara, 2006, s. 520.

başka bir şeye karar veremez.” denilmektedir. BaĢka bir anlatımla hakim, tarafların

istekleriyle bağlı olarak karar verebilir, HMK 26. maddesi gereği talep edilen yoksulluk nafakası miktarını aĢacak Ģekilde nafakaya hükmedemez132

.

Yoksulluk nafakası talebi, yazılı veya sözlü olarak yapılabilir ancak sözlü istekler mahkeme tutanağına geçirilmesi halinde hukuki bir sonuç doğurabilir133. Nafaka talep eden kiĢinin mutlak suretle kanunda anıldığı Ģekilde “yoksulluk nafakası” terimini kullanması gerekmez134. Yoksulluk nafakası kavramını ismen

bilmeyen taraflar meramında yoksulluğu anlatacak Ģekilde ifadeler kullanarak talepte bulunmalarında sakınca yoktur. “Gelirim yok”, “Muhtaç durumdayım”, “BoĢanma kararı sonrası geçimimi sağlayamayacağım” vb. Ģeklindeki beyanları uygulamada yoksulluk nafakasını kapsayan beyanlar olarak değerlendirilebilmektedir. Mahkeme hakimi, bu ve benzeri beyanlarda bulunanlara talebini açıklatarak nafaka hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verir135. Taraflardan birinin yoksulluk nafakasına yönelik isteği yoksa kesin hüküm oluĢturacak Ģekilde ret kararı verilemeyeceği gibi; yoksulluk nafakası istemediğini açıklayan tarafa da resen nafaka verilemez136

.

Yoksulluk nafakası, isteğe bağlı olan taleplerdendir. Usul kurallarını düzenleyen 6100 Sayılı HMK‟nın ilgili maddeleri uyarınca nafaka talebi, taraflar dilekçeler aĢamasında serbestçe ya da ön inceleme duruĢmasında karĢı tarafın açık muvafakati ile ya da taraflardan birinin ön inceleme duruĢmasına mazeretsiz olarak gelmemesi halinde muvafakati aranmaksızın yapılabilir. Tahkikat aĢamasında yani ön inceleme aĢamasının tamamlanmasından sonra yoksulluk nafakası talep edilemez137. BoĢanma hükmünün kesinleĢme tarihinden itibaren bir yıl içinde

132 Gençcan, s.1189. 133 Bulut, s. 101. 134 Tutumlu, s. 520.

135 Gençcan, s.1189; Yargıtay 2. HD. 06.11.2018, E. 2017/2409 K. 2018/12480, “ … Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Hüküm kısmında talep edilenlerden her biri hakkında verilen hükmün gösterilmesi gerekir (HMK m. 26, 297/2). Yasal gereklilik böyleyken davalı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunduğu halde; bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. …” ( UYAP Hakim Portal EriĢim Tarihi: 26.01.2018). 136 Gençcan, s. 1193.

istenebilecek nafaka talebinde mahkeme, yoksulluk nafakasının koĢullarının oluĢup oluĢmadığını boĢanma hükmünün kesinleĢtiği tarihe göre belirler138

.

TMK 166. maddenin 3. fıkrasında düzenlenen anlaĢmalı boĢanma davasında boĢanma kararı verilebilmesi sadece davalının kabul etmesine bağlı değildir. Hakim, tarafları bizzat dinleyerek iradelerini serbestçe açıklandığına kanaat getirirse anlaĢmalı boĢanma hüküm ve sonuçlarını doğurur. Ayrıca, hakim boĢanmanın mali sonuçları ve çocukların menfaati ile ilgili gerekli gördüğü değiĢiklikleri yaparak bu değiĢikliklerin taraflarca kabul edilmesi halinde boĢanmaya hükmedebilir. AnlaĢmalı boĢanma davasında eĢlerin uyumlu irade beyanlarıyla kabul ettikleri yoksulluk nafakası mevcutsa; hakim, belirtilen miktarı değiĢtirme yetkisine haiz değildir. Çünkü yoksulluk nafakası kamu düzenini ilgilendiren hususlardan değildir139

.

AnlaĢmalı boĢanma davasında yoksulluk nafakası talep edilmemiĢ, verilen karar kesinleĢmiĢse artık kesinleĢmeden sonra tekrar yoksulluk nafakası talep edilip edilemeyeceği doktrinde tartıĢmalıdır. Doktrinde bir görüĢe göre140; boĢanmanın mali

sonuçlarına iliĢkin düzenlemenin davanın esaslı koĢulu olduğu, bu koĢul olmadan boĢanma kararı verilmesi ve kesinleĢmesi halinde ise tarafların yoksulluk nafakası talep edebileceğini savunmaktadır. Yargıtay‟ın da katıldığı diğer bir görüĢe göre141

; mali koĢullarda anlaĢmanın boĢanmanın maddi koĢullarından olduğu, tarafların ortak bir kararla nafaka talebinde bulunmama konusunda anlaĢtıkları bu sebeple de anlaĢmalı boĢanma davası kesinleĢtikten sonra yoksulluk nafakası talep edilemeyeceği yönündedir.

138 Kaçak Nazif: BoĢanma Davalarında Maddi ve Manevi Tazminat ile Yoksulluk Nafakası, 1. Baskı, Ankara, 2006, s. 145.

139 Köseoğlu/ Kocaağa, s. 232. 140

Öztan, s. 697 ( Öztan, Aile, 2015).

141 Gençcan, s.1200; Y. 2. HD. 31.05.2017 E. 2016/ 9087 K. 2017/ 6529, “ Taraflar, İ... 10.09.2013 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşanmanın mali sonuçları konusunda anlaşmak suretiyle anlaşmalı ( TMK 166/3) olarak boşanmışlar ve anlaşmalı boşanma davasının niteliği gereği kusur konusunda bir belirleme yapılmamıştır. Anlaşma doğrultusunda, velayet, kişisel ilişki, nafakalar ve tazminatlar konusunda hüküm kurulmuştur. Davacı kadın temyiz konusu dava ile 28.11.2013 tarihinde TMK 174/2 maddesine dayalı manevi tazminat ve TMK 175. Maddesine dayalı yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Anlaşmalı boşanma kararı kesinleştikten sonra artık boşanmanın mali sonuçları hakkında istekte bulunulamayacağı gibi kesinleşme tarihi öncesinde açılan feri isteklere ilişkin davalar da konusuz kalır. Bu nedenle davacı kadının yoksulluk nafakası ve manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekirken kabulü doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. …” ( UYAP

AnlaĢmalı boĢanma davasında tarafların aralarında yaptıkları bir anlaĢma mevcuttur. Türk Borçlar Hukuku genel hükümleri uyarınca ise tek taraflı olarak anlaĢmalardan dönmek mümkün değildir. Bununla birlikte Yargıtay, anlaĢmalı boĢanma davasında karar kesinleĢinceye kadar eĢlerden birinin tek taraflı olarak irade beyanından dönebileceği görüĢünü benimsemiĢtir142

. O halde, anlaĢmalı boĢanma davasında taraflar mahkemeye sunmuĢ oldukları protokol uyarınca yoksulluk nafakası taleplerinin olmadığına iliĢkin iradelerini ortaya koymuĢ olsalar dahi, iradesi fesada uğrayan eĢ tek taraflı olarak anlaĢmadan dönerek iptalini talep edebilir143.