• Sonuç bulunamadı

Bir tasarımın en önemli özelliği iyi bir kompozisyona sahip olmasıdır. Bir takı üzerinden değerlendirecek olursak; kompozisyon, takıyı oluşturan parçaların belirli bir uyum ve düzen içerisinde bir araya getirilmesiyle ortaya çıkan şekilin kendisidir (Sözen, Tanyeli, 2005:135). İyi bir kompozisyon için ise, kompozisyonun oluşturan

67

temel ögeleri uyumlu ve farklı düzenlerle, kullanılan elemanların yaratıcı bir şekilde geliştirebilme becerisiyle biçimde bütünlük oluşturabilmektir.

Kompozisyonu iki şekilde incelemek mümkündür. Birinci şekli klasik kompozisyon, tasarımında işlenen konunun önemli yeri merkezi ya da merkezin etrafında oluşup konunun çalışmada sonuçlanmasıdır. İkincisi ise dekoratif kompozisyon, eserin bütününe hikayesinin serbest ama denge içerisinde dağılması ve parçanın devam edebilirliğini hissettiren yaklaşımlardır. Bunlar genelde çağdaş tasarımlarda gözlenen kompozisyon türüdür (Ertok Atmaca, 2014: 17).

5.2.1. Tasarım Ögeleri

Tasarım ögeleri, bir tasarımda rehber görevi üstlenen elemanlar oluşturur.

Nokta: Hiçbir yön belirtmeyen tek başına gözün algılayabileceği boyutları olmayan en küçük ve temel tasarımın başlangıcı olan ögedir (Gürer, 1990: 24). Noktaların birden fazla sıklıkla, üst üste ya da dağılmış bir seyreklikte kullanılmasıyla kompozisyonda dinginlik, yön, hareket, ışık, derinlik ve gölge algıları yaratılır.

Çizgi: İki nokta arasında ki hareketli bir ifade olarak algılanan belirleyici iz ya da hat şeklinde söylenebilir (Tepecik, Toktaş, 2014:42). Bir tasarım ögesi olarak çizgi, olduğu bölgede uzun, ince ve belli yolları takip eden, tek başına hacim etkisi olmayan görsel bir değerdir (Say, Balcı, 2002:10). Sözel bir şekilde ifade edilen veya edilmeyen her düşünceyi duyguyu çizgi ile dışa vurabildiğimiz önemli bir görsel iletişim aracıdır.

Çizgiler, kalın, ince renginin açık ve koyu olduğu kullanım şiddetine, düz, eğri, kıvrımlı gibi şekillerde, hareketli, dingin, erken ve edilgen gibi algılama etkisiyle kullanımlara göre çok çeşitlilik gösterir (Klee,1986:59). Çizgi bir tasarımda bütünlük getirebilir, düzenleyebilir, ya da var olan kompozisyonda ki dengeyi bozabilir.

Leke: Işık yardımıyla bir yüzey üzerinde görünen koyu, açık ve orta derece tonlardır. Her rengin farklı tonları vardır ve iki farklı rengin ton çeşitlilikleri birbiriyle benzer ilişkisi olduğu görünebilir (Buyurgan, Buyurgan, 2012: 57) .

Yön: Yatay düşey ve diyagonal olarak 3 başlıktan oluşur. Birbirine zıt ya da paralel olacak şekilde düzenlenen yönler insan algılamasında çeşitli etkiler oluşturur.

68

Ölçü: Kompozisyonda ki iki parça arasında ki büyüklüğü küçüklüğü nitelik ve nicelik yönünden ilişkiyi ifade eder.

Form- Biçim: Form ve biçim genellikle aynı anlam olarak kullanırken arasında farklılıklar vardır. Form; objenin dış hatlarının oluşturduğu üç boyutlu görüntüdür. Biçim ise iki boyutlu ve çizgisel ifade edilerek değerlendirilir (Tepecik, Toktaş, 2014: 43). Doğada ve etrafımızda geometrik ve eğri olarak adlandırdığımız her şeyin form ve biçimi vardır.

Doku: Bir nesneye dokunduğumuzda duyu organlarımızla hissettiğimiz veya gözümüzle kavrayabildiğimiz yapıdır. Plastik sanatlarda en çok kullanılan sanat ögelerinden biridir. Dokuyu kendi içinde iki ayrılır. Birincisi tabiatta var olan doğal yöntemlerle oluşan portakal kabuğu, kaya, ağaç gövdesi, hayvan derileri, yaprak gibi nesnelerin içinde olduğu doğal dokulardır. Doğal dokuların en belirgin özelliği dış yapısıyla içyapısının uyumlu olmasıdır. İkincisi ise insanlar tarafından yapılan tekstil ya da metal levhalar gibi üretilen ürünleri kapsayan yapay dokulardır.

Renk: cisimlere çarpan ışığın yansımasıyla gözde bıraktığı etkiye renk denilir (Buyurgan ve Buyurgan, 2012: 60). Renklerin insanda birçok farklı duyguyu hissettirme gibi insan psikolojisi üzerinde önemli bir tesiri vardır. Aynı zamanda renk, insanın düşüncelerini, duygularını ifade etmek için kullandığı bir iletişim aracıdır. Bir tasarımda genel olarak kompozisyon değerlendirmesinde renk kullanımı bütünlük sağlamasıyla en önemli tasarım ögelerinden biridir. Renkler tasarımda biçime etki eden faktörlerdir. İki farklı biçim kullanılan bir kompozisyonda renk- form ilişkisi oldukça önemlidir, rengin hakimiyeti tasarımda düzeni kurguyu arttırır, sanatsal değer katar, tasarımsal vurguyu arttırır ve formalar arası bütününde denge oluşturur.

Renk üç bilimsel araç ile tanımlanabilir. Mor, mavi, sarı sözcükleriyle nitelendirilen temel bir çeşitliliği olduğu için rengin bir nitelik olduğunu ve her rengin birbirinden farklı değeri olduğu gibi parlaklığı da vardır bu da rengin nitelikten sonra ağırlık olduğu belirtir. Üçüncü olarak her rengin sınırları, derecesi ve alanı olması ve bunların ölçülmesiyle rengin bir ölçüm olduğu da vurgulanmıştır (Klee, 2013: 23).

69

5.2.2. Tasarım İlkeleri

Tekrar: Tasarımı oluşturan biçim, renk, şekil, doku, leke gibi elemanların hareket oluşturarak birden fazla sık sık ya da aralıklarla hareketliliğin sürdürülmesine denir. Tasarımlarda tekrar kullanımı plastik sanatların özellikle Batı dallarında görünme şekli kompozisyon oluşturmaktan ve güzellik isteğinden çok teknik zorunluluğun getirdiği bir harekettir. Örneğin eski bir kuyumculuk tekniği olan tel örme zorunlu bir şekilde tekrarlardan oluşan bir kompozisyondur. İnsanların eserlerde yaptığı tekrar hareketi çok eski bir süsleme biçimidir ve genellikle nakış ve dekorasyon ürünlerinde bu yöntemin kullanıldığı görülmektedir (Mülayım,1994:45).

Sanatsal çalışmalarda belli bir oranda tekrar kullanıldığı gözlenmiştir. Bunun nedeni sanatsal ürünlerde kompozisyonu anlatma biçiminde ritim istenmektedir ve bu ifadeyi belirleyebilmek için tasarımcı tekrar kullanılır.

Hareket-Ritim: Hareket, sanatta ritmi meydana getiren temel ilkedir. Hareketin olmadığı yerde ritimden söz edilmez (Say, Balcı,2002:45). Ritim bir sanat eseriyle ona bakan kişi arasında hareketliliği, bütünlüğü sağlayarak algılamasına yardım eden kompozisyon düzenidir.

Kontrast-Zıtlık: Renk, yön, çizgi, doku gibi tasarım ögelerinin birbirinin karşıtı şekilde yerleştirilmesi kontrast yani zıtlığı yaratır. Kontrast tasarımlar genellikle bütününde uyumsuzdur ve kargaşa bir görüntüsü vardır. Sanatsal çalışmalarda zıtlığı en çok renklerle oluşturur ve belli bir noktaya dikkat çekmek için kullanılır.

Koram-Hiyerarşi: Koram; form, yön, ölçü ve aralık gibi ögelerin içinde bulunduğu iki zıt noktaların küçükten büyüğe ya da genişten dara gibi derece farkı oluşturarak birinden diğerine kademeli geçişin düzenlenmesidir Merkezi, eksenel ve çevresel olmak üzere üç bölümde ele alınır (Yardımcı, Ertürk, 2012: 61).

Birlik-Bütünlük: bir tasarımda yüzey üzerindeki kompozisyonu en iyi şekilde oluşturmak için siyah beyaz gibi zıt renklerin gri ile birbirine geçişini sağlanmasıyla bütünlük ve denge oluşturmasına denir. Birliği oluşturmak için tasarımda sadece

70

renk elemanını değil biçim gibi tasarımı oluşturan tüm farklı ögelerin karşıtlarıyla kullanımı birbiri arasında geçiş sağlanacak şekilde kullanılır (Gürer, 1990: 89).

Vurgu-Odak: Bazı tasarım ürünlerinde sanatçının ya da tasarımcının eserde dikkat çekmesini istediği bir merkezi bütününe karşıt bir çizgi, renk veya ışıkla ifade etmesidir. (Tepecik, Toktaş, 2014: 49)

Boşluk-Doluluk: Sanat eserini oluştururken yüzeyde kullanılan renk, yön gibi elemanların birbirini tekrarlaması monotonluk ve estetik kaygı yaratır. Dışarıdan bakan birinin eseri daha doğru algılaması veya tasarımı daha iyi ifade edebilmek için bu monotonluğu boşluklar kullanarak tasarım etkisinin ortaya çıkarılmasıdır.

Denge: Tasarımı oluşturan ögelerin birbiri arasındaki oran ve ölçü ne kadar doğru olursa eser o kadar denge içerisinde olur. Bir tasarımda denge ne kadar doğru kullanıldıysa tasarımın sanatsal değeri o kadar artar. Denge kendi bütününde simetrik ve asimetrik olarak iki bölümde incelenir.

Benzer Belgeler