• Sonuç bulunamadı

Art Deco; 1910 ve 1935 yıllarında tanınmış ve dünya çapında gelişmiştir, 1925 yılında Paris’te gerçekleştirilen Exposition Internationale des Arts Decoratifs et Industriels Moderns adında ilk defa uluslararası gösterilecek bir üsluba ait nesnelerin sergisinde ismi kısaltılarak telaffuz edilmiştir. Görsel ve uygulamalı sanatların hemen hemen hepsinde simetrik ve düz hatlarıyla etkisini hissettiren modern ama modernist kabul edilmeyen 20. yüzyıl üslubuna adını veren bir akımdır. Art Deco stilindeki sadeleşmeyle, modernizme geçişte yumuşak bir bağ oluşturmuştur. Ağırlıklı olarak çiçek motifleri ve abartılı süslemeler kullanılan Art Nouveau

47

döneminden farklı olarak Art Deco’da hayvan betimlemelerinden ve kadın siluetinden esinlenilerek soyut tasarımlar yapılmıştır. Bu dönemde insan figürleri çizgisel çalışılmış ve çoğunlukla değersiz metaller üzerine işlenmesiyle aksesuarlar oluşturmuştur. Art Deco’da diğer bir dikkat çeken ve diğer dönemlerden ayıran özelliği; eserlerinde duru bir görünüm verilmesi, kademeli, göz yormayan ve simetrik tasarımları içermesidir. Mücevherlerinde pırlanta ön planda olacak şekilde değerli taşlarla kompozisyonu yapılır ve genellikle düz ve iki boyutlu parçalardan oluşur (Fotoğraf No: 41) (Ebert, 1983: 3-6).

Fotoğraf No 41: Değerli taşlardan yapılmış broş, Art Deco, 20. yy, Raymond Templier Musee Des

Arts Decoratifs, Paris, (https://madparis.fr/francais/musees/musee-des-arts-decoratifs/dossiers-the matiques /une-histoire-du-bijou/art-deco).

Art Deco üslubunun anlatımının zenginliği çok yönlülüğü dünya çapında

mimariden, modadan, mücevherden, dekorasyondan, sinemadan endüstriyel tasarımına kadar alanlarda ve kullanılan malzemelerde de görünmektedir. En ucuzundan en pahalısına kadar kullanılan çeşitli materyallerin ayrı ayrı ya da birlikte kullanılmasıyla işlevsel, estetik ve yalın tasarımlar yapılmıştır. Renkli süs taşlarıyla çok renkliliğin öne çıktığı Art Deco kuyumculuğu döneminde, kanal mıhlama tekniği yeni bir üretim teknolojisi tekniği olarak geliştirilmiştir. Bu dönem tasarımlarının uygunluğuyla 1920 yıllarının üretim teknolojisi kullanılarak takılar da seri üretim

48

yapılmıştır. Art Deco’nun takı sanatındaki en büyük katkısı yeniliktir. Bu yenilik takılarda kullanılan sentetik materyallerle görülmektedir. Bitkisel motifleri renkli taşlar ve pırlantalarla sık düzende yerleştirilmesiyle anlatılmıştır ((Ebert, 1983: 7). Art Deco takılarını organik malzemeler, taşlar, sentetik malzemeler ve metaller olmak üzere dört başlık altında incelemek mümkündür (Fotoğraf No: 42).

 Metaller: Altın, gümüş, platin, çelik, pirinç, krom, bafon ve zamak gibi alaşımlar.

Taşlar: Yakut, elmas, zümrüt, safir gibi değerli taşlarla ametist, oniks, akik, turmalin, kalsedon, amazonit, lapis lazuli, kuvarz ve turkuaz gibi yarı değerli taşlar.

 Organik malzemeler: Yumurta kabuğu, inci, kedi balığı derisi, köpek balığı, mercan.

 Sentetik malzemeler: Plastik, ebonit, seliloit.

Fotoğraf No 42: Art Deco takı örnekleri, 1925, (https://www.richardjeanjacques.com/ 2012/12/1925-

49

Art Deco, takı sanatına kazandırdığı üç yeni malzeme olan köpek balığı derisi, yumurta kabuğu ve kedi balığı derisi az sayıda özel ürünlerde kullanılmıştır. Kedi balığı derisi rengi, sert ve pürüzlü dokusu, cilayı iyi göstermesiyle farklı bir materyaldir. Katalan sanatçı Manuel Capdevile Massana 1930’larda yumurta kabuğunun kırılmış parçalarıyla yaptığı siyah yüzey üzerine mozaik çalışması Art Deco’nun karşıt renkler kullanmasına yeni bir yaklaşım olmuştur (Türe, 2011: 140). Art Deco döneminin takılarına bakıldığında dikkat çeken bir diğer unsur, takılarda kullanılan altın, değerli taş gibi malzemelerden ucuz metallere, cam ve plastik gibi farklılık gösteren malzemelerinin kullanımın görünmesidir. Takıda ucuz, çeşitli ve değersiz malzeme kullanımı satın alına bilirliği kolaylaştırmış her kesim insanın takı alımına sebep olmuştur (Fotoğraf No: 43)

Fotoğraf No 43: Art Deco takı tasarımları, 1927, ( https://www.chairish.com/product/1307036/

matted-iconic-french-art-deco-jewelry-lithograph.).

I. Dünya Savaşı sonrasında o döneme tepki ifadesi olarak çıkan Art Deco takılarının göze çarpan özelliği olan geometrik biçimdeki ve karşıt renklerin kullanıldığı eserlerin ortaya çıkması, aynı tarihlerde doğu etkisini Paris modasında ki Rus bale kostümlerinde göstermesine rağmen Art Deco tasarımları göze çarpan karakteristiklerine I. ve II dünya savaşı arasındaki süreçte ulaşmıştır. 1910’lu yıllarda

50

Rus Bale topluluğunun gösterisin de kullandığı doğu esintileri olan kostümlerine Paul Poiret 1920’li yıllarda canlı renklerde kübist formlarda takılar hazırlamıştır (Fotoğraf No: 44). Rene Boivin, George Barbier ve Paul Iribe gibi o dönemin önemli tasarımcılarının yarı değerli taşlar ve püsküller kullanarak çalıştıkları takılarında bu yeni kostümlerden esinlendiklerinin etkileri görünmektedir. Teknolojik gelişmelerle Amerikan firmaları takıda seri üretim kullanmaya başlar. Nopier&Co gibi firmalar Hollywood filmleri için ürettiği zarif ama parlak takılarda plastiğe takı malzemesi olarak yer verilmiş ve bu malzeme süreç içerisinde kullanımıyla popülerliğini sağlamıştır (Türe, 2011: 136-140).

Fotoğraf No 44: Art Deco Kostüm ve takı tasarımı, Paul Poiret (French, Paris 1879–1944 Paris,

Metropolitan Museum of Art/ 1983.8a, b, (https://www.metmuseum.org/art/collection /search /81 781.).

1920’lerde Art Deco takısına bakıldığında parlak metal zeminlerinin ön planda kullanması ve diğer akımlardan farklı olarak; kare, daire, dikdörtgen, üçgen gibi geometrik biçimler gelişimine devam etmiş olması dünden bugüne tüm takıları etkilemiştir.

51

Benzer Belgeler