• Sonuç bulunamadı

7.1. Mantarların Antioksidan Aktiviteleri

7.1.1. Ġndirgeme gücü

BileĢenlerin indirgeme kapasitesi onun antioksidan yönünden aktivitesini belirleyebilir (Meir ve ark., 1995). Test çözeltisinin sarı rengi ortamda bulunan antioksidan maddelerin indirgeme aktivitelerinden dolayı farklı tonlardaki yesil rengine dönüĢmektedir (Gülçin, 2006). Ġndirgen olarak görev alan antioksidan maddelerin etkisiyle Fe3+/ferriksiyanit kompleksi Fe2+/ferriksiyanit kompleksi olan ferröz formuna indirgenir. OluĢan bu kompleks ilave edilen FeCl3 ile Prusya mavisi

Fe4[Fe(CN)6]3 kompleks oluĢturarak 700 nm‟de maksimum absorbans verir.

Deneylerde kullanılan mantar ekstrelerinin indirgeme kapasitesi de total antioksidan aktivite gibi mantar ekstre konsantrasyonu ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Verilen grafiklerde (ġekil. 12), indirgeme gücü en fazla olan BHA dır. Mantar ekstreleri arasında ise 0,4 mg/ml‟ de C. cibarius (0,591) , T. anatolicum‟dan (0,227) daha fazla indirgeme kapasitesine sahiptir. Konsantrasyon arttıkça artan absorbans değeri indirgeme yeteneğini gösterir.

Oyaizu (1986), metoduna göre yapılan bir çalıĢmada ticari mantarların metanolik ekstraktlarının indirgeme gücü mükemmel sonuçlar vermiĢtir ve artan konsantrasyona bağlı olarak artmıĢtır. 40 mg/ml‟ de mantarların indirgeme gücü 1,28‟ den yüksek olmuĢtur. Sıralama ise P. ostreatus ≈ P. cystidiosus > L. edodes (Tauning I) > F. velutipes (Yellow) > L. edodes (271) ≈ F. velutipes (white) Ģeklinde belirlenmiĢtir. 5mg/ml‟ de ise 0,35 – 0,81 arasında olmuĢtur. Bununla birlikte 20 mM‟ da BHA‟ nın (3,6mg/ml) ve α-tokoferolün (8,6 mg/ml) sırasıyla 0,12 ve 0,13 olarak ölçülmüĢtür (Yang ve ark., 2002).

Shimada ve ark. (1992), kulak mantarlarının indirgeme gücünü, “hidrojen bağlama kabiliyetinden kaynaklanabileceği” Ģeklinde açıklamıĢlardır (Yang ve ark., 2002).

Huang (2000), A. blazei‟ nin 10 mg/ml‟ de 0,86 indirgeme gücü gösterirken

Antrodia camphoratha (M. Zhang & C.H. Su) Sheng H. Wu, Ryvarden & T.T.

Chang‟ nın bunun aksine aynı konsantrasyonda 0,96 – 0,97 gibi mükemmel bir indirgeme gücü etkisi göstermiĢtir

Lin (1999), bazı tıbbi mantarların indirgeme gücü ise 2mg/ml‟ de G. lucidum 0,99, G. lucidum (Curtis) P. Karst. antler 1,25 ve G. tsugae 1,26 gibi yüksek değerlerdir (Mau ve ark., 2002 ).

Yine indirgeme gücü Oyaizu (1986) metoduna dayanılarak yapılan baĢka bir çalıĢmada Dictiyophora indusata (Vent.) Desv.‟ nın metanolik ekstraktı 3 mg/ml‟ de 1,09 sonra aĢırı artarak 9 mg/ml‟ de 2,51 ve son değerlerde 9-24 mg/ml‟ de 2,51 – 2,69 değeri ile çok iyi bir indirgeme gücü göstermiĢtir. Grifola frondosa (Dicks.) Gray‟nın, H. erinaceus (Bull.) Pers.‟ un ve, Tricholoma giganteum Pegler & Lodge‟ un metanolik ekstraktlarının indirgeme gücü artan konsantrasyona rağmen yavaĢ artmıĢtır ve 9 mg/ml‟ de sırasıyla 1,18 , 1,01 ve 0,63 değerleri elde edilmiĢtir (Mau ve ark., 2002).

Oyaziu (1986) metoduna göre indirgeme gücü belirlenen diğer bir çalıĢmada

Morchella esculenta (L.) Pers. misellerinin metanolik ekstraktlarının indirgeme gücü, artan konsantrasyona bağlı olarak artarken (0,5 mg/ml‟de 0,11 ve 25 mg/ml‟de 0,97 mg/ml) diğer mantarların miselleri kayda değer bir etki göstermemiĢtir (Mau ve ark., 2004).

ElmastaĢ ve ark. (2007), bazı yenebilen mantarların indirgeme gücü, Oyaizu, 1986 metodu kullanılan çalıĢmada R. delica ve Verpa conica(O.F. Müll.) Sw.‟ nın çok güçlü indirgeme gücüne sahip oldukları tespit edilmiĢtir.

Bazı mantarların etanolik ekstraktlarının indirgeme gücünün Oyaziu (1986) metoduna göre belirlendiği çalıĢmada 5mg/ml‟ de A. blazei 0,37 , Agrocybe

cylindracea 0,25 ve B. edulis 0,61 olarak tespit edilirken standartlar 0,5 mg/ml‟ de

Askorbik asid, BHA ve α- tokoferol 1,07 – 1,15 değerleri arasında olduğu bulunmuĢtur (Tsai ve ark., 2007).

Lo (2005), yapılan bir çalıĢmada mantarların etanolik ekstraktları 20 mg/ml‟ de sırasıyla A. bisporus 0,76, P. eryngii 0,75, P. ferulae 0,70, P. ostreatus 0,61 indirgeme gücü göstermiĢlerdir (Tsai ve ark., 2007).

Tsai (2004), Coprinus comatus (O.F. Müll.) Pers.‟ un indirgeme gücü 5 mg/ml‟ de 0,5 ve 20 mg/ml‟ de 0,56 olarak bulunmuĢtur (Tsai ve ark., 2007). C.

militaris‟ in indirgeme gücü Yen ve Chen (1995), metoduna göre tespit edilmiĢ ve

mantarın metanolik ekstraktının artan konsantrasyonuna bağlı olarak arttığı gözlenmiĢtir (Zhan ve ark., 2006).

Antrodia camphorata‟ nın indirgeme gücü Oyaizu (1986) metoduna göre

belirlenmiĢ olup 2,5 mg/ml‟ de 0,54 – 0,64 iken, 5 mg/ml‟ de 0,92 – 0,94 arasında tespit edilmiĢtir. Bu sonuçlar A. camphorata’ nın iyi bir indirgeme gücüne sahip olduğunu göstermiĢtir (Huang, 1999).

Yukarıda aynı yöntemle yapılmıĢ olan çalıĢmaların, indirgeme gücü verileri ile kıyasladığımızda 0,4 mg/ml‟ de C. cibarius (0,591), T. anatolicum‟dan (0,227) değerleri ile birçok mantardan daha yüksek bir indirgeme gücüne sahip oldukları anlaĢılır. Mau ve ark. (2004), Morchella esculenta ile yaptıkları çalıĢmada 0,5 mg/ml‟de 0,11 indirgeme gücü ile kıyaslandığında bu fark açıkça anlaĢılmaktadır. Yine A. blazei 10 mg/ml‟ de 0,86 indirgeme gücü gösterirken Antrodia camphoratha aynı konsantrasyonda 0,96 – 0,97 indirgeme gücü göstermiĢtir (Huang, 2000). Ayrıca bu veriler T. anatolicum ve özellikle C. cibarius‟un mükemmel birer indirgeme kapasitesine sahip olduklarını gösterir.

7.1.2. DPPH radikallerini süpürme etkisi

Serbest radikal, atomik ya da moleküler yapılarda çiftlenmemiĢ tek elektron bölümlerine verilen isimdir. BaĢka moleküller ile kolayca elektron alıĢveriĢine girebilirler. (Çavdar ve ark., 1997).Bu da oksidatif strese sebep verir. Bir maddenin antioksidatif yönden etkili olup olmadığı ortamdaki bu serbest radikalleri süpürüp süpüremediği ile ilgilidir. Yapılan deneylerde C. cibarius ve T. anatolicum‟un ortamdaki DPPH serbest radikallerini süpürme kapasiteleri belirlendi. DPPH‟in kalibrasyon eğrisinden ve ekstrelerin konsantrasyona bağlı değiĢim grafiklerinden

IC50 değerleri hesaplandı. IC50 değerleri ne kadar küçükse antioksidan aktivitesi de o

kadar etkilidir. (Pourmorad ve ark., 2006). Mantarların DPPH radikallerini süpürme etkisi artan konsantrasyona bağlı olarak artmıĢtır. DPPH radikali çözeltisinin pembe renginin giderek açılması deney ortamındaki radikallerin süpürüldüğünün belirtisidir. Mantarların DPPH radikallerini süpürme etkisi oldukça iyi sonuçlar verdi. Buna göre antioksidan standartları olan BHA ve BHT‟ nin ortamdaki DPPH radikallerinin yarısını süpürebildikleri konsantrasyonları yani IC50 değerleri sırasıyla 0,79 mg/ml ve

0,9 mg/ml iken C. cibarius mantarı oldukça düĢük bir IC50 değeri ile (0,385 mg/ml)

oldukça yüksek bir değerde süpürme etkisi gösterdi. T. anatolicum‟ un IC50 değeri ise

0,68 mg/ml ile yine standartlardan daha yüksek bir süpürme etkisi gösterdiği tespit edildi (ġekil. 21).

M. conica‟nın DPPH analizi Burits ve Bucar, 2000 ve Cuended ve ark., 1997

metoduna göre yapılmıĢtır. Elde edilen verilere göre M. conica‟ nın etanolik ekstraktının IC50 değeri yaygın olarak kullanılan sentetik antioksidanlarla

kıyaslandığında (BHA, α-tokoferol) oldukça önemli bir aktivite (IC50=267µg/ml)

göstermiĢtir (Türkoğlu ve ark., 2006).

Yine aynı metoda göre yapılan çalıĢmada Ramaria flava(Schaeff.) Quél.‟nın etanolik ekstraktının IC50 değeri yaygın olarak kullanılan sentetik antioksidanlarla

karĢılaĢtırıldığında (BHA, α-tokoferol) oldukça önemli bir aktivite göstermiĢtir. (IC50=276µg/ml) R. flava‟nın etanolik ekstraktının 160 µg‟ı 80 µg BHA‟nın inhibisyon miktarına eĢ değer olarak bulunmuĢtur. M. conica‟nın etanolik ekstraktı ve BHA ile α-tokoferol standartları DPPH radikali inhibisyon yüzdeleri 160 µg/ml konsantrasyonunda karĢılaĢtırıldığı zaman sırasıyla % 73,3 , % 96,4 , % 98,6 olarak tespit edilmiĢtir. Buna göre R. flava‟nın ekstraktının yüksek inhibisyon göstermesi yüksek miktarda fenolik bileĢik içermesinden kaynaklanması mümkündür (Gezer ve ark., 2006).

DPPH analizi Burits ve Bucar (2000) ve Cuended ve ark. (1997), metoduna göre yapılan diğer bir çalıĢmada L. sulphureus mantarın etanolik ekstraktı 100, 200, 400 ve 800 µg/ml konsantrasyonlarında sırasıyla % 57,4 , % 88,2 ve % 93,3 olarak belirlenmiĢtir (Türkoğlu ve ark., 2006 b).

DPPH analizinde Shimada ve ark. (1992)‟nın metodu kullanıldığı bir çalıĢmada ticari mantarların [(F. velutipes (white and yellow); L. edodes (strains 271 and Tauning I); P. ostreatus; P. cystidiosus O.K. Mill.] metanolik ekstraktlarının DPPH süpürme gücü artan konsantrasyona bağlı olarak artmıĢtır. 6,4 mg/ml‟ de mantarların süpürme gücü % 42,9 - % 81,8 olarak ölçülmüĢtür. Bununla birlikte 20 mM‟ da BHA‟ nın (3,6mg/ml) ve α-tokoferolün (8,6 mg/ml) sırasıyla % 96 ve % 95 olarak tespit edilmiĢtir (Yang ve ark., 2002).

Lin (1999), tıbbi mantarlar olan G. lucidum, G. tsugae ve Coriolus versicolor

un metanolik ekstraktları DPPH radikallerini süpürme etkisi 0,64 mg/ml‟ de sırasıyla % 67,6 , % 24,6 ve % 73,5 olarak bulunmuĢtur (Yang ve ark. 2002).

Huang (2000), A. camphorata ve A. blazei 2,5 mg/ml‟ de mükemmel DPPH radikallerini süpürme etkisi gösterek sırası ile % 96,3 ve % 99,1 ve % 97,1 değerlerini vermiĢlerdir (Mau ve ark. 2002).

Chao (2001), Auricularia cinsinin türlerinden olan siyah ve kırmızı kulak mantarların 1mg/ml‟ de DPPH radikalini süpürme etkisi %100 iken kar ve jin mantarının süpürme etkisi sırasıyla 0,4 mg/ml‟de %94,5 ve 3mg/ml‟ de %95,4 olarak bulunmuĢtur. Bununla birlikte gümüĢ kulak mantarı süpürme etkisi göstermemiĢtir (Yang ve ark. 2002).

DPPH analizi için Shimada ve ark. metodu kullanıldığı baĢka bir çalıĢmada özel mantarların metanolik ekstraktlarının DPPH süpürme gücü artan konsantrasyona bağlı olarak artmıĢtır. 6,4 mg/ml‟ de D. indusata‟ nın metanolik ekstraktının süpürme gücü % 92 gibi yüksek bir etki gösterirken diğer mantarların DPPH radikalini süpürme etkisi % 63,2- 67,8 arasında kalmıĢtır. Bununla birlikte 20 mM‟ da BHA‟ nın (3,6mg/ml) ve α-tokoferolün (8,6 mg/ml) sırasıyla %96 ve % 95 olarak tespit edilmiĢtir (Mau ve ark., 2002).

Aynı metoda göre yapılan çalıĢmada, analiz sonucunda DPPH radikalini süpürme etkisi 10 mg/ml konsantrasyonunda Termitomyces albuminosus (Berk.) R. Heim % 78,8 , Grifola frondosa % 79,9 ve çok iyi bir etki gösteren Morchella

esculenta % 94,1 olarak tespit edilmiĢtir (Mau ve ark., 2004).

Mantarların DPPH radikallerini bağlama etkisi çeĢitli modifiyelerle birlikte Chu, Chan ve Hsu. ( 2000), metoduna göre belirlenmiĢ ve Volvariella volvacea (Bull.) Singer‟ nin metanolik ekstraktı 9mg/ml‟ de dpph radikallerinin % 57,8‟ ni süpürebilmiĢtir (Cheung ve ark., 2003).

DPPH analizi, Mc Cune ve Jhons (2002), metoduna göre yapılan çalıĢmada I.

obliquus‟ un polifenol etanolik ekstraktı DPPH radikalleri üzerine 50 µg/ml‟ de %

81,8 gibi yüksek bir süpürme etkisi göstermiĢtir (Cui ve ark., 2005).

Lepista nuda (Bull.) Cooke, R. delica, Polyporus squamosus (Huds.) Fr., P.

ostreatus, A. bisporus, V. conica ve Boletus badius Pers. mantarların DPPH

radikallerini süpürme etkisi Blois (2002)‟ ye göre belirlenmiĢ ve mantarların tümünün DPPH radikallerini süpürme etkisi yüksek bulunmuĢtur. Buna göre 180 µg/ml‟ de DPPH radikalini süpürme etkileri: BHA (97.4)>α-tocopherol(95.4) >

Lepista nuda (91,3) > R. delica (86,1) > P. squamosus (82,8) > P. ostreatus (81,3) > A. bisporus (77,5) > V. conica (75,7) > B. badius (68,7) olarak tespit edilmiĢtir (Tsai

ve ark., 2007).

C. militaris‟ in DPPH radikalini süpürme etkisi Blois (1958), metoduna göre

tespit edilmiĢ ve süpürme etkisi artan konsantrasyona bağlı olarak artmıĢ 0,5- 5 mg/ml arasında %80‟i aĢmıĢ ve aynı konsantrasyonda askorbik asitten yüksek bulunmuĢtur (Zhan ve ark., 2006).

L. edodes‟ in DPPH radikalini süpürme etkisi Mensor ve ark. (2001),

metoduna göre belirlenmiĢtir. Mantarın DPPH radikalini süpürme etkisi %92,93 olarak belirlenmiĢtir (Kitzberger ve ark., 2007).

A. camphorata‟ nın DPPH radikallerini süpürme etkisi Shimada ve ark.

(1992), metoduna göre belirlenmiĢtir. Buna göre A. camphorata‟ nın DPPH radikallerini süpürme etkisi çok iyi bir sonuç vererek sentetik bir antioksidan olan BHA‟ dan (10 mg/ml‟ de %96) daha yüksek bulunmuĢtur (Huang ve ark., 1999).

R. delica’ nın DPPH analizi Burits ve Bucar (2000) ve Cuended ve ark.

(1997), metoduna göre yapılmıĢ ve buna göre mantarın etanolik ekstraktının IC50

değeri 207,09 µg/ml olarak belirlenmiĢtir (Türkoğlu ve ark., 2007).

C. cibarius diğer mantarların IC50 değeri (IC50:0,385 ile mukayese

edildiğinde M. conica‟nın IC50=267µg/ml (Türkoğlu ve ark., 2006), Ramaria

flava‟nın IC50=276µg/ml (Gezer ve ark., 2006) ve R. delica IC50 = 207,09 µg/ml

(Türkoğlu ve ark., 2007) gibi çok iyi DPPH süpürme etkisi gösterirken (IC50=0,385

mg/ml), T. anatolicum‟ un DPPH süpürme etkisi biraz daha düĢük (IC50=0,68

mg/ml) bulundu.

Ġnhibisyon yüzdelerine göre kıyasladığımızda ise 250 µg/ml‟ de (2,5 mg/ml)

C. cibarius %91, T. anatolicum %90 gibi çok iyi değerlere ulaĢırken standartlar,

BHT %87, BHA %85 değerlerini verdi. Bu konuda çalıĢılmıĢ olan diğer mantarları

C. cibarius ve T. anatolicum mantarları ile kısaca kıyaslayacak olursak; 10 mg/ml

konsantrasyonunda T. albuminosus %78,8 , G. frondosa 79,9 ve çok iyi bir etki gösteren M. esculenta % 94,1 değeriyle mükemmel bir sonuç vermiĢtir (Mau ve ark., 2004). A. camphorata ve A. blazei 2,5 mg/ml‟ de mükemmel DPPH süpürme etkisi gösterek sırası ile %96,3 ve %99,1 ve %97,1 değerlerini vermiĢlerdir (Huang, 2000), 180 µg/ml‟ de DPPH radikalini süpürme etkileri: BHA (97.4)>α-tocopherol(95.4) >

L. nuda (91,3) > R. delica (86,1) > P. squamosus (82,8) > P. ostreatus (81,3) > A. bisporus (77,5) > V. conica (75,7) > B. badius (68,7) olarak tespit edilmiĢtir (Tsai ve

ark., 2007). Bu sonuçlara göre C. cibarius ve T. anatolicum düĢük konsantrasyonda dahi yüksek inhibisyon yüzdeleri ile mükemmel sonuçlar verdiler (Tablo 3).

7.1.3. Toplam fenolik madde

Fenolik maddeler doğal antioksidanların en önemli gruplarını oluĢtururlar (Tunalıer ve ark., 2002). Dolayısıyla bir maddenin antioksidan etki yönünden kuvvetliliği içerdiği fenolik madde miktarına da bağlıdır. Bir mantar veya bitki içerisindeki fenolik yapılı maddeler tek tek analiz edilebilir ancak bu bileĢenlerin antioksidan etkileri tek tek belirlenemez. Sadece bir tane fenolik madde içerdiğini düĢünürsek belki değer biçilebilir. Ancak antioksidan etkili maddeler birbirlerine sinerjik etki yaratacağından, birden fazla fenolik bileĢen içeren maddelerin antioksidan etkileri, bileĢenlerin her birinin antioksidan aktiviteleri toplamı olamaz. Bu nedenle yapılan analizler fenolik madde olduğu bilinen bir standart maddeye göre hesaplanır. Bu deneylerde standart madde olarak gallik asit kullandık. Dolayısıyla

ekstrelerin ve standratların içerdiği toplam fenolik madde konsantrasyonunu gallik aside eĢdeğer olarak (mg/ml GAE) hesaplandı. Bu amaçla Folin-Ciocaltaeu yöntemiyle yapılan deneyde BHA, BHT, C. cibarius ve T. anatolicum’ un toplam fenolik madde içeriği mg/ml gallik asit cinsinden hesaplanmıĢtır. Elde edilen verilere göre (ġekil. 23) fenolik madde konsantrasyonu açısından en zengin olan BHA dır. Bunu sırasıyla BHT, C. cibarius (0,5391 mg/ml GAE), askorbik asit T. anatolicum (0,265mg/ml) izlemektedir.

Fenolik bileĢiklerin serbest radikalleri süpürücü etkisi nedeniyle antioksidan özelliğinde önemli bir role sahip olduğu birkaç raporda vurgulanmıĢtır (Komali ve ark., 1999; Moller ve ark., 1999). Duh ve ark. (1999), fenolik bileĢikler belkide direkt olarak antioksidan aktiviteye katkıda bulunmaktadırlar (Türkoğlu ve ark., 2006 a). Polifenolik bileĢikler, lipid oksidasyonunun stabilitesinde ve antioksidan aktivitesinde önemli bir role sahiptir (Yen ve ark., 1993). Tanaka ve ark. (1998), insanlar günlük olarak zengin sebze ve meyve tüketerek aldıkları fenolik bileĢik miktarını 1 g‟ın üstüne çıkardıkları durumda mutasyonlar ve kanser üzerine inhibe edici etki görülmektedir (Türkoğlu ve ark., 2006 a).

R. flava‟nın toplam fenolik bileĢik miktarı Slinkard ve Singleton (1977),

metoduna göre yapılmıĢtır. R. flava‟nın etanolik ekstraktının toplam fenolik bileĢik miktarı pyrocatechol eĢdeğeri olarak 39,83 µg gibi çok yüksek bir değer olarak bulunmuĢtur. Buna karĢın toplam flavonoid miktarı sadece 8,27 µg quarsetin eĢdeğeri olarak ölçülmüĢtür (Gezer ve ark., 2006).

M. conica‟nın toplam fenolik bileĢik miktarı Slinkard ve Singleton (1977),

metoduna göre yapılmıĢ ve M. conica‟nın etanolik ekstraktının toplam fenolik bileĢik miktarı pyrocatechol eĢdeğeri olarak 41,93 µg gibi çok yüksek bir değer olarak bulunmuĢtur (Türkoğlu ve ark., 2006 a).

L. sulphureus‟un toplam fenolik bileĢik miktarı Slinkard ve Singleton (1977),

metoduna göre yapılırken toplam flavonoid bileĢik miktarı quarcetin standartı esas alınarak Park ve ark. (1997), yöntemine göre yapılmıĢtır. L. sulphureus‟un etanolik ekstraktının toplam fenolik bileĢik miktarı pyrocatechol eĢdeğeri olarak 63,8 µg gibi

çok yüksek bir değer olarak bulunurken toplam flavonoid bieĢik miktarı 14, 2 quacetin eĢdeğeri olarak bulunmuĢtur (Türkoğlu ve ark., 2006 b).

L. edodes‟ in toplam fenolik bileĢikleri Folin Denis metoduna göre

belirlenmiĢ olup oldukça yüksek değerler bulunmuĢtur. 100 g‟ da 2,15 g tannik asid eĢdeğeri olarak tespit edilmiĢtir (Kitzberger ve ark., 2007).

R. delica‟ nın toplam fenolik bileĢik miktarı Slinkard ve Singleton (1977),

metoduna göre yapılırken toplam flavonoid bileĢik miktarı quarcetin standardı esas alınarak Park ve ark. (1997), yöntemine göre yapılmıĢtır. R. delica‟nın etanolik ekstraktının toplam fenolik bileĢik miktarı pyrocatechol eĢdeğeri olarak 47,01 µg gibi çok yüksek bir değer olarak bulunurken toplam flavonoid bieĢik miktarı 8,71 µg quacetin eĢdeğeri olarak bulunmuĢtur (Türkoğlu ve ark., 2007).

C. cibarius’un 0,5391 mg/ml GAE ile yüksek fenol içeriğine sahip olduğu

söylenebilirken T. anatolicum‟un (0,265 mg/ml) fenol içeriğinin daha düĢük olduğu tespit edildi. Belki de C. cibarius, yüksek miktarda fenol içermesi nedeniyle DPPH radikalini süpürme etkisi, indirgeme gücü, linoleik asidin inhibisyonunu engelleme yüzdesi ve CUPRAC‟da demir iyonlarını indirgeme oranı oldukça yüksek olmuĢtur.

T. anatolicum‟un fenolik madde içeriğinin bu kadar düĢük olmasına rağmen bazı

antioksidan aktivitelerinin yüksek bulunmasını, iki önemli temele dayandırabiliriz. Birincisi Gallik asit dıĢında baĢka bir fenolik madde ile (pyrocatechol, tannik asit vb.), fenolik madde tayini yapılsa idi belki de daha yüksek bir değer elde edilebilirdi. Ġkincisi ise, antioksidan aktivitenin tamamen fenolik madde içeriğine dayandırılamayacağı gerçeğidir. Çünkü fenoller dıĢında askorbik asit, tokoferol gibi vitamin yapısındaki antioksidan maddelerin yanı sıra, terpenler ve bazı polisakkridler gibi daha farklı antioksidan aktivitesini güçlendiren maddeler de mevcuttur. Yukarıda belirtilen çalıĢmalarda farklı fenolik madeler (pyrocatechol, tannik asit vb.) ile kıyaslama yapıldığından mantarlarımızı sadece standart antioksidanlar ile kıyaslayabildik. Ancak mantarların yüksek miktarlarda fenol içerebildiklerine değinmek amacıyla yukarıda daha önce yapılan çalıĢmalara yer verdik.

7.1.4. CUPRAC

Mantar ekstrelerinin toplam antioksidan kapasiteleri, bakır(II)- neokuprin (2,9-dimetil-1,10-fenantrolin) reaktifi (Cu(II)-Nc) kullanılarak spektrofotometrik olarak belirlendi. Bu yöntem Apak ve arkadaĢları tarafından, CUPRAC (bakır(II) iyonu indirgeme antioksidan kapasite tayini) olarak adlandırılmıĢtır. Bu yöntem, optimum deney koĢullarında, ekstredeki polifenolik bileĢiklerin, bir oksidasyon aracı olan Cu(II)-Nc kompleksini, Cu(I)-Nc kompleksine indirgemesine dayanır.

Bu indirgeme oranı, mantar ekstreleri için 450 nm dalga boyunda absorbansa bağlı olarak ölçüldü. Elde edilen absorbans değerleri 1 mg/mL troloksa eĢdeğer (TEAC) cinsinden hesaplandı. Buna göre; C. cibarius‟ un TEAC değeri 1,014 mg/ml, T.anatolicum‟ un TEAC değeri ise 0,129 mg/ml olarak bulundu. ġu ana kadar yapılan literatür taramalarında mantarlar üzerinde yapılmıĢ antioksidan analizlerinde cuprac metoduna rastlanamamıĢtır. Bu nedenle herhangi yaptığımız çalıĢmaları baĢka tür mantarlarla kıyaslama imkanımız yoktur. Dolayısıyla yapılan analizleri iki mantar arasında ve standart antioksidan maddeler arasında kıyaslama yapmak imkanımız vardır. Sonuçlara bakıldığında C. cibarius’ un bu analizde standart antioksidan olduğu bilinen trolokstan dahi kuvvetli antioksidatif etki gösterdiği söylenebilir. (ġekil 25 – 26)

7.1.5. -karoten – linoleik asit sisteminde mantarların antioksidan aktivitesinin belirlenmesi

Bu deneylerde linoleik asidin ısı ve hava etkisiyle oksidasyonunu, gerek mantar ekstresi gerekse standart antioksidan maddelerle engellenmesi amaçlanmıĢtır. Kontrol çözeltisi olarak β-karoten-linoleik emülsiyon çözeltisi hazırlanmıĢtır. Bu sistemde β-karoten, linoleik asidin maruz kaldığı oksidasyonun belirli bir kısmını engellemektedir. Grafiklere bakıldığında (ġekil. 27) kontrol numunesinin absorbans eğrisi en altta, yani ortamdaki linoleik asidin oksidasyonunu sadece β-karoten engellenmeye çalıĢmakta, mantar ekstrelerinin ve standart antioksidan maddelerin zamana bağlı olarak absorbans eğrileri ise kontrol numunesinin üzerinde seyir göstermektedir. Bunun anlamı ortama katılan ekstre (ihtiva ettiğini düĢündüğümüz

antioksidan etkili yapıları) veya standartlar, β-karoten ile sinerjik etki yapmakta, dolayısıyla linoleik asidin oksidasyonunu daha da fazla engellemektedirler.

T0 anından 120. dakikaya kadar yapılan ölçümlerden sonra elde edilen

verilere bakıldığında (Tablo. 6) oksidasyonu engelleme yüzdeleri sıralandığında C. cibarius ( %79,89) >BHA (% 75,71) > T. anatolicum (% 74,18) > Askorbik asit (%

50,51 > Troloks (% 19,49) sırasında olduğu görülür. Bunu sütun grafiğinde daha anlaĢılır olarak görebiliriz. (ġekil. 28)

7.2. Cantharellus cibarius ve Tricholoma anatolicum’un Antimikrobiyal Aktivitesi

C. cibarius ve T. anatolicum mantarlarının, dörder çözgen ile yapılan

ekstraktlarının üçer deneme sonucunda çalıĢmada kullanılan bazı Gram pozitif ve Gram negatif bakterilere ve mayaya karĢı yeterli antimikrobiyal etki göstermedikleri anlaĢılmıĢtır. Bunun yanı sıra C. cibarius‟ un aseton ekstraktı S. mutans‟ a 10 mm,

E. coli‟ ye 7 mm ve L. monocytogenesis‟ e karĢı 8 mm inhibisyon zonları

oluĢtururken hekzan ekstraktı aynı bakteriye karĢı 5 mm ve T. anatolicum‟ un kloroform ekstraktı S. mutans‟ a karĢı 5 mm, aseton ekstraktı E. coli‟ ye karĢı 5 mm geniĢliğinde inhibisyon zonu oluĢturarak az da olsa antimikrobiyal etki göstermiĢlerdir (Tablo 8 ve ġekil 29,30,31,32,33).

P. linteusun Bütanol fraksiyonu Staphylococcus aureus’ un metisillin dirençli tüm suĢlarına karĢı (MIC, 63–125 µg/ml) iyi bir antimikrobiyal aktivite göstermiĢtir (Hur ve ark., 2004).

Coletto ve ark. (1994), Basidiomycetes türlerinin 34‟ ünün miselyal ekstraktları Bacillus cereus, Bacillus subtilis, Staphylococcus aureus, Escherichia

coli, Pseudomonas aeruginosa, Salmonella sp. Gr. D ve Candida albicans‟ a karĢı

antibiyotik aktivite göstermiĢlerdir (Gao ve ark., 2005),

Smania ve ark. (1999), G. applanatum‟dan izole edilen birkaç triterponoid

Bacillus cereus, Corynebacterium diphtheriae, Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa, Staphylococcus aureus, Staphylococcus saprophyticus ve Streptococcus pyogenes gibi bazı gram pozitif ve gram negatif bakterilere karĢı inhibitör etki

göstermiĢtir (Gao ve ark. 2005).

Yapılan bir çalıĢmada Lactarius türlerinden Lactarius deterrimus Grager,

Lactarius sanguifluus (Paul.: Fr.) Fr., L. semisanguifluus Heim et Leclair, L. piperatus Scop. ex Fr., L. deliciosus (L. ex Fr.) S.F. Gray ve L. salmonicolor Heim et

Leclair‟ un disk difüzyon metoduna göre antimikrobiyal etkisi araĢtırılmıĢtır. Tüm

Lactarius türleri en çok Escherichia coli ATCC 11230, Proteus vulgaris ATCC 8427

and Mycobacterium smegmatis CCM 2067 antimikrobiyal aktivite göstermiĢlerdir. L.

deliciosus test mikroorganizmalarına karĢı en etkili mantar olmuĢtur (Dülger ve ark.,

2002).

M. conica (Pers.) Boudier ve Suillus luteus‟ un etanolik ekstraktları test

mikroorganizmalarına karĢı önemli bir antimikrobiyal aktivite göstermemiĢtir (Duman ve ark., 2003).

L. edodes’ den ekstraksiyonla elde edilen üç çeĢit antibakteriyal substansın

ağız orijinli Streptococcus, Actinomyces, Lactobacillus, Prevotella ve

Porphyromonas cinsleri türlerine karĢı etkili oldukları bildirilmiĢtir (Hiresawa ve

ark., 1999).

Hygrophorus agathosmus (Fr.) Fr.‟ un kloroform ekstraktı disk difüzyon metoduna göre yapılan çalıĢmada Enterobacter aerogenes (NRRL-B-3567),

Salmonella typhimurium (NRRL-B-4440), Staphylococcus epidermidis (NRRL-B-

4377), Bacillus subtilis (NRRL-B-558), Saccharomyces cerevisiae (NRRL-Y-2034) ve Suillus collitinus’ un diklorometan ekstraktı Escherichia coli (ATCC 25922),

Enterobacter aerogenes (NRRL-B-3567), Salmonella typhimurium (NRRL-B-4440), Staphylococcus aureus (ATCC 25923), Staphylococcus epidermidis (NRRL-B-

4377), Bacillus subtilis (NRRL-B-558), Candida albicans (ATCC 10259),

Saccharomyces cerevisiae (NRRL-Y-2034)‟ ninde aralarında bulunduğu mikroorganizmalara karĢı iyi derecede antimikrobiyal aktivite göstermiĢlerdir (Yamaç ve Bilgili, 2006).

Agar disk difüzyon metodu kullanılarak R. delica mantarının çeĢitli çözgenleri kullanılarak 44 mikroorganizma üzerine yapılan çalıĢmada Escherichia

coli ATCC 11230, Enterobacter aerogenes ATCC 13048 Corynebacterium xerosis

CCM 2824, Corynebacterium glutamicum ATCC13022, Salmonella thyphi ATCC 65

19430, Salmonella thyphimurium CCM 5445, Salmonella parathypi B, Klebsiella

pneumoniae UC57, Erwinia amylovora, Pseudomonas putida, Pseudomonas extorquens, Pseudomonas fluroscens ve Pseudomonas aeruginosa ATCC 27853

bakteri kültürlerine karsı ise değiĢik ekstraktlarda mukayese antibiyotiği olarak kullanılan AK 30‟un gösterdiği etkiye yakın seviyelerde bir aktivitenin varlığı saptanmıĢtır. Bacillus subtilis ATCC 6633 , Bacillus cereus ATCC 7064, Bacillus

Benzer Belgeler