• Sonuç bulunamadı

TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER

5.1. Tartışma ve Sonuç

Bu çalışmada dramatizasyon tekniği doğrultusunda hazırlanan öğrenme etkinliklerinin, öğrencilerin Solunum Sistemi konusundaki akademik başarı üzerine etkisi öğretmen merkezli geleneksel öğretimle karşılaştırılarak incelenmiştir. Ayrıca öğrencilerin akademik başarıları üzerinde cinsiyet faktörünün etkili olup olmadığı araştırılmıştır. Bu araştırma için yarı deneysel model kullanılmıştır. Elde edilen bulguların analiziyle aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:

 Deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin başarı ön testinden aldıkları puanların ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur

 Araştırmaya katılan deney grubu öğrencilerinin başarı testinden aldıkları uygulama öncesi ve sonrası puanları arasında anlamlı bir fark vardır.

 Araştırmaya katılan kontrol grubu öğrencilerinin başarı testinden aldıkları uygulama öncesi ve sonrası puanları arasında anlamlı bir fark vardır.

 Deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin başarı son testinden aldıkları puanların ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktur.

 Kontrol grubu öğrencilerinin başarı son test puanları arasında cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yokken; deney grubu öğrencilerinin başarı son test puanları arasında kız öğrencilerinin lehine bir fark olduğu görülmüştür.

47

Deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin başarı ön test puan ortalamalarına ilişkin analiz sonuçlarına göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Başka bir deyişle, uygulama yapılmadan önce kontrol ve deney grupları başarı puanları açısından birbirine denk oldukları söylenebilir.

Araştırmaya katılan deney grubu öğrencilerinin başarı testinden aldıkları uygulama öncesi ve uygulama sonrası puanları arasında anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Sonuçlar arasındaki farklılık son test puanları lehinedir. Öğrencilerin anlatma becerilerinin gelişmesinde etkili olması ve dersin eğlenceli işlenmesini sağlaması açısından dramatizasyon tekniğinin, öğrencilerin derse ilgisini artıracağı düşünülebilir. Çünkü dramatizasyonla öğrenci bilgiye ulaşma ve onu kullanmada istekli hale gelir (Koç, 2009). Araştırmacı tarafından dramatizasyon tekniğiyle ders yapılan sınıfta da öğrencilerin derse katılımda istekli oldukları gözlenmiştir. Derse katılımda istekli olan öğrenci konuyu anlamak için uğraşacaktır. Haliyle bu da öğrencilerin son test puanlarına yansıyacaktır.

San (1990, s. 573-582), drama ile öğretilen bilgilerin ezbere dayalı, kuramsal bilgiler olmadığını, hayatla bağlantılar kuran öznel ve nesnel ilişkiler içinde yapılanan bilgiler olduğunu savunmuştur. Bu nedenle sınıflarda dramatizasyon tekniğinden yararlanılması kalıcılık açısından önemlidir.

Araştırmaya katılan kontrol grubu öğrencilerinin başarı testinden aldıkları uygulama öncesi ve sonrası puanları arasında anlamlı bir fark olduğu görülmektedir. Sonuçlar arasındaki farklılık son test puanları lehinedir. Her öğrenme yönteminde olduğu gibi öğretmen merkezli geleneksel yöntemin de işlem basamakları vardır. Her öğrenme basamağında önce ve yeni öğrenilenler arasında yatay ve dikey ilişkiler kurulur. Böylece öğrencilerin anlamlı öğrenmesi sağlanır (Kaptan ve Korkmaz, 1999, s. 16). Öğretmen merkezli geleneksel yöntemde sunuş yoluyla öğretime ağırlık verilir. Sunuş yoluyla öğretim, öğretmen öğrenci arasında yoğun bir etkileşimi gerektirir. Öğretmen, öğrencilerin aktif katılımını sağlamaya çalışır. Bu yöntem, ders içerisinde bol örnek vermeyi, resim, şema gibi görsel uyarıcılarla konuları bütünlemeyi gerektirir. Öğretmen genelden özele doğru bir sıra izler, adım adım ilerler.

48

Araştırmada yer alan kontrol grubundaki öğrenciler de ders esnasında görsel materyallerden faydalanmış, derslere önceden çalışıp gelmiş ve müfredat dahilinde genelden özele doğru dersi işlemiş olmaları son test puanlarının yüksek çıkmasında etkin rol almış olabilir. Karacil (2009), İlköğretim Birinci Kademede Yaratıcı Drama Yönteminin Öğrencilerin Akademik Başarısına Etkisi adlı yüksek lisans tezinde de buna benzer bir durum yaşanmıştır. Karacil’in çalışmasında deney grubu öğrencilerinin başarı ön test ve son test puanları arasında anlamlı bir farklılık görülmüştür. Bu farklılığın sebebi, deney grubuna uygulanan drama yöntemine bağlamıştır. Buna bağlı olarak kontrol grubunun başarı ön test ve son test puanları arasında da bir farklılık olmasının normal olduğunun altını çizmiştir. Çünkü yöntemi ne olursa olsun önemli olan öğrencilerin konuları anlamlandırabilmesi ve bunu değerlendirmeye yansıtmasıdır.

Yapılan analiz sonuçlarına göre deney ve kontrol grubundaki öğrencilerin başarı son testinden aldıkları puanların ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Deney grubunun kontrol grubundan daha başarılı bulunamaması çeşitli sebeplere bağlanabilir. Bunlardan biri, dramatizasyon tekniği ile işlenen derslerde gerçekleştirilen etkinliklerin öğrencilerin test çözme becerisine bir katkı sağlamaması olabilir. Yağmur (2010) da çalışmasında dramatizasyonla etkinlikleri çok benzeyen yaratıcı drama yöntemini kullanmıştır. O da elde ettiği sonuçlara göre yaratıcı drama yönteminin öğrencilerin test çözme becerilerini ve başarılarını olumlu ya da olumsuz yönde etkilemediği sonucuna ulaşmıştır. Deney grubundaki öğrencilere çalışmanın başında ve sonunda uygulanan testler, öğrencilerin dramatizasyon tekniği uygulamalarında edindiği tecrübeleri tam olarak yansıtabilen bir envanter olmayabilir ve bu durum sonuçlara yansımış olabilir. Ön test ve son test uygulaması yerine gene başta ve sonda uygulanabilecek etkinlik değerlendirmesi gerçekleştirilebilir. Bir diğer sebep, sınıf mevcudunun dramatizasyon tekniği uygulamalarına uygun olmama ihtimalidir. Bertiz (2005) ‘in de belirttiği üzere sınıflardaki öğrenci sayıları önemli bir sorundur. Kalabalık sınıflarda öğrenme sürecinde çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Bu tür sınıflarda öğrencilerin kontrolü zorlaşabilmekte ve öğrencinin bireysel ihtiyaçları çoğunlukla ikinci planda kalabilmektedir. Yapılan aktiviteler ve sürece bağlı değerlendirmeler zafiyete uğrayabilmektedir. Sınıfların kalabalık oluşu yeni program anlayışı olan yapılandırmacı (constructivist) anlayışa dayanan öğrenci merkezli yöntemlerin işleyişinde aksaklıklara neden olabilmektedir.

49

Araştırmamızda kontrol ve deney gruplarının son test sonuçları görüldükten sonra, dramatizasyon tekniğinin öğrenciler üzerindeki etkisini kanıtlamak için tıpkı Güzel’in yaptığı gibi hatırlama testi gerçekleştirilebilirdi. Güzel (2001) yaptığı yüksek lisans çalışmasında Fen Bilgisi dersinde dramatizasyonun akademik başarıya etkisini incelemiştir. Yapılan uygulama sonucunda son testte deney ve kontrol gruplarının başarılarının birbirilerine eşit olduğunu görmüştür. Ancak sekiz hafta sonra uygulanan hatırlama testlerinde deney grubundaki öğrencilerin daha başarılı olduğunu görmüştür. Bizim araştırmamızda olduğu gibi deney ve kontrol grupları arasında son test puanlarında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak Dramatizasyon tekniğinin, öğretmen merkezli geleneksel yönteme göre anlamlı öğrenme sağladığını belli bir aradan sonra yaptığı hatırlama testiyle ispatlamıştır. Bu saydığımız sebeplerin yanı sıra dramatizasyon tekniğinin uygulanışındaki aksaklıklar da deney grubundaki öğrencilerin başarı son test puanlarına yansımış olabilir ve kontrol grubunun başarı son test puanlarıyla arasında çok da fark yaratmamış olabilir.

Kurgusal bir süreç olan dramada oyunsal formlar bulunması öğrenme ortamını haz verici yapmaktadır. Yani olası öğrenmeler keyifli, eğlenceli ve haz verici ortamlarda gerçekleşmektedir (Bertiz, 2005). Sınıf koşulları dramatizayon tekniğine uygun hale getirilmediği takdirde bu hedeflerin gerçekleştirilmesinde güçlükler yaratabilecektir. Gerek sınıf mevcudunun fazlalığı, gerek öğrencilerin dramatizayon tekniği üzerine hiçbir tecrübelerinin olmayışı ya da sınıf düzeninin oluşturulamayıp, çocukların kullanması için yeterli sayıda malzemelerin bulunmayışı bu amaçlara erişmeyi güçleştirecektir. Deney ve kontrol gruplarının son test başarı puanlarının arasında anlamlı farklılık bulunamaması bu sebeplerden de kaynaklanmış olabilir.

Araştırmaya katılan kontrol grubu öğrencilerinin başarı son test puanları arasında cinsiyete göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmazken, deney grubu öğrencilerinin başarı son test puanları arasında kız öğrenciler lehine anlamlı bir farklılık olduğu görülmektedir. 11- 12 yaşlarındaki bu çocuklar gelişim dönemleri bakımından soyut işlemler dönemine adım atmaktadır. Soyut işlemler döneminde kız çocukları erkek çocuklara göre daha çabuk el becerileri kazanırlar. Dramatizasyon tekniği uygulamalarımızda el becerisi gerektiren basamaklara yer verilmişti. Bu basamaklarda kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha başarılı olmuş olma olasılığı deney grubundaki kızların son test puanlarına yansımış olabilir.

50

Çalışma yapılan grubun yaş ortalaması, yaşam şartları gibi sebepler cinsiyete bağlı sonuçların farklı çıkmasına sebep olabilir. Örneğin Oğur ve Bağcı Kılıç (2005) ‘ın, Fen Bilgisi dersinde Canlıların İç Yapısına Yolculuk ve Vücudumda Neler Var? Çevremizi nasıl algılıyoruz? ünitelerinde drama entegrasyonunun öğrencilerin fen başarılarına etkisini araştırmıştır ve drama ile öğretimin uygulandığı deney grubunda cinsiyet bakımından son-testlerdeki başarı puanları açısından anlamlı bir fark bulamamıştır.

5.2. Öneriler

Benzer Belgeler